Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1039 E. 2021/959 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemes……21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2018

NUMARASI :…

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile borçlular … …… Arasında imzalanan 14.10.2011 tarihli genel kredi sözleşmesini diğer borçlular … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borçluların ödemelerde bir kısım zorluklar yaşaması üzerine borçlularla 02.08.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanarak teverruk yapıldığını, ödemelerde aksamalar olması ve borçlu-kefillerin başka pek çok bankaya borcu olması nedeniyle borç tasfiye sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı …..’nin borçlarla ilgili müşterek ve müteselsil kefil sıfatında olduklarını kabul ettiklerini, ödemelerin tamamlanmaması sebebiyle borçlulara 08.01.2014 ve 25.06.2014 tarihli kat ihtarnamelerinin gönderildiğini, kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
…CEVAP
Dava dışı …….vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takip konusu ödeme emrinde belirtilen şekilde ve miktarda tahakkuk etmiş ve muaccel bir alacağının bulunmadığını, müvekkili şirket hakkında Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas ve 15.03.2013 tarihli kararı uyarınca iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, söz konusu kredi sözleşmesinin müzakere edilmeksizin matbu hazırlanıldığını ve müvekkilinin itirazi kayıt koyamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Muris … mirasçıları … ve … vekili müvekkilleri olan mirasçıların murisin mirasını Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 13.02.2017 tarihli ve ….Karar sayılı kararıyla reddettiklerini, Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. sayılı dosyasında bu resmi tasfiyeye ilişkin işlem başlatıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar süresinde cevap dilekçesi sunmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; davanın genel kredi sözleşmesinden doğan kredi alacağının tahsili istemiyle İİK’nın 67. Maddesi gereği açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı taraf davalılara gönderdiği 25/06/2014 tarihli ihtarnamede geciken taksit tutarları toplamı 130.939,00 TL ve toplam borç 976.924,00 TL olarak belirttiği halde ihtar tarihinden 67 gün sonra 01/09/2014 tarihinde başlatılan icra takibinde ise asıl alacak tutarı 976.515,00 TL gecikme cezası ise %13,26 oranı üzerinden 6.468,00 TL olarak bildirdiği, kredinin ödeme planı dikkat alındığında kat tarihi olan 25/06/2014 tarihi itibari ile 869.013,59 TL olup, bu halde takip tarihi itibari ile alacak miktarının 976.515,00 TL olmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davacı bankanın takibe konu ettiği meblağı sözleşmede belirtilen 1.090.590,00 TL’den yapılan ödemeleri düşmek suretiyle bulduğunun anlaşıldığı, kaldı ki bu rakamın dahi takip tarihindeki rakam ile örtüşmediği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü gerektiği, davalı kefillerden …’un 05/02/2017 tarihinden vefatı üzerine davacı tarafından mirasçıları …, … aleyhine davanın devam ettirildiği, ancak mirasçıların Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında mirası red ettikleri, Ankara 2. Sulh hukuk Mahkemesinin …. Tereke sayılı dosyasında mirasın resmi tahsisi yoluna girildiği anlaşılmakla bu davalılar yönünden davanın reddi gerektiği, (Y. 11. HD. …. Karar), alacak likit olduğundan ve davalılar tarafında takibe haksız itiraz edildiğinden kabul edilen kısım üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Ankara 26.İcra Müd. … ve …’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, dahili davalılar … yönünden açılan davanın yerinde bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda yapılan hesaplama hatalı olup müvekkili bankanın hesaplama yönteminde usul ve yasaya aykırı bir hal bulunmadığını, İİK’nın 180. Maddesi ve TMK’nın 610. Maddesi gözetildiğinde mirasçıların mirası reddetmesi halinde bu mirasçılar yönünden davaya devam edilemeyeceğini ve yetkili ve görevli mahkeme tarafından mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesinin gerektiğini, mahkemece verilen kararda dahili davalılar … ve … yönünden davanın reddine karar verildiği halde mirasın tasfiyesi bakımından herhangi bir karar verilmediğini, yerel mahkemece dosyanın yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilerek mirasın tasfiyesinin yapılması gerekirken bu davalılar yönünden davanın reddi ile davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yersiz olduğunu, söz konusu vekalet ücretinin icra takibine konu edildiğini ve müvekkili bankaca ödendiğini, davalılar tarafından yapılan itirazın imzalarını kabul ettikleri 01.10.2013 tarihli sözleşmeyle haksız olduğunun sabit olduğunu, bu protokolde davalıların müvekkili bankaya 1.090.590,00 TL borcu bulunduğunu, davalıların takibe yapmış oldukları itirazda bir ödeme belgesi de sunmadıklarını, bu sözleşmede davalıların müvekkilinin anapara nakdi alacağının 1.090.590,00 TL olduğunu kabul ettiklerini, bilirkişi tarafından yapıldığı tespit olunan toplam 113.441,00 TL mahsup edildiğinde takipte istenen alacağın varlığının sabit olduğunu ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesini ve borç tasfiye sözleşmesini imzalayan davalı asıl borçlu ile davalı müteselsil kefillerden kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, davalı muris … mirasçıları … ve … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili öncelikle davalı muris … mirasçıları olan davalılar … ve … yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, sulh hukuk mahkemesine başvuruda bulunularak mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir. Mahkemece sırf yargılama sırasında ölen davalı …’un mirasçılarının sunduğu Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen mirası red ettiklerine dair mirasın reddi kararına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir. Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye memuru atamasından yaptırıldıktan sonra, davanın tasfiye memuruna yöneltilerek devam ettirilmesi zorunlu hale gelir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olduğundan bu husus görevi gereği mahkemede ve istinafa başvurulması halinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce de kendiliğinden gözetilir. HGK’nun 3.7.2002 tarih … sayılı kararında da açıklanan bu ilkelere değinilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı …’un davadan sonra öldüğü ve en yakın mirasçıları olan davalılar … ve …’un tamamı tarafından Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dava dosyasında miras reddolunduğundan, ihbarda bulunulması üzerine halihazırda mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi yönünden Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında derdest davada atanan tasfiye memuruna dava yöneltilip, bu suretle taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken, anılan maddeye göre işlem yapılmaksızın davalının mirasçıları hakkındaki davanın, mirasın reddedilmiş olması sebebiyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bu aşamada esasa yönelik öteki istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 355. Maddesindeki kamu düzenine aykırılık gözetilerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince taraf teşkili için kaldırılarak dava dosyasında Dairemiz kararına uygun biçimde yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin HMK’nın 355. Maddesindeki kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜNE
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2018 tarih ve…Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf maktu karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sy. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a.4 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2021
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.