Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/619 E. 2022/709 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

.

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/02/2017
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Bankası’ndan kullandığı her türlü kredinin ve kefaletin teminatı olarak taşınmazı üzerinde anılan banka lehine 22.09.2011 tarihinde ipotek tesis ettiğini, davalı asıl borçlunun işbu bankadan kullanmış olduğu ticari kredi ile ticari kredili mevduat hesabı açılmasına ilişkin sözleşmeleri müvekkilinin müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, söz konusu ticari kredi sözleşmesi ile kredili ticari mevduat sözleşmelerinden doğan borcun asıl alacaklı tarafından ödenmemesi üzerine müvekkilinin işbu kredi sözleşmelerine kefaletini de teminat altına alan taşınmaz üzerindeki ipoteğin adıgeçen banka tarafından paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibi sonunda müvekkilinin taşınmazının 150.000,00 TL bedelle 3. kişiye satıldığını, müvekkilinin kefil olarak davalının kullandığı kredi borçlarının faiz, diğer ücret ve masraflar hariç olmak üzere toplam 93.850,73 TL kısmını ödediğini, kefil sıfatıyla müvekkilince ödenen kredi borcunun rücuan davalı asıl borçludan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, yargılamada katıldığı duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; ilk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; davalı borçlunun dava dışı bankadan kullanmış olduğu taksitli ticari kredinin dayanağı sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davacının, davalının … … Bankası taksitli kredi borçlarına kefaletinden dolayı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde satışı yapılan davacıya ait ipotekli taşınmaz nedeniyle davalıya rücu edebileceği alacak tutarının 80.527,35 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullanmış olduğu kredi sebebiyle toplam 63.411,55 TL borcunun bulunduğunu, bu miktarın masraf ve vekalet ücretinin müvekkiline yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira davacının alacaklısı olan dava dışı bankanın satış işlemini yapmış olmakla icra masraf ve vekalet ücretini tahsil etmiş olduğunu ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinin kefili olan davacı tarafından ödenen kredi borcunun davalı asıl borçludan rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

Dava konusu Kayseri 5. İcra Dairesinin 2016/14176 E sayılı icra dosyasının incelemesinde; takip talebinde; 88.000,00 TL asıl alacak, 2.343,45 TL faiz olmak üzere toplam 90.343,45 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, borcun sebebinin 25.07.2016 kredi kefilliğinden dolayı ödenen paranın iadesi … Bankasına ödenen para olarak gösterildiği, davalı-borçluya gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, anlaşılmıştır.
Davacı, davalının … … Bankası ile yapmış olduğu genel kredi sözleşmesine 15.05.2013 tarihinde TBK kanunun 583 ve 584. Maddelerine uygun bir şekilde 850.000,00TL tutarla kefalette bulunmuştur.
Ayrıca davacı … Bankasından doğmuş doğacak şahsi borçlarına ve kefaletini kapsayacak şekilde Kayseri Talas 78 pafta 946 ada 1 parselde 5 nolu bağımsız taşınmazı üzerine 22.09.2011 tarihinde 125.000,00TL limitle ipotek tesis ettirmiştir.
Dava dışı banka tarafından, davacının bizzat kendi borçları ve davalıya kefaleti nedeniyle ödenmeyen borçlarının tahsili için Kayseri 7.İcra Müdürlüğünün 2016/2666E.sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip kapsamında, denetime elverişli 11.02.1019 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davacıya ait ipotekli taşınmazın 15.07.2016 tarihinde 150.000,00TL bedelle satıldığı, bu paranın 125.000,00 TL sinin alacaklı banka tarafından 29.07.2016 tarihinde tahsil ettiği, 48.838,45TL’sinin davacının ‘bireysel kredi kartı ve borçlu cari hesabı nedeniyle, 63.411.55TL’sinin davacının davalıya kefaleti nedeniyle, 17.115,80 TL’sinin ise davacının kefaleti nedeniyle ödediği kısmın icra vekalet ücreti ve yasal icra masrafları olarak ödendiği, neticeten davacının, davalının borçlarına karşılık dava dışı bankaya …’e kefaletinden dolayı 63.411,55TL ve bu miktar açısından (…’e kefaletinden dolayı isabet eden) 6.467,98 TL icra vekalet ücreti, 2.248,18 TL takip masrafı, 8.399,64 TL tahsil harcı olmak üzere toplam 17.115,80 TL olmak üzere toplam 80.527,35TL ödeme yaptığı belirlenmiştir. TBK’nın 596. Maddesi gereği davacı kefil davalı asıl borçlunun borcu için dava dışı alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde onun haklarına halef olacağından, takip konusu rücuya esas davalının asıl borçlu, davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden davalıya kullandırılan bireysel kredi kartı ve cari hesap kredisi sebebiyle davacı kefil tarafından ödendiği belirlenen 63.411,55 TL asıl ve bu alacak miktarına isabet eden fer’ileri olan 6.467,98 TL icra vekalet ücreti, 2.248,18 TL takip masrafı, 8.399,64 TL tahsil harcı olmak üzere 17.115,80 TL, takip tarihi itibarıyla toplam 80.527,35 TL üzerinden davalı asıl borçluya rücu edebileceğinin kabulü ile ilk derece mahkemesince bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, davalı vekilinin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davalı taraftan alınması gereken 5.500,82 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 1.375,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.125,62 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 26/05/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.