Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/947 E. 2021/585 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi….
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020
NUMARASI :…
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemi
DAVA TARİHİ : 25/03/2013
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2021

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar ve fer’i müdahil vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı …’nun davalı şirketin hissedarı olduğunu, şirket müdürü davalının almış olduğu karar ile ortakları genel kurul toplantısına davet ettiğini, toplantı gündeminin ise tadil edilen ve sicilde ilan edilen ana sözleşme hükümlerince üç yıl süre ile müdür seçilmesi ve dilek temenniler olarak belirlendiğini, belirtilen günde yapılan toplantıda davalı …’nun üç yıl süre ile müdür seçilmesinin teklif edildiğini, davalı vekilinin verdiği olumlu oy ile davalının müdür seçildiğini, toplantıya davet kararında belirtilen “tadil edilen ve sicilde ilan edilen ana sözleşme” 30/10/2012 tarih ve …. nolu karar ve tadil metni olup, bu kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali için dava açıldığını, 30/10/2012 tarih ve … nolu ortaklar kurulu kararı yok hükmünde olduğu için söz konusu karara dayanılarak alınan 06/03/2013 tarih ve…. nolu kararın da yok hükmünde olduğunu belirterek 06/03/2013 tarih ve …sayılı olağanüstü genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kararın usulüne uygun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 30/12/2012 tarihli ve …. nolu ortaklar kurulu kararı ile şirket ana sözleşmesinde yapılan değişikliklere göre seçim yapılmak üzere ortaklar kurulunun 06/03/2013 tarihinde olağanüstü toplantıya çağrıldığı, belirtilen tarihte tüm ortakların toplantıya katıldığı, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince ana sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin genel kurul kararlarının tümünün geçersizliğine karar verildiği, bu durumda da değişiklik öncesi ana sözleşme hükümleri ile yasa hükümlerine göre ortaklar kurulu kararının yapılarak müdürün seçilmesi gerekirken, geçersizliğine karar verilen ana sözleşme hükmüne göre toplantının yapıldığı, pay ve oy sayısının belirlendiği, buna göre seçim yapılarak davalı …’nun müdür seçildiği, 06/03/2013 tarihinde…. nolu olağanüstü toplantıda alınan kararın yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 06/03/2013 Tarih ve … sayılı ortaklar kurulu toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar ve fer’i müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararda şirketin 3 ortaklı olduğuna ilişkin kabulün ticaret sicil kayıtlarıyla uyumlu olmadığını, fer’i müdahil tarafından açılan dava sonunda müvekkili şirketin %25,5 hissesinin 17/10/2005 tarihinden itibaren fer’i müdahile ait olduğuna karar verildiğini, karara dayalı olarak …. ilan yapıldığını, 2005 yılından itibaren müvekkili şirketin 4 ortaklı hale geldiğini, fer’i müdahilin müvekkili …’nun müdür seçimine ilişkin icazeti bulunduğunu, bu icazetin dava konusu ortaklar kurulu kararına etkisi değerlendirildiğinde toplantı nisabı ve karar nisabının gerçekleştiğine, bu yönde sunulan delillerin yok sayıldığını, dava sonucunu doğrudan etkileyecek olan Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının tüm yönleri ile hukuki sonucunun beklenilmesinden vazgeçilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava konusu 06/03/2013 tarihli davalı şirket genel kurul toplantı tutanağı, davalı şirket ticaret sicil kaydı, alınan kararların ilan edildiğine ilişkin ticaret sicil gazetesi sureti, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin….Karar sayılı dosya sureti, Ankara 2. Aile Mahkemesinin…Karar sayılı karar sureti, dava tarihinden sonra fer’i müdahil ve davalı …’nun davalı şirket ortaklarını olağanüstü genel kurul toplantısına çağırdığı ve anılan davalının 10 yıl süreyle şirket müdürü seçilmesine ilişkin 23/11/2015 tarihli genel kurul kararı, anılan kararın tescil talebinin reddine ilişkin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısı, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Karar sayılı karar sureti, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı karar sureti, davalı şirket 26/01/2016 tarihli genel kurul toplantı tutanağı dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava tarihinden sonra davacı …’nun Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Karar sayılı dosyasında mahkemece verilen davalı şirketi genel kurula çağrı için izin kararı üzerine yapılan çağrı sonucu davalı şirket genel kurulu 26/01/2016 tarihinde toplanmış olup, fer’i müdahilin ortak olmadığına oy çokluğuyla karar verildikten sonra davalı … ve fer’i müdahilin oylarıyla davalı … şirket müdürü olarak seçilmiş, anılan karar ticaret siciline geçici olarak tescil edilmiştir.
Davacı yan, davalı şirketin müdür seçimine ilişkin 06/03/2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararın yok hükmünde olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise fer’i müdahilin 2005 yılından itibaren şirket ortağı olduğuna ilişkin mahkeme kararı bulunduğundan dava konusu genel kurul toplantısında toplantı ve karar nisaplarının oluştuğunu savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı şirketin 06/03/2013 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olup olmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
Davalı ve fer’i müdahil vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davalı şirketin dosya içerisinde yer alan ticaret sicil kaydından davacılar ve davalı … olmak üzere 3 ortaklı olduğu görülmüştür. Davalı …’nun davalı şirketteki hissesi %51 oranındadır.
Fer’i müdahil davalı …’nun eşidir. Taraflar arasındaki Ankara 2. Aile Mahkemesinin … Karar sayılı boşanma davasında verilen ek karar ile davalı …’nun davalı şirketteki %51 hissesinin yarısı olan %25,5’inin fer’i müdahile ait olduğuna karar verilmiştir. Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin… sayılı dosyasında ise fer’i müdahilin pay devrine davalı … dışındaki diğer hissedar olan davacıların muvafakat etmediği, mal paylaşım rejiminin kanunun bildirdiği süreden sonra yapıldığı, ek kararın usulsüz olduğu belirtilerek fer’i müdahilin ortak olmadığı gerekçelendirilmek suretiyle anılan dosyada dava konusu olan ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Anılan davalardan sonra fer’i müdahil davalı şirket aleyhine ortak olduğunun tespiti ve tescili talebi ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda….Karar sayılı karar ile davalı şirket müdürü olarak görünen davalı … tarafından açılan davanın kabul edilmesi sonucu davanın kabulüne, feri müdahilin davalı şirketteki %25,5 hissesinin 17/10/2005 tarihinden itibaren fer’i müdahile ait olduğunun tespitine, şirket pay defterine tesciline karar verildiği, karara karşı davalı şirket ortağı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, …’nun mahkeme kararına karşı istinaf başvuru hakkı bulunmadığı gerekçesiyle başvurusunun reddine karar verildiği, kararın hali hazırda Yargıtay incelemesinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı ve fer’i müdahil vekili anılan mahkeme kararları uyarınca fer’i müdahilin 2005 yılından itibaren davalı şirkette %25,5 oranında pay sahibi olduğunu, fer’i müdahilin dava konusu genel kurulda davalı …’nun şirket müdürü olarak seçilmesine icazet verdiğini ileri sürmüştür. Dava konusu genel kurul tarihinde fer’i müdahil lehine davalı şirket ortağı olduğuna ilişkin verilmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı gibi, fer’i müdahilin katılmadığı bir genel kurul toplantısında alınan kararlara icazet verdiğini belirtmesi genel kurulda olumlu oy kullandığı sonucunu doğurmayacaktır.
İşbu dava davalı şirket ana sözleşmesinin 17. maddesinin tadili sonucu yapılan genel kurulda alınan şirket müdür kararının yok hükmünde olduğunun tespiti talebiyle açılmıştır. Şirket ana sözleşmesinin 17. maddesinde her ortağın oy hakkının sermayesine göre hesap edileceği, her 1.000 TL’nin 1 oy hakkı verdiği, ancak bir ortağın bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3’ünden fazlasına sahip olamayacağı düzenlenmiştir. Anılan maddenin de aralarında bulunduğu ana sözleşme değişikliğine ilişkin davalı şirketin 30/10/2012 tarih ve … sayılı genel kurul kararı ile ana sözleşmenin 17. maddesi ortakların oy hakkının esas sermaye paylarının itibari değerine göre hesaplanacağı, her 25,00 TL’nin bir oy hakkı verdiği şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan değişiklik ile ana sözleşmenin 17.maddesindeki ortağın bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3’ünden fazlasına sahip olamayacağına ilişkin sınırlama ortadan kaldırılmıştır.
Değiştirilen ana sözleşme 17.maddesi hükmü kapsamında dava konusu 06/03/2013 tarihli genel kurul toplantısı davacılar ve davalı … vekilinin katılımı ile yapılarak davacıların muhalefeti, davalı … vekilinin kendi lehine kullandığı oy ile davalı … 3 yıl süre ile oy çokluğuyla davalı şirket müdürü olarak seçilmiştir.
Dava konusu genel kurul toplantısının dayanağı davalı şirket ana sözleşmesinin tadil edilen 17. maddesidir. Bir başka anlatımla dava konusu genel kurulda oy hakkı ve hesaplanmasında ortağın bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3’ünden fazlasına sahip olamayacağına ilişkin sınırlama uygulanmadan ortakların genel kurulda kullandıkları oy sayıları hesaplanmıştır. Anılan madde hükmünün tadil edilmesine ilişkin genel kurul kararının iptali için ise Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı davası açılmıştır.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda 27/05/2015 tarih ve…. Karar sayılı kararı ile davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket hakkındaki davanın kısmen kabulüne, aralarında ana sözleşmenin 17.maddesinin tadilini de içeren bir kısım kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar karşı taraf vekillerinin temyiz kanun yoluna başvurmaları üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/06/2016 tarih….Esas ….Karar sayılı kararıyla davalı şirketin temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin davalı … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine, ortaklar kurulunda alınan kararların TTK’nun 422.maddesine aykırı olduğu, davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, davalı şirket yönünden verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir. Karara karşı yapılan karar düzeltme başvurusu reddedilmiştir.
Anılan bozma kararından sonra bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile davalı … hakkında karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirketin 30/10/2012 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiş, karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesince onanmıştır.
Açıklanan bu durum karşısında davalı şirket ana sözleşmesinin 17.maddesinin tadiline ilişkin davalı şirketin 30/10/2012 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Karar tarihi itibarıyla henüz kesinleşmeyen kısım ana sözleşmenin diğer maddelerinde yapılan tadile ilişkindir. Bu durumda davalı şirket ana sözleşmesinin 17.maddesinin tadiline ilişkin davalı şirketin 30/10/2012 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden diğer kısımlara yönelik bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonucu verilen kararın kesinleşmesinin beklenmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Öte yandan dava konusu genel kurul kararı yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilen şirket ana sözleşmesinin tadil edilen 17. maddesi uyarınca yapılan toplantı ve hesaplanan oy sayısı gözetilerek verilmiştir. Bir başka anlatımla ana sözleşmenin tadil edilen 17.maddesi uyarınca dava konusu genel kurulda bir ortağın bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3’ünden fazlasına sahip olamayacağına ilişkin sınırlama uygulanmamıştır. Ana sözleşmenin 17. maddesinin tadiline ilişkin genel kurul kararının ise kesinleşen mahkeme kararı ile yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalı şirketin 06/03/2013 tarih ve… sayılı genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğu gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalılar ve fer’i müdahil vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar ve fer’i müdahil vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar ve fer’i müdahilden alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalılar ve fer’i müdahilden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar ve fer’i müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/04/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.