Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/761 E. 2023/38 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/761 Esas 2023/38 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/761
KARAR NO : 2023/38

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2020
NUMARASI : 2019/700 Esas 2020/54 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2023

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …AŞ’de bulunan %28,2 oranındaki Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne ait kamu payının Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 21.02.2011 tarihli ve 2011/14 sayılı kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, söz konusu kamu hissesinin satış yoluyla özelleştirilmesi için çıkarıldığı ihalede ihale şartnamesinin 14. Maddesi uyarınca önalım hakkını kullanan … ile müvekkili idare arasında 09.07.2018 tarihinde satış sözleşmesinin imzalandığını, davalı …’nun söz konusu satış sözleşmesinin 8. Maddesindeki müvekkili idarenin 2018 yılına ilişkin temettü alacağını ilgili olduğu yılı izleyen yani 2019 yılının Mayıs ayı sonuna kadar ödenmesini davalı şirket ile birlikte sağlayacağına dair taahhüdünü ihlal etmek suretiyle müvekkili idarenin zarara uğramasına yol açtığını ileri sürerek müvekkili idare ile imzalanan 09.07.2018 tarihli hisse satış sözleşmesi hükümlerinin yerine getirilmemesinden dolayı müvekkili idarenin uğramış olduğu maddi zarara ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin zararın oluştuğu 31.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia ve toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemiyle açılan davada, taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari dava olup davacının talep sonucu dikkate alınarak zorunlu ara buluculuğun işbu davada dava şartı olduğu, ticari davalarda 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile değişik TTK’nun 5/A maddesi hükümlerine göre dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup tarafların arabulucuya başvurmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince müvekkili idarenin vekili olmayan aynı isimde bir başka avukat kaydedilerek yanlış adrese usulsüz tebligat yapıldığını, dolayısıyla arabuluculuk son tutanağının ibrazının istendiği 13.01.2020 tarihli tensip zaptından haberdar olunamadığını, ortada mutlak veya nisbi ticari dava bulunmadığından işbu davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olmadığını ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı idarenin davalı anonim şirketteki hisselerinin davalı …na satışına ilişkin sözleşmenin ihlali sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Öncelikle 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 489 ve devam eden maddelerinde düzenlenen anonim şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan işbu davanın aynı kanunun 4(1)/a. Maddesi gereğince mutlak ticari dava olarak kabulü gerekir. Nitekim ilk derece mahkemesince de davanın bu gerekçeyle ticari dava olarak kabulü yerindedir.
Somut olayda, davacı idarenin eski ortağı olduğu davalı …..AŞ’deki hisselerinin davalıya satışına ilişkin sözleşme hükmünün ihlali sebebiyle doğan zararın tahsili talep edilmektedir. Taraflar arasında hisse satış sözleşmesinin imzalandığı tarihte davacı idare davalı anonim şirketin ortağı olup bu sözleşme ile davalı anonim şirketteki tüm hisselerini diğer davalı devralana devretmiş, böylece şirket ortaklığından ayrılmış, davalı devralan ise davalı anonim şirketin ortağı sıfatını kazanmıştır. Davacı, hisse satış sözleşmesinin ihlalinden dolayı, satış sözleşmesinin imzalandığı tarihte devreden ortak sıfatıyla eldeki tazminat davasını, bu hisselerini devralan ortağa karşı açmıştır. Dava tarihi itibarıyla davalı anonim şirketin merkezinin bulunduğu Balıkesir ili Bandırma ilçesi yer mahkemeleri HMK’nın 14/2. Maddesi uyarınca, hisse devreden davacı ortağın bu sıfatla gerek hisselerini devralan davalı ortağa gerekse davalı anonim şirkete karşı açmış olduğu işbu davada kesin yetkilidir. Kesin yetki kuralı HMK’nın 114/1-ç bendi uyarınca dava şartı olarak düzenlenmiştir. O halde ilk derece mahkemesince yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilerek kesin yetki şartının yokluğu sebebiyle HMK’nın 115/2. Maddesi gereği davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 11. HD’nin emsal nitelikteki 25.03.2022 tarih ve 2021/9104 E.-2022/2412 K. sayılı ilamı, 29.11.2007 tarih 2006/12548 E. 2007/15062K. Sayılı, ilamı, 26.06.2008 tarih 2007/6905 E. 2008/8620 K. sayılı ilamı, 21.05.2012 tarih 2011/2122 E. 2012/8459 K. sayılı ilamı, 28.05.2015 tarih 2014/10440 E. 2015/7198 K. sayılı ilamı, 13.06.2014 tarih 2014/5154 E. 2014/11377K. sayılı ilamı, 17.06.2019 tarih 2019/2229E. 2019/4442 K. sayılı ilamı, 26.10.2020 tarih 2020/1738 E. 2020/4413K. Sayılı ilamları da bu yöndedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme sonunda kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin, HMK’nın 353/1-a-3.Maddesi gereği kaldırılarak HMK’nın 114/1-ç maddesi uyarınca kesin yetki şartı yokluğu sebebiyle HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca davanın usulden reddine, ayrıca, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesinin hükmü özel düzenleme içerdiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile HMK’nın 20. maddesi hükmü uygulanmaksızın ve talebe bağlı olmaksızın dosyanın görevli Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık yönünden kabulü ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/01/2020 tarih ve 2019/700 Esas 2020/54 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 14/2. Maddesindeki kesin yetki şartı yokluğu sebebiyle HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
3-HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli ve yetkili Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) tevzi edilmek üzere Bandırma Asliye Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
4-Bir karar örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
5-İstinafa başvuran davacı idare harçtan muaf olup başlangıçta istinaf maktu karar ve ilam harcı alınmadığından iadesi yönünde hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
7-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2023

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.