Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/848 E. 2022/836 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI :….
DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkma – Alacak
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2017

Taraflara arasındaki şirket ortaklığından çıkma ve alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2012 yılına kadar davalı şirkette öğrencilik yaptığını, 2013-2017 yılları arasında davalı şirkette personel olarak çalıştığını, 27/10/2015 tarihinde davalı şirketin %20 ortağı olduğunu, ortaklığı döneminde eğitici kimliği ile kurs verdiğini, turnelerde, projelerde çalıştığını, diğer ortakların davranışları sebebiyle şirkette çalışmasının çekilmez hale geldiğini, şirketin ekonomik durumu hakkında müvekkiline bilgi verilmediğini, çıkılan turneden hak kazandığı ücretin ödenmediğini belirterek haklı sebeplerle müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına, ayrılma akçesi olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000,00 TL ile turne ve sergilediği oyunlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında işçi işveren ilişkisi kurulmadığını, davacının buna dayalı ücret talep edemeyeceğini, davacının şirketten bilgi ve belge istemediğini, ortaklıktan çıkması için haklı bir sebep olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı ortak diğer ortakların kendisine baskı ve tehditte bulunduğunu, şirketin mali durumu hakkında bilgi vermediklerini iddia etmişse de, bu iddiasını destekler tanık beyanları dışında somut delil sunamadığı, tanık beyanlarının bir kısmının ise görgüye dayalı olmayıp, davacıdan duyuma dayalı olduğu, davacının şirketin mali durumuna ilişkin bilgi istediğine dair delilin de dosyaya sunulamadığı, ispat külfeti üzerinde olan davacının şirketten ayrılmasını gerektirecek haklı sebeplerin varlığını ispatlayamadığı, davalının taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğu iddiasını kabul etmediği, ücret alacağına yönelik davanın da miktar itibarıyla yazılı delille ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin diğer ortaklar tarafından baskı altına alındığını, kendisi korkutularak ortağı olduğu şirketin çalışma ortamına gelmesinin engellendiğini, şirkette hisse sahibi olduktan sonra angarya işlerle bile müvekkilinin ilgilendiğini, bu durumdan duyduğu rahatsızlığı şirketle paylaştığı zaman kendisi baskı altına alınarak ve tehdit edilerek şirketten uzaklaştırıldığını, tanık beyanlarının müvekkilinin yaşadığı baskıları doğrular nitelikte olduğunu, tanık beyanları dışında başka bir delille müvekkilinin yaşadığı sıkıntıların ispatlanamayacağını, mahkemece delillerin yeterli görülmemesinin isabetli olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağı, ücret alacağı istemine ilişkindir.
Davalı şirket pay defter sureti, hisse devir sözleşmeleri, ticaret sicil gazete ilanları, davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarname sureti, davalı şirket kurumlar vergisi beyannamesi, … Vergi Dairesi müzekkere cevabı, davacının davalı şirkette işe giriş çıkış belgeleri, yargılama aşamasında mali müşavir ve işletmeci bilirkişi heyetinden alınan 19/11/2019 tarihli rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı tanıkları 07/11/2018 tarihli celsede, davalı tanığı ise 06/03/2019 tarihli celsede dinlenmiştir.
Davacının davalı şirketin 2400 adet hissesinin 480 adet hissesi karşılığında %20 oranında ortağı olduğu dosya içeriğiyle sabittir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı şirket ortağı olduğu, işçi-işveren alacağı ile katıldığı turne ve oyunlara ilişkin davacı ücretinin tahsil edilmediğini destekler herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacının ortaklıktan ayrılmak için ileri sürdüğü sebeplere dair tanık beyanları dışında somut bir bilgi ve belge bulunmadığı, davacının davalıdan bilgi ve belge talep ettiğine ilişkin bir bulgu olmadığı, geçmiş yıllar zararı nedeniyle davalı şirketin öz varlığını yitirdiği, davacının zarar katılım payının 15.171,27 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yan davalı şirketin ortağı olduğunu, diğer ortaklar tarafından kendisine baskı yapıldığını, şirketten uzaklaştırılmaya çalışıldığını, şirketin ekonomik durumu hakkında kendisine bilgi verilmediğini, ortaklığın çekilmez hale geldiğini, katıldığı turne ve sergilediği oyunlardan kaynaklanan ücret alacağının ödenmediğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalı limited şirket ortaklığından çıkması için haklı neden koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise çıkma payı alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, sergilediği oyunlar ve turneden kaynaklanan herhangi bir ücret alacağı olup, olmadığı, var ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazları kamu düzenine aykırılık yönünden incelendiğinde; yukarıda açıklandığı üzere davacı yan işbu davada limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma ve çıkma payı alacağının yanı sıra tiyatro oyuncusu olması nedeniyle sergilediği tiyatro oyunları ve katıldığı turneler nedeniyle ücret alacağı bulunduğunu iddia etmiştir.
Anılan iddia karşısında limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma ve çıkma payı alacağına ilişkin dava mutlak ticari dava olup, uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesi görevli ise de, ücret alacağına ilişkin iddia karşısında görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde İş Mahkemeleri’nin görevi “İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi” denilmek suretiyle belirlenmiştir.
Somut olayda; davacının, davalı şirkette tiyatro sanatçısı olarak çalıştığının iddia edilmiştir. Her ne kadar davalı yan taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını ileri sürmüş ise de, dosya içerisinde yer alan davacının davalı şirkette işe giriş ve çıkışına ilişkin SGK belgeleri karşısında uyuşmazlığın çözümünde iş kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektireceğinden 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi yollaması ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının tiyatro sanatçısı olarak sergilediği oyunlar ve katıldığı turneden kaynaklı alacağına ilişkin davada görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu gözetilerek anılan kısım yönünden davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden anılan talep yönünden de işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında sergilenen oyunlar ve turneden kaynaklı ücret alacağına ilişkin iddiada mahkemenin görevi yönünden isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2020 tarih ve 2018/295 Esas 2020/40 Karar sayılı kararının dava konusu sergilenen oyunlar ve turneden kaynaklı ücret alacağı iddiası yönünden HMK’nun 353/1-a.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacının yatırmış olduğu 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a.3 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/06/2022
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.