Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/554 E. 2022/310 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI ….
DAVA TARİHİ : 31/10/2016
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022
Taraflar arasındaki şirket müdürünün azli ve tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … ve davalı ile birlikte … …. Şti.’nin ortağı olduğunu, şirket müdürlüğünü halen davalının yaptığını, davalının şirket yöneticiliği sıfatını kullanarak açıkça kendisine çıkar sağladını, şirket nezdinde yüksek tutarlarda tahakkuk eden KDV’lerden mahsup yapılabilmesi için gerçek alışverişlere dayanmayan fatura girişleri yapıldığını, bu faturalar dolayısıyla şirket hesaplarından ödeme yapılmış gibi gösterildiğini ve gösterilen ödemelerin şirket yöneticisinin şahsi hesabına gittiğini belirterek davalının müdürlük görevinden azline, verdiği zarardan dolayı şimdilik 1.000,00 TL ‘nin zararlandırıcı eylem tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilerek dava dışı şirkete ödemesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … …. Şti.’nin de davalı olarak gösterilmesinin zorunlu olduğunu, şirketin %60 hisse oranıyla hâkim ortağı olan ve kuruluşundan bugüne şirket müdürü olarak görev yapan davalının şirketin çıkarlarını koruduğunu, davacı ile diğer ortak …’ün şirket faaliyetlerine huzurlu ve sağlıklı bir şekilde devam edilmesini engellemeleri ve şirketi zor durumda bırakarak telafisi imkânsız zararlara uğramasına sebebiyet vermeleri nedeniyle ortaklıktan çıkarılma davası açıldığını, davacı yanca ileri sürülen iddiaların hiç birinin gerçekleri yansıtmadığını, müvekkilinin hesabına yatırılan herhangi bir bedelin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile şirket müdürü olan davalının dava dışı şirkete ait gayrımenkulleri düşük bedelle kiraya vererek şirketi 328.389,63 TL zarara uğrattığının tespit edildiği, davalının şirket müdürlüğünden azline ilişkin haklı sebebin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının … … Limited Şirketindeki müdürlük görevinden azline, 328.839,63 TL’nin (1000 TL’lik bölümünün 31/10/2016 olan dava tarihinden, 327.839,63 TL’lik bölümüne 15/10/2019 ıslah tarihinden itibaren uygulanmak kaydıyla) işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile … … Limited Şirketine verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin market ve dükkanının düşük bedelle kiraya verilerek zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin tanıklarının dinlenmediğini, keşif kararı verilmediğini, taraflar arasında birçok dava ve şikayet söz konusu olduğunu, müvekkiline husumet duyulması nedeniyle davanın açıldığını, şirketin kurulduğu tarihten 2015 yılına kadar market ve dükkanın kiraya verilemediğini, süreçte yapılan genel kurullarda murisin, davacının ya da başka bir ortağın bu konuyla ilgili hiçbir itirazda bulunmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanmadığını, akaryakıt istasyonu içerisinde bulunan dükkanın tamamının kiracının kullanımında olmadığını, market ve dükkanda doğalgaz bulunmadığını, somut emsal kira sözleşmeleri sunulmadığını, emsal Yargıtay kararlarına aykırı olacak şekilde hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, mahkeme kararında taşınmazların gelecek dönem kira bedelleriyle ilgili bir açıklık getirilmediğini, müvekkilinin şirketin %60 hissedarı olduğunu, bu durumda en büyük zararın müvekkiline geleceğini, bu nedenle müvekkilinin şirketi zarara uğratmasının kabul edilebilir nitelikte bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirket müdürünün azli ve TTK’nın 644/1. maddesinin yollamasıyla aynı Yasa’nın 553. Maddesi hükmü uyarınca davacının ortağı olduğu şirket müdürünün şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraf vekillerinin süresinde vermiş oldukları istinaf başvuru dilekçesi üzerine dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderildikten sonra, davacı vekili Av. … UYAP üzerinden sunduğu 28/02/2022 tarihli e-imzalı dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, davalı vekili Av. … UYAP üzerinden sunduğu 01/03/2022 tarihli e-imzalı dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirmiştir.
Feragat, 6100 Sayılı HMK’nun 307. maddesi ve genel hükümler uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK’nun 349/2. maddesi; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hükmünü içermektedir. Aynı Kanun’un 311. maddesinde ise, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı açıklanmıştır. Davadan feragatin, davayı sona erdiren kesin bir usul işlemi olması sebebiyle dilekçede açıkça gösterilmesi, kayıtsız ve şartsız olması gerektiği kuşkusuzdur.
Davadan feragat dilekçesi ibraz eden davacı vekili Av. …’ın Ankara 40. Noterliğinin 25/10/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı dayanak vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, istinaf başvurusundan feragat dilekçesi ibraz eden davalı vekili Av. …’in Ankara 57. Noterliğinin 29/11/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı dayanak vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca, dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra davalı vekilince istinaf başvurusundan feragat edilmiş olmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise davacının davadan feragat beyanı gözetilerek kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 349/2. maddesi gereği FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf yoluna başvuru harcı 148,60 TL ile 5.615,77 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, davacının davadan feragat beyanı gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2020 gün ve 2016/824 Esas 2020/23 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden 53,80 TL harcın dava dosyasında peşin alınan 29,20 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 5.599,00 TL olmak üzere toplam 5.628,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.574,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığı gözetilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Davalı vekilince ilk derece mahkemesine kaldırılan kararı uyarınca…. no, 19/02/2020 tarihli sayman mutemedi alındısı ile yatırılan 16.834,84 TL bakiye karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya iadesine,
9-Talep halinde HMK 333. maddesi gereğince bakiye gider avansının yatırana iadesine,
B)1-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/03/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.