Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/683 E. 2022/659 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2020
NUMARASI …..
DAVA : İpotek Kaydının Silinmesi
DAVA TARİHİ : 23/11/2017
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022

Taraflar arasındaki ipotek kaydının silinmesine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … şirketi ile davalı banka arasında imzalanan sözleşme uyarınca kredi kullandırıldığını, davacıya ait taşınmaz üzerinde bu borç nedeni ile davalı lehine ipotek oluşturulduğunu, dava dışı asıl borçlu … Şirketi’nin kredi borcunu ödendiği halde davalı bankanın … Şirketi’nin başka borçlarını gerekçe göstererek ipoteği kaldırmaktan kaçındığını, bunun yasal olmadığını iddia ederek davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı banka lehine verilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına kayıtlı olan taşınmaz üzerinde bankaları lehine ipotek oluşturulduğunu, dava dışı asıl borçlu … Şirketi’nin asaleten veya kefil olmaktan kaynaklanan başka borçları içinde ipoteğin teminat oluşturduğunu, halen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde banka ile … Şirketi arasında devam eden dava bulunduğunu, bu nedenle ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ipoteğin bir örneği dava dosyasında bulunan ve dava dışı … Şirketi ile davalı banka arasında imzalanan sözleşmenin teminat olarak verildiği, ipotek akit tablosunda … Şirketi’nin dayanak sözleşme dışında başka sözleşmelerden kaynaklanan borçları için de teminat olabileceğine ilişkin bağlantı sağlayan hükümler yer almakla birlikte, ipoteğin verildiği genel kredi sözleşmesi dışında ipotek akit tablosunda teminat oluşturduğu iddia edilen diğer borçların ve sözleşmelerin tarihleri, tarafları ve borç miktarı belirtilerek somut genel kredi ya da başka sözleşmeler belirtilmediği için ipoteğin sadece … Şirketi tarafından ödenerek kapatılan kredi ilişkisinin teminatı olarak kabul edilmesi mümkün olduğu, ipoteğin belirsiz borç ilişkileri için verildiğinin kabul edilemeyeceği, bu nedenle asıl borç ödenerek genel kredi sözleşmesi sona erdirildiği için bu genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin de sona ermesi gerektiği, yine davalı bankanın talebin reddine gerekçe yaptığı Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın da banka aleyhine verilen ve kesinleşen karar ile sona erdiği, bu nedenle davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiği gerekçeleriyle davacı … adına …..sayılı taşınmaz üzerindeki…….. Bölüm üzerinde davalı banka lehine 26/10/2010 tarihinde oluşturulan 150.000,00 TL bedelli ipoteğin tapu kaydından terkinine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dışı … Ltd. Şti ile müvekkili banka arasında imzalanan 23/07/2012 tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, gerek bu kredinin teminatı gerekse de dava dışı …’in aslen ve kefaleten kullandığı ve kullanacağı tüm kredilerin teminatı olarak dava konusu ipoteğin tesis edildiğini, dava dışı şirket ile davacının müvekkili banka uhdesinde takip edilen risklerinin devam ettiğini, ipoteğin doğmuş doğacak tüm borçları kapsaması sebebiyle davacının müteselsil kefili olduğu 23/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin de teminatını teşkil ettiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı banka lehine oluşturulan ipoteğin borcun asıl borçlu tarafından ödenmiş olması nedeni ile kaldırılması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
23/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi, 26/10/2010 tarihli ipotek akit tablosu, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/875 Esas 2018/320 Karar sayılı kararı, taraflar arasındaki ihtarnameler vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Mahkemece, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 11/12/2019 tarihli raporunda banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere davalı bankanın … Şubesine gidildiğini, ancak yazılı talebe rağmen banka kayıtlarının ve gerekli belgelerin incelemeye sunulmadığını bildirerek raporda belirtilen eksik belgelerin tamamlanması halinde esasa ilişkin rapor düzenlenebileceği belirtilmiştir.
Davalı bankanın mahkemeye hitaplı 11/01/2018 UYAP tarihli yazısında, dava dışı asıl borçlu … Ltd Şti’nin kullandığı kredi ile ilgili olarak kredi sözleşmesi nedeniyle alacaklarının bulunmadığı bildirilmiştir.
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/875 Esas 2018/320 Karar sayılı kararının incelenmesinde, davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti’ne karşı 13/07/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla açılan alacak davasında mahkemece davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, davalı bankanın … … arasında 23/07/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının kredi sözleşmesine 500.000,00 TL limitli olacak şekilde müteselsil kefil olduğu, kefaletinin dışında ayrıca davacı adına Ankara İli, ….. nolu olarak kayıtlı olan … bölüm üzerinde 26/10/2010 tarihinde davalı banka lehine 150.000,00 TL limitli ipotek tesis ettiği, davalı bankanın 11/01/2018 UYAP tarihli yazısından da belirtildiği üzere asıl borçlu … Ltd. Şti’nden herhangi bir alacağının kalmadığı, dava konusu ipoteğin ödeme ile sona eren 13/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun teminatı olduğu, davalı yanca dava konusu ipoteğin dava dışı …’in asaleten ve kefaleten kullandığı kredilerin teminatına da teşkil ettiği ileri sürülmüş ise de, ipotek akit tablosunda açıkça ipoteğin dava dışı … … …. Şirketi’nin davalı bankadan kullandığı ve daha sonra ödeme yapılmak suretiyle sona erdirilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç için verildiğinin yazılı olduğu, …’in asaleten ve kefaleten kaynaklanan borçların teminatına teşkil etmediği gibi davacının kefaletinden kaynaklanan borçların da teminatını teşkil etmediği, yine davalı bankanın talebin reddine gerekçe yaptığı Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın da banka aleyhine verilen ve kesinleşen karar ile sona erdiği, davalı yanca dava dışı … Ltd. Şti’nin ve davacının risklerinin devam ettiğine dair herhangi bir delil ibraz edilmediği, bu nedenle davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 10.246,50 TL harçtan peşin alınan 2.561,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,87 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/05/2022

…..
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.