Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1060 E. 2022/359 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2020
NUMARASI :…
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı … vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından … …. … … Ltd. Şti. aleyhine Ankara 13. İş Mahkemesi’nin 2019/76 esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, davalı şirkete tebligat yapılamadığını, adres araştırması sonucunda gelen müzekkere cevabında davalı şirketin terkin edilmiş olduğunun anlaşıldığını, açılan rücu davasında davalı şirkete tebligat yapabilmek, davanın görülebilmesi için işbu davanın açılmasının zorunlu olduğunu iddia ederek … …. … … Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde; … …. … … Ltd. Şti.’nin 01/04/2008 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı aldığını ve şirket tasfiye memurluğuna …’nın seçildiğini, bu kararın tescil ve ilan edildiğini, alacaklılara çağrı yapılan üç ilan gazetelerinin 17/04/2008, 24/04/2008 ve 01/05/2008 tarihlerinde yayımlandığını, 02/05/2009 tarihli genel kurulda şirket tasfiyesinin sonlandığına dair alınan genel kurul kararının da ilan edildiğini, şirketin hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, … sicil müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu belirterek ihyaya hükmolunması halinde tasfiye memuru atanması, müdürlük yasal hasım olduğundan ve şirketin kapatılmasında kusuru bulunmadığından aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
Davalı … usulüne uygun tebliğe rağmen cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Ankara … Sicil Memurluğunda … sicil numarası ile kayıtlı … tasfiyeye girdiği, tasfiye memurluğuna …’nın atandığı, şirketin 02/05/2009 tarihli kararla tasfiye kapanışı yaptığı ve müdürlükteki sicil kaydının 08/05/2009 tarihinde tescil ederek silindiği ancak davacı tarafından …. … … … … … … hakkında tasfiye öncesine ilişkin alacağa dayalı olarak rucüen tazminat istemi ile dava açıldığı gerekçesiyle sicilden kaydı silinen …. … … … … … …. ek tasfiye için ihyasına, tasfiye memuru olarak …’nın atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; şirketin tasfiyesi tamamlanana değin şirketin ek tasfiyesi için ihya edilmek üzere süre verilen iş göremezlik ödeneği ödediğini beyan ederek dava açan SGK’ nın veya iş kazası geçirdiğini iddia eden personelin açmış olduğu devam eden bir dava veya takip bulunmadığını, mevcut bir alacak iddiası veya açılmış takip, dava bulunmadığı şirketin tüzel kişiliğinin, yetkililerin, ortaklarının veya tasfiye memurunun olası bir hak ve alacak doğması ihtimalinden habersiz olduğu göz önüne alındığında usule uygun tasfiye edilen şirketin yıllar sonra gecikmiş olarak açılan dava neticesinde ihyası yoluna başvurulmasında tasfiye memurunun herhangi bir kusuru veya sorumluluğu bulunmadığını, şirketin tasfiyesinin üzerinden 12 yıl geçtikten sonra davacının henüz bağladığı ödenek için yakın tarihte rücuen tazminat davası açtığı dosya kapsamından açıkça anlaşıldığını, bu durumda kusur veya sorumluluk yüklenemeyecek olan tasfiye memurunun yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, usulüne uygun tasfiye edilmiş şirketten 12 yıl sonra dava açılarak hak ve alacak iddiasında bulunulmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, TTK’nın 547.maddesi gereğince …. … … … … … …. ihyası isteğine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İhyası istenilen … …. … …. Ltd. Şti.’nin sicil özetinin incelemesinde; şirketin …. sicil numarası ile … siciline tescil edildiği, 10/04/2008 tarihli şirket genel kurulunda alınan tasfiye kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memurluğuna davalı …’nın atandığı, şirketin 02/05/2009 tarihli kararla tasfiye kapanışı yapılarak sicil kaydının 08/05/2009 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Ankara 13. İş Mahkemesi’nin 2019/76 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı SGK tarafından davalı … …. … …. Ltd. Şti. hakkında davalı şirkette çalışırken kaza geçiren …’ın iş kazası sonucu yaralanması nedeniyle sigortalıya gelir bağlandığı, rücuen tahsili istemiyle şirket hakkında 06/03/2019 tarihinde dava açıldığı, davalıya tebligatın yapılamadığı, mahkemece sicil müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta terkin edildiğinin belirtilmesi üzerine 19/11/2020 tarihli oturumda mahkememize açılan ihya davasının sonucunun beklenildiği görülmüştür.
Dosya kapsamından, Ankara … Sicil Memurluğunda …. sicil numarası ile kayıtlı …. … … … … …. tasfiyeye girdiği, tasfiye memurluğuna …’nın atandığı, şirketin 02/05/2009 tarihli kararla tasfiye kapanışı yaptığı ve müdürlükteki sicil kaydının 08/05/2009 tarihinde tescil ederek silindiği ancak davacı tarafından …. … … … … …. hakkında tasfiye öncesine ilişkin alacağa dayalı olarak rucüen tazminat istemi ile dava açılan dava nedeniyle taraf teşkilinin sağlanması açasından işbu ihya davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk … Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonimi şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği … sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olaya gelince, davalı şirketin 10/04/2008 tarihli alınan genel kurul kararı ile tasfiye kararı alınmış, tasfiye memuru olarak davalı … atanmış ve şirketin 02/05/2009 tarihli kararla tasfiye kapanışı yapıldığından sicil kaydının 08/05/2009 tarihinde tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında rucüen alacak istemine yönelik Ankara 13. İş Mahkemesinin 2019/76 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, açılan davanın derdest olduğu, bu hale göre davacının Ankara 13. İş Mahkemesi’ne açtığı derdest davadan ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, şirketin ihyasının gerektiği, ayrıca açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumludur. Bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına, en son tasfiye memuru olan davalı …’nin tasfiye memuru olarak atanmasına ve yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/06/2014 tarihli 2014/7827 esas 2014/10350 karar sayılı emsal içtihadı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı …’nın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı …’nın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’dan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/03/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.