Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/928 E. 2022/675 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/928 Esas 2022/675 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/928
KARAR NO : 2022/675

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2020
NUMARASI : 2018/978 Esas 2020/84 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddi yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … İth. İhr. San. A.Ş. ile müvekkili banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine davalının müşterek müteselsil kefil olduğunu, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine, borçlarının ödenmesi için 16.04.2018 tarihli noter ihtarnamesi çekildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2018/5189 sayılı dosyasıyla genel hacız yoluyla takibe geçildiğini, ancak, borçlunun yaptığı itiraz nedeniyle faiz ve ferileri yönünden takibin durduğunu ve borçlunun itirazının haksız ve dayanıksız olduğundan bahisle, itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, takibe konu 350.000,00 TL ticari kredinin … Fonunun … Oto A.Ş.’ne verdiği kredi olduğunu, kullandırılan kredinin … Fonu’nun teminatı kapsamında olduğu için, davacı bankanın alacağının fon tarafında ödendiğini, bu nedenle bankanın takip yapması ve iş bu davayı açmasının haksız olduğunu, bankanın talep hakkı bulunmadığını, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi ve hesap katına ilişkin ihtarnamenin bankaca müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takipte talep edilen faiz oranlarının ve işlemiş faizin fahiş olduğunu, bu hususun değerlendirilmesini istediklerini savunmuş ve alçağın likit olmadığından, itirazın haksız ve kötü niyetli olmaması nedeniyle müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının, dava dışı şirket ile davacı banka arasındaki 11.05.2017 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde müşterek müteselsil kefaletinin bulunduğu, 12.05.2017 tarihinde sözleşmeye bağlı olarak 305.000,00 TL limitli 36 ay vadeli taksitli kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredide”… Fonu A.Ş.”nin de kefaletinin mevcut olduğu, kredi tahsisten sonraki 7 aylık taksitlerinin ödendiği, Ocak, Şubat, Mart ve Nisan 2018 aylarının 12. günü ödenmesi gereken taksitlerin ise tahsil edilemediği, bilirkişi raporu ile de bankanın talep ettiği temerrüt faizi ve uyguladığı akdi faizin sözleşmeye uygun olduğu, yapılan hesaplamada, icra takip tarihine göre bankanın alacağının 257.975,22 TL anapara, bakiyesi işleyen tüm faizler ve vergi olmak üzere toplam 278.313,83 TL olduğu anlaşıldığından taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2018/5189 esas sayılı dosyasındaki takibin davalı – borçlu yönünden 257.975,22 TL asıl alacak, 14.222,37 TL işlemiş akdi faiz, 3.100,38 TL işleyen temerrüt faizi, 155,02 TL vergiler, 153,81 TL masraf olmak üzere toplam 275.606,80 TL ile sınırlı olarak takip tarihinden itibaren yıllık % 34,96 temerrüt faiziyle devamına, 257.975,22 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, takibin davalı – borçlu yönünden 711,62 TL asıl alacak, 658,33 TL işleyen faiz, 32,92 TL vergi olmak üzere toplam 1.402,87 TL ile sınırlı olarak iptaline ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine şartları oluşmadığından yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Hükme dayanak alınan bilirkişi raporu eksik ve hatalı olduğunu, müvekkilinin asıl borçlunun kefaletinden sorumlu tutularak hesaplama yapıldığını, öncelikle Yargıtay uygulamaları ile de kesinleştiği üzere kefilin,asıl borçlunun temerrüdünden sorumlu tutulamayacağını,
Kredi ,… Fonu’nun kefaleti ile kullanılmış bir kredi olup müvekkilinin de bu sözleşmeye kefil sıfatıyla imza attığını, müvekkilinin, kredinin kefili olan … Fonu’ndan hukuki olarak bir farkı bulunmadığını, bilirkişi raporunda mevzuat ve bankanın … Fonu A.Ş. ile imzalamış olduğu protokol uyarınca krediyi kullandıran davacının borçlular hakkında takibi sürdürmesi gerektiğinin belirtildiğini ve mahkemece bu değerlendirme nazara alınarak karar verildiğini,
Öncelikle bu değerlendirme hukuki mahiyette olup bilirkişi tarafından yapılabilecek bir değerlendirme olmadığını, … Fonunun krediye ilişkin sıfatının belirlenmesi ve tarafların sorumluluğunun tespiti açısından son derece önemli olup, dosya içeriğinden kredi borcuna mahsuben 08.05.2018 tarihinde … Fonu A.Ş. tarafından 242.324,27 TL ödeme yapıldığının açık ve net belli olup, ödemeye rağmen yüzeysel bir biçimde bu ödemenin bankanın takip hakkını etkilemeyeceği, banka ve Fon arasındaki sözleşme hükümleri gereğince bu durumun kefil olan müvekkili yönünden bir sonuç doğurmayacağının karar gerekçesinde yazılı olduğunu, bu değerlendirmenin gerek Borçlar Hukuku gerekse de İcra İflas Hukuku’nun temellerine aykırı olduğunu, 242.324,27 TL tutarında bir ödemenin alacaklı bankaca tahsil edilmesine rağmen müvekkilinden bu ödeme yapılmamış gibi tememerrüt faizi talep edildiğini, ilk derece mahkemesince verilen kararın faize faiz yasağına aykırı olduğunu, zira kredi alacağına mahsuben ödeme yapıldığını, ancak müvekkili yönünden hesaplama yapılacak iken kredinin hiç ödemesi yapılmamış gibi toplam ana para borcunun temerrüt faizine hükmedildiğini,
Mahkemece temerrüt faizi oranı %34,96 olarak belirlenmiş olup bu faiz oranının fahiş olduğunu,
İlk derece mahkemesince müvekkili aleyhine asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş olup müvekkilinin itirazında haksız ve kötüniyetli olmadığı için aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davac tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı banka ile dava dışı … Tek Otomotiv ..A.Ş. Şirketi arasında 11/05/2017 tarihinde 650.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu,
Beşiktaş 1. Noterliğinden çekilen 16/04/2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnanesinin incelenmesinde; ihtar edenin … Finansbank, muhataplarının … Tek. Oto. Tur .Gıd. İn. Dan. Mak. Bil. Hiz. Tem. İth. İhr. San. A.Ş. Ve … olup, toplam 274.778,80 TL’nin tebliğden itibaren 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, kat ihtarının asıl borçlu şirkete çıkartılan tebligatın iade edildiği, kefil …’a çıkartılan tebligat parçasının dosya kapsamında yer almadığı,
Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2018/5189 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlularının … İth. İhr. San. A.Ş. Ve … olup, 258.686,84 TL asıl alacak (01328 TT-13454 referans numaralı krediden kaynaklı), 14.222,37 TL işlemiş faiz, 3.758,71 TL işlemiş temerrüt faizi, 187,94 TL vergiler, 153,81 TL masraf olmak üzere 277.009,67 TL’nin tahsilinin talep edildiği, borçluların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan raporda özetle; dava dışı … Otomotiv A.Ş. şirketi ile davacı banka arasında 11.05.2017 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine iş bu huzurdaki davanın davalısının sözleşme limiti ile müşterek müteselsil kefaletinin bulunduğu, taraflar arasındaki ticari sözleşmeye istinaden 12.05.2017 tarihinde kullandırılan 305.000,00 TL limitli 36 ay vadeli taksitli krediye “… Fonu A.Ş.”nin de kefaletinin mevcut olduğu, kredi tahsisten sonraki 7 aylık taksitlerinin bankaya ödendiği, Ocak, Şubat, Mart ve Nisan 2018 aylarının 12. günü ödenmesi gereken taksitlerin ise tahsil edilemediği, kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle bankanın 16.04.2018 tarihinde kredi hesabını keserek davalı ticari kredi sözleşmesi kefili ile asıl borçlu şirkete noter kanalıyla hesap kat ihtarnamesi keşide ettiği, ihtarnamenin akabinde 25.04.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı kefilin takibe itiraz ettiği, bu arada bankanın … Fonuna müracaatla kefaleti nedeniyle 08.05.2018 tarihinde kurumdan tahsilat yaptığı, … Fonu A.Ş.’mn mevzuatı ve bankanın adı geçen kurumla imzaladığı protokol uyarınca, krediyi kullandıran bankanın kredi sözleşmesi borçluları hakkındaki takibini sürdürmesi gerektiği, bankanın talep ettiği temerrüt faizi ve uyguladığı akdi faizin sözleşmeye uygun olduğu hususları dikkate alınarak yapılan hesaplamada, icra takip tarihine göre bankanın alacağının 257.975,22 TL anapara, bakiyesi işleyen tüm faizler ve vergi olmak üzere toplam 278.313,83 TL olduğu belirtilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” halinde duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK’nın 26.maddesinde taleple bağlılık ilkesi düzenlenmiş olup 26.maddede hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, ancak duruma göre talep sonucunun daha azına karar verilebileceği, HMK’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297/2.maddesinde ise, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve terdide tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; Somut olaya gelince; davacı banka ile dava dışı … Otomotiv A.Ş. Şirketi arasında 11/05/2017 tarihinde 650.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, sözleşme kapsamında kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
İlk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, dosya kapsamından davalı kefile kat ihtarının tebliğ edilip edilmediğinin anlaşılamadığı gibi, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında temerrüt faizi oranının taraflarca kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı da anlaşılamadığı gibi dosya kapsamında alınan bankacı bilirkişinin sunmuş olduğu rapor da denetim ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince öncelikle davalı kefile kat ihtarının tebliğ edilip edilmediği hususunun araştırılması ile kefilin temerrüt tarihinin açık net bir şekilde tespit edilmesi, ayrıca bankacılık alanında uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek taraflar arasında imzalanan sözleşmede temerrüt faiz oranı kararlaştırılmamış ise imzalanan sözleşme hükümleri de göz önünde bulundurularak davalı kefilin temerrüte düştüğü tarih itibariyle davacı bankanın diğer müşterilerine fiilen uyguladığı en yüksek ticari faiz oranının tespiti ile tespit edilen bu miktar ve sözleşmede kararlaştırılan hüküm gereğince temerrüt faizinin belirlenip bu oranlar üzerinden varsa davalı kefilin takip tarihi itibariyle borcunun denetim ve hüküm kurmaya elverişli şekilde hesaplanması gerektiğinden Dairemizce denetim yapılması mümkün değildir.
Öte yandan, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2018/5189 esas sayılı dosyasındaki takibin davalı – borçlu yönünden 257.975,22 TL asıl alacak, 14.222,37 TL işlemiş akdi faiz, 3.100,38 TL işleyen temerrüt faizi, 155,02 TL vergiler, 153,81 TL masraf olmak üzere toplam 275.606,80 TL ile sınırlı olarak takip tarihinden itibaren yıllık % 34,96 temerrüt faiziyle devamına, 257.975,22 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş olmasına rağmen, kısa ve gerekçeli kararın 3.bendinde “takibin davalı – borçlu yönünden 711,62 TL asıl alacak, 658,33 TL işleyen faiz, 32,92 TL vergi olmak üzere toplam 1.402,87 TL ile sınırlı olarak iptaline” denilmek suretiyle de gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince hüküm ve gerekçe arasında çelişki yaratıldığı, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikteki delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2020 tarih ve 2018/978 Esas 2020/84 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan toplam 3.870,00 TL istinaf nispi karar harçlarının istek halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a. ve 362/(1)-g maddeleri gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.25/05/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.