Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1078 E. 2023/880 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1078
KARAR NO : 2023/880

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2021
NUMARASI :….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı … …. arasında Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, hem davalı şirketin hem de diğer davalı …’ün kredi sözleşmesine kefil olduğundan dava konusu borçtan sorumluluklarının bulunduğunu, sözleşme gereği muaccel olan borcun müvekkil bankaya ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiğini, hesap kat ihtarnamesi gönderildikten sonra da borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2019/8866 esas sayılı dosyasıyla 112.522,30 asıl alacak, 9.204,76 TL işlemiş faiz, 283,04 TL masraf olmak üzere toplam 122.010,10 TL’nin icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile … ve … ve her türlü fer’in tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalıların süresi içinde itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıların itirazlarının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kefiller açısından takip yapılabilmesi için asıl borçlular açısından takibin başlatılması ve asıl borçlulardan alacağın tahsil edilemiyor olması gerektiğini, asıl borçlu takip edilmedikçe ve rehinler, ipotekler hakkında yapılan takip sonuçlandırılmadıkça kefillerin takip edilemeyeceğini, kefiller hakkında doğrudan takibe geçildiğinden borçlu olmayan müvekkiller hakkında başlatılan takibe itiraz ettiklerini, öte yandan sözleşmelerdeki …’e ait imzaların borcu ödenmiş kredilere ilişkin olduğunu, ödenmeyen miktarlara ilişkin kredilerde müvekkilinin herhangi bir kefaleti bulunmadığını, kefalet sözleşmelerinin şekil şartlarına uygun olup olmadığının tespitinin gerektiğini, talep edilen faiz miktarının fahiş olduğunu, ödeme emrinde borcun kaynağının tam olarak belirtilmediğini, hesap kat ihtarnamesinin müvekkillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, dolayısıyla borç miktarının likit ve muaccel olmadığını bildirerek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalıların, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefil sıfatıyla dava konusu borçtan sorumlu oldukları ve usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldükleri, davalılara ödeme yapılması için verilen sürenin uygun olduğu, ihtarnamelerin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalıların temerrüt başlangıç tarihinin 07/05/2019 tarihi olduğu, davalılar tarafından ihtarnameye süresinde itiraz edilmediği, taksitli ticari kredi için uygulanan faiz oranının sözleşme ve … Bankasına bildirilen faiz oranı listesine göre uygun olduğu, TTK’nun 8, TBK’nun 88 ve 120. maddelerinde belirtilen sınırlamaların davalıların tacir olması nedeniyle uygulanamayacağı, KMH hesabı için talep edilen faiz oranının hatalı olduğu, bu faiz oranının %57 değil %28,8 olması gerektiği, davalı müteselsil kefil yönünden kefalet şartlarının yerinde olduğu, kefilin genel kredi sözleşmesinde kefalet limitleri gereğince kendi temerrütü oranında sorumlu olduğu, asıl borçlu yönünden ihtarın sonuçsuz kalması veya kat edilen kredi ödemelerinin yerine getirilmemiş olması durumunun TBK’nun 586. maddesi gereği kefil yönünden uygulanamayacağı, T.C. … Bankasının 26/05/2013 tarihinde çıkartmış olduğu tebliğ ile faiz oranının üst sınırının … bankası tarafından belirleneceği ve bu tedbirin bankalar arasında bağlayıcı olduğu ve bilirkişi tarafından da bu hüküm dikkate alınarak faizin belirlendiği, bu hususta Yargıtay 19. HD’nin 2019/2021 esas 2019/4757 karar sayılı ilamında “…ticari kredili mevduat hesabı yönünden T.C. … …. 26/05/2013 tarihine kadar söz konusu kredilere müdahale etmediği, ancak bu tarihten sonra çıkarttığı tebliğ ile bu kredilere ilişkin uygulanacak faiz oranının üst sınırının … bankası tarafından belirleneceğinin belirtildiği, söz konusu bu tedbirin mahkemece bağlayıcı olduğunun kabul edildiği… usül ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına” şeklinde karar verildiği, bu nedenle davacı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı, ayrıca davacı alacağının icra takibinden önce taraflara ihtar edilmesi nedeniyle alacağın belirli ve likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile, Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2019/8866 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 108.058,20 TL asıl alacak, 9.204,76 TL işlemiş faiz, 283,04 TL masraf olmak üzere toplam 117.546,00 TL üzerinden devamına, devamına karar verilen asıl alacağın %20’si oranındaki 21.611,64 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip konusu KMH hesabı için uygulanan faiz oranının %57 olarak alınması gerekirken %28,80 oranının uygulanmasının hatalı olduğunu, nitekim, dosyada mevcut 04.11.2020 ve 15.01.2021 tarihli bilirkişi raporlarında, faiz oranı hatalı uygulandığından asıl alacak miktarının eksik hesaplandığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibini itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün….. esas sayılı dosyası örneği, dava ve takibe konu kredi sözleşmesi sureti, ödeme planı, cari hesap ve kredi hesap ekstreleri, … A.Ş. yazı cevapları, arabuluculuk son tutanak aslı, bilirkişi raporu vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ….. …….., takip tarihinin 22/07/2019, 112.522,30 TL asıl alacak, 9.204,76 TL işlemiş faiz, 283,04 TL masraf olmak üzere harca esas toplam alacağın 122.010,10-TL olduğu, borçluların süresi içinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu, İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
04/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı … … … … Ltd. Şti arasında 07.01.2016 tarihli 1.650.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı … … genel kredi sözleşmesini 1.650.000,00-TL ye kadar müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, ……. .. A.Ş. imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında … … … …… Akdi faiz oranlı 24 ay vadeli .. numaralı 200.000,00-TL taksitli ticari kredi, …. nolu KMH kredisi, … nolu iskonto kredisi kullandırıldığı, bu kredinin vadesinde kapatılamaması sebebiyle kredinin tahsil edilemeyen 30.000 TL bakiye bedel ile VT000320 numaralı kredi olarak takip edilmeye başlandığı, davacı bankaca davalı asıl borçlu ve müteselsil kefillere kullandırılan taksitli kredinin ve KMH kredisinin iki dönem üst üste taksitlerinin/ faizlerinin de ödenmemesi ve iskonto kredisinin kapatılamaması üzerine 02.05.2019 tarihinde ihbarname keşide ederek 29.04.2019 tarih itibariyle kredi hesaplarının kat edildiğini ve gönderilen ihtarname ile davalı asıl borçlu ve müteselsil kefil temerrüte düşürüldüklerini, davacı banka tarafından gönderilen ihtarnamede borcun ödenmesi için 1 günlük süre verildiği, davalıların 07.05.2019 tarihinde temerrüde düştükleri, davacı bankanın takip talebinde taksitli kredi için talep ettiği %57,00 Faiz oranı taraflar arasında imzalanan Genel kredi sözleşmesi madde 9 hükmüne ve bilirkişi ön raporu ile talep edilen ve … Bank AŞ tarafından dava dosyasına sunulan TCMB ye bildirdiği faiz oranları listesine göre hata bulunmadığı, davacı Bankanın Takip dosyasında KMH hesabı için talep ettiği %57,00 faiz oranının ise hatalı olup TCMB tarafından 3 er aylık periyotlarda açıklanan faiz oranları dikkate alındığında KMH hesabı için talep edilebilecek temerrüt faiz oranının %28,80 olduğu, yapılan hesaplama neticesinde davalı asıl borçlu … … … … Ltd. Şti. ve müteselsil kefil …’ün taksitli ticari kredi, iskonto kredisi ve KMH kredisi borcundan kaynaklı davacı … .A.Ş’ ye 108.058,20-TL asıl alacak; 9.677,14-TL işlemiş faiz; 483,85-TL BSMV ve 283,04-TL masraf ile toplam 118.502,23-TL borçlu olduğu, ancak davacı bankanın icra talebinde 9.204,76-TL işlemiş faiz talep etmesi ve BSMV talep etmemesi sebebi ile borçlunun (956,23-TL) menfaati dolayısı ile talebe bağlılık kuralına istinaden davalı davalı asıl borçlu … … … … Ltd.şti ve müteselsil kefil …’ün davacı … AŞ ye 108.058,20-TL asıl alacak, 9.204,76-TL işlemiş faiz, 283,04-TL masraf ile toplam 117.546,00 TL borçlu olduğu bildirilmiştir.
15/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; 04.11.2020 tarihli bilirkişi kök rapor madde 7/b de de açıkça belirtildiği üzere davalının kullanmış olduğu KMH hesabına yukarıda belirtilen 5411 sayılı özel Yasa madde 144 hükmünce TCMB tarafından 3 er aylık dönemlerde belirlenen faiz oranları uygulanarak banka alacağı tespit edilmiş olup, kök raporda davalının kullandığı KMH kredisine TCMB tarafından belirlenen kredi kartı ve KMH hesaplarına uygulanacak azami gecikme faiz oranları tespit edilerek 30.06.2019 faiz değişim tarihine kadar aylık %2,65, yıllık (2,65 x12) %31,80 ; 01.07.2019 faiz değişim tarihinden 22.07.2019 takip tarihine kadar aylık %2,40 Yıllık (2,40 X 12) %28,80 faiz oranları uygulanarak alacağın tespit edildiği, 04.11.2020 tarihli kök rapordaki belirlenen faiz oranları yönünden kanaatin aynen devam ettiği bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı banka ile davalı … … … … Ltd. Şti arasında 07.01.2016 tarihli 1.650.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı … … genel kredi sözleşmesini 1.650.000,00-TL ye kadar müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, … A.Ş.’nin imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında … … … … …. Firmasına %1,32 akdi faiz oranlı 24 ay vadeli 200.000,00-TL taksitli ticari kredi çek karşılıklı iskonto kredisi ve KMH Kredisi kullandırıldığı, davacı bankaca davalı asıl borçlu ve müteselsil kefillere kullandırılan taksitli kredinin ve KMH kredisinin iki dönem üst üste taksitlerinin/ faizlerinin de ödenmemesi ve iskonto kredisinin kapatılamaması üzerine 02.05.2019 tarihinde ihbarname keşide edilerek 29.04.2019 tarih itibariyle kredi hesaplarının kat edildiği ve gönderilen ihtarname ile davalı asıl borçlu ve müteselsil kefil temerrüte düşürüldükleri, kefaletin geçerli olduğu, davalıların bilirkişi raporu ile tespit edilen borç miktarlarından sorumlu oldukları, davacının icra takibinde işlemiş faiz yönünden BSMV talebinin bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarlar gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı yanın istinafı, KMH hesabı yönünden uygulanması gereken temerrüt faiz oranının TCMB tarafından belirlenen faiz oranı olmayıp, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak %57 temerrüt faizi oranının uygulanması gerektiğine ilişkindir.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun (6495 sayılı Kanunun 35. md. ile değişik) 43. md. ve 26. maddesinin 3. fıkrası hükmü ile 25.05.2013 tarih ve 28657 sayılı RG’de yayımlanan (Sayı: 2013/8) Tebliğ ile “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1) ‘de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 4. md 1. fıkrasına “Ancak, kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 2/4/2006 tarihli ve 26127 sayılı RG’de yayımlanan Kredi Kartı işlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1) ‘in 3 üncü maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemez.” hükmü düzenlenmiş olup, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda söz konusu yasal düzenlemeler dikkate alınarak takip konusu kredili mevduat hesabı alacağı yönünden TCMB’nca 3 ayda bir belirlenen azami akdi ve gecikme faiz oranları dikkate alınarak hesaplama yapılmasında ve mahkemece söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Bununla birlikte 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesinde, istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu re’sen gözeteceği düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. Maddesi ise, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesini içermektedir. Hükmün infazda tereddüt oluşturup oluşturmadığının incelenmesi kamu düzeni ile ilgilidir.
Dava konusu icra takibinde davacı yanca, takip konusu asıl alacağın hangi kredi kalemlerine ilişkin olduğu açıkça belirtilmemiş, asıl alacağın Beşiktaş 17. Noterliğinin 29/04/2019 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesine konu alacak kalemlerine ilişkin olduğu belirtilmiştir. Söz konusu hesap kat ihtarnamesinin ekindeki hesap özetinin incelenmesinde, hesap kat ihtarnamesinde talep edilen kredilere ilişkin hesap numaraları ile alacak miktarları ayrı ayrı ve ayrıntılı şekilde yazılmış, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da takip konusu 112.522,30 TL asıl alacağın 47.597,25 TL’lik kısmının …. nolu kredili mevduat hesabından, bakiye kısımlarının ise taksitli ticari kredi ve iskonto kredisinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacı yanca takip talebinde kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacak da dahil tüm alacak kalemleri toplamı olan 112.522,30 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %57 temerrüt faizi uygulanması talep edilmiş, bilirkişi raporunda söz konusu asıl alacağın 47.597,25 TL’lik kısmının kredi mevduat hesabından kaynaklandığı belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece kurulan hükümde tüm alacak kalemleri ayrı ayrı gösterilmek ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan asıl alacağa takip tarihinden itibaren TCMB’ce belirlenen % 28,80 oranında, taksitli ticari krediler ve iskonto kredilerinin toplamı yönünden ise sözleşme hükümlerine göre tespit edilen % 57 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmesi gerekirken tüm alacak kalemlerinin toplamı olarak belirlenen miktarlar üzerinden ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacağa takip tarihinden itibaren % 57 oranında temerrüt faizi uygulanmasına imkan verecek şekilde hüküm kurulması infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğundan kamu düzeni gözetilerek hükmün bu yönden kaldırılması gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar, alacak likit olmakla ve İİK.nun 67.maddesinde borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi halinde hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedileceği düzenlenmiş ise de, ilk derece mahkemesince hükmolunan toplam alacak miktarı üzerinden değil toplam asıl alacak miktarı üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması ve davacı yanca bu yöne ilişkin istinaf itirazı ileri sürülmemiş olması karşısında Dairemizce de hükmolunan toplam asıl alacak üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek KABULÜNE,
2-Eskişehir Asliye … Mahkemesi’nin 25/03/2021 tarih ve 2019/610 Esas 2021/395 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince kamu düzeni gözetilerek KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
2-Davalıların Eskişehir 1.İcra Müdürlüğü’nün….sayılı icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin;
10100078 no’lu kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacak nedeniyle takip tarihi itibariyle 47.597,25 TL ana para, 2.099,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.696,29‬ TL;
K9000083 no’lu taksitli ticari krediden kaynaklanan alacak nedeniyle 29.750,45 TL asıl alacak, 3.684,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.435,14‬TL
VT000320 no’lu iskonto kredisinden kaynaklanan alacak nedeniyle 30.710,50TL asıl alacak, 3.893,41TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.603,91TL olmak üzere;
Toplam 108.058,20 TL asıl alacak, 9.204,76 TL işlemiş faiz, 283,04 masraf olmak olmak üzere toplam 117.546 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağın 47.597,25 TL’lik (kredili mevduat hesabından kaynaklanan) kısmına takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 oranını aşmamak üzere 5464 sayılı Yasanın 26.maddesine göre TCMB belirlenecek değişen oranlarda faiz ve bu faizin BSMV’si uygulanmak suretiyle,
Asıl alacağın 60.460,95‬ TL’lik (taksitli ticari kredi ve iskonto kredisinden kaynaklanan) kısmına takip tarihinden itibaren yıllık % 57 oranında temerrüt faizi ve faizin BSMV’si uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan toplam asıl alacak miktarı olan 108.058,20 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 21.611,64‬ TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 8.029,56 TL harçtan, peşin alınan 1.473,58 TL harç 610,05 TL icra peşin harcının mahsubu ile bakiye 5.945,93‬ TL harcın davalılardan müteselsilen alınıp hazineye irat kaydına,
4-Davanın açılışı sırasında 44,40 TL başvurma harcı ile 1.473,58 TL peşin harç ile 610,05 TL icra peşin harç toplamı 2.128,03 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 157,90 TL posta ve tebligat gideri, 42,00 TL müzekkere gideri ve 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 649,90 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 626,12 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği tarihte geçerli olan arabuluculuk asgari ücret tarifesi gereğince adalet bakanlığı bütçesinden sarf kararı ile ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.271,70 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, bakiyesinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince, 15.116,87 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
C)1-Davacı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 277,00 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 48,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 210,60TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.