Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/494 E. 2021/465 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2019
NUMARASI :…..

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; genel kredi sözleşmesinin banka tarafından tek taraflı ve matbu olarak hazırlandığını, kefaletin usulüne uygun olmadığını, davacı tarafından çekilen ihtarda 1 günlük ödeme süresi verilerek müvekkiline başvurmasının, fahiş oranda faiz talep etmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek davanın reddini, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalının davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil olduğu, kefaletin geçerli bulunduğu, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuyla takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacaklı olduğu nakit miktarın tespit edildiği, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde çek deposu ve teminat mektubu deposuna ilişkin açık hüküm bulunmadığı, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasında nakit alacağa itirazının 752.266,57 TL asıl alacak, 10.705,51 TL faiz ve BSMV, 606,00 TL masraf olmak üzere 763.578,08 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %25,68 oranında faiz ve faize BSMV işletilmesine, fazlaya ilişkin nakit alacağa yönelik talebin reddine, gayrinakit alacağa yönelik talebin reddine, hükmolunan miktarın %20’si oranında hesaplanan 152.715,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı beyanlarının dikkate alınmadığını, asıl alacak miktarını eksik hesaplayan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, sözleşmenin 2.c, 9.i, 20.e ve 24.b maddeleri uyarınca asıl borçlu ve kefillerin meri teminat mektubu bedelleri ve çek sorumluluk bedellerinin depo edilmesinden sorumlu olduğunu, 400.000,00 TL bedelli teminat mektubunun 18/06/2019 tarihinde nakde çevrildiğini, bilirkişi raporu ve kararda bu hususun dikkate alınmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakit alacağın tahsili ve gayri nakit alacağın depo edilmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 16. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyası, genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 26/11/2019 tarihli rapor, arabuluculuk son tutanağı, teminat mektubu suretleri, davacı vekili yazılı beyan dilekçesi dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Ankara 16. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 802.932,54 TL nakit alacağın tahsili, 7.813.685,01 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 17/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 22/04/2019 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 02/07/2019 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Davacı banka ile dava dışı … İnş. Taah. Tic. Ve San. A.Ş. arasında 2 ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelerden 04/11/2015 tarih ve 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde davalının 5.500.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olarak imzasının yer aldığı, 26/06/2018 tarihli 9.000.000,00 TL limitli sözleşmede davalının 9.900.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olduğu, davalının genel kredi sözleşmelerinde yer alan kefaletlerinin sözleşme tarihlerinde yürürlükte bulunan TBK’nun 583 vd. maddelerinde yer alan şekil koşullarına uygun olduğu dosya içeriğiyle sabittir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 752.266,57 TL asıl alacak, 10.705,51 TL faiz ve BSMV, 606,00 TL masraf olmak üzere 763.578,08 TL nakit alacağı bulunduğu, 400.000,00 TL bedelli teminat mektubunun takipten sonra, 18/06/2019 tarihinde nakde dönüştüğü, sözleşmede kefil hakkında gayri nakit alacağa yönelik depo hükmü bulunmadığı, davacının davalıdan gayri nakit alacak talep edemeyeceği, davacının %39,50 oranında temerrüt faizi isteyebileceği, takipte ise talep edilen faiz oranının %25,65 olduğu tespit edilmiştir.
Davacı banka vekili 31/03/2021 tarihli dilekçesi ile dava dışı asıl borçlu firmadan alacağı oluşturan 15/08/2016 tarihli 3.300.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun bankaya iade edildiği, 12/06/2020 tarihinde gayri nakit alacak bakiyesinden düşüldüğü, 10/11/2015 tarihli 3.060.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun vadesinin firma ve mektup muhatabı idarenin talebi üzerine 06/04/2022 tarihine uzatıldığı bildirilerek yazılı beyanlarda belirtilen hususlara ilişkin belgeler dilekçe ekine eklenmiştir.
Davacı yan genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bankacı bilirkişiden alınan rapor hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlenen kararda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi borcunun ödenmediği iddiası ile davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinde yer alan davalı kefaletinin geçerli olup olmadığı, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan nakit ve gayri nakit alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalıdan talep edilip edilemeyeceği, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; davacı vekilinin istinaf itirazı reddedilen nakit alacak, nakde dönüştüğü belirtilen 400.000,00 TL teminat mektubu ve reddedilen gayri nakit alacağa yöneliktir.
Davacı tarafından dava dışı asıl borçlu şirketin hesabı kat edilerek 18/03/2019 tarihli hesap kat ihtarında toplam 760.267,49 TL nakit alacağın ödenmesi ile teminat mektuplarından kaynaklanan 7.813.664,81 TL ile çek taahhüdünden kaynaklanan 420.210,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi için 1 günlük atıfet süresi tanındığı, hesap kat ihtarının asıl borçlu ve davalı kefile 20/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen atıfet süresinin sonunda davalının 22/03/2019 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacının takip tarihi itibarıyla davalı kefilden talep edebileceği nakit alacak miktarı tespit edilmiştir. Nakit alacağın hesaplanması yönünden rapor ayrıntılı ve denetime elverişli olup, mahkemece nakit alacak yönünden bilirkişi raporunda yer alan hesaplama gözetilerek nakit alacağa ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dava konusu icra takibi ile depo edilmesi talep edilen 06/02/2019 tarihli, 400.000,00 TL limitli, 01/07/2019 tarihine kadar süreli teminat mektubunun dava tarihinden önce, takip tarihinden sonra 18/06/2019 tarihinde nakde dönüştüğü bilirkişi raporu, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler ile sabittir. Davacı yan icra takip talebinde gayri nakdi risklerin takip tarihinden sonra kısmen veya tamamen tazmin edilmesi halinde BK’nun 99. Maddesi gereğince banka tarafından ticari kredilere uygulanan temerrüt faizi üzerinden işleyecek faiz ve BSMV’si ile birlikte tahsilinin talep edildiğini açıkça belirtmiştir.
Bu durumda mahkemece dava tarihinden önce, takip tarihinden sonra nakde dönüştüğü anlaşılan 400.000,00 TL teminat mektubu hakkında, davalının kefalet imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinde teminat mektubuna ilişkin açık depo hükmü bulunup bulunmadığı incelenmeden, nakit alacak haline gelen 400.000,00 TL teminat mektubu yönünden davalının itirazının haksız hale geldiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Dairemizce nakde dönüşen teminat mektubu yönünden davacı yanın nispi peşin harç yatırdığı da gözetilerek davacı yararına hüküm altına alınan nakit alacak miktarına nakde dönüşen teminat mektubu bedeli de ilave edilerek toplam miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Öte yandan dava konusu icra takibi ile depo edilmesi talep edilen 7 adet teminat mektubu suretleri dosya içerisinde yer almakta olup, 15/08/2016 tarihli 3.300.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun 22/06/2020, 10/11/2015 tarih 3.060.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun ise 06/04/2020 tarihine kadar süreli olduğu görülmüştür. Bir başka anlatımla anılan iki adet teminat mektubunun süresi ilk derece mahkemesi karar tarihinden sonra, istinaf aşamasında dolmuştur. Davacı vekilince ibraz edilen 31/03/2021 tarihli yazılı beyan dilekçesinden ve eki belgelerden 3.060.000,00 TL limitli teminat mektubunun süresinin 06/04/2022 tarihine kadar uzatıldığı, 3.300.000,00 TL miktarlı teminat mektubunun ise 12/06/2020 tarihinde bankaya iade edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda 3.060.000,00 TL limitli teminat mektubunun istinaf incelemesi sırasında halen mer’i olduğu anlaşılmış ise de, 3.300.000,00 TL miktarlı teminat mektubu istinaf incelemesi sırasında bankaya iade edildiğinden anılan teminat mektubu yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, Dairemizce yeniden kurulan hüküm sırasında bu husus gözetilmiştir.
Davacı vekilinin nakde dönüşen ve konusuz kalan teminat mektubu dışında kalan diğer teminat mektupları ile çek sorumluluk bedelinin depo edilmesi hakkında verilen karara yönelik istinaf itirazına gelindiğinde, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davacı banka tarafından teminat mektubu bedeli ile çek sorumluluk bedelinin depo edilmesinin kefilden talep edilebileceğine yönelik açık bir sözleşme hükmü bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece nakde dönüşen ve konusuz kalan teminat mektubu dışında kalan diğer teminat mektupları ile çek sorumluluk bedelinin depo edilmesi hakkında açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf aşamasında konusuz kalan teminat mektubu bedeli yönünden, yukarıda açıklandığı üzere kefilin teminat mektubu bedelinin depo edilmesinden sorumlu bulunmadığı, davacının anılan talep yönünden dava tarihi itibarıyla dava açmakta haksız olduğu anlaşıldığından bu kısım yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği gözetilerek Dairemizce yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının nakde dönüşen teminat mektubu ve süresi dolan teminat mektubu yönünden kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2019 tarih ve …. Karar sayılı kararının nakde dönüşen teminat mektubu ve süresi dolan teminat mektubu yönünden HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1- Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında nakit alacağa itirazının 752.266,57 TL asıl alacak, 10.705,51 TL faiz + BSMV, 606,00 TL masraf olmak üzere 763.578,08 TL ile yargılama aşamasında nakde dönüşen 400.000,00 teminat mektubu bedeline yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, nakit asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %25,68 oranında faiz ve faize BSMV işletilmesine, nakde dönüşen teminat mektubu bedeline nakde dönüştüğü 18/06/2019 tarihinden itibaren yıllık %25,68 oranında faiz ve faize BSMV işletilmesine,
3-15/08/2016 tarih ve 3.300.000,00 TL bedelli teminat mektubu yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının fazlaya ilişkin nakit ile gayri nakit alacağa yönelik talebinin reddine,
5-Hükmolunan toplam 763.578,08 TL nakit alacak üzerinden hesaplanan %20 oranında 152.715,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının tazminat talebinin reddine,
7-Alınması gerekli 79.484,02 TL harçtan peşin yatırılan 149.765,28 TL ile icra veznesine peşin yatırılan 4.065,46 TL harcın mahsubu sonucu fazla alınan 74.346,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 77,70 TL posta gideri, 6,40 TL vekalet tasdik harcı ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam 2.154,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 345,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile 79.484,02 TL peşin harç toplam 79.528,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yapılan 6,40 TL vekalet tasdik harcı, 9,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 15,40 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve reddi oranı gözetilerek 12,93 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 73.525,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen nakit alacak üzerinden 5.903,17 TL nispi ile reddedilen ve konusuz kalan gayrinakit alacak üzerinden 4.080,00 TL maktu olmak üzere toplam 9.983,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 56,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 171,43 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2021

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.