Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/999 E. 2022/827 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2019
NUMARASI …..
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; muaccel bir alacak bulunmadığını, faiz oranlarının fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan alacaklı olduğu miktarın tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının … nolu taksitli ticari kredi yönünden 145.323,81 TL asıl alacak, 9.490,61 TL işlemiş faiz, 474,52 TL BSMV olmak üzere toplam 155.288,94 TL üzerinden, …. nolu taksitli ticari kredi yönünden 159.622,34 TL asıl alacak, 10.237,00 T işlemiş faiz, 511,85 TL BSMV olmak üzere toplam 170.371,19 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemlerine %72 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, %20 icra inkar tazminatı olan 65.132,02 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihtarname keşide ederek borcu muaccel hale getirip icra takibi başlattığını, alacağın kısmen ya da tamamen muacceliyet kazanması halinde bankanın takibe geçebileceği yönünde muacceliyet ve temerrüt düzenlemesi yer aldığını, kredi sözleşmesine konu banka alacağının süresinde ödenmediğini, borçlulara usulüne uygun gerekli tüm ihtarın noter marifetiyle yapıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda temerrüt tarihinin hatalı olarak tespit edildiğini, temerrüt tarihinin hesap kat tarihi olduğunu, hesap kat tarihinden itibaren %72 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, aksi halde vadesi belirli borcun süresinde ödenmemesinin temerrüt açısından müeyyidesiz kalacağını, davalının vekille temsil edilmediğini, buna rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2019/12 sayılı icra takip dosyası, genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 02/07/2019 tarihli kök, 18/11/2019 tarihli ek rapor, … … üyelik sözleşmesi, ticari kredi ödeme planları dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2019/12 sayılı icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve diğer borçlular aleyhine toplam 334.864,38 TL nakit alacağın tahsili istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği, davalının takip tarihi olan 03/01/2019 tarihi gözetildiğinde dahi 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 09/01/2019 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 22/02/2019 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Davacı banka ile davalı arasında 12/12/2014 tarih ve 275.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme limitinin 29/07/2015 tarihinde 350.000,00 TL’ye artırıldığı, … … üyelik sözleşmesinin de 11/10/2010 tarihinde taraflar arasında imzalandığı dosya içeriğiyle sabittir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 23/11/2018 tarihli hesap kat ihtarnamesi ile 396.459,54 TL nakit alacağın 7 gün içinde ödenmesi, 6.400,00 TL gayri nakit alacağın 7 gün içinde depo edilmesinin talep edildiği, hesap kat ihtarnamesinin davalıya 27/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Yargılama aşamasında banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle hazırlanan bilirkişi kök raporunda, davalının takip tarihi itibarıyla 304.946,15 TL asıl alacak, 5.739,88 TL işlemiş akdi faiz, 286,99 TL BSMV olmak üzere toplam 310.973,02 TL banka alacağından sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili ile davalının itirazı üzerine alınan ek raporda ise, davalının 05/12/2018 tarihinde temerrüte düştüğü, davacının takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faiz alacağı oluştuğu, takip tarihi itibarıyla davalının 325.660,13 TL borçtan sorumlu olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bankacı bilirkişiden alınan rapor hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlenen kararda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ödenmediği iddiası ile davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalıdan talep edilip edilemeyeceği, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; davacı tarafından işbu dava konusu icra takibine konu edilen alacak taksitli ticari kredi alacağıdır. Takip tarihinden önce davacı tarafından kredi hesabı kat edilmek suretiyle davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamesi ile, taksitli ticari kredinin taksit süreleri geçmiş ise de, davalıya nakit alacağın ödenmesi için yeniden 7 günlük atıfet süresi tanınmıştır. Bu durumda temerrüt tarihi davalıya verilen atıfet süresinin sona ermesiyle oluşacaktır.
Davacı tarafından davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamesi 27/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 7 günlük atıfet süresi sonu olan 05/12/2018 tarihinde davalı temerrüte düşmüştür. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi ek raporunda da anılan tarih esas alınmak suretiyle temerrüt faiz miktarı tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının hesap kat ihtarnamesiyle yeniden davalıya atıfet süresi verdiği, davalının atıfet süresinin geçmesi ile temerrüte düşeceği, bu tarih esas alınarak yapılan hesaplamayı ve banka kayıtları üzerinde yerinde incelemeyi içerir bilirkişi ek raporunun ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek davanın esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin davalı yararına hüküm altına alınan vekalet ücretine yönelik istinaf itirazına gelindiğinde, davalı yargılama aşamasında vekille temsil edilmemiştir. Bu durumda mahkemece yargılama aşamasında vekille temsil edilmeyen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
Tüm bu nedenlerle, mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararda davalı yararına hüküm altına alınan vekalet ücreti yönünden isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2019 tarih ve 2019/72 Esas 2019/986 Karar sayılı kararının davalı yararına hüküm altına alınan vekalet ücreti yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2019/12 sayılı takibe yönelik davalı itirazının 713536 nolu taksitli ticari kredi yönünden 145.323,81 TL asıl alacak, 9.490,61 TL işlemiş faiz, 474,52 TL BSMV olmak üzere toplam 155.288,94 TL üzerinden, 696275 nolu taksitli ticari kredi yönünden 159.622,34 TL asıl alacak, 10.237,00 T işlemiş faiz, 511,85 TL BSMV olmak üzere toplam 170.371,19 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren 713536 nolu taksitli ticari kredi yönünden 145.323,81 TL asıl alacak ile 696275 nolu taksitli ticari kredi yönünden 159.622,34 TL asıl alacak kalemlerine takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan icra 65.132,02 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 22.245,84 TL harçtan peşin alınan 4.044,33 TL harç ile icra dosyasında alınan 1.674,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.527,19 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yaptırılan 4.044,33 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı ile icra dosyasında alınan 1.674,32 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.763,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kararın kaldırma gerekçesi de gözetilerek, karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 25.489,61 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 70,00 TL tebligat, 16,20 TL müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.156,05 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre belirlenen 1.124,27 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

C)1-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında posta masrafı olarak yapılan 75,00 TL yargılama masrafının davadaki haklılık durumu gözetilerek 72,98 TL’sinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 16/06/2022

…….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.