Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/908 E. 2021/812 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2020
NUMARASI :…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı temlik alan davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Temlik eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı …. arasında Kredi Genel Sözleşmeleri imzalandığını ve kredi kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak borcun ödenmemesinden doğan borcu üstlendiklerini, davalı şirketin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeyerek ödemelerini aksatması üzerine hesabının Ankara 15. Noterliği’nin 14/09/2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile kât edildiğini, ihtarnamenin davalılara tebliğ edilmesine rağmen verilen sürede borcun ödenmemesi üzerine Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibe başlatıldığını, davalıların takibe haksız yere itiraz ettiklerini ve takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, her sözleşmenin birbirinden ayrı sözleşmeler olup, bunlardan doğan her borcun da birbirinden ayrı ayrı bağımsız borçlar olduğunu, ihtarnamelerde borçlardan hangisini ifa edilmediğinin bildirilmediğini, hangi kefilin hangi sözleşmeden ne kadar borçtan sorumlu olduğunun belirlenmeden takip başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, kefilin sorumluluğunun kefalet limiti ve kendi temerrütünün hukuki sonuçlarıyla sınırlı olduğunu, bu nedenle davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tarafların 12/12/2019 tarihli duruşmada davayı takip etmediklerinden dosyanın işlemden kaldırıldığı, HMK’nın 150. maddesi gereğince yasal üç aylık sürede yenilenmediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Temlik alan davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Dava dosyasının 04/07/2019 tarihli 3 no’lu celsesinde temlik eden davacı banka vekili …. hazır bulunduğunu, işbu celsenin duruşma tutanağının 2 no’lu ara kararında sözlü yargılamaya geçildiğinin ihtar edildiğini, bu nedenle davanın sübuta erdiğinden ve sözlü yargılama aşamasına geçildiğinden mevcut delil durumuna göre tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla 12/12/2019 tarihli 4 no’lu celsede ilk derece mahkemesince esas hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili istinaf başvurusuna karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf dilekçesine ekli Beyoğlu 48. Noterliğinden 29/05/2019 tarih ve …. yevmiye no’lu düzenleme şeklinde Alacak Temlik Sözleşmesine göre temlik edenin…. temlik alanın … olup, 29/05/2019 tarihi itibariyle mer’i gayri nakdi kredi ve bunların fer’ileri dışındaki nakdi alacağın temlik alan şirkete ait olacağı belirtilmiş olup, Ankara 26. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasındaki alacak ve itirazın iptaline yönelik kısmın temlik edildiği, söz konusu temliknamenin takip dosyasına ve yargılama sırasında ilk derece mahkemesine sunulmadığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın “Sözlü yargılama” başlıklı …. 186.maddesinde; mahkemenin, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçeceği, bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere erteleneceği, hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmeyeceği, 2. fıkrada ise, sözlü yargılamada mahkemenin, taraflara son sözlerini soracağı ve hükmünü vereceği,
6100 Sayılı HMK’nın “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlıklı 150. maddesinin 1. Fıkrasında ise; usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan tarafların, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, 4. Fıkrasında, dosyası işlemden kaldırılmış olan davanın, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebileceği, yenileme dilekçesinin, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edileceği, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınacağı, bu harcın yenileyen tarafça ödeneceği ve karşı tarafa yüklenemeyeceği, bu şekilde harç verilerek yenilenen davanın, eski davanın devamı sayılacağı, 5. fıkrasında da işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağı ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılacağı, hükümlerine yer verilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK ile yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar, davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılama ile hükümdür. 6100 Sayılı HMK’nın 186.maddesi gereğince mahkemenin, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçeceği, bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşmanın iki haftadan az olmamak üzere erteleneceği, hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmeyeceği, sözlü yargılamada mahkemenin, taraflara son sözlerini soracağı ve hükmünü vereceği düzenlemesi ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince, 04/07/2019 tarihli oturumda tahkikat aşamasının tamamlandığı, HMK’nın 186. maddesi gereğince gelecek celsenin sözlü yargılama olarak gerçekleştirilmesine, taraflar hazır olmasalar dahi yokluklarında karar verileceğinin ihtaratına (huzurda olan taraf vekillerine ihtarat yapıldığı) karar verildiği, sözlü yargılama günü olarak belirlenen 12/12/2019 tarihli celseye davacı vekilinin herhangi bir mazeret bildirmediği ve katılmadığı, davalılar vekilinin ise açılan davayı takip etmediğini beyan etmesi üzerine HMK’nın 150.maddesi gereğince takip edilmeyen davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 3 aylık süre içerisinde dava yenilenmediğinden HMK’nın 150/5.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; 6100 Sayılı HMK’nın 186.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince gelecek celsenin sözlü yargılama günü olduğunun taraf vekillerine ihtar edilmiş olmasına rağmen bu oturumdan sonraki 12/12/2019 tarihli oturumda HMK’nın 186.maddesine uygun şekilde taraflar hazır olmasa dahi (somut olayda davacı vekilinin hazır olmaması) yokluklarında hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir Emsal mahiyette Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 22/10/2015 tarih ve… Karar sayılı ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 15/05/2014 tarih ve …. Karar sayılı içtihatları).
Öte yandan, kanun koyucu 7251 Sayılı Yasa ile yaptığı değişiklikle 6100 Sayılı HMK’nın 150.maddesi sayılı olduğuna dair hüküm getirmiştir.
İlk derece mahkemesinin 6100 Sayılı HMK’nın 186.maddesi karar tarihindeki metnine sadık kalarak taraf vekillerinin yokluklarında karar verilebileceğini ihtar ettikten sonra sözlü yargılamada davacı vekilinin gelmemesini değerlendirerek hüküm vermek yerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermesini kendi ara karar ile de çelişkilidir. İlk derece mahkemesinin yokluklarında karar verileceğine dair bir görüş oluşturduktan sonra dosyayı işlemden kaldırıp davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi tarafı yanıltma niteliğinde olup adil yargılama hakkının da ihlal sebebini oluşturur.

Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.5 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/06/2020 tarih ve …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Temlik alandavacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde temlik alan davacıya tarafa iadesine,
5-Temlik alan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.5 ve 362/(1)-g.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.