Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/981 E. 2022/950 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ..
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2019 (Karar) – 24/07/2020 (Ek Karar)
NUMARASI …
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalıların icra takibine itirazlarının iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davacıya borçlarının bulunmadığını, faiz hesabının hatalı yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile, davacının takip tarihi itibarıyla davalılardan alacaklı olduğu miktarın tespit edildiği, kefillerin depo isteminden sorumlu olduklarına ilişkin sözleşmede hüküm bulunduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takip dosyasına yönelik itirazlarının 3.148.093,35 TL asıl alacak, 140.451,00 TL işlemiş faiz, 7.022,55 TL BSMV, 2.418,09 TL masraf olmak üzere toplam 3.297.984,99 TL nakti alacak üzerinden (asıl borçlu …. yönünden toplam 1.624.121,50 TL asıl alacaktan sorumlu olmak kaydıyla) iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağın 3.039.635,83 TL’lik kısmına %33,12 oranında, 108.457,52 TL’lik kısmına %28,08 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar … ve … yönünden alacaklı banka tarafından verilen ve iade edilmeyen 2 adet çek yaprağı toplamı 2.820,00 TL’nin davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, hükmolunan 3.297.984,99 TL üzerinden (asıl borçlu yönünden 1.624.121,50 TL üzerinden) hesaplanan %20 oranında 659.597,00 TL (asıl borçlu 324.824,30 TL’sinden sorumlu olmak üzere) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece 24/07/2020 tarihli ek karar ile davalılar vekilinin eksik istinaf harcını tamamlaması için çıkarılan muhtırada verilen kesin süre içerisinde harcın yatırılmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, temerrüt tarihinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davacıya borcu bulunmadığını, hesaplamalarda ve faizde yanlışlık yapıldığını, bu durumun bilirkişi raporundan da anlaşıldığını, yapılan ödemelerin değerlendirilmediğini, yeni bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, kat tarihindeki asıl alacak yerine fazla miktarda asıl alacak tespit edilerek temerrüt faizi hesabı yapıldığını, uygulanması gereken temerrüt faiz oranının %33,12 olduğunu, davacının müvekkillerine gönderdiği geçerli bir ihtarname bulunmadığını, Borçlar Kanunun aşırı ifa güçlüğüne ilişkin hükmünün müvekkilleri yönünden uygulanması taleplerinin değerlendirilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, anılan istinaf dilekçesinin davalılar vekiline tebliği üzerine bu kez, davalılar vekilince de katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalılar vekili katılma yoluyla istinaf başvurusu sırasında nispi istinaf karar harcını yatırmamıştır. Bunun üzerine mahkemece 23/06/2020 tarihli muhtıra düzenlenerek davalılar vekiline usulüne uygun olarak 28/06/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Anılan tebliğ tarihinden itibaren muhtıra ile verilen kesin süre içerisinde davalılar vekilince eksik nispi istinaf karar harcı ikmal edilmemiştir.
Mahkemece gönderilen muhtıranın usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalılar vekilince eksik nispi istinaf harcı tamamlanmadığından 24/07/2020 tarihli ek karar ile tek hakim tarafından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinde, “Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan dava ve işlere bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılacağı” şeklinde düzenleme mevcuttur.
İşbu dava değeri 500.000,00 TL’nin üzerinde olup, ilk derece mahkemesince heyet tarafından yargılama yapılarak esas hakkında hüküm kurulmuş ise de, davalılar vekilinin karara karşı katılma yoluyla istinaf başvurusu tek hakim tarafından karara bağlanmıştır. Oysa, dava değeri gözetildiğinde davalılar vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun da esas hakkındaki yargılama gibi heyetçe ek karara bağlanması gerekir.
Hal böyle olunca, dava değerinin 500.000,00 TL’nin üzerinde olduğu, davanın asliye ticaret mahkemesinde bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılacak işler kapsamında kaldığı, ilk derece mahkemesince isabetli bir şekilde davanın heyetçe görülüp karara bağlandığı, davalılar vekilinin katılma yoluyla istinaf talebi hakkında da 5235 sayılı Kanun kapsamında heyetçe bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden davalılar vekilinin katılma yoluyla istinaf talebinin tek hakim tarafından değerlendirilerek ek karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalılar vekilinin katılma yoluyla istinaf talebi hakkında heyetçe ek karar verilip, ek karar davalılar vekiline tebliğ edildikten sonra ek karara karşı istinaf süresi beklenerek, ek karara karşı istinafa başvurulması halinde ve her halükarda davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi için yeniden Dairemize gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin katılma yoluyla istinaf talebi hakkında heyetçe ek karar verilip, ek karar davalılar vekiline tebliğ edildikten sonra ek karara karşı istinaf süresi beklenerek, ek karara karşı istinafa başvurulması halinde ve her halükarda davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi için yeniden Dairemize gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,

HMK’nun 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.