Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1017 E. 2023/491 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1017 Esas 2023/491 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1017
KARAR NO : 2023/491

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/03/2021
NUMARASI : 2019/100 Esas 2021/246 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – …-

VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/03/2015
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme kaşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yan arasında müvekkili şirketin davalıya %50 oranında hisse devri yapacağı, bu devir nedeniyle davalı yanın şirkete dair herhangi bir talepte bulunmayacağı, müvekkili şirketin de bunun karşılığında 40.000,00 TL ödeyeceği hususlarında anlaşma düzenlendiğini, bu bedelin müvekkilince ödendiğini, anlaşmanın 01.04.2014 tarihine kadar geçerli olduğu konusunda da anlaştıklarını, Kamu İhale Kanunu’nun 62.maddesinin (h) bendindeki “..veya her iki ortağın da mühendis olup %50-%50 ortak olduğu tüzel kişiler tarafından da kullanılabilir” ibaresinin 10.07.2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilerek iptal kararının yürürlüğünün 10.01.2014 tarihine bırakıldığını, anlaşma süresinin bitmesi ve iptal kararı üzerine müvekkili şirketin anlaşmanın kendiliğinden uzayacağını düşünerek yine toplam 44.160,00 TL ödemeyi davalıya yaptığını, bu bedellerin davalı taraftan iadesinin istendiğini ancak, herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3479 sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli olmayan Mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesinde, “yasa ve yönetmeliklerde yapılacak olan herhangi bir değişiklik ile mezuniyet belgesinin kullanımına imkan kalmaz ise şirket herhangi bir hak talep etmeyecektir” denildiğini, davacının bu sözleşme maddesine aykırı olarak dava açtığını, ödendiği iddia olunan 40.000,00 TL’nın de ödenmediğini, bu nedenle sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, davacı tarafın sözleşmenin uzatılmasını talep edince de 20.04.2016 tarihine kadar uzatıldığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini ve alacağına hak kazandığını, halen de davacıdan 40.000,00 TL alacağı bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; uyuşmazlığın; davacının “hataen” davalıya ödediğini iddia ettiği bedeli davalıdan tahsili isteminin yerinde olup olmadığı hususuna ilişkin olduğu,taraflar arasında 01/04/2014 tarihli sözleşme akdedildiğine yönelik ihtilaf bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıya toplamda 44.160 TL ödeme yaptığı, diğer ödemelere ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, kaldı ki taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 6. Maddesine göre yasa ve yönetmelikte yapılacak değişiklikte şirketin herhangi bir hak talep edemeyeceği düzenlemesinin yer aldığı, sözleşme serbestisi çerçevesinde tarafların sözleşme akdettiği, davalının hata ile ödeme yaptığı iddiasının yerinde olmadığı ve Mevzuatta yapılmış/yapılacak değişiklikte davalıya atfetilecek bir kusur bulunmayacağı ve davalının sebepsiz zenginleştiği iddialarına itibar edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine, davacının kötüniyeti ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yapılan sözleşmenin ilk dönemine istinaden yapılan ödeme nakit olarak elden yapılmış olup ikinci dönem için yapılan ödemeler banka havalesi ve çek ile gerçekleştiğini, müvekkili şirketin de bunun karşılığında davalıya 40.000,00 tl’yi ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca tarafların bu anlaşmanın 01.04.2014 tarihine kadar geçerli olduğu konusunda anlaştığını ve anlaşılan miktarın tamamının müvekkili şirket tarafından nakit olarak elden ödendiğini, devam eden süreçte sözleşme süresi bitmiş olmasına rağmen müvekkili şirketin, anlaşmanın kendiliğinden uzayacağı düşüncesiyle davalı yana yukarıda bahsi geçen 40.000,00 tl’den ayrı olarak 12.03.2014 tarihinde banka havalesi, 03.05.2014 tarihinde ise çek yoluyla olmak üzere toplamda 44.160,00 tl ödediğini ancak toplamı 44.160,00 tl’yi bulan bu ödemelerin, sözleşmenin asıl amacını oluşturan kamu ihale kanunun 62. maddesinin “h” bendinde yer alan ilgili ibarenin anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesi neticesinde hukuki imkansızlık nedeniyle sözleşmenin geçersiz olmasına rağmen müvekkili şirketin bilgisizliği nedeniyle gerçekleştiğini, nitekim bilirkişi raporunda da bu hususun açıkça ortaya koyulduğunu, müvekkili şirketin davalıdan 44.160,00 tl alacaklı olduğu değerlendirildiğini, bilirkişi heyet raporunda da; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki işlemlerle ilgili olarak 01.04.2014 tarihine kadar geçerli inançlı işlem sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşme nedeniyle … 02.05.2013 tarihinde hisse devri ile şirketin ortağı olarak ticaret sicil gazetesinde tescilinin görüldüğünü, 31.07.2014 tarihinde yapılan şirketin olağan genel kurulunda alınan karar ile … şirketin hisselerinin tamamını devir ettiği söz konusu hisse devirleri 09.09.2014 tarih ve 8649 sayılı türk ticaret sicil gazetesinde tescil gördüğü anlaşıldığının, … şirkette 02.05.2013 ile 09.09.2014 tarihleri arasında ortaklığının devam ettiğinin tespit edildiğini, dosyada 12.03.2014 tarihli … ait ödeme dekontu, türkiye finans katılım bankasına ait 03.05.2014 tarihli 24.000,00 TL tutarlı çek tespit edildiği,”şeklinde ifade edilmiştir. Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/85 Talimat Numarası ile dinlenilen tanık …’un beyanlarının da dilekçelerinde anlattıklarını destekler mahiyette olduğunu, hisse devirlerine ve sözleşmenin ilk dönemine ilişkin bedelin davalı yana nakit olarak elden ödendiğine dair hususlara tanıklık etiğini, kamu ihale kanunun 62. maddesinin “h” bendinde yer alan ibare 10.07.2013 tarihinde anayasa mahkemesi tarafından iptal edildiğini, iptal kararının yürürlülüğü 6 ay sonrası olan 10.01.2014 tarihine bırakıldığını, bu sebeplerle davalıya ödenen paranın, sözleşmenin dayanağı olan yasal düzenlemenin anayasa mahkemesi kararı ile iptal edilmesi sebebiyle iade edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin takibe konu ettiği ödemelerin, anlaşmanın kendiliğinden uzadığı hatası ve anayasa mahkemesi’nin iptal kararı konusunda bilgisiz olması nedeniyle yaptığını, sözleşme dolayısıyla ilk döneme ilişkin anlaşılmış olan ödeme tutarı 40.000,00 TL olduğunu, davalı tarafın, ödemelerin ilk döneme ilişkin yapıldığı iddiasının, banka havalesi ve çek ile yapılan ödemelerin miktarı 44.160,00 TL olduğundan gerçeği yansıtmadığını, davalı tarafın, iadesini talep ettiği ödemeyi (44.160,00 tl) anlaşmanın ilk dönemine istinaden yaptıkların iddia ettiğini, davalı tarafın sunduğu cevap dilekçesinde, yapılan ödeme ikrar edildiğini ancak yapılan ödemenin 2013 yılı için geçerli olduğunu ifade edildiğini davalı taraf cevap dilekçesinde öncelikle, yapılan 44.160,00 tl’lik ödemenin ilk yıla ait olduğunu ve bu miktarın ödendiğini; devamında ise, ilk yıl için anlaşılmış olan 40.000,00 tl’lik tutarın ödenmediğini beyan ettiğini, işbu dosya kapsamında mevcut dekont (12.03.2014 tarihli) ve çekin (03.05.2014 vade tarihli) tarihlerine bakıldığında da dava konusu 44.160,00 tl’nin, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin uzayacağı düşünülerek ikinci dönem için ödendiğinin açıkça anlaşıldığını, kararın kaldırılmasını, yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava;davalının %50 şirket ortaklığı için ödendiği iddia olunan tutarın iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde yer alan Ticaret Sicil Gazetisine göre davacı şirketin “…” adresinde faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır.

HMK’nun 14/2 maddesinde, özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatıyla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 4/1 maddesinde de, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı, aynı yasanın 5/1 bendinde de aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, 5/3 bendinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda davacı yan müvekkili şirketin davalıya %50 oranında hisse devri yapacağı, bu devir nedeniyle davalı yanın şirketten herhangi bir talepte bulunmayacağı, müvekkili şirketin de bunun karşılığında 40.000,00 TL ödeyeceği hususlarında anlaşma düzenlendiğini, bu bedelin müvekkilince ödendiğini, anlaşmanın 01.04.2014 tarihine kadar geçerli olduğu konusunda da anlaştıklarını, Kamu İhale Kanunu’nun 62.maddesinin (h) bendindeki “..veya her iki ortağın da mühendis olup %50-%50 ortak olduğu tüzel kişiler tarafından da kullanılabilir” ibaresinin 10.07.2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilerek iptal kararının yürürlüğünün 10.01.2014 tarihine bırakıldığını, anlaşma süresinin bitmesi ve iptal kararı üzerine müvekkili şirketin anlaşmanın kendiliğinden uzayacağını düşünerek yine toplam 44.160,00 TL ödemeyi davalıya yaptığını, bu bedellerin davalı taraftan iadesini talep etmektedir. Bu durumda 6102 sayılı TTK’nun 4/1 ve HMK’nun 14/2 maddeleri uyarınca iş bu dava ticari dava niteliğinde olup davalı şirket merkezinin bulunduğu yer olan Van Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince kesin yetki kuralı gözetilerek Van mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek davanın reddine karar vermesi isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kamu düzenine aykırılık hususu gözetilerek davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesinin hükmü özel düzenleme içerdiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile HMK’nın 20. maddesinin hükmü uygulanmaksızın ve talebe bağlı olmaksızın dosyanın görevli ve yetkili Van Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)Mahkemesine gönderilmesine,davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni nedeniyle kabulüne, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/03/2021 tarih ve 2019/100 Esas 2021/246 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- Davanın yeniden görülmesi için HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca dosyanın görevli ve yetkili Van Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesine tevzi edilmek üzere Van Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Bir karar örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacıdan peşin alınan 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcının talep halinde anılan davalıya iadesine,
5-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/03/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.