Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1007 E. 2021/860 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2021
NUMARASI : …
DAVA : İtirazın İptali (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/06/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, davalının hasar bedelini ödemediğini, hasar bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olup rizikonun teminat dışı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazanın oluşumunda %75, dava dışı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu oldukları, sigortalı araç sürücüsü olay sırasında 2,71 promil civarında alkollü ise de alkolün kazanın oluşumunda münhasıran etkili olmadığı, rizikonun teminat kapsamı dahilinde bulunduğu, davacının davalıdan 41.300,00 TL asıl alacak ile 549,91 TL faiz talep hakkının bulunduğunun tespit edildiği, davacının sadece asıl alacağı dava konusu ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 41.300,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın likit olduğunu, mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu belirterek müvekkili lehine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kaza tespit tutanağı, kasko sigortalı araç ruhsatı, ekspertiz raporu, Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı icra takip dosyası, kasko sigorta poliçesi, hasar faturaları, yargılama aşamasında makine mühendisi ve sigorta tahkim komisyon hakemi bilirkişi heyetinden alınan 07/05/2020 tarihli rapor, nöroloji uzmanından alınan 04/12/2020 tarihli rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 41.300,00 TL asıl alacağın tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 7 günlük itiraz süresi içerisinde 18/08/2019 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının itirazın davacı alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dosya içeriğiyle sabittir.
Davacı yan kasko sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasarın kasko sigorta poliçesi teminatında bulunduğunu, hasar bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporları esas alınıp yukarıda özetlendiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazı reddedilen icra inkar tazminatına yöneliktir.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibi trafik kazası sonucu sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsili talebiyle başlatılmıştır. İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca icra takibine itirazın haksız olduğunun anlaşılması durumunda borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması gerecektir. Likit alacak ise bilinebilir, hesaplanabilir alacak niteliğindedir. Dava konusu icra takip talebi ile davalı borçludan tahsili talep edilen alacak sigortalı araçta meydana gelen gerçek hasar bedelidir. Araçta oluşan gerçek hasar bedeli ise, takip tarihi itibarıyla bilinebilir ve hesaplanabilir alacak niteliğinde olmayıp, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece takip konusu alacağın likit, bir başka deyişle bilinebilir ve hesaplanabilir nitelikte olmadığı gözetilerek davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.
Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.