Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/550 E. 2022/356 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/550 Esas 2022/356 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/550
KARAR NO : 2022/356

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI : 2019/171 Esas 2019/1072 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın …/ Ankara şubesi ile davalı şirket arasında imzalanan 23/08/2017 tarihli 4.250.000,00 TL’lik kredi sözleşmesine dayalı kredi kullandırıldığını, diğer borçluların sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, … ve …’ın şirketin ortağı olduklarını, ayrıca … … Ltd. Şti.’nin 50.000,00 TL’lik bir adet teminat mektubundan borçluların kefaleten sorumlu olduklarını, krediye ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine Beşiktaş 17. Noterliğinden 01/11/2018 tarihli ihtarname ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen ödeme yapılmaması üzerine Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2457 sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalılar … ve …’ın müvekkili şirketin yetkilisi konumunda olduklarını, davacı tarafça Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2403 sayılı dosyası ile aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçildiğini, tahsilde tekerrür durumunun söz konusu olduğunu, aynı borca ilişkin ikinci kez takip yapan davacı hakkında Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/222 esasına kayden dava açtıklarını, davanın derdest olduğunu, her iki takibin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu edilen senedin teminat amaçlı olduğunu belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bilirkişinin 12/11/2019 tarihli raporundaki sözleşme uyarınca faiz oranları ve takip tarihi öncesi itibariyle nakde dönüşen alacağın takip tarihine kadar hesaplanan faizi ve BSMV’si ile birlikte yapılan hesaplamaların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup yerinde olduğu, her ne kadar ipotekli takip ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçilmiş ise de işbu ilamsız takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yapıldığı, takibin mükerrerlik oluşturamayacağı, bilirkişi raporunda nakit alacak hesabında tazmin edilen çek yaprakları ile ilgili olarak hesabın kefiller için 07/11/2018 temerrüt tarihine kadar yapılmış ise de; kefiller yönünden bu bedelle ile ilgili olarak asıl borçlu gibi takip tarihine kadarki kısımdan sorumlu oldukları anlaşılmakla ve kefiller yönünden sözleşmede gayrinakit alacağın deposuna ilişkin açık hüküm bulunmadığından gayrinakit alacak talebi yerinde görülmeyerek ve asıl borçlu şirket yönünden ise çek deposuna konu 55.740,00 TL’lik talebin yerinde olduğu, 50.000,00 TL teminat mektubuna ilişkin borcun ise kefillikten kaynaklandığı ve sözleşmede gayrinakit yönünden açık hüküm bulunmadığından bu talep yerinde görülmeyerek davanın 4.140.483,54 TL asıl alacak, 211.797,47 TL işlemiş faiz, 10.589,87 TL BSMV ve 64,10 TL masraf olmak üzere toplam 4.362.934,98 TL üzerinden kabulü ile bu miktar için itirazın iptaline, (davalı … … Ltd. Şti.’nin bu miktar ve 55.740,00 TL gayrinakit toplamı 4.418.674,98 TL alacaktan 1.750.000,00 TL ipotek limitinin düşümü ile 2.668.674,98 TL asıl alacak kısmından sorumlu olmak üzere) takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın 4.060.523,11 TL’sine (davalı … … Ltd. Şti. yönünden 2.668.674,98 TL’ye) takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 oranında, geri kalan 79.960,43 TL’sine yıllık %50 oranında faiz ve faize yıllık %5 oranında BSMV işletilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı kefiller yönünden gayrinakit alacağa yönelik ve davalı … … Ltd. Şti. için gayrinakit alacağın 50.000,00 TL’sine yönelik talebin reddine,nakit alacak likit olmakla hükmolunan nakit alacağın %20’si oranında (davalı şirket için hükmedilen miktarın %20’si kısmından sorumlu olmak üzere) icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça kötü niyetle takibe geçtiği hususu kanıtlanamadığından davalı tarafın reddedilen miktar yönünden yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Temerrüt hesaplamasında; Merkez Bankasına bildirilen en yüksek faiz oranının %100 fazlası yerine, fiilen uygulanan akdi faiz oranının %100 fazlası üzerinden hesaplama yapıldığını,
Taraflar arasında imzalanan Kredi Çerçeve Sözleşmesi’nin 4.2. Maddesinde; “Müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren aynı tür krediler ve hesaplar için Banka tarafından T.C. Merkez Bankası’na bildirilen TL/YP en yüksek cari akdi faiz oranının %100 fazlası olarak belirlenen oranda ve bu oranların değişmesi halinde değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmasını ve bu tutarları ödeyeceğini kabul eder” hükmünün yer aldığını,
Müvekkili bankanın K/T ve KOBİ Segment Nakit Kredi Fiyatlama Politikaları konulu Genel Mektup uyarınca, T.C. Merkez Bankası’na bildirilen TL/YP en yüksek cari akdi faiz oranının %100 fazlası değil, %50 fazlasının uygulandığını ve %57 temerrüt faizi talep edildiğini,
Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerinin bankacılık işi olup TTK’nın 4. maddesi gereği ticari iş niteliğinde olduğu, aynı Kanunun 8. maddesine göre; ticari işlerde temerrüt faizi oranı serbestçe belirleneceğini, dolayısıyla, ticari işlerde tavan faizin belirlenemeyeceğini,
Kredi alacağının bir bütün olup aksine bir düzenleme ya da kefil tarafından bir yasaklama beyanı bulunmadıkça kefalette nakdi ya da gayrinakdi ayrımına gidilmesinin aklın ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,
Müşterek müteselsil kefilsin imza attığı sözleşmeden kullandırılan kredilerden sorumlu olduğunu, müvekkili bankanın nakdi krediler için ayrı bir sözleşme gayrinakdi krediler için ayrı bir sözleşme imzalatmadığını,
Asıl borçlu ve müşterek müteselsil kefillerin imzalarının bulunduğu Kredi Çerçeve Sözleşmesinde müvekkili banka tarafından kullandırılan teminat mektuplarının ve çek taahhütlerinin hangi şartlarda verildiği, hangi şartlarda muacceliyetin kaybedileceği ve hangi şartlarda gerek asıl borçlu gerek kefillerden teminat mektubu ve çek yaprakları asıllarının ve/veya bedellerinin geri talep edileceğine ilişkin hükümlerin oldukça açık ve net bir şekilde düzenlendiğini,
Söz konusu sözleşmeyi imzalayan kefillerin aynı zamanda sözleşmenin sonuna kendi el yazıları ile de “… Tarım..Ltd.Şti”nin asaleten/kefaleten kullandığı/kullanacağı tüm kredilere tutarına kadar müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum” yazarak imzaladıklarını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili isteğiyle girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı banka ile davalı … arasında imzalanan 23/08/2017 tarihinde 4.250.000,00 TL limitli genel kredi imzalandığı, …, …, … … Ltd. Şti. Ve … aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, Davacı banka ile dava dışı … … Ltd. Şti arasında imzalanan 600.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin aynı limitle sözleşmenin kefili olduğu, sözleşmede kefillerin gayri nakdi alacağın deposundan sorumlu olduğuna ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, bu sözleşme kapsamında davacı bankanın dava dışı … … Ltd. Şti’ne Ankara … Başkanlığına verilmek üzere 50.000,00 TL bedelli 25/02/2015 tarihli kesin ve süresiz teminat mektubu verildiği,
Beşiktaş 17. Noterliği’nin 01/11/2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin … Bankası A.Ş., muhataplarının …, … ve … ile … … Ltd. Şti. Ve … olup, toplam 4.069.638,72 TL nakit, 126.400,00 TL gayri nakdi alacağın tebliğden itibaren 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, takibe geçilmesi halinde %50 temerrüt faizi uygulanacağının kat ihtarının davalı şirket ile diğer davalılara 05/11/2018 tarihinde tebliğ edildiğini,
Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2457 sayılı takip dosyası örneğinin incelenmesinde; davacı – alacaklı tarafından, davalı – borçlular ile dava dışı … … Ltd. Şti. ile … hakkında kredi sözleşmesine dayalı olarak 4.177.702,33 TL asıl alacak, 541.061,76 TL işlemiş faiz, 27.053,09 TL BSMV, 64,10 TL masraf olmak üzere toplam 4.745.881,28 TL nakit alacağın tahsili, ayrıca 50.000,00 TL’lik teminat mektubu deposu (dava dışı … … Ltd. Şti.’nin asaleten diğer borçluların kefaleten sorumlu olmak üzere) ve 55.740,00 TL tutarındaki meri teminat mektupları ve meri çek yapraklarının deposu talebiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve davalı – borçlu … … Ltd. Şti. için 4.745.881,28 TL nakdi ve 105.740,00 TL gayri nakdi olmak üzere toplam 4.851.621,28 TL’den ipotek limiti 1.750.000,00 TL’nin düşümü ile 3.101.621,28 TL’nin tahsilini teminen 21/02/2019 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, davalı – borçlular tarafından borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu,
Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1694 sayılı takip dosyasına konu takip talepnamesi örneğinin incelenmesinde; davacı – alacaklı tarafından davalı – borçlu … … Ltd. Şti. ile … hakkında kredi sözleşmesi ve ipotek belgesine dayalı olarak 1.750.000,00 TL ipotek bedeli ile ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 07/02/2019 tarihinde takibe geçildiği,
Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2403 sayılı takip dosyasına konu takip talepnamesi örneğinin incelenmesinde; davacı – alacaklı tarafından davalı – borçlular ile dava dışı … … Ltd. Şti., … hakkında senede dayalı olarak 4.250.000,00 TL’si asıl alacak olmak üzere ferileriyle birlikte toplam 4.660.468,75 TL alacağın tahsili isteğiyle 20/02/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçildiği anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişiden alınan asıl rapor ile 15/10/2019 tarihli ek raporda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan 23/08/2017 tarihinde 4.250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın Beşiktaş 17. Noterliğinin 01/11/2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile kat edildiğini, kat ihtarının davalı şirket ile diğer davalılara 05/11/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların 07/11/2018 tarihinde temerrüte düştükleri, davalı şirketin kullanmış olduğu kredinin faiz oranının aylık %1,20, yıllık %14,40 olduğu, davacı bankaca %57 temerrüt faizi talep edilmiş ise de, davalıların temerrüte düştüğü tarih itibariyle davacı bankada kullandırılan benzer kredilere uyguladığı en yüksek akdi faizin aylık %2,08, yıllık %24,96 olduğunu, bu nedenle kullanılan 3.945.000,00 TL’lik taksitli ticari kredide sözleşme gereğince uygulanması gereken temerrüt faizinin %49,92 olacağını, yasal sorumluluk kapsamında bankanın çek yasal sorumluluk bedeli için fiilen %25 oranında faiz uyguladığını, temerrüt faizinin ise çek riski nedeniyle %50 temerrüt faizi istenebileceğini, bu oranlar üzerinden takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacağının davalı asıl borçlu şirket yönünden 4.140.483,54 TL asıl alacak, 464.307,87 TL işlemiş faiz, 23.215,39 TL BSMV ve 64,10 TL masraf olmak üzere toplam 4.628.070,90 TL nakdi borcu bulunduğunu, asıl borçlu lehine 1.750.000,00 TL ipotek verildiğinden bu miktarın düşülmesi sonucu davalı asıl borçlu şirketin takip tarihi itibariyle 2.933.810,90 TL’den sorumlu olduğunu, davalı kefillerin ise takip tarihi itibariyle 4.063.993,54 TL asıl alacak, 458.105,17 TL işlemiş faiz, 22.905,26 TL BSMV ve 64,10 TL masraf olmak üzere 4.545.068,07 TL borçları bulunduğu, takip tarihi itibariyle asıl alacağa yıllık %49,92 temerrüt faizi uygulanması gerektiği, alacağın 3.470,43 TL’lik kısmına ise %50 temerrüt faizi uygulanması gerektiğini, kat tarihi itibariyle 79 adet çekten 47 adedinin 07/11/2018 temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında davacı bankaca yasal yükümlülük tutarlarının çek lehtarlarına ödendiğini, henüz bankaya iade edilmeyen çek yapraklarından ötürü toplam 55.740,00 TL bankanın depo talep hakkı bulunduğunu, bankaca gayri nakdi teminat mektubu ve çek riski nedeniyle davalı kefillerden de depo talep etmiş ise de, kredi sözleşmesinde bir açık hüküm bulunmadığından kefillerin depo talebinden sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca dava dışı … …Ltd. Şti.’nin kefili olan dosya davalısının da 50.000,00 TL’lik teminat mektubundan sözleşmede hüküm bulunmadığından sorumluğunun bulunmadığının belirtildiği,
İtiraz üzerine 12/11/2019 tarihinde alınan ikinci ek raporda ise; genel kredi sözleşmesinde akdi faizin %14,40 olarak uygulandığını, sözleşme hükmüne göre temerrüt faizinin bu oranın %100’ü olan %28,80’e tekabül ettiğini, bu oranlar üzerinden yapılan hesaplama sonucu davalı şirketin 4.140.483,54 TL asıl alacak, 211.797,47 TL işlemiş faiz, 10.589,87 TL BSMV ve 64,10 TL masraf olmak üzere toplam 4.362.934,98 TL’den sorumlu olduğunu, ayrıca davalı … … Ltd. Şti.’nin bu miktar ve 55.740,00 TL gayrinakit toplamı 4.418.674,98 TL alacaktan 1.750.000,00 TL ipotek limitinin düşümü ile 2.668.674,98 TL asıl alacak kısmından sorumlu olduğunu, asıl alacağın 4.060.523,11 TL’sine davalı … … Ltd. Şti.’nin 2.668.674,98 TL’den takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 oranında, geri kalan 79.960,43 TL’sine yıllık %50 oranında faiz ve faize yıllık %5 oranında BSMV işletilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan 23/08/2017 tarihinde 4.250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın Beşiktaş 17. Noterliğinin 01/11/2018 tarih ve 79537 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılarca süresi içerisinde takibe itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2018 tarih ve 2018/19-689 Esas 2018/1624 Karar sayılı emsal içtihatında “…..5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır….”, denilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun içtihatı ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı bankaca takip tarihi itibariyle 55.740,00 TL çek riski bedeli ile davalı şirketin dava dışı … …Ltd.Şti’ne olan kefaletinden ötürü 50.000,00 TL kredisinden kaynaklanan risk bulunduğundan bahisle depo talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davalı asıl borçlu şirketin 55.740,00 TL çek riski nedeniyle sorumluluğu bulunduğu belirtilmiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere 23/08/2017 tarihinde 4.250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu müşteri yönünden sözleşmede düzenleme yapılmış olmakla, davacı bankanın davalı şirket lehine vermiş olduğu çek riski bedelinin bankaya depo edilmesini ancak asıl borçlu olan davalı şirketten isteme hakkı bulunmaktadır.
Öte yandan, sözleşmenin müteselsil kefili olan davalıların ise imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefilin gayri nakdi kredilere yönelik (teminat mektubu, çek bedeli…vs.) depo sorumluluğuna ilişkin herhangi bir özel bir düzenleme bulunmadığı gibi henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceğinden davalılar olan müteselsil kefiller yönünden depo isteminin reddi gerekmektedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince bu yönde verilen karar usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2016/16494 esas sayılı ile 2018/1375 karar sayılı emsal içtihatları).
Diğer yandan, davacı banka ile dava dışı … …Ltd. Şti. Arasında imzalanan 600.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup, imzalanan bu sözleşmeye davalı şirket müteselsil kefil olmuş ise de, sözleşmenin müteselsil kefili olan davalı şirketin ise imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefilin gayri nakdi kredilere yönelik (teminat mektubu, çek bedeli…vs.) depo sorumluluğuna ilişkin herhangi bir özel bir düzenleme bulunmadığı gibi henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceğinden davalı olan şirket yönünden depo isteminin reddi gerekmektedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince bu yönde verilen karar usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2016/16494 esas sayılı ile 2018/1375 karar sayılı emsal içtihatları).
Dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişinin 15/10/2019 tarihli ek raporunda belirtildiği ve Dairemizin de kabulünde olduğu üzere; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 4.2.maddesinde; temerrütün düzenlendiği, söz konusu düzenlemede müşterinin temerrüte düştüğü tarihten itibaren aynı tür krediler için banka tarafından Merkez Bankasına bildirilen en yüksek cari akdi faiz oranının %100 fazlası oranında temerrüt faizinin uygulanacağının kararlaştırıldığı, bankacı bilirkişi tarafından davacı bankada yerinde yapılan incelemede Kapatılan Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin emsal içtihatları ile Dairemizin emsal uygulamalarına göre, temerrüt faizi yönünden; davacı bankanın T.C. Merkez Bankası’na bildirdiği kredi faizi oranı üzerinden değil, ilk derece mahkemesince bankacılık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek banka kayıtları incelenip dava konusu krediler için bankanın temerrüt tarihindeki emsal kredilerde fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı belirlenip bu orana %100 ilave edildikten sonra taraflar arasındaki sözleşmede uygulanması gereken temerrüt faizi oranı saptanarak buna göre temerrüt faizi uygulanması gerekmekte olup, bu kapsamda bankacı bilirkişi tarafından yerinde yapılan incelemede davacı bankanın kullandırılan benzer kredilere uyguladığı en yüksek fiili faizin %24,96 olduğunun tespit edildiği, yapılan tespite göre davacı bankanın sözleşme kapsamında talep edebileceği temerrüt faizin bu miktarın %100’ün olan %49,92 olacağı, ayrıca çek yasal sorumluluk bedelleri nedeniyle davacı bankanın fiilen uyguladığı faiz oranının %25 olup, çek yasal sorumluluk bedeli nedeniyle davacı bankanın talep edebileceği temerrüt faizinin ise %25’in %100’ü olan %50 olacağı, bu oranlar dikkate alınarak takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre davacı banka alacağının 4.140.483,54 TL asıl alacak, 464.307,87 TL işlemiş faiz, 23.215,39 TL BSMV ve 64,10 TL masraf olmak üzere toplam 4.628.070,90 TL olduğu, davalı asıl borçlu yönünden verilen 1.750.000,00 TL ipotek bedeli düşüldükten sonra asıl borçlu şirketin sorumlu olduğu miktarın 2.933.810,90 TL olacağı, asıl alacaktan 4.060.523,11 TL’sine (davalı asıl borçlu şirket yönünden 2.933.810,90 TL’sine) takip tarihinden itibaren yıllık %49,92, asıl alacaktan geriye kalan 79.960,43‬ TL’sine ise %50 oranında temerrüt faizi ve faize yıllık %5 BSMV işletilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2019 tarih ve2019/171 Esas 2019/1072 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,

B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2457 sayılı takip dosyasında itirazlarının kısmen iptali ile;
Takibin 4.140.483,54 TL asıl alacak, 464.307,87 TL işlemiş faiz, 23.215,39 TL BSMV ve 64,10 TL masraf olmak üzere toplam 4.628.070,90 TL için iptaline, (davalı … Tarım Hayvancılık Nakliyat İnşaat Turizm Dayanıklı Tüketim Malları Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin bu miktar ve 55.740,00 TL gayrinakit toplamı 4.683.810,9‬0 TL alacaktan 1.750.000,00 TL ipotek limitinin düşümü ile 2.933.810,9‬0 TL asıl alacak kısmından sorumlu olmak üzere) takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın 4.060.523,11 TL’sine (davalı … Tarım Hayvancılık Nakliyat İnşaat Turizm Dayanıklı Tüketim Malları Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden 2.933.810,90 TL’ye) takip tarihinden itibaren yıllık %49,92 oranında, geri kalan 79.960,43 TL’sine yıllık %50 oranında faiz ve faize yıllık %5 oranında BSMV işletilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalı kefiller yönünden gayrinakit alacağa yönelik ve davalı … Tarım Hayvancılık Nakliyat İnşaat Turizm Dayanıklı Tüketim Malları Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. için gayrinakit alacağın 50.000,00 TL’sine yönelik talebin reddine,
Hükmolunan nakit alacağın %20’si oranında hesaplanan 925.614,18‬ TL icra inkar tazminatının (davalı … Tarım Hayvancılık Nakliyat İnşaat Turizm Dayanıklı Tüketim Malları Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden hükmedilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 586.762,18‬ TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 316.143,52 TL harçtan mahkeme veznesine peşin yatırılan 57.318,38 TL ile icra veznesine peşin yatırılıp mahsup ettirilen 23.729,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 235.095,73TL harcın davalılardan (davalı … Tarım Hayvancılık Nakliyat İnşaat Turizm Dayanıklı Tüketim Malları Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 95.631,42‬ TL kısmından sorumlu olmak üzere) müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 81.047,79 nispi harç, ile 44,40 TL başvuru harcı ile icra dosyasına yatırılan 23.729,41 TL olmak üzere toplam 104.821,6‬0 TL harcının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL, posta gideri 108,50 TL, bilirkişi gideri 850,00 TL, vekalet tasdik ücreti 6,40 TL olmak üzere toplam 2.284,90 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre hesap edilen 2.228,18 TL yargılama giderini davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan bir adet vekalet tasdik harcı 6,40 TL, posta gideri 11,00 TL olmak üzere toplam 17,40 TL yargılama giderlerinin 0,43 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 134.905,71 TL vekalet ücretinin (davalı … Tarım Hayvancılık Nakliyat İnşaat Turizm Dayanıklı Tüketim Malları Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 116.633,60 TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 15.141,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 54,40 TL harcın talep halinde davacı iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 45,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 194,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/03/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.