Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/906 E. 2022/735 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/906 Esas 2022/735 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/906
KARAR NO : 2022/735

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2020
NUMARASI : 2018/712 Esas 2020/47 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2022

Taraflar arasındaki İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -… İşletme Kooperatifi tarafından müvekkilİ şirket aleyhine Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ikame edilen dava ile; Kooperatif’e ait … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel ile … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel ve … ada, … Parsel sayılı taşınmazların maliki bulunduğunu, davalının taşınmazlar üzerinde trafo binası inşa etmek suretiyle taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığından bahisle tazminat bedelinin tespit edilerek bedelin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini talep edildiğini, taşınmazlar üzerinde bulunan trafoların, Kooperatif ile … arasında 1985 ve 1986 yıllarında akdedilen protokol uyarınca ve Kooperatif’in işleticisi olduğu … Sanayi Bölgesi’ne hizmet vermek amacıyla yapıldığını, Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.12.2014 tarihli, 2014/264 E. ve 2014/628 K. sayılı ilamı ile Kooperatif tarafından ikame edilen davanın kabulü ile 693.439,00 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihi olan 28.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkili şirketten tahsil edilerek Kooperatife verilmesine karar verildiğini, dosyanın temyiz inceleme aşamasında olduğunu, ilamın Kooperatif tarafından Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/613 E. sayılı dosyasıyla ilamlı takibe konu edildiğinden müvekkili şirket tarafından toplam 778.482,000 TL ödendiğini, müvekkili şirket ile … arasında akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi uyarınca, müvekkil şirketin ödediği bedele gerekçe olan kamulaştırmasız el atma tazminatının sorumluluğun …’a ait olduğunu, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile …’ın özelleştirme kapsam ve programına alındığını, Türkiye’de 21 dağıtım bölgesi oluşturulduğunu, …’ın hissedarı olduğu … Elektrik, Bursa merkez olmak üzere Balıkesir, Çanakkale ve Yalova il sınırlarında faaliyet göstermek üzere, 01.03.2005 tarihinde ilan edilerek kurulduğunu, … ile … Elektrik arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme Devir Hakkı Sözleşmesi akdedildiğini, 01.09.2010 tarihinde ise Hisse Alım Sözleşmesi imzalandığı, … Elektrik’in hisseleri satılmak suretiyle özelleştirilme sürecinin tamamlandığını, müvekkili şirket 2006 yılı itibariyle işletme hakkını devraldığından bu dönemden önce gerçekleşen işlemler bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, Sözleşme’nin 7.4. ve 7.6. Maddelerine göre Sözleşme’nin akdedildiği tarih olan 2010 yılından önce gerçekleştirilen her türlü işlem bakımından sorumluluğun …’a ait olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,778.482,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, … ile … A.Ş’leri arasında 24.7.2006 tarihinde imzalanan ve halen yürürlükte olan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre davacı tarafın ödediği tutarı müvekkili … tan rücuen tahsilini talep edemeyeceğini, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Yalova bölgesinde … faaliyetlerinin 01.03.2005 tarihinden sonra müvekkil kurumdan ayrı tüzel kişiliğe sahip Uludağ … A.Ş. tarafından yürütüldüğünü, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi öncesindeki dağıtım faaliyetlerinden doğan sorumluluğun müvekkili … Genel Müdürlüğüne ait olacağı iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya dayanak Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında, dava konusuna ilişkin tescillerin davacı taraf adına yapılmasına karar verildiğinden yapılan ödemenin talep edilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.2 maddesinde, “…sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkan idari ve hukuki ihtilaflar Şirket tarafından derhal …’a bildirilir….” hükmü yer aldığını, davacı yanca bu düzenleme gereğince icra dosyasına ilişkin olarak bildirimde bulunulması gerekmekteyse de bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının söz konusu davaya ilişkin faizi ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkı olmadığını, faiz başlangıç tarihini kabul etmediklerini, davanın hem İşletme Hakkı Devir Sözleşmesine hem de Hisse Devir Sözleşmesine aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı kooperatif tarafından açılan kamulaştırmasız el atmaktan kaynaklanan tazminat davasında mahkemece davanın kabulüne, 693.439,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, kamulaştırılmadan el atılan taşınmazın davalı … adına tapuya tesciline karar verildiği, koperatifçe ilamın Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2015/2487 sayılı dosyasında takibe konulduğu, davacı şirket tarafından takip dosyasına 02/02/2015 tarihinde toplam 778.480,00 TL ödendiği, davanın TBK’nın 146.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olduğu, 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmenin 7.4. maddesindeki “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir.” şeklindeki düzenleme nedeniyle, el atma ve işletme hakkı devir sözleşmesinin tarihine göre sorumluluğun …’ a ait olduğu, sözleşmenin 7.4. ve 7.6.maddesine göre davacının ödediği tüm bedelleri davalıdan rücuen talep ve dava hakkı olduğu, her iki taraf da tacir olduğundan ödeme gününden itibaren avans faizi talep edilebileceği kanaatine varıldığından davanın kabulüne, 778.482,00 TL’nin ödeme tarihi olan 02/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, dayanak davada yer alan taşınmazın … adına tescilinin yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, devre esas devir bilançosu düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, devir öncesinde sonuçlanmış ve ödemesi yapılmış dosyaların bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ihale şartnamesi, hisse satış sözleşmesi ve işletme hakkı devir sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, davanın müvekkiline ihbar edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin ancak mahkeme kararında yer alan alacak miktarından sorumlu olacağını, icra takibine ilişkin giderler, vekalet ücreti, karara ilişkin olarak yapılan diğer masraflardan ve faizden müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinin temerrüte düşürülüp düşürülmediğinin tam olarak anlaşılamadığını, dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, ilk derece mahkemesince yeterli inceleme yapılmaksızın ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2014 tarih ve 2014/264 esas 2014/628 karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının … …Kooperatifi, davalısının … olup, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasında, davanın kabulüne 693.439,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, karar düzeltme talebi sonucu Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 15/02/2018 tarih 2017/6499 esas 2018/1912 karar sayılı kararıyla gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan davalı … kelimeleri çıkartılarak yerine … kelimelerinin yazılmasına hükmün böylece düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/613 Esas sayılı icra takip dosya örneğinin incelenmesinde; alacaklısının … …Kooperatifi, borçlusunun … A.Ş. olup, Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2014 tarih ve 2014/264 esas 2014/628 karar sayılı ilamına dayanılarak icra takibi başlatıldığı, … A.Ş.’nin icra dosyasına 02/02/2015 tarihinde 500.000,00 TL ve 278.482,00 TL olmak üzere toplam 778.482,00 TL yatırdığı görülmüştür.
Her ne kadar tapu kaydında davacı … lehine dava açıldığından bahisle 27/01/2015 tarihinde Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/264 esas sayılı dosyasınca tapuya kamulaştırma davası açıldığına ilişkin … lehine 27/01/2015 tarihinde şerh koydurulmuş ise de, aynı mahkemenin 24/12/2014 tarih ve 2014/264 esas 2014/628 karar sayılı dosyasında kararın temyizi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 15/02/2018 tarih 2017/6499 esas 2018/1912 karar sayılı kararıyla dava konusu yerin … adına tapuya tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … …Kooperatifi tarafından taşınmazına kamulaştırmasız el atılarak trafo yapılması nedeniyle zararın tazmini talebiyle … A.Ş. aleyhine açılan davada, davanın … Genel Müdürlüğüne ihbar edildiği, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının kesinleşen karar nedeniyle icra dosyasına 02/02/2015 tarihinde 500.000,00 TL ve 278.482,00 TL olmak üzere toplam 778.482,00 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesine dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarına gelindiğinde; rücu talebine konu Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2014 tarih ve 2014/264 esas 2014/628 karar sayılı dosyasının davacısı … …Kooperatifi vekili tarafından … A.Ş. aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açılmıştır. Davacı … A.Ş. ile davalı … arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmıştır. Bu durumda rücu talebine dayanak dava konusu işlem işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanmasından önceki tarihlidir. Rücuya dayanak davada irtifak hakkı da davalı … Genel Müdürlüğü adına kurulmuştur.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra takibi nedeniyle yapılan ödeme işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS’nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra takibi nedeniyle ödediği miktarı davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olup, sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü kapsamında rücuya dayanak davayı …’a ihbar ettiği görülmüştür. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Öte yandan, hisse satış sözleşmesinin 9.4. maddesinde “…İşletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde hisse satış sözleşmesi karşısında işletme hakkı devir sözleşmesinin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Buna göre ilk derece mahkemesinin kararında ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda hüküm altına alınan tutar üzerinden hesaplanan harç, vekalet ücretinde herhangi bir hata bulunmadığı gibi davacı tarafından yapılan ve dosya içerisinde belgeli olan giderler gözetilerek hüküm altına alınan yargılama gideri miktarında da herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 53.178,11 TL harçtan peşin alınan 13.294,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 39.883,59‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/06/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.