Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/659 E. 2022/419 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2019
NUMARASI :……
DAVA : Tazminat (Kasko)
DAVA TARİHİ : 28/04/2016
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022

Taraflar arasındaki kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait dava konusu aracın davalı … … A.Ş. tarafından kasko sigortası ile teminat altına alındığını, aracın …’nin sevk ve idaresinde iken 18.10.2015 tarihinde, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile kaza yaptığını ve meydana gelen kazada araçta maddi hasar oluştuğunu, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/53 D. İş sayılı dosyası ile araçtaki zarar miktarının 161.000,00TL olarak tespit edildiğini, ancak davalı … şirketinin hasar bedelini ödemediğini, aracın halen hasarlı halde beklediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla 161.000,00TL maddi zararın kaza tarihi olan 18.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte ödenmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili şirket tarafından edinilen 17.12.2015 tarihli revize araştırma raporu ve bilirkişi raporunda, dava konusu kazanın şekli ve hasar durumuna göre sürücü olduğu iddia edilen kişinin hiç yaralanmamış olmasının sürücünün farklı bir kişi olduğu şüphesini uyandırdığı kanaatine varıldığını, sürücü olduğu iddia edilen kişi hiç yaralanmazken kaza esnasında yolcu olarak bulunduğu iddia edilen …’in kazanın üzerinden 2 ay geçmesine rağmen halen koltuk değneği kullandığını, bacağının kırık olduğunu, olaya şahit olan güvenlik görevlisi …’in sürücü koltuğundan çıkarılan kişinin bacağında sorun olduğu yönündeki beyanlarının birlikte değerlendirilmesi halinde kaza esnasında sürücünün … değil, … olduğunun açıkça anlaşıldığını, …’in 1.52 promil alkollü olduğunu, yine araçta yolcu olarak bulunan…’ün 0.95 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle Kasko Sigortası Genel Şartları A.5 maddesi uyarınca hasarın teminat dışında kaldığını, Ankara Batı 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/22 D.İş dosyasında tespit yaptırarak araçtan alınan kan örneklerini İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderdiklerini, henüz cevabın dönmediğini, ayrıca … poliçesinde teminat limitinin 150.000,00TL olarak belirtildiğini, bir ödemenin yapılması gerektiği sonucuna varılması halinde bu miktarın 150.000,00 TL’yi aşamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava konusu kaza sırasında aracın davacının iddia ettiği gibi … tarafından kullanılmayıp, olay anındaki sürücününü de Adli Tıp Kurumu Raporuna göre … olduğu, …’in ise olay anında 1.52 promil alkollü olduğunun raporlar ile sabit olduğu gibi tanık sıfatıyla dinlenen …’in de kabulünde olduğu, böylece dava konusu trafik kazasının münhasıran sürücünün alkollü olmasından ileri geldiğinin anlaşıldığı, olayın oluş şekli itibari ile kazanın meydana gelmesine sebep olacak başka bir etkenin bulunmadığı, hasarın poliçe genel şartları gereğince teminat dışı olduğu sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
… plakalı aracın davalı … şirketinde kasko poliçesi bulunduğunu, aracın 18/10/2015 tarihinde …’nin sevk ve idaresinde iken tek taraflı kazaya karıştığını, mahkemece DNA ve kan örneklerinin alınmasının delil listesinde olmamasına rağmen ve muvafakatleri bulunmadığı halde alındığını, alınan numunelerde … ve … dışında farklı kişinin bulunduğunun belirtildiğini, bu kişinin … olduğunu, araç içerisinde savrulma neticesinde kan sıçraması oluştuğunu, iddialarının raporla doğrulandığını, ayrıca sürücünün burnunun dahi kanamadığı şeklindeki davalı iddiasının da abesle iştigal olduğunu, kaza anında savrulmadan dolayı araç içerisindeki herhangi bir yolcunun kanının hava yastığına kolayca bulaşabileceğini, kaza tespit tutanağında açık ve net bir şekilde … olduğunun açık olduğunu, … ve …’ün araçta yolcu olduğunu, …’nin alkollü olmadığının sabit olduğunu, davalının sürücü değişikliği iddiasını somut bilgi belgelerle ispatlayamadığını, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini ve ayrıca davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko … sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/53 Değişik İş sayılı Tespit dosyasının incelenmesinde; … plakalı hasarlı aracın onarılması durumunda, parça ve işçilik bedelinin 164.158,16TL’ya ilaveten araç değer kaybı ve araç yoksunluğu zararı eklendiğinde aracın kaza öncesi 2.el değerini geçebileceği, aracın pert-total kabulü halinde ise zarar miktarının 162.050,00TL olacağının tespit edildiği,
Ankara Batı 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/22 D.İş dosyasının incelenmesinde; davalı … şirketinin talebi ile aracın sürücü kısmından kan örneği alındığı, olay anında arabayı kullandığı davacı tarafından ileri sürülen … ve yine olay anında arabayı kullandığı davalı tarafından ileri sürülen …’den kan örneği alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinin tespit dosyasında aldırılan kan örneği ile karşılaştırılmak üzere numuneler İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesine gönderildiği.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 21/11/2016 tarihli raporunda özetle; … otonun sol ön koltuk baslığından ibareli eküvyon “… otonun sürücü koltuğu oturma kısmı” ibareli eküvyon, aşağıda listcnen örneklerde kan tespit edildiğini, … otonun orta konsol el freni sağ yan kısım ibareli eküvyon, …..seri noluairbag parçasından tarafımızca alınan I, 2 ve 3 nolu leke, taraflarınca DNA incelemeleri tamamlanan aşağıda listelenmiş örneklerden elde edilen bölgeler itibarı ile birbirleriyle uyumlu erkek cinsiyetli dna profilleri tespit edildiğini, … otonun sol ön koltuk başlığından ibareli eküvyon, … otonun orta konsol el freni sağ yan kısım ibareli eküvyon, …… seri noluairbag parçasından tarafımızca alınan 3 nolu leke, ….. seri nolu airbag parçasından tarafımızca alınan 1 nolu leke örneğinden elde edilen erkek cinsiyetli dna profilinin raporumuz sonuç kısmı (Il-A) maddesinde tespit ettiğimizi bildirdikleri erkek cinsiyetli DNA profilinden farklı olduğunun tespit edildiğini, aşağıda listelenmiş örnekler DNA inceleme çalışmalarına cevap vermediğini, … otonun sürücü kolluğu oturma kısmı ibareli eküvyon, …. seri nolu airbag parçasından tarafımızca alman 2 nolu leke şeklinde rapor verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 16/09/2019 tarihli ek raporunda özetle; İhtisas Dairemizin 21/11/2016 tarihli ve….. sayılı raporumuzun sonuç kısmı (II-A) maddesinde tespit edildiği bildirilen erkek cinsiyetli DNA profilinin elde edilen bölgeleri itibarıyla … adlı şahsın DNA profili ile aynı olduğu tespit edildiği, ilgi (c) sayılı raporun sonuç kısmı (II-B) maddesinde tespit edildiği bildirilen erkek cinsiyetli DNA profilinin …, … adlı şahısların DNA profillerinden farklı olduğu tespit edildiği belirtilmiştir.
18/12/2015 tarihli kaza tespit tutanağının incelenmesinde; sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sürücünün ifadesine göre … … caddesi girişine geldiğinde dönüşü kaçırarak yaya kaldırımı üzerinden seyrettiğini, daha sonra kaldırım üzerindeki yükseltiye aracın alt kısmının çarptığını ve hakimiyetini kaybederek yaya kaldırımı üzerinde duruşa geçtiğini, araçta bulunan iki kişinin yaralandığının belirtildiği,
Dönen … Limited Şirketinden hazırlanan 02/12/2016 tarihli raporda özetle; … plakalı aracın tek taraflı yapmış olduğu kazada aracın kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin 219.000,00 TL, yedek parça ve işçilik dahil toplam hasarın ise 130.521,29 TL olduğunun belirtildiği,
Revize Araştırma Raporunda özetle; olay anında araçta bulunan …’in 1.52 promil alkollü olduğu, araçta bulunan arkadaşı…’ün 0.95 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, davacının bu tespite bir itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Prof. Dr. …’nun 04/10/2017 tarihli raporunda özetle; dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin dava konusu aracın kaza sırasında kimin tarafından kullanıldığı konusunda bir kanaate varmak için yeterli olmadığı, bu konuda kesin bir kanaate varmak için kaza tespit tutanağım düzenleyen memurların kazadan sonra sürücü koltuğundaki kişiyi görüp görmedikleri konusunda ifadelerinin alınması ve kaza anını gördüğü iddia edilen … çalışanı …’in tanıklığına başvurulmasının uygun olacağı belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1421. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir … ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409. maddesinde sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının … teminatı dışında kaldığının ispat yükünün sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir.
24/05/2013 tarihli 6847 Sayılı Kanunun 19. maddesiyle değişik 2918 Sayılı KTK.’nun 48/6.maddesinde; ”Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK.nın 179/3 maddesinde ise “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesinde yer alan; Taşıtın uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” düzenlemesi karşısında %100 kusurlu olup 1.00 promil ve üstü alkollü sürücülerin emniyetli araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmaları nedeniyle meydana gelen zarar münhasırlık raporu aranmadan … teminatı kapsamı dışında sayılacaktır. Kasko sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda ise trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerin de etken olması nedeniyle meydana gelen zarar kasko sigortası teminat kapsamı içinde sayılacaktır.
Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın 25.11.2008 tarih ve 342 sayılı yazısında; zamanla orantılı olarak kan-alkol düzeyindeki azalma ile ilgili yapılan araştırmalarda, kan alkol düzeyinin bir saatte 12-20 mg/dl azaldığı, adli vakalarda, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu’nca ortalama olarak kan alkol düzeyinin bir saatte 15 mg/dl (0,15 promil) azaldığının kabul edildiği belirtilmiştir (Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 26/02/2020 tarih ve 2020/895 Esas 2020/2079 Karar sayılı emsal kararı).
Açıklamalar ışığında somut olaya gelince, davacıya ait … plaka sayılı aracın davalı … şirketi nezdinde kasko … poliçesi bulunduğu, 18/10/2015 tarihinde aracın tek taraflı maddi trafik kazasına karıştığı, davalı … şirketince araç sürücüsünün … olduğunun iddia edildiği, dosya kapsamında alınan denetim ve hüküm kurmaya elverişli İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinden alınan rapor ve ek raporda aracın ön koltuk ve şoför mahallinden alınan kan ve DNA örneklerinin incelenmesi sonucu alınan kan ve DNA örneklerinin alındığı bölgeler itibariyle … isimli şahsın DNA profili ile aynı olduğunun tespit edildiği, diğer alınan kan ve DNA örneğinin ise … ve … isimli şahısların DNA profillerinden farklı olduğunun tespit edildiği, …’in kaza sonucu yaralandığı ve kaza esnasında kendisinin de kabulünde olduğu üzere 1,52 promil alkollü olduğu, bu hale göre davalı … şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunan … plakalı aracın kaza esnasındaki sürücüsünün … olmadığı, aracın sürücüsünün … olduğu, …’in de kaza esnasında 1,52 promil alkollü olduğundan davaya konu kazanın poliçe teminatı dışında kaldığı hususunun davalı … şirketince ispatlandığı anlaşıldığından açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine gelince; açılan davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen dosyada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kaldırılması gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti ve yargılama gideri yönelik kısmı yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun sadece vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kabulüne, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2019 tarih 2016/405 Esas 2019/1232 Karar sayılı hükmünün vekalet ücreti ve yargılama gideri bakımından KALDIRILMASINA,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 2.749,48‬ TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.668,78‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan adli tıp kurumu gideri 1.400,00 TL ve 1 adet tebligat gideri 11,00 TL olmak üzere 1.411,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İstinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/3-4.maddesi gereğince kendini vekil ile temsil ettiren davalı için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davalı tarafından yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-Davalı vekilince yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/04/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.