Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1005 E. 2023/758 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/1005 Esas 2023/758 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1005
KARAR NO : 2023/758

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2021
NUMARASI : 2020/407 Esas 2021/52 Karar
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait… plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunduğunu, 22.06.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde aracın hasarlandığını, kaza sebebiyle müvekkilline ait araçta oluşan zararın Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/57 D. İş sayılı dosyasında yerinde keşif icrası neticesinde K.D.V. dahil 61.988,63 TL olarak tespit edildiğini, meydana gelen hasardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 50.000,00 TL üzerinden ikame ettikleri hasar bedeli tazminatını 11.988,63 TL artırarak 61.988,63 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, 22.06.2020 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/57 sayılı tespitinin şirketlerine tebliği üzerine şirket nezdinde … no’lu hasar dosyası açıldığını, değişik iş raporundaki evraklar dışında araçtaki hasarın incelenmesine yönelik herhangi bir evrakın sigortalı/vekili tarafından müvekkil şirkete iletilmediğini, başvuran sigortalının, rizikonun gerçekleşmesinden sonra beyan yükümlülüğünü ihlal ederek riziko hakkında müvekkil şirkete bilgi vermediğini, başvuru konusu olay ve aracının hasarının sigortacı tarafından incelenmesine ve araştırılmasına izin verilmediğini, olayın sigorta teminatına girip girmediği, aracın pert (hurda) olup olmadığına yani onarılıp onarılmayacağına karar verilip verilmemesi, sürücü değişikliğinin yapılıp yapılmadığının tespiti sürücünün alkollü veya ehliyetsiz olup olmadığı gibi hususların tespitinin de önemli olduğunu, başvuranın rizikonun gerçekleşmesinden sonra yukarıda açıklanan hususların hiçbirini yerine getirmeden, sigortacıya hiçbir bilgi vermeden, sigortacıya hiç işlem yapma imkânı tanımadan sadece araçtaki hasar miktarının kendisi eksper incelemesi yaptırarak tespitini yaptırdığını, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı adına kayıtlı araç sürücüsünün tek taraflı kaza yapmış olması ve davalının kasko sigortacısı olması nedeniyle Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca davalı meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, her ne kadar davalı davacının bildirim yükümlülüğünü ihlal etmiş olduğundan bahsetmiş ise de , kazanın tek taraflı olması, sürücünün kazanın akabinde alkol raporu almış olması ve kazadan 3 gün sonra delil tespiti isteminde bulunmuş olması nazara alındığında davacının bildirim yükümlüğüne aykırılığı tazminat veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine bir etkisi bulunmadığı değerlendirildiği, usul ve yasaya uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuna göre davacının zararı 61.988,63 TL olarak tespit edilmiş olup, bu tespit yerinde görüldüğünden davacının davasının kabulüne, 61.988,63 TL’nin 02/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davanın kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçedeki muafiyetler dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, her bir hasarda 2.000,00 TL tutarında genel muafiyet uygulanacağına ilişkin düzenleme yer aldığını, bu hükmün dikkate alınmadığını, meydana gelen hasarla beyanın uyumlu olup olmadığı yönünde teknik inceleme yapılmadığını, bilirkişi tarafından taraf olmadıkları tespit dosyası dikkate alınarak rapor hazırlandığını, raporun kabulünün mümkün olmadığını, davacının poliçe kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun hasar ile beyan arasında illiyet bağı olmasına bağlı iken ve illiyet bağının olmadığı tespit edilmesine rağmen Değişik İş raporu dikkate alınarak hüküm kurulmasının kötü niyeti koruması anlamına geleceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
22/06/2020 tarihli Trafik Kaza Tespit Tutanağının incelenmesinde; sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı aracıyla 1551 Caddeden seyirde beyanına göre aracın kayması üzerine direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının sağ ön ve arka tekerlek sağ alt kısımlarıyla beton bariyerlere çarparak savrulduğu ve ileride duruşa geçilen kazada 2918 Sayılı KTK’nun 52/1-b kuralını ihlal ettiği belirtilmiş, sürücünün alkol testinde alkol durumun “0” olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Sigorta poliçesinin “Muafiyetler” başlıklı 4.2.maddesinde; deprem ve yanardağ püskürmesi hasarlarında aracın piyasa rayici bedeli üzerinden %5 muafiyet uygulanacağı, rayiç bedel hesabı, poliçenin 4.9 no’lu kısmında belirtildiği, anlaşmalı cam servisi dışında onarılan cam hasarlarına 200,00 TL’den az olmamak üzere hasar tutarı üzerinden %20 oranında muafiyet uygulanacağı, … ile anlaşması olmayan marka yetkili servislere gidilmesi durumunda, hasar bedeli üzerinden %25 tenzili muafiyet uygulanacağı, onarımın yapılacağı ilde … anlaşmalı marka yetkili servisi bulunmaması durumunda muafiyet uygulanmayacağı, her bir hasarda 2.100,00 TL tutarında genel muafiyet uygulanacağı, diğer muafiyetlerin genel muafiyet uygulandıktan sonra hesaplanarak hasar bedelinin düşüleceği düzenlenmiştir.
Makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda özetle; maddi hasarlı tek taraflı trafik kaza tespit tutanağına göre kaza anında araç sürücüsünün alkolsüz olduğunun tespit edildiğini, kaza anında aracın 141.697 km’de bulunduğunu, bu kazadan önce 4 adet kazaya karıştığını, internet üzerinden yapılan inceleme sonucu aracın 158.000,00 TL ile 175.000,00 TL arasında ikinci el değerinin değiştiğini, aracın yapmış olduğu 4 adet kaza, markası, modeli, yaşı ve kilometresi dikkate alındığında ikinci el piyasa değerinin 125.000,00 TL olacağını, Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinde araç üzerinde inceleme yapıldığını, kaza sonucu araçtaki değişmesi ve onarılması gereken parçalara ilişkin tespitlere göre araçtaki hasarın KDV işçilik ve yedek parça değişim ve onarımı olmak üzere toplam 61.998,63 TL olarak tespit yapıldığını, hasarlı aracın fotoğrafları ile Değişik İş dosyasında alınan raporda belirtilen değişmesi gereken parçaların hasarla uyum sağladığı, tespit edilen hasar bedelinin 2020 yılı rayiçlerine uyumlu olduğu, bu nedenle aracın sağ yan, ön ve arka kısımları ile beton bariyerlere çarpması neticesi muhtelif kesimlerden hasarlandığı, yedek parça ve işçilik bedeli dahil onarım bedelinin meydana gelen zararın KDV dahil 61.988,63 TL olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1421. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409. maddesinde sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükünün sigortacıya ait olduğu, düzenlenmiştir.
Somut olaya gelince, davacıya ait … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kasko sigorta poliçesi bulunduğu, 22.06.2020 tarihinde tek taraflı trafik kazası sonucu aracın hasarlandığı, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda da belirtildiği üzere 22/06/2020 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile tek taraflı maddi trafik kazası yaptığı, meydana gelen kazada davacının %100 kusurlu olduğu, davacı aracında değişmesi ve onarılması gereken yedek parça, işçilik ve KDV dahil toplam 61.998,63 TL hasar meydana geldiği, aracın ikinci el piyasa değerinin yaşı, kilometresi, markası ve tramer kaydına göre kaza tarihi itibariyle 125.000,00 TL olup, pert total kapsamında bulunmadığı poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan Sigorta poliçesinin “Muafiyetler” başlıklı 4.2.maddesi uyarınca her bir hasarda 2.100,00 TL tutarında genel muafiyet bedeli düşüldükten sonra kalan kısımdan sorumlu olduğu, davalı yanca davacının bildirim yükümlülüğünün ihlal edildiği, alkollü olup olmadığı, sürücü değişikliğinin bulunup bulunmadığının anlaşılamadığına yönelik iddiaları yönünden ise ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere meydana gelen kazanın tek taraflı olduğu, kaza sonrası sürücünün alkol testinin yapıldığı, “0” promil alkollü olduğunun tespit edildiği, Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin Değişik İş dosyası üzerinden hasara yönelik tespitler yapıldığı, davalı yanın sürücü değişikliğine ilişkin iddiasının somut bilgi belgelerle ispatlanamadığı, bu hale göre hasarın poliçe kapsamında kaldığından davalı tarafın buna ilişkin istinaf istimi yerinde değildir. Ancak, davacı aracında meydana gelen 61.998,63 TL hasar bedelinden poliçe kapsamındaki muafiyete yönelik düzenlemeye göre 2.100,00 TL’nin düşülmesi sonucu bulunan 59.898,63‬ TL hasar bedelinin davalı yandan tahsili yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, davalı vekilinin buna ilişkin istinaf istemi ise yerinde görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2021 tarih ve 2020/407 Esas 2021/52 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
59.898,63‬ TL’nin 02/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 4.091,06 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 853,88 TL peşin harç ile 205,50 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 3.031,68‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 853,88 nispi harç, ile 54,40 TL başvuru harcı ve 205,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.113,78‬ TL harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta, bilirkişi gideri, tespit dosyası masrafı olmak üzere toplam 1.707,30 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.649,23 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 9.582,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 2.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın istekleri halinde yatırana iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 1.058,61‬ TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 24/05/2023

Başkan- Üye Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.