Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/799 E. 2022/536 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

.

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2019
NUMARASI :….
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/05/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar aleyhine başlattığı icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini, davalıların … kredisinden sorumlu olduklarını belirterek davalıların itirazlarının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılacak bilirkişi incelemesi ile ayrıntılı hesap bilgisinin ortaya çıkacağını, dava değerinin neye göre belirlendiğinin açıklanmadığını, itirazlarının borca ve tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacının davalılardan takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktarın tespit edildiği, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının kısmen iptaline, takibin 26.790,00 TL asıl alacak, 924,33 TL işlemiş faiz, 46,22 TL BSMV, 348,31 TL masraf olmak üzere toplam 28.108,86 TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 40 oranındaki temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5’i oranındaki BSMV’si ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK’nun 67.maddesi uyarınca hükmolunan alacağın %20’si oranında 5.621,77 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalıların yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davacıya borcunun bulunmadığını, hesaplamalarda ve faizde yanlışlık yapıldığını, bu durumun bilirkişi raporuyla da tespit edildiğini, davacının kötü niyetli olarak müvekkilleri aleyhine haksız ve yanlış icra takibi başlattığını, takipte toplam 117.958,24 TL talep edilmiş iken, davada dava değerinin 28.954,41 TL olarak gösterildiğini, mahkemece kötü niyet tazminat taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, bankaya borç ile ilgili kısmi ödemeler yapıldığını, bilirkişi raporunda yapılan tüm ödemelerin değerlendirilmediğini, rapora itirazları kapsamında mahkemece değerlendirme yapılmadığını, hesap kat ihtarnamesinde bildirilen miktar ile başlatılan icra takibinde talep edilen alacak, dava değeri karşısında alınan bilirkişi raporunun rakamlar arasında çelişkiyi gidermediğini, gerekçeli kararın kısa karara uygun olarak yazılmadığını, mahkemece usulüne uygun olarak verilen bir tashih kararı bulunmadığını, sözleşmelerde uygulanacak faiz oranlarında sınırın yasada belirlendiğini, sözleşme ile belirlenen %40 faiz oranının fahiş olduğunu, ifa güçlülüğüne ilişkin hükmün müvekkilleri yönünden uygulanması taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2017/22405 sayılı takip dosyası, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 16/01/2019 tarihli rapor, genel kredi sözleşmesi sureti, hesap kat ihtarnamesi, kredi kartı ihtarnamesi, bankacılık hizmet sözleşmesi, davalı gerçek kişilerin davalı şirket ortağı olduklarını gösterir ticaret sicil gazetesi ilanı dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2017/22405 sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 117.958,24 TL (davalı şirket ve … tümünden, davalı … sadece 28.954,41 TL … kredisi borcundan sorumlu olması kaydıyla) nakit alacağın tahsili ile davalı şirketten 18.360,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi talebi ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 06/12/2017 tarihinde, davalı …’a 09/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı …’a ödeme emrinin tebliğ edilemediği, davalı borçluların, 7 günlük itiraz süresi içerisinde 12/12/2017 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesi uyarınca, itiraz dilekçesinin alacaklı/vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 28.954,41 TL nakdi alacak dava değeri gösterilmek suretiyle açıldığı dosya içeriğiyle sabittir.
Anılan icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin davacı banka ile davalı şirket arasında akdedildiği, 13/12/2013 tarihli 3.200.000,00 TL limitli sözleşmede diğer davalıların aynı limitle müteselsil kefil olduğu, kefaletlerin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nun 583 vd. maddelerindeki şekil koşullarına uygun olduğu görülmüştür.
Yargılama aşamasında banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle alınan bilirkişi raporu ile, bankanın muacceliyet tarihinde geçerli en yüksek cari faiz oranının %20 olduğu, sözleşme hükümleri kapsamında temerrüt faiz oranının %40 olarak tespit edildiği, takip tarihine kadar 19 adet … nedeniyle davacı bankanın 26.790,00 TL yasal yükümlülük tutarını ödediği, hesap kat ihtarnamesinin davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şirketin 23/11/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, takip tarihi itibariyle davalılardan 26.790,00 TL asıl alacak, 924,33 TL işlemiş faiz, 46,22 TL BSMV, 348,31 TL masraf olmak üzere 28.108,86 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak kısmi itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda açıklandığı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı şirket ortağı olan diğer davalıların sözleşmede müteselsil kefil olarak imzalarının yer aldığı, kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan itiraza uğrayan alacak nedeniyle talep edebileceği herhangi bir alacak bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, davalıların icra takibine itirazlarının yerinde olup olmadığı, itiraz yerinde ise davacının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalılar vekilinin istinaf itirazının incelenmesine gelindiğinde, dava konusu icra takibi toplam 117.958,24 TL (davalı şirket ve … tümünden, davalı … sadece 28.954,41 TL … kredisi borcundan sorumlu olması kaydıyla) nakit alacağın tahsili ile davalı şirketten 18.360,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi talebi başlatılmıştır. Davalılar icra takibinde talep edilen alacağın tamamına itiraz etmiştir. Davalıların icra takibine itirazı üzerine açılan işbu itirazın iptali davasında 28.954,41 TL (nakit) dava değeri gösterilmiş, anılan miktar üzerinden harç ikmal edilmiştir. Dava dilekçesindeki netice talep ise davalıların icra takibine itirazının iptaline ilişkindir. Bu durum harca esas değer ile netice talep arasında çelişki bulunduğunu göstermekte ise de, dava dilekçesi içeriğinde davalıların sadece … kredisinden sorumlu oldukları açıkça yazılıdır. Dava dilekçesi içeriğindeki açıklama karşısında harca esas değer ile netice talep arasında çelişki bulunmadığı kabul edilip, işbu davanın davalıların 28.954,41 TL … kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali olarak değerlendirilmiş, istinaf incelemesi bu kapsamda yapılmıştır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle hazırlanmıştır. Raporda takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan talep edebileceği alacak miktarı tespit edilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde bilirkişinin yapılan tüm ödemeleri değerlendirmediğini ileri sürmüş ise de, istinaf dilekçesi ekinde herhangi bir ödeme belgesi sunmadığı gibi yapılan ödemeye ilişkin somut bir bilgi de vermemiştir. Banka kayıtlarında herhangi bir ödeme kaydı bulunmamaktadır. Bu durumda davalılar vekilinin ödemeye yönelik istinaf itirazı dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler karşısında yerinde görülmemiştir.
Davacı banka hesap kat ihtarnamesinde 22.538,38 TL nakit alacak, 23.970,00 TL gayri nakit alacak iddiasıyla hesabı kat ettiğini bildirmiştir. Açılan davada davalıların … kredisinden sorumlu oldukları iddia edildiğinden hesap kat ihtarnamesi, bilirkişi raporu, takip talebi ve dava dilekçesi arasında … kredisinde kaynaklı bildirilen alacak miktarı arasında fahiş bir fark bulunmamaktadır. Bu nedenle açılan dava gözetildiğinde bilirkişinin işbu dava konusu olmayan ve takip talebinde yer alan ek hesap ve kredi kartı alacağına yönelik ayrıca değerlendirme yapmamış olması bilirkişi raporunun eksik inceleme ile düzenlendiği sonucunu doğurmayacaktır.
Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin 10.5.maddesinde borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca … şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Banka kayıtları üzerinde yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davacı bankanın muccaelliyet tarihinde … şeklinde çalıştırılan kredilere uyguladığı en yüksek cari faiz oranı %20 olarak tespit edilmiştir. Bu durumda sözleşme hükmü gözetildiğinde davacı banka takip talebine konu alacağına temerrüt tarihinden itibaren %40 oranında temerrüt faizi işletebilecektir. Hal böyle olunca, mahkemece, yargılama aşamasında alınan ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle itirazın iptaline karar verilen alacak miktarı yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalılar vekilinin istinaf itirazının kamu düzenine aykırılık yönünden incelenmesine gelindiğinde, mahkemece yargılamanın sonlandırıldığı kısa kararda, “1-)Davanın kısmen kabulü ile ; davalının Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22405E. sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazının kısmen iptaline, takibin 26.790,00-TL asıl alacak, 924,33-TL işlemiş faiz, 46,22-TL BSMV, 348,31-TL masraf olmak üzere toplam 28.108,86-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 40 oranındaki temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5’i oranındaki BSMV’si ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-)İİK 67 m gereğince hükmolunan alacağın %20’si oranında 5.621,77-TL icra-inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” denildiği halde, gerekçeli kararda, “1-)Davanın kısmen kabulü ile ; davalının Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22405 E. sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazının kısmen iptaline, takibin 26.790,00-TL asıl alacak, 924,33-TL işlemiş faiz, 46,22-TL BSMV, 348,31-TL masraf olmak üzere toplam 28.108,86-TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 40 oranındaki temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5’i oranındaki BSMV’si ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-)İİK 67.m gereğince hükmolunan alacağın %20’si oranında 5.621,77-TL icra-inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 3-)Davalıların yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine” denilerek, HMK.’nun 298. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olarak kısa karar ile gerekçeli karar arasında kötü niyet tazminatı yönünden çelişki yaratılmıştır. Bu durum ise kamu düzenine aykırılık oluşturmakta olup re’sen gözetilmesi gerekmiştir.
Davacı banka açılan davada harca esas değer kapsamında reddedilen kısım yönünden davalılar aleyhine icra takibi yapmakta haksız ise de, kötü niyetli olduğuna ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmediğinden davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek ilk derece mahkemesi gerekçeli kararı ile hüküm arasındaki çelişki giderilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
Öte yandan, kısa kararda toplam alacak miktarı belirtildikten sonra toplam alacağın yanına yeniden asıl alacak yazılması maddi hata niteliğinde olup, gerekçeli kararda maddi hata mahkemece düzeltilmiştir. Anılan düzeltme HMK hükümlerine uygundur.
Tüm bu nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kısmen kabulüne, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalılar vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2019 tarih ve 2018/82 Esas 2019/832 Karar sayılı kararının kamu düzenine aykırılık gözetilerek KALDIRILMASINA, davalılar vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE davalıların Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22405 sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 26.790,00 TL asıl alacak, 924,33 TL işlemiş faiz, 46,22 TL BSMV, 348,31 TL masraf olmak üzere toplam 28.108,86 TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 40 oranındaki temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5’i oranındaki BSMV’si ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İİK’nun 67.maddesi gereğince hükmolunan alacağın %20’si oranında 5.621,77 TL icra-inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalıların yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nisbi 1.920,11TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 494,47TL harcın mahsubu ile bakiye 1.425,64TL harcın davalılardan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 494,47TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT 13/1.m. gereğince nisbi 3.372,96-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-(Reddine karar verilen alacak miktarı yönünden) Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT 13/2.m. gereğince nisbi 845,55-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 758,50-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince red-kabul oranı (0,97) gözetilerek 736,34-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
C)1-Davalılar tarafından yatırılan 480,02 TL istinaf karar harcı ve 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde davalılara iadesine,
2-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama masrafının istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek kabul edildiği gözetilerek davalılar üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 21/04/2022
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.