Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1003 E. 2021/861 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
NUMARASI :…
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/06/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın davalı şirket tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigortalandığını, aracın karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, davalının hasar bedelini ödemediğini belirterek şimdilik 29.902,07 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça yaptırılan değişik iş dosyası raporu tanzim edilene kadar müvekkili şirkete olayın ihbar edilmediğini, kaza tarihinden yaklaşık bir ay sonra arabuluculuk başvurusu ile olayın öğrenildiğini, müvekkili şirketin kusur ve hasar yönünden inceleme yaptıramamasının rücu haklarının tespit edilmesini engellediğini, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, davacı tarafça tek taraflı yaptırılan tespit raporu alınarak hasar ile bağdaşmayacak bir bedelin talep edildiğini, dava açılmasına da müvekkili şirketin sebebiyet vermediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı tüketici, davalı kasko sigortacısı olup davacıya ait hususi aracın kaza yapması nedeniyle poliçe kapsamında oluşan hasarın sigortacıdan tahsili için dava açıldığı, taraflar arasında yapılan kasko sigorta poliçesinin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, bu tür uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama faaliyeti ile iştigal ettiğini, davanın tarafları arasında akdedilen kasko poliçesinin rent a car kasko poliçesi olduğunu, işin niteliği itibarıyla ticari nitelikte bulunduğunu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağı, arabuluculuk son tutanağı, kasko poliçesi, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin… İş sayılı tespit dosyası, sigortalı araç ruhsatı dosya içerisinde yer almaktadır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca ise sigorta hukukundan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davalı tacirdir. Davacının tüketici sıfatına sahip olup olmadığı, sigortalı aracın ticari niteliği bulunup bulunmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davacının tüketici olması ve aracın hususi kullanımda olan otomobil olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken davacının tüketici sıfatına sahip olmaması, aracın ticari araç olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır. Davaya dayanak yapılan kasko sigorta poliçesinde aracın kullanım şekli hususi otomobil (kiralık araç) olarak belirtilmiştir. Kasko sigorta poliçesi ile davacı vekilinin istinaf dilekçesinde yer alan ibarelerden davacının tüketici olmadığı, sigortalı aracın kiralık araç olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin sigorta ilişkisi olduğu, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket ettiğinden tüketici sıfatına haiz olmadığı, sigortalı aracın kiralık araç olduğu, işbu tazminat davasının ticaret mahkemesinin görevi alanında kaldığı gözetilerek işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tarafların delilleri toplanıp, iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2021 tarih ve…. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.