Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/650 E. 2022/700 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI …..
DAVA : Gayri Nakdi Alacağın Depo Edilmesi
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022

Taraflar arasındaki gayri nakdi alacağın depo edilmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … …. A.Ş. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında anılan şirkete teminat mektubu ve çek karnesi verildiğini, iade edilmeyen çek karneleri nedeniyle müvekkilinin 57.600,00 TL, iade edilmeyen 3 adet teminat mektubu nedeniyle toplam 1.053.567,895 TL gayri nakdi alacağı bulunduğunu, müvekkili ile davalı … A.Ş. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında anılan şirkete teminat mektubu ve çek karnesi verildiğini, iade edilmeyen çek karneleri nedeniyle müvekkilinin 86.400,00 TL, iade edilmeyen 10 adet teminat mektubu nedeniyle toplam 3.795.301,36 TL gayri nakdi alacağı bulunduğunu, diğer davalıların genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu belirterek çekten kaynaklanan toplam 86.400,00 TL ile teminat mektubundan kaynaklanan toplam 4.992.869,255 TL’nin davalılardan tahsili ile müvekkili bankanın faiz getirmeyen hesabına depo edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı ile davalılar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde teminat mektup bedellerinin depo edilmesini isteyebileceğine ilişkin hüküm bulunduğu, çek deposuna ilişkin ise sözleşmelerde herhangi bir hüküm bulunmadığı, depo talebine konu teminat mektuplarından 21/12/2017 tarihli 1.750.000 TL bedelli teminat mektubunun 31/12/2018 vadeli olarak düzenlendiği, mektubun kefil … … A.Ş. lehine düzenlenip, mektup bedelinin 1.518.047,64 TL’sinin 19/10/2018 tarihinde tazmin edildiği, kalan 231.952,36 TL’lik kısmının ise muhatabın 25/10/2018 tarihli yazısı ile iade edildiği, dava tarihi itibariyle bu teminat mektubundan kaynaklı herhangi bir risk bulunmadığı, depo talebine konu diğer dokuz adet teminat mektubuna ilişkin banka riskinin devam ettiği, toplam 3.563.349,00 TL banka riski yönünden davacının depo talebinin yerinde olduğu, müşteri nezdinde bulunan çek yaprakları yönünden banka sorumluluk tutarının deposuna ilişkin sözleşmede açık bir hüküm bulunmayıp davacı bankanın buna ilişkin talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 29/03/2016 tarihli 160.125,00 TL bedelli, 05/05/2016 tarihli 75.170,00 TL bedelli, 15/06/2016 tarihli 291.850,00 TL bedelli, 23/09/2016 tarihli 283.700,00 TL bedelli, 29/09/2016 tarihli 199.800,00 TL bedelli, 16/12/2016 tarihli 886.000,00 TL bedelli, 30/10/2017 tarihli 16.704,00 TL bedelli, 15/02/2018 tarihli 1.371.600,00 TL bedelli teminat mektupları yönünden depo talebinin kabulü ile toplam 3.284,949,00 TL’nin davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta deposunu teminen davalılardan tahsiline, yargılama aşamasında tazmin olan 16/06/2017 tarih ve 2221 nolu teminat mektubunun tazmin tutarı olan 239.916,29 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağa 12/12/2019 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kefillerin 27/01/2012 tarihli sözleşmenin 3.1. maddesi uyarınca asıl borçluya kullandırılan gayri nakdi kredilerden de sorumlu olduklarını, 21/03/2017 tarihli sözleşmenin 3.12. maddesinde de depo hükmünün yer aldığını, çek kanunu uyarınca asıl borçlu firmanın çek yasal sorumluluk bedellerinden sorumluluğunun çek karnesini teslim almasıyla başladığını, çek bedelinin borçlu tarafından tahakkuk tarihinden önce ödenmesi veya çek aslının borçlu tarafından bankaya iade olması anına kadar devam edeceğini, davalı kefillerin kefalet sözleşmelerinde bulunan gayri nakit kredilere ilişkin düzenleme ile dava konusu çeklerden ve gayri nakdi kredilerden doğacak yasal sorumluluk bedellerinin depo edilmesinden sorumlu olduğunu, çek bedelleri yönünden verilen ret kararının hatalı olduğunu, sözleşmede çek deposuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı varsayılsa dahi çek yaprak bedellerinin ödenmesinin kanundan kaynaklanan bir sorumluluk niteliğinde bulunduğunu, kanundan kaynaklanan sorumluluğun sözleşmede belirtilmediğinden bahisle yok sayılamayacağını, 278.400,00 TL bedelli teminat mektubunun 239.916,29 TL’lik kısmı muhatabın talebi üzerine tazmin edilmiş ise de, teminat mektubu süresi dolmadığından 38.483,71 TL yönünden riskin hala devam ettiğini, nakde dönüşmeyen kısım ile ilgili taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini, bu kısım yönünden depo hükmü kurulması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmeleri kapsamında verilen çek karnesi ve teminat mektuplarından kaynaklanan gayri nakit alacağın depo edilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 15/08/2019 tarihli rapor, teminat mektubu suretleri dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan dava Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/899 Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Anılan dosyada mahkemece tensip tutanağının 7 no’lu ara kararı ile davacıyla davalı … … San. ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında verilen çek karnesi ve teminat mektuplarından kaynaklanan davanın tefrikine karar verilmiştir. Anılan tefrik kararı üzerine asıl borçlu olan anılan davalı ve bu genel kredi sözleşmesinin kefili olan diğer davalılar hakkındaki dava mahkemenin 2019/4 Esas sırasına kaydı yapılmış olup, Dairemiz istinaf incelemesine konu olan dosya tefrike konu 2019/4 Esas sayılı dosyadır.
Davacı banka ile davalı … … San. ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen 17/12/2012 tarih ve 1.500.000,00 TL limitli, 21/03/2017 tarihli 11.750.000,00 Usd limitli, 20/06/2018 tarih 10.000.000,00 TL limitli, 27/01/2012 tarih 7.500.000,00 TL limitli, 23/08/2016 tarih 25.000.000,00 Usd limitli genel kredi sözleşmelerinde diğer davalıların müteselsil kefil olarak imzalarının yer aldığı, diğer davalıların genel kredi sözleşmelerinde yer alan kefaletlerinin 27/01/2012 tarihli sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga BK’nun 484 vd. maddelerinde, diğer sözleşme tarihlerinde yürürlükte bulunan TBK’nun 583 vd. maddelerinde yer alan şekil koşullarına uygun olduğu dosya içeriğiyle sabittir.
Yargılama aşamasında banka kayıtları üzerinde yerinde yapılan inceleme ile alınan bilirkişi raporunda, genel kredi sözleşmelerinde çek kredisiyle ilgili bir düzenleme bulunmadığı, gayri nakit kredilere ilişkin 27/01/2012 tarihli sözleşmede hüküm bulunduğu, diğer sözleşmelerde ise hüküm olmadığı, davacının 3.563.349,00 TL teminat mektubu, 84.800,00 TL çek depo talep edebileceği tespit edilmiştir.
Yargılama aşamasında 16/06/2017 tarihli 278.400,00 TL bedelli muhatap … adına düzenlenen teminat mektubunun, anılan genel müdürlüğün davacı bankaya gönderdiği 11/12/2019 tarihli kısmi tazmin talebi üzerine davacı banka tarafından 12/12/2019 tarihinde 239.916,29 TL … hesabına yatırılmış, nakde dönüşen kısım ile ilgili davacı vekilince tahsil hükmü kurulması talep edilmiştir.
Davacı yan genel kredi sözleşmeleri kapsamında verilen çek ve teminat mektuplarından kaynaklı gayri nakit alacağı bulunduğunu iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmeleri kapsamında davalı asıl borçlu … A.Ş.’ye teminat mektupları ve çek karnesi verildiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından kredi hesabının kat edildiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmeleri kapsamında asıl borçlu olan davalı … A.Ş.’ye verilen teminat mektupları ve çek karnesi kapsamında davacının dava tarihi itibarıyla davalılardan talep edebileceği gayri nakdi kredi alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, davacının gayri nakdi alacağın depo edilmesini davalılardan talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; tefrik edilen dosya kapsamında işbu dava davalı … A.Ş.’ye verilen 10 adet teminat mektubu ve çek karnesinden kaynaklanan gayri nakdi alacağın depo edilmesi talebine yöneliktir. Davacı vekilinin istinaf itirazı kısmen nakde dönüşen 16/06/2017 tarihli 278.400,00 TL bedelli teminat mektubunun tazmin edilmeyen 38.483,71 TL’lik kısım ile reddedilen çekten kaynaklanan gayri nakit alacağına yöneliktir.
Mahkemece istinaf itirazına konu kısım yönünden çekten kaynaklı gayri nakit alacağının reddine karar verilmiş ise de, nakde dönüşmeyen teminat mektubu kısmı yönünden gerekçede herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş, hükümde ise davacının fazla talebinin reddine hükmedilmiştir.
Davalılar vekilinin kurulan hükme yönelik herhangi bir istinaf itirazı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemenin teminat mektup bedelinin deposundan davalıların sorumlu olduğuna yönelik gerekçesi davacı lehine kesinleştiğinden bu husus yeniden tartışma konusu yapılmamıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere işbu dava konusu 16/06/2017 tarihli 278.400,00 TL bedelli teminat mektubunun 239.916,29 TL’si yargılama aşamasında tazmin edilmiştir. Mahkemece bu durum ve davacı vekilinin talebi gözetilerek tazmin edilen kısım yönünden tahsil hükmü kurulmuştur. Anılan teminat mektubu süresiz olup, bakiye bedeli olan 38.483,71 TL’lik kısmına ilişkin davacı banka riski ise halen devam etmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava konusu 16/06/2017 tarihli 278.400,00 TL bedelli teminat mektubunun tazmin edilmeyen bakiye 38.483,71 TL’lik kısmının deposuna yönelik hüküm kurulması gerekirken bu kısma yönelik herhangi bir gerekçeye yer verilmeden fazlaya ilişkin talebin reddi kapsamında reddedilmiş olmasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, yargılama aşamasında banka kayıtları üzerinde yerinde yapılan inceleme ile alınan bilirkişi raporuyla davacının dava tarihi itibarıyla 84.800,00 TL çekten kaynaklanan gayri nakdi alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinde müşteri ve kefillerin çekten kaynaklanan gayri nakit alacağın deposundan sorumlu olduğuna yönelik açık bir hüküm bulunmamaktadır.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/3. maddesi uyarınca bankanın ibraz edilen çekin karşılıksız çıkması halinde her çek yaprağı için hamile ödeme yapma yükümlülüğünün bulunması, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde müşteri yönünden gayri nakdi alacağın deposuna yönelik de açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu durumda, depo edilmesi talep edilen gayri nakdi çek riski yönünden genel kredi sözleşmelerinde kefillerin çekin depo edilmesinden sorumlu olduklarına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı, müşteri olan asıl borçlu şirket yönünden gayri nakdi alacağın depo edilmesine yönelik genel hükmün de bulunmadığından 5941 sayılı Kanunun 3/3 maddesinin somut olay üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı, davalı asıl borçlu şirket ile diğer davalı kefillerin gayri nakdi çek riskinin depo edilmesinden sorumlu olmadıkları anlaşıldığından mahkemece anılan talep yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kısmen nakde dönüşen 16/06/2017 tarihli teminat mektubunun bakiye bedeli yönünden kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2019 tarih ve 2019/4 Esas 2019/974 Karar sayılı kararının kısmen nakde dönüşen 16/06/2017 tarihli teminat mektubunun bakiye bedeli yönünden HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 29/03/2016 tarihli 160.125,00 TL bedelli, 05/05/2016 tarihli 75.170,00 TL bedelli, 15/06/2016 tarihli 291.850,00 TL bedelli, 23/09/2016 tarihli 283.700,00 TL bedelli, 29/09/2016 tarihli 199.800,00 TL bedelli, 16/12/2016 tarihli 886.000,00 TL bedelli, 30/10/2017 tarihli 16.704,00 TL bedelli, 15/02/2018 tarihli 1.371.600,00 TL bedelli, 16/06/2017 tarihli 278.400,00 TL bedelli olup tazmin edilmeyen 38.483,71 TL’lik kısma ilişkin teminat mektupları yönünden depo talebinin kabulü ile toplam 3.323.432,71 TL’nin davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta deposunu teminen davalılardan tahsiline,
2-Yargılama aşamasında tazmin olan 16/06/2017 tarih ve 2221 nolu teminat mektubunun tazmin tutarı olan 239.916,29 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağa 12/12/2019 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Tahsil hükmü kurulan kısım yönünden alınması gerekli 16.388,68 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi 175,10 TL posta tebligat olmak üzere toplam 1.175,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranı gözetilerek 1.065,57 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının dava açarken ödediği 44,40 TL başvurma harcının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden, aleyhe istinaf itirazı bulunmadığı da gözetilerek, A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 2.132,31 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 53,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 202,10 TL yargılama masrafının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 26/05/2022

…….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.