Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/834 E. 2022/1084 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/834 Esas 2022/1084 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/834
KARAR NO : 2022/1084

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2020
NUMARASI : 2019/209 Esas 2020/123 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisi …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil, dava dışı dışı … Besicilik Spor Giyim Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin asıl borçlu sıfatıyla davalı banka ile aralarında 20.03.1998 tarihli 107 sözleşme numaralı Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme kapsamında dava dışı kredi müşterisi şirkete 43.937,00 TL tutarında tarımsal kredi kullandırıldığını, kredi alacağının tahsili için kredi müşterisi … Besicilik Ltd. Şti. ile kefilleri… ve … hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi ile birlikte genel haciz yoluyla icra takibinin de başlatıldığını, …’ın 01.09.2004 tarihinde ölümünden sonra icra takiplerinin mirasçılarına yöneltildiğini, borca itiraz üzerine Güdül Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/20 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, itirazın iptali davası devam ederken takip konusu kredi borcunun geri ödemesine sayılmak üzere ve kredinin tamamının kapatılması amacıyla 21.02.2007 tarihinde yapılan ödemeye karşın bankanın kredinin tamamını kapatmayıp 0,01 TL tutarında kredi borcu bıraktığını, icra takipleri ve dava sürerken 5661 sayılı … Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Kullandırılan Toplu Köy Ikrazatı/Grup Kredilerinden Doğan Kefaletin Sona Erdirilmesi Hakkındaki Kanunun 15.05.2007 tarihinde kabul edilerek 25.05.2007 tarihinde yürürlüğe girdiğini, 5661 sayılı Kanunda değişiklik yapan 6215 sayılı Kanunun 23’üncü maddesi gereğince müvekkili …’ın kefalet sorumluluğunun 12.04.2011 tarihinde sona erdiğini, Kanunun 23’üncü maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra müşterek borçlu ve müteselsil kefil …’ın mirasçılarından … tarafından 29.09.2011 tarihinde muhatap … Bankası A.Ş. … Şubesi nezdindeki … hesaba 87.800,00TL yatırılmak suretiyle 6215 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden 5 ay sonra icra tehdidi altında geri ödeme yapıldığını, ödenen miktarın iadesinin talep edildiğini, bu hususta bankaya gönderilen ihtarnameden olumlu sonuç alınamadığını, bunun üzerine yapılan bu ödemenin iadesi için başlatılan ilamsız icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına ilişkin istirdat davası açması gereken davacının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, takibe dayanak ödemeye ilişkin dekontta ödemeyi yapan kişinin… olarak yazılı olduğunu, davacı …’ın taraf sıfatı bulunmadığını, uyuşmazlık konusu 20.03.1998 tarihli kredinin 5661 sayılı Kanunun 1’inci maddesinin 6215 sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile değişik 6’ncı fıkrası kapsamına girmediğini, somut olayda söz konusu hükmün uygulanamayacağını, tarafların haklılık durumunun takip tarihine göre değerlendirilmesi gerektiğini, davacının sözünü ettiği kanun değişikliğinin takip tarihinden sonra gerçekleştiğini, haricen ödendiği iddia olunan meblağın gerçekten kredi borcuna istinaden mi yatırıldığının araştırılması gerektiğini, tarafların haklılık durumunun takip tarihine göre değerlendirilmesi gerektiğini, buna bağlı olarak müvekkili banka aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, ödenen paranın iade edilebileceği yönünde bir düzenleme getirilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; dava dışı şirket ile davalı banka arasındaki Tarımsal Krediler İkraz sözleşmesine kefil olan davacının murisi tarafından icra tehdidi altında yapılan ödemenin iadesi için davalı banka aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılan davada, dvalı takip borçlusu … Bankası A.Ş. ile dava dışı kredi müşterisi … Besicilik Ltd. Şti. arasında akdedilen 20.03.1998 tarihli Tarımsal Krediler ikraz Sözleşmesini davacı takip alacaklısı …’ın annesi …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu durumda 5661 sayılı Kanunun 1’inci maddesinin 6’ncı fıkrası kapsamında olayın değerlendirilmesi gerektiği, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla 20.03.1998 tarihinde imzaladıktan sonra 01.09.2014 tarihinde ölen …’ın mirasçılarından davacı takip alacaklısı … tarafından 29.09.2011 tarihinde yapılan 87.800,00 TL tutarındaki ödemenin kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği 12.04.2011 tarihinden sonra (29.09.2011 tarihinde) gerçekleştirildiği 21.02.2007 tarihli banka dekontuna göre davalı takip borçlusu bankanın … Şubesi nezdindeki … no.lu hesabın dava dışı kredi müşterisi … Besicilik Ltd. Şti.’nin takip hesabı olduğu, 29.09.2011 tarihinde yapılan 87.800,00 TL tutarındaki ödemenin, dava dışı kredi müşterisi şirketin tarımsal kredi borcuna sayılmak üzere yapıldığı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 30.03.2005 tarihli ve 2005/48 esas sayılı kararına göre …’ın muris kefil …’ın 6 mirasçısından birisi olduğu, 87.800,00 TL tutarındaki ödemeye ilişkin 29.09.2011 tarihli dekontta … no.lu hesabın…’a ait olduğunun belirtilmesi, anılan şahsın … Besicilik Ltd. Şti.’nin yetkilisi olmasından kaynaklandığı, 01.02.2007 tarihli ve … yevmiye no.lu imza sirküleri ile Ankara Ticaret Sicili Memurluğunun 24.01.2012 tarihli yazısına göre…’ın 25.01.2007 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile … Besicilik Ltd. Şti.’yi temsil ve ilzama yetkili kılınmakla … no.lu hesabın…’a ait olduğu hususunun dekontta sehven ifade edildiği, 21.02.2007 tarihli banka dekontuna göre anılan takip hesabının dava dışı kredi müşterisi … Besicilik Ltd. Şti.’nin takip hesabı olduğu, davacı takip alacaklısı …’ın kefil sıfatıyla sorumluluğunun ortadan kalktığı 12.04.2011 tarihinden sonra 29.09.2011 tarihinde yaptığı ödemeye bağlı olarak 87.800,00 TL’yi faiziyle birlikte talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının ilamsız icra takibine itirazının kısmen iptali ile takibin 87.800,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının borçtan ipotek veren sıfatıyla da sorumlu olduğunu, dava dışı asıl borçlu …Ltd. Şti’nin taşınmazları üzerinde ipotek tesis edildiğini, dava dışı … ve…’ın kredi sözleşmesi tarihi itibarıyla anılan şirketin ortakları olduklarını, müvekkiline ipotekli taşınmazların sahiplerinin de şirketin sahibi olan ortaklar olduğunu, ipotek tesis edilirken … ve…’ın ipotekli taşınmazların malikleri olarak ipotek resmi senedini imzaladıklarını, dava dışı borçlu …Ltd. Şti ortağı, sahibi müteveffa … mirasçısı davacı …’ın ipoteğin fekki karşılığında ödeme kolaylığı yapılması talebinde bulunduğunu, 29.09.2011 tarihinde 87.800,00 TL ödeme ile alacağın tahsil edilerek ipoteğin fek edildiğini, …’tan yapılan tahsilat kefil sıfatından kaynaklanmayıp ipotekli taşınmaz maliki …’ın mirasçısı olmasından kaynaklandığını, nitekim borcun ödenmesi üzerine ipotek fek edilerek taşınmazın… tarafından 3. Kişiye satıldığını, …’ın borca mahsuben yaptığı ödemenin hangi sıfatla yapıldığının tespit edilmesi gerektiğini, oysa hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve mahkemece bu hususun tartışılmadığını, davalının ödeme yaptığı ilgili icra dosyasına ilişkin istirdat davası açarak paranın iadesini talep etmek yerine, yeni bir takip başlatarak işbu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığını, takibe dayanak yapılan ödemeye ilişkin dekontta… adının yazılı olduğunu, davayı ve takibi yapan …’ın taraf sıfatının bulunmadığını, uyuşmazlığa konu 20.03.1998 tarihli ve 107 nolu kredi sözleşmesinin 6215 sayılı Yasa kapsamına girmediğini, 6215 sayılı yasa ile değiştirilen 5661 sayılı Yasanın 20.08.2002 tarihinden önce tarımsal kredi kullanan üreticilerin borçlarını kapsadığını, dava konusu olayda borçlunun şirket olması nedeniyle üretici vasfının bulunmadığını ve kanun kapsamına girmediğini, öte yandan maddenin icra dosyasına yatırılan paranın iade edilebileceğine dair hüküm içermediğini, iddia edildiğine göre para icra dosyasına yatırılmayıp alacaklı tarafından haricen tahsil edildiğini, müvekkili bankanın davacı aleyhine takibe giriştiği tarihi itibarıyla henüz bir yasa değişikliği olmadığından müvekkilinin kötü niyetinden söz edilemeyeceğini, dolayısıyla müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının doğru olmadığını ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacının murisinin kefil sıfatıyla imzaladığı Tarımsal Kredi İkraz Sözleşmesi kapsamında davalı bankaca kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde davacı mirasçı tarafından yapılan ödemenin 6511 sayılı Yasa’nın 1. Maddesinin 6. Fıkrası kapsamında kalması sebebiyle iadesi için davalı banka hakkında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava konusu Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13928 esas sayılı dosyasında; davacı … tarafından, … Bankası A.Ş. hakkında 29.11.2018 tarihinde genel haciz yoluyla başlatılan takipte, 87.800,00-TL asıl alacak ve 713,37-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.513,37 TL alacağın asıl alacağa 29.10.2018 tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranında işlemiş bulunan ticari faizi ile birlikte talep edildiği, takibin 29.09.2011 tarihinde hesaba yatırılan 87.500,00 TL banka dekontuna, Ankara 16. Noterliği’nin 16.10.2018 tarihli ihtarnamesine, 20.03.1998 tarihli ve 107 sayılı Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesine dayandığı, 29.11.2018 tarihli ödeme emrinin 30.11.2018 tarihinde takip borçlusuna tebliğ edildiği, takip borçlusunun, 05.12.2018 tarihli dilekçeyle borca itiraz etttiği, Ankara 7. İcra Müdürlüğü, 05.12.2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı alacaklı tarafından davalı-borçlu banka aleyhine Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nde itirazın kaldırılması davasının açıldığı 09.01.2019 tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede 29.04.2019 tarihinde iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
5661 sayılı Kanunda değişiklik yapan 6215 sayılı Kanunun 23’üncü maddesinin yürürlüğe girmesinde sonra müşterek borçlu ve müteselsil kefil …’ın mirasçılarından … tarafından 29.09.2011 tarihinde muhatap … Bankası A.Ş. … Şubesi nezdindeki … hesaba 87.800,00 TL yatırılmak suretiyle ödeme yapıldığı, dekontta, …’ın adı ve soyadı ile imzası yer aldığı, hesabın kredi müşterisi … Becilik Ltd. Şti.’ye ait olduğu ve “takip hesabı” niteliği taşıdığı anlaşılmıştır.
Ankara Ticaret Sicili Memurluğunun 24.01.2012 tarihli yazısına göre…’ın 25.01.2007 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile … Besicilik Ltd. Şti.’yi temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmıştır.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 30.03.2005 tarihli ve 2005/48 esas sayılı veraset ilamına göre, …, kefil …’ın 6 mirasçısından biridir ve oğludur, diğer mirasçılarından biri de oğlu…’tır.
… Bankası A.Ş’ye ait 21.02.2007 tarihli (valör 22.02.2007) para yatırma makbuzuna göre, … Besi. Spor Giyim S.T hesabına 43.030,00 TL ve 21.02.2007 tarihinde 41.018,54 TL yatırıldığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2005/6 esas sayılı dosyasında, takip borçlusu … … aleyhinde genel haciz yoluyla tarımsal kredi alacağının tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, …’ın 01.09.2004 tarihinde ölümünden sonra icra takiplerinin mirasçılarına yöneltildiği, borca itiraz üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/20 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan bilirkişi ek raporuna göre, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/20 Esas sayılı dava dosyasında, davacının … Bankası … Şubesi, davalının ise mirasçı (muris …’ın) … olduğu, davanın itirazın iptali davası olduğu, davanın dava dışı … …Tic. Ltd. Şti. nin zirai kredi borç bakiyesinin tahsiline yönelik sözleşme kefili … yasal varisleri aleyhine girişilen … İcra Müdürlüğünün 2009/6 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takbine itirazın iptali davası olduğu, dava dışı …. Ltd. Şti.’nin sözleşme kefili …’ın 2004/95 icra dosyasındaki icra takibinin kesinleşmesinde sonra 01.09.2004 tarihinde vefat ettiği, davalı …’ın …’ın mirasçısı olduğundan ve mirası da reddetmediğinden asıl alacak 41.018,55 TL asıl alacak, cari faiz (20.03.1998-08.03.2005) 161.243,19 TL, BSMV (%5) 8.062,16 TL, 20.03.1998 tarihi itibariyle işlemiş faizi ve ferileri 90.792,45 TL olduğu ve 08.03.2005 takip tarihi itibariyle 301.116.35 TL davacı bankanın alacaklı olduğu, ancak temerrüdün 20.09.2004’te oluştuğunun kabul edilmesi halinde, asıl alacak 41.018,55 TLye temerrüt faizi ve 5% temerrüt faizi ilave edildiğinde takip tarihinde alacağın 48.371,95 TL olduğu, 21.02.2007 tarihinde yapılan 41.018,54 YTL tahsilat mahsup edildiğinde 21.02.2007 tarihinden itibaren 0,01 YTL asıl alacak bakiyesine göre temerrüt faizi hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesince bankacılık işlemleri konusunda uzman bilirkişi den alınan 12.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda; takibe dayanak 21.02.2007 tarihli banka dekontuna göre davalı takip borçlusu bankanın … Şubesi nezdindeki … no.lu hesabın dava dışı kredi müşterisi … Besicilik Ltd. Şti.’nin takip hesabı olduğu, 29.09.2011 tarihinde yapılan 87.800,00 TL tutarındaki ödemenin, dava dışı kredi müşterisi şirketin tarımsal kredi borcuna sayılmak üzere yapıldığı, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.03.2005 tarihli ve 2005/48 esas sayılı kararına göre …’ın muris kefil …’ın 6 mirasçısından birisi olduğunu, 87.800,00 TL tutarındaki ödemeye ilişkin 29.09.2011 tarihli dekontta … no.lu hesabın…’a ait olduğunun belirtilmesi, anılan şahsın … Besicilik Ltd. Şti.’nin yetkilisi olmasından kaynaklandığı, 01.02.2007 tarihli ve … yevmiye no.lu imza sirküleri ile Ankara Ticaret Sicili Memurluğunun 24.01.2012 tarihli yazısına göre…’ın 25.01.2007 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile … Besicilik Ltd. Şti.’yi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, buna bağlı olarak … no.lu hesabın…’a ait olduğu hususu dekontta sehven ifade edildiğini, 21.02.2007 tarihli banka dekontuna göre anılan takip hesabının dava dışı kredi müşterisi … Besicilik Ltd. Şti.’nin takip hesabı olduğunun açıkça ifade edildiği ve davacı takip alacaklısı …’ın kefil sıfatıyla sorumluluğunun ortadan kalktığı 12.04.2011 tarihinden sonra 29.09.2011 tarihinde yaptığı ödemeye bağlı olarak 87.800,00 TL’yi faiziyle birlikte talep edebileceği, belirtilmiştir.
Davalı takip borçlusu … Bankası A.Ş. ile dava dışı kredi müşterisi … Besicilik Ltd. Şti. Arasında imzalanan 20.03.1998 tarihli ve 43.937,00 TL limitli Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesini davacının murisi … … ile dava dışı…’ın her birinin ayrı ayrı 43.937,00 TL kefalet limitiyle sorumlu olmak üzere müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, ayrıca davacının murisi … ve… tarafından maliki oldukları taşınmaz üzerinde 20.03.2018 tarihinde asıl borçlu …Ltd. Şti. Lehine davalı bankanın alacağı için 131.811,000,TL ipotek meblağı üzerinden ipotek tesis ettikleri, görülmüştür.
Uyuşmazlık, davacının murisinin kefil sıfatıyla imzalamış olduğu Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesi kapsamında davalı bankaca başlatılan icra takibinde dava dışı kredi asıl borçlusu şirket hesabına yapılan ödemenin 6511 sayılı Yasa’nın 1. Maddesinin 6. Fıkrası kapsamında iadesinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise takip tarihi itibarıyla iadesi gereken alacağın ve fer’ilerinin miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
12.04.2011 tarih, 27903 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6215 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 23. maddesi ile 5661 Sayılı Kanunun 1. maddesine eklenen 6. Fıkrasında;” Türkiye Cumhuriyeti … Bankası Anonim Şirketinden 20.08.2002 ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden 30.01.2004 tarihinden önce üreticilerin kullandıkları, toplu köy ikrazatı / grup kredileri dışındaki tüm tarımsal kredilerden (18.04.2001 tarihli ve 2001/2312 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında Hazine kaynağına dönüştürülmüş tarımsal kredilerin kefilleri de dahil) bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Tasfiye Olunacak Alacaklar/Takip Hesaplarında kayıtlı borcu bulunanların (borcu yeniden yapılandırılmış olanlar dahil) kefillerinin sorumluluğu, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihte sona erer. Kefiller hakkında başlatılmış bulunan idari veya kanuni takibat işlemleri, hangi aşamada olursa olsun kendiliğinden durur, mahkumiyet kararlarının infazı ertelenir, infazı devam edenler derhal tahliye edilir” aynı Kanunla eklenen 9. fıkrasında ise “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile değiştirilen altıncı ve yedinci fıkraların yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan ödemeler için bu Kanun hükümlerine dayanılarak iade yapılmaz. Bu kanunda yer almayan hususlar hakkında Türkiye Cumhuriyeti … Bankası Anonim Şirketinin ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin mevzuatı uygulanır” düzenlenmesine yer verilmiş olmakla davalı bankanın savunmasının aksine kanunun 6. Maddesinde yapılan bu değişiklikle artık toplu köy ikrazatı dışında kalan ve davalı bankadan 20.08.2002 tarihinden önce üreticiler tarafından kullanılan tüm tarımsal krediler işbu maddenin kapsamına alınarak madde kapsamında kalan tarımsal kredi sözleşmelerine kefil olanların sorumluluğunun işbu kanunun yayımlanmakla yürürlüğe girdiği 12.04.2011 tarihinde sona ereceği düzenlenmiştir. Somut olayda davacının murisi …’ın davalı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan 20.03.1998 tarihli ve 107 numaralı Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesi’ni müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğuna göre söz konusu madde kapsamında kefaletinin sona erdiğinin kabulü gerekmiştir. Eldeki dava konusu ilamsız icra takibine dayanak ödeme dekontunda davacı takip alacaklısı … tarafından 29.09.2011 tarihinde yapılan 87.800,00 TL tutarındaki ödemenin kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği 12.04.2011 tarihinden sonra 29.09.2011 tarihinde gerçekleştirildiği, dosyada yer alan 21.02.2007tarihli banka dekontlarına göre davalı takip borçlusu bankanın … Şubesi nezdindeki … no.lu hesabın dava dışı kredi müşterisi … Besicilik Ltd. Şti.’nin takip hesabı olduğu, nitekim … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davacının murisi kefil … hakkında alacaklı … Bankası AŞ tarafından, asıl borçlu şirkete tarımsal krediler genel sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası kapsamında bir örneği dosyada yer alan ek rapora göre takip ve dava tarihi itibarıyla alacaklı bankaya kredi borcunun sona ermediği, 6511 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra davacının murisinin kefil olduğu asıl borçlu …Ltd. Şti’nin kredi borcuna yönelik 29.09.2011 tarihinde yapılan 87.800,00 TL ödemenin, davacının murisinin dolayısıyla mirasçısı olan davacının kefalet borcunun yukarıda yer verilen yasa maddesi kapsamında ödeme tarihi itibarıyla sona ermiş olduğu, bu durumda kefalet sorumluluğu yasa maddesi ile ortadan kalkan davacının yapmış olduğu ödemenin iadesini ödemenin yapıldığı banka hakkında istirdat davası açarak ya da somut olayda olduğu gibi ödemenin yapıldığı davalı banka hakkında ilamsız icra takibi başlatarak talep etmesinde hukuka aykırılık görülmemiş, davalı vekilinin aksi yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Davalı vekili yargılama sırasında takibe dayanak ödemenin davacının aynı zamanda ipotek borçlusu olan murisi …’ın sahibi olduğu taşınmaz üzerinde dava dışı asıl borçlu …Ltd. Şti’nin işbu kredi sözleşmesi karşılığında kullanmış olduğu kredinin teminatı olmak üzere davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fek edilmesi karşılığında yapıldığını istinaf dilekçesinde ileri sürmüş ise de yargılama sırasında bu hususu dile getirmemiş, ne cevap dilekçesinde ne de bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bu hususu ileri sürmemiş, sadece bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde haricen yapılan ödemenin kredi borcuna istinaden mi yatırıldığı araştırılmadan banka kayıtları yerinde incelemeden bilirkişi raporunda varsayıma dayalı olarak karar verildiğini ileri sürmüştür.
Davacı tarafından istinaf başvuru dilekçesi ekinde birer örneği sunulan tapu kaydı örneklerine göre dava konusu tarımsal kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte, davalı bankaya ipotekli bulunan taşınmazların malikinin asıl borçlu şirket olan …Ltd. Şti. Olduğu , davacının murisi olan kefil …’ın olmadığı anlaşılmıştır. Davalı bankanın sunduğu Ticaret Sicil Gazetesi örneğine göre kredi sözleşmesinin kefili olan davacının murisi … ise asıl borçlu …Ltd. Şti’nin… ile birlikte ortağıdır. Şu halde davalı bankaca yargılama aşamasında ileri sürülmeyen bir husus HMK’nın 357. Maddesi gereği istinaf aşamasında iddia edilemeyeceği gibi esasen davalı banka vekilinin istinaf başvuru dilekçesi ekinde sunmuş olduğu tapu kaydı örneğinin içeriğine göre, daha açık bir anlatımla davacının murisi olan …’ın ipotek borçlusu sıfatıyla değil kefil sıfatıyla ödeme yapmış olduğu gözetildiğinde, davalı banka kayıtları yerinden incelenmeden karar verilmiş olması da sonuca etkili değildir.
6511 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 12.04.2011 tarihi itibarıyla davacının murisinden doşan kefalet sorumluluğu sona erdiği halde davalı bankaca 29.09.2011 tarihinde davacının kefaletine istinaden asıl borçlu şirketin kullandığı kredi borcuna yönelik ödeme alındığı, davacının hukuka aykırı olan bu ödemenin tahsili için başlatmış olduğu ilamsız icra takibine itirazın haksız, ödemeye dayanak iadesi istenilen alacak likit bilinebilir, belirlenebilir olduğuna göre İİK’nın 67. Maddesi kapsamında yasal koşulları oluştuğundan davacı yararına %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davalı taraftan alınması gereken 5997,62- TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta peşin alınan 1499,4 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.498,22 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.23/09/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.