Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1026 E. 2021/922 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 21/05/2021
NUMARASI …
TALEP TARİHİ : 10/05/2021
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05 /07/2021

Taraflar arasındaki ortaklıktan çıkma istemine ilişkin davanın yargılaması kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin istemin yargılaması sonunda ara kararda yazılı nedenlerden talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2009 yılında kurduğu davalı şirketin her biri eşit hisseli üç ortağının bulunduğunu, sonradan ismi … Gazetesi olarak değiştirilen … isimli gazete yayımlayan davalı şirketin resmi ilan yayınlama imtiyazını elde ederek her yıl Basın İlan Kurumu’ndan yıllık tutarı iki milyon TL civarında nakit akışı sağlandığını, 2009-2019 yılları arasında müdürlük görevini yerine getiren müvekkilinin 26.01.2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında ibra edilmediğini, müdürlük görevinin sona ererek davalı şirket ortaklarından …

Yedier’in şirket müdürü olduğunu, müvekkilinin şirketteki hisselerinin 3. Kişiye devrine yönelik pay devrinin diğer şirket ortakları tarafından reddedildiğini, TTK’nın 595/5. Maddesi uyarınca bu durumun dahi tek başına müvekkiline ortaklıktan ayrılma ve çıkma payını talep etme hakkını verdiğini, müvekkilinin şirket karından mahrum bırakıldığını, kar payı dağıtılmasına ilişkin önerilerinin 18.07.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında reddedildiğini, şirketin diğer ortaklarının şirketten nakit paralar tahsil ettiklerini ancak müvekkilinin bu olanaktan yoksun bırakıldığını, karşılıklı olarak suç duyurularında bulunmaları üzerine soruşturmaların başlatıldığını, şirket ortaklığının çekilmez bir hale geldiğini, ileri sürerek açmış olduğu ortaklıktan çıkma payının ödenmesi ve ortaklıktan çıkma davası kapsamında 21.05.2021 tarihli ihtiyati tedbir istemli talep dilekçesinde; mahkemenin ara karar sonrası banka hesap ekstrelerinin dosyaya kazandırması ile ortaya çıkan güncel yeni durum karşısında müvekkili davacı …’ün müdürlük görevinin sona ermesinden sonra dava dışı … … şirket müdürü olmasından sonraki yaklaşık 2,5 yıllık süreçte müvekkili dışındaki diğer iki ortağın şirketin nakit akışında keyfi olarak yararlandığı, şirketin …’ndaki hesabından diğer iki ortağın kişisel hesaplarından toplam 426.500,00 TL tutarında para aktarıldığını, yine şirketin …’ndaki hesabından açıklamasız 592.000,00 TL tutarında paranın nakit olarak çekildiği, 20.02.2019 tarihinden bu yana bu yolla toplam 1.018.500,00 TL’nin diğer iki ortak tarafından keyfi olarak kendi uhdelerine aktarıldığının anlaşıldığını, tedbir kararı verilmemesi durumunda tarafların suiistimale devam edeceğini, şirketin öz varlığının kalmayacağının ortada olduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, aciliyet dikkate alınarak TTK 638/2 Maddesi uyarınca; davalı şirkete ait hesaplardan şirket ortaklarına ve ortakların eş ve akrabalarına ve bunların yönetimine hakim olduğu şirketlere borç, temettü, temettü avansı veya sair bir şekilde ödeme yapılmaması veya ortakların menfaatine olacak şekilde 3. kişilere herhangi bir ödeme yapılmaması veya kefil olunmaması yönünde şirket hesaplarından yapılacak tüm ödemelerin banka havalesi şeklinde yapılarak şirket banka hesaplarından nakit çekilmemesi yönünde ihtiyati tedbir, iş bu tedbir kararının denetimi ve şirket müdürünün 5.000,00 TL üzerinde yapacağı her türlü işlemler ile ilgili onay alınması amacıyla TTK’nın 638/2. maddesi uyarınca, şirkete denetim ve onay kayyımı atanmasını, görevlendirilecek kayyımın şirketin faaliyetleri ve mahkemece verilen tedbir kararlarına şirketin uyup uymaması hususunda üç ayda bir mahkemeye rapor vermesini, kayyımın mahkemece belirlenecek ücretinin davalı şirket tarafından karşılanmasını, yine davalı şirkete ait … plaka sayılı aracın, 3. kişilere devrinin engellenmesi için araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
CEVAP
Aleyhine ihtiyati tedbir istenilen davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin müdürlüğünü yaptığı tarihlerde şirket ortaklarından hiçbir onay almadan ortakların bilgisi ve rızası dışında eşi …’e TTK ve diğer sair kanunlar uyarınca usulsüz bir vekaletname ile yönetim ve temsil yetkisini verdiğini, kendisine verilen vekaletnameyi kötüye kullanan dava dışı …. ile davacının müvekkili şirketi zarara uğratmak ve haksız kazanç elde etmek amacıyla şahsi masrafları için müvekkili şirket namına ve hesabına 22.06.2017 tarihinde …’ndan 500.000,00 TL bedelli 60 ay vadeli kredi çektiğini, çekilen bu kredinin şirkete aktarılmayıp davacının şahsi masrafları için kullanıldığını, bakiye 317.770,04 TL kredi borcunun kaldığını, 2019 Aralık ve devam eden 2020 yılı Ocak ayı kredi taksitlerinin ödenmediğini, müvekkili şirketin hesaplarından çekildiğini, şirket hesaplarına yanlış işlenmiş vergi, SGK ve benzeri borçları ile ilgili olarak 280.145,00 TL tutarında hesaplarda belirtilen fazla ödemenin yine davacı … uhdesine kabul edildiğinin anlaşıldığını, davacı tarafından eşine verilen usulsüz vekaletname ile şirket hesaplarından usulsüz olarak toplam 89.304,85 TL harcama yapıldığının belirlendiğini, bu harcamaların davacıya keşide olunan ihtarnamelere rağmen şirkete ödenmediğini, müvekkili şirketi zarara uğratmak maksadıyla kendi menfaat ve çıkarları doğrultusunda yapmış olduğu usulsüzlükler sebebiyle davacı ve eşi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının müvekkili şirketin Basın İlan Kurumundan aldığını iddia ettiği yıllık 2.000.000,00 TL’lik gelirin davacı tarafından müdür olduğu 10 yıllık süreçte nereye harcandığı hususunun açıklığa kavuşturulmadığını, davacının müdürlük yaptığı 10 yıl süre boyunca ibra edilmediğini, tüm hesapların ortaklardan gizlendiğini ve şirket müdürünün değiştiği toplantı tarihine kadar hiçbir toplantı yapmadığını, davacı tarafın fahiş ve usulsüz harcamalar nedeniyle müvekkili şirketin …. Sokaktaki bürosu kapatılarak gerçeğe aykırı ve fiili olmayan onlarca giderin önünün kesildiğini, müvekkili şirket bedelinin 5.000.000,00 TL gibi fahiş bir bedel olduğu iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, ayrılma akçesini zenginleşme aracı olarak gören davacının ürettiği fiktif bir rakam olduğunu, Türkiye genelinde dağıtım hakkına sahip … Aralık 2020 tarihindeki %45 hisse devir bedelinin 1.000.000,00 TL olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan değerlendirme sonucunda;, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, davacı ile diğer şirket ortakları arasındaki husumetlik durumu, savcılık soruşturma dosyaları birlikte değerlendirildiğinde dava dışı şirket ortaklarının davalı şirketten yaklaşın 2,5 yıllık süreç içerisinde toplam 1.018.500,00 TL para çekildiği iddiası yargılamayı gerektirdiğinden haklılık durumu bu aşamada değerlendirilemeyeceğinden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin HMK 389 ve devamı maddelerindeki şartları taşımadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ara karar sonrası banka hesap ekstrelerinin dosyaya kazandırması ile ortaya çıkan güncel yeni durum karşısında müvekkili davacı …’ün müdürlük görevinin sona ermesinden sonra dava dışı … ….. şirket müdürü olmasından sonraki yaklaşık 2,5 yıllık süreçte müvekkili dışındaki diğer iki ortağın şirketin nakit akışında keyfi olarak yararlandığı, şirketin …’ndaki hesabından diğer iki ortağın kişisel hesaplarından toplam 426.500,00 TL tutarında para aktarıldığını, yine şirketin …’ndaki hesabından açıklamasız 592.000,00 TL tutarında paranın nakit olarak çekildiği, 20.02.2019 tarihinden bu yana bu yolla toplam 1.018.500,00 TL’nin diğer iki ortak tarafından keyfi olarak kendi uhdelerine aktarıldığının anlaşıldığını, şirket hesabından tek kalemde ve hiçbir açıklama olmadan 150.000,00 TL tutarına kadar ulaşan çok yüksek miktarlarda paraların düzenli olarak çekilerek şirketin tüm varlıklarının bu iki ortak arasında kontrolsüz şekilde paylaşıldığını, TTK’nın 638. Maddesi hükmünün gözetilmesi gerektiğini, TTK’nın 638. Maddesine göre herhangi bir tedbir kararının verilmemesi halinde yargılama sonunda müvekkili lehine mahkemece hükmedilecek ayrılma akçesinin tahsilinin imkansız hale geleceğini, tedbir kararı verilmemesi durumunda tarafların suiistimale devam edeceğini, şirketin öz varlığının kalmayacağının ortada olduğunu ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, ve 10.05.2021 tarihli ihtiyati tedbir istemli dilekçede talep olunan ihtiyati tedbire karar verilmesini istemiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir istenilen davalı vekili, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, ortaklıktan çıkma ve çıkma payı alacağının ödenmesi istemlerine yönelik açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
Bilindiği ve TTK’nın 638/2.fıkrasında açıklandığı üzere; her ortağın, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği, mahkemenin istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği, hükümlerine yer verilmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; eldeki davanın davalı limited şirketin ortağı olan davacının haklı sebebe dayalı olarak ortaklıktan çıkma ayrılma akçesi ile çıkma payı istemine yönelik olduğu, her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin dosya kapsamında yaklaşık ispat ölçütünün sağlanamadığından bahisle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de, 6102 Sayılı TTK’nın 638/2.maddesi gereğince mahkemenin dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği düzenlenmiş olup, düzenlemeler gereğince açılan davanın mahiyeti de gözetildiğinde davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile tedbire konu edilen davalı şirket adına kayıtlı … plakalı aracın 3.kişilere devir ve temlikinin ve taşınmaz üzerinde her türlü borçlandırıcı tasarrufi işlemlerinin önlenmesi için HMK’nın 389. maddesi HMK’nın 389, 6102 Sayılı Yasa’nın 638/2.maddeleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca, davacı vekili tarafından gerek yargılama sırasında vermiş olduğu ara karara dayanak 10.05.2021 tarihli gerekse istinaf başvuru dilekçesinde her ne kadar şirketin banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulması ve şirket müdürünün faaliyetlerinin denetlenmesi amacıyla şirkete denetim kayyımı atanması talep edilmiş ise de, şirketin ticari faaliyetini engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden bu bağlamda şirketin banka hesaplarına tedbir konulamayacağı gibi şirket müdürünün azli istemiyle açılan bir dava bulunmayıp şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı alacağının tahsili istemiyle açılan işbu davada, şirket müdürünün görevde olduğu ve organ boşluğu da bulunmadığı hususları gözetildiğinde şirkete denetim kayyımı atanmasına yönelik tedbir taleplerinin kabulü mümkün görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle istinafa başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf sebeplerinin kısmen kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi uyarınca kaldırılarak HMK’nın 389, 6102 Sayılı Yasa’nın 638/2.maddeleri gereğince talep konusu taşınır üzerine 3. kişilere devir ve temlik ile her türlü borçlandırıcı tasarrufi işlemin önlenmesi için takdiren 10.000,00 TL teminat yatırılması halinde ihtiyati tedbir konulmasına dair istemin esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. .
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;

A)1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2021 tarih ve….Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
B)1-Davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜ ile;
Davalı şirket adına kayıtlı … plakalı aracın 3.kişilere devir ve temlikinin ve taşınmaz üzerinde her türlü borçlandırıcı tasarrufi işlemlerinin önlenmesi için HMK’nın 389. maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan takdiren 10.000,00 TL (ilk derece mahkemesi veznesine yatırılmak veya sunulmak üzere) teminat alınmasına, teminatın nakit olarak yatırmak yahut bu miktarda kesin, koşulsuz ve süresiz başka banka teminat mektubu ibraz etmek suretiyle dosyaya depo edilmesini müteakip ihtiyati tedbir isteyen (vekiline) tevdiine,
3-Müteakip işlemlerin koşulları oluştuğunda teminat iadesi de dahil olmak üzere ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
C)1-İhtiyati tedbir talep eden tarafın yatırdığı 59,30 TL peşin istinaf maktu karar harcının talep halinde ihtiyati tedbir talep edene iadesine,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafça istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ihtiyati tedbir talep eden yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 362/(1)-f.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/07/2021

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.