Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/479 E. 2022/357 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/479 Esas 2022/357 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/479
KARAR NO : 2022/357

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2019
NUMARASI : 2018/515 Esas 2019/795 Karar
ASIL DAVADA
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/07/2018

BİRLEŞEN 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/877 ESAS, 2018/841
KARAR SAYILI DOSYASI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemlerine ilişkin davaların yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……Ltd. Şti. ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle Üsküdar 21. Noterliğinin 04.01.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarnamesinin tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2018/781 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiklerinin kabul edilemeyeceğini, nitekim takibe konu borca ilişkin hesaplamanın ancak yargılama ile belirleneceğini, takibe dayanak olan alacağın tamamının nakit para alacağından oluşmadığını, alacağın 162.000,00 TL’lik kısmının meri teminat mektubu bedelinden oluştuğunu, dolayısıyla alacak tutarının doğru olmadığını, teminat mektubunun muhatabı tarafından teminat konusu iş bittiğinde iade edileceğini, davacı tarafından nakit para alacağına hatalı faiz oranı işletildiğini, davacının davalı-kefillerden talep ettiği tutarın haksız olduğunu, talep edilen faizin fahiş olduğu göz önünde bulundurularak re’sen faiz oranına müdahale edilmesini istediklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ……Ltd. Şti. ile müvekkili arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini diğer davalıların kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle Üsküdar 21. Noterliğinin 04.01.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, kat ihtarnamesinin tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2018/781 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; her ne kadar 594.475,23 TL nakdi alacak üzerinden icra takibi yapılmış ve işbu itirazın iptali davası açılmış ise de, takip tarihi itibariyle takibe konu 162.000,00 TL teminat mektubunun nakde dönüşmediği, takip konusu alacak miktarının 162.000,00 TL’lik kısmının gayrinakdi alacak, bakiye 432.475,23 TL için ise nakdi alacak olarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği,
Nakdi alacak yönünden; Yargıtay 19. HD’nin 2014/20249 esas-2015/15889 karar sayılı ilamındaki gerekçe nazara alındığında, temerrüt tarihi olan takip tarihi itibariyle davalı kefillerin kefalet limiti dahilinde asıl borçlunun temerrüt faizi dahil olmak üzere tüm borcundan sorumlu olduğu ve asıl borçlu ……Ltd. Şti.’nin takip tarihi itibariyle nakdi borç toplamı olan 425.777,52 TL kefalet limitinde kaldığı nazara alınarak;
Asıl dava yönünden davalının Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/781 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 415.356,50 TL asıl alacak, 8.925,01 TL kar payı, 1.496,01 TL masraf ile takip talebindeki koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettiği saptanmakla hükmolunan alacağın %20’si olan 85.155,50 TL icra inkar tazminatının İİK. 67.maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacı bankaya verilmesine, reddedilen kısım yönünden davacının takibe kötüniyetli olarak giriştiği sabit olmadığından davacının İİK. 67.maddesi gereğince kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine yer olmadığına,
Birleşen dava yönünden;
Davalı … yönünden; öncelikle, asıl davada davalı sıfatında yer alan …’ın birleşik davada da davalı sıfatında yer aldığı, her iki davanın konusunun aynı olduğu nazara alınarak; birleşik davada davalı … yönünden açılan davanın HMK. 114/1-I maddesi gereğince usulden reddine, davalılar ……Ltd. Şti., Büyük…A.Ş. ve ……A.Ş. ile ……Ltd. Şti. Yönünden; davalıların Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/781 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 415.356,50 TL asıl alacak, 8.925,01 TL kar payı, 1.496,01 TL masraf ile takip talebindeki koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalıların likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettikleri saptanmakla hükmolunan alacağın %20’si olan 85.155,50 TL icra inkar tazminatının İİK. 67.maddesi gereğince davalılardan tahsili ile davacı bankaya verilmesine, reddedilen kısım yönünden davacının takibe kötüniyetli olarak giriştiği sabit olmadığından davacının İİK. 67. maddesi gereğince kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine yer olmadığına,
Gayrinakdi alacak yönünden; öncelikle, her ne kadar takip tarihi itibariyle 162.000,00 TL bedelli teminat mektubu nakde dönüşmediğinden ve gayrinakdi alacak kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve takip tarihi itibariyle sözleşmede açık hüküm bulunmadığından asıl ve birleşen davadaki kefillerin gayrinakdi alacaktan sorumluluğu yok ise de, teminat mektubunun 09.03.2018 tarihinde nakde dönüştüğü ve bu suretle davalı-kefillerin asıl borçlu şirket ile birlikte nakde dönüşen gayrinakdi alacaktan sorumlu oldukları gözetilerek, 162.000,00 TL’nin 09.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15.66 oranında kar payı ve bu payın %5 BSMV’si ile birlikte asıl ve birleşen davada davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine (birleşen davada … dışında) karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının aleyhlerine hükmedilen vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İlk derece mahkemesince davalıların icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli oldukları tespit edilmesine rağmen aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu,
İlk derece mahkemesinin kararında müvekkili banka alacağının sadece 6.697,71 TL Teminat Mektubu Komisyon Alacağı olan kısmını reddettiğini, müvekkili bankanın diğer tüm alacak kalemlerinin kabul edildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının aleyhlerine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkilleri aleyhine her iki dava yönünden de icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere tüm davalılara ihtarname gönderilmediğini, kefillerin bir kısmının anılan borçtan takip ile haberi olduğunu, kefil sıfatı ile borçlu davalılar yönünden, asıl borcun içeriğine ve durumuna ilişkin hiçbir bilgi sahibi değil iken ve davacı banka tarafından da bu hususta bilgilendirilmemişken, aleyhlerine başlatılan takibe itiraz etmeleri neticesinde haklarında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin, icra inkar tazminatı uygulaması ile yasa koyucunun ulaşmak istediği amaçla çelişmekte olduğu gibi aynı zamanda hakkaniyete de aykırı olduğunu,
Takip tarihinde davacı bankanın takibine dayanak yaptığı tutarların tamamının davacının nakit para alacağından oluşmadığını, davacı tarafın teminat mektupları bedellerine ilişkin depo talebinden kefillerin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, her ne kadar anılan mektup takibin açılmasından sonra nakde çevrilmiş olsa da, bu hali ile teminat mektubu tutarından kefillerin sonradan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, anılan tutardan takip tarihi itibari ile sorumluluğu bulunmayan kefillerin daha sonradan sorumlu tutulmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, Karar bu yönü ile de bozmayı gerektirmektedir.
Davacı yanın alacaklı olduğunu iddia ettiği nakit para alacağının yanlış hesaplamalara ve hatalı faiz oranlarına dayandığını, davacı tarafından talep edilen kalemler yönünden yanlış faiz işletilmesinin söz konusu olduğunu, faizin kamu düzeninden olduğu göz önünde bulundurularak faiz oranının fahiş olduğu göz önünde bulundurulmalı ve bu doğrultuda hüküm tesis edilmesi gerektiğini, faizin kamu düzeninden olma niteliğinin, işin niteliğine bağlanmadığını,
Ayrıca davacı bankanın KGF’den almış olduğu tutarın da diğer alacak kalemleri ile aynı şekilde hesaplamaya tabi tutulmasının hukuka aykırı olup, bu tutarın, asıl borçlu bakımından talep edilebilir olsa da kefiller bakımından talep edilebilir olmadığı gibi, faiz hesaplamasının da ödeme tarihi esas alınarak yapılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl ve birleşen dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı banka ile davalı … Enerji Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti arasında 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalıların aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefil oldukları,
Üsküdar 21. Noterliğinin 04.01.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin … Katılım Bankası Anonim Şirketi muhataplarının … Enerji Sanayi Ve Tic. Ltd.Şti., …, ……Ltd. Şti., … İnş.A.Ş., … Yapı İnşaat Ticaret A.Ş. Ve … Gayrimenkul Yatırım İnş.san.ve Tic. Ltd. Şti.olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın 1 gün içinde tahsilinin ihtar edildiği, kat ihtarının asıl borçlu ……Ltd. Şti.’ye, kefiller …, …….Ltd. Şti.’ye tebliğ edilmeden 08.01.2018 tarihinde, yine kefiller ……A.Ş. ve ……A.Ş.’ye ise yine tebliğ edilmeden 06.01.2018 tarihinde iade edildiği, akdedilen genel kredi sözleşmesinin 37.1 maddesi ile İİK. 68/1. maddesi gereğince sözleşmedeki 1 günlük atıfet süresi de gözetildiğinde asıl borçlu ……Ltd. Şti.’nin 10.01.2018 tarihinde temerrüte düştüğü,
Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2018/781 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … Katılım Bankası Anonim Şirketi, borçlularınının … Enerji Sanayi Ve Tic. Ltd.Şti., …, ……Ltd. Şti., … İnş.A.Ş., … Yapı İnşaat Ticaret A.Ş. Ve … Gayrimenkul Yatırım İnş.san.ve Tic. Ltd. Şti. olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla borçlular aleyhine 415.356,50 TL kurumsal finansmandan kaynaklanan asıl alacak, 6.697,71 TL teminat mektubu komisyon alacağı, 8.925,01 TL gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyeti, 162.000,00 TL meri teminat mektubu alacağı, 1.496,01 TL masraf olmak üzere toplamda 594.475,23 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı banka ile davalı …….Ltd. Şti. arasında 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılar …, ……Ltd. Şti., …A.Ş. ve ……A.Ş.’nin sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, 06.01.2016 tarihli ticaret sicil gazetesi örneğine göre davalı …’ın asıl borçlu firmanın ortağı olması karşısında TBK. 584.maddesi gereğince anılı davalı yönünden eş rızasına gerek olmadığı ve ayrıca kefalet sözleşmesinin TBK. 583. maddesindeki şekli şartları içermesi karşısında kefaletin geçerli olduğu,
Davacı bankanın genel kredi sözleşmesi çerçevesinde 30.01.2017 tarihinde asıl borçlu … Enerji Sanayi Ve Tic. Ltd.Şti.’ne 920.000,00 TL kredi kullandırdığı ve açılan bu kredinin aynı gün asıl borçlu şirket hesabına virman edildiği, yine bankanın 29.12.2017 tarihinde asıl borçlu şirkete 882.438,77 TL kredi kullandırıp aynı gün kullandırılan kredinin asıl borçlu şirket hesabına virman edildiği, davacı bankanın ticari kredi kartından kaynaklanan toplam 369,14 TL alacağının bulunduğu, davacı bankanın 15.02.2017 tarihinde Valilik (YİKOB) İçişleri Bakanlığı Müsteşarlık/Antalya lehine 162.000,00 TL’lik teminat mektubu verdiği, teminat mektubunun muhatabın talebi üzerine 09.03.2018 tarihinde tazmin edildiği,
… A.Ş.’nin kefalet verdiği 920.000,00 TL’lik kredi için 08.02.2018 tarihinde davacı bankaya 250.664,42 TL ödeme yaptığı,
Davacı bankanın kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabı Üsküdar 21. Noterliği’nin 04/01/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat ettiği, kat ihtarnamesinin asıl borçlu … Enerji Sanayi Ve Tic. Ltd.Şti.’ye, kefiller …, …….Ltd. Şti.’ye tebliğ edilmeden 08.01.2018 tarihinde, yine kefiller ……A.Ş. ve ……A.Ş.’ye ise yine tebliğ edilmeden 06.01.2018 tarihinde iade edildiği, akdedilen genel kredi sözleşmesinin 37.1 maddesi ile İİK. 68/1. maddesi gereğince sözleşmedeki 1 günlük atıfet süresi de gözetildiğinde asıl borçlu … Enerji Sanayi Ve Tic. Ltd.Şti.’nin 10.01.2018 tarihinde temerrüte düştüğü, kefiller hakkında İİK. 68/b. maddesinin uygulanamayacağı nazara alındığında kefiller …, ……Ltd. Şti., …A.Ş. ve ……A.Ş. yönünden takip tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği,
Davacı bankanın akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca yıllık %15.66 oranında kar payı talep edebileceği,
Davacı bankanın davaya konu icra takibinde ticari kredi kartı alacağını takip ve dava konusu yapmadığı ve yine takip konusu yaptığı teminat mektubu komisyonu alacağı yönünden ise takip tarihi itibariyle bankanın dönem başlarında tahakkuk eden teminat mektubu komisyon alacağının bulunmadığı,
Davacı banka her ne kadar 26.01.2018 takip tarihi itibariyle 162.000,00 TL meri teminat mektubu alacağını nakdi alacak olarak talep etmiş ise de, takip tarihi itibariyle teminat mektubunun gayrinakdi risk teşkil ettiği, nakde dönüşmediği ve takipten sonra 09.03.2018 tarihinde nakde dönüştüğü, takip tarihi itibariyle asıl ve birleşen davada davacı bankanın 415.356,50 TL asıl alacak, 8.925,01 TL kar payı, 1.496,01 TL masraf olmak üzere toplamda 425.777,52 TL nakdi alacağının ve takipten sonra nakde dönüşen teminat mektubundan ötürü de 162.000,00 TL’nin 09/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek %15,66 oranında faizi ile birlikte tahsili gerektiği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile davalı …….Ltd. Şti. arasında 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılar …, ……Ltd. Şti., …A.Ş. ve ……A.Ş.’nin sözleşmeyi aynı limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, krediden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki işbu davalar açılmıştır.
Dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişinin raporunda da belirtildiği üzere davacı banka ile davalı asıl borçlu …….Şirketi arasında 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında asıl borçlu şirkete nakdi ve teminat mektubu kullandırıldığı, diğer davalıların da aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, takip tarihi itibariyle davalıların davacı bankaya 415.356,50 TL asıl alacak, 8.925,01 TL kar payı, 1.496,01 TL masraf olmak üzere toplam 425.777,52 TL nakdi borcun bulunduğu, ayrıca takip talebinde gayri nakit risk olarak talep edilen 162.000,00 TL bedelli teminat mektubunun da takipten sonra 09/03/2018 tarihinde nakde dönüştüğü anlaşıldığından tespit edilen bu miktarlar üzerinden açılan davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Davacı vekilinin istinaf başvurusuna gelince; davacı vekilince dava dilekçesinde, 594.475,23 TL alacak üzerinden harç yatırılarak harç yatırıldığı, mahkemece açılan davada talep edilen asıl alacağın 587.777,52 TL’lik kısmının kabul edildiği, bir başka deyişle açılan davada mahkemece 6.697,71 TL’lik kısım yönünden açılan davanın reddine karar verildiği, reddedilen kısım üzerinden istinaf karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan davalı yararına hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin 5.100,00 TL olması gerekirken 16.070,78 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın bu yönüyle kaldırılması gerekmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine gelince,
HMK’nın 344. maddesinde; “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.”
HMK’nın 346 maddesinde; “(1) İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344. maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder.
(2) Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” hükümleri mevcuttur.
Somut olayda, istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili nakdi alacağa yönelik nispi istinaf karar harcı yatırılması gerekirken maktu istinaf karar harcı yatırarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Eksik harcın tamamlanması için davalı vekiline HMK’nın 344. maddesine uygun olarak 22/06/2020 tarihli muhtıra 27/06/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tanınan 1 haftalık kesin süre içerisinde eksik nispi harcın davalı tarafından tamamlanmadığı ilk derece mahkemesinin Dairemize hitaben yazdığı 20/07/2020 tarihli yazısından ve UYAP kayıtlarından anlaşılmıştır. Öte yandan davalı tarafça da harcın tamamlandığına dair bir belge sunulmamıştır. Usulüne uygun düzenlenen ve tebliğ edilen muhtıra ile belirlenen eksik nispi istinaf karar harcı davalılarca tamamlanmadığından HMK’nın 344 ve 346 .maddeleri uyarınca asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin nakdi alacağa yönelik istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ise yapılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 344/(1).maddesi gereğince YAPILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Asıl ve birleşen davada davalılardan alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu bakiye 4,90 TL harcın asıl ve birleşen davada davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Asıl ve birleşen davada davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne,
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2019 tarih ve 2018/515 Esas 2019/795 Karar sayılı hükmünün vekalet ücreti bakımından KALDIRILMASINA,
2-ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA TAHSİLDE TEKERRÜRE YOL AÇMAMAK KOŞULU İLE;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-a)Nakdi alacak yönünden;
Davalının Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/781 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 415.356,50 TL asıl alacak, 8.925,01 TL kar payı, 1.496,01 TL masraf ile takip talebindeki koşullar ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davalının likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettiği saptanmakla hükmolunan alacağın %20’si olan 85.155,50 TL icra inkar tazminatının İİK. 67.maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacı bankaya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davacının takibe kötüniyetli olarak giriştiği sabit olmadığından davacının İİK. 67.maddesi gereğince kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine yer olmadığına,
b)Gayrinakdi alacak yönünden;
162.000,00 TL’nin 09.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15.66 oranında kar payı ve bu payın %5 BSMV’si ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan nakdi alacak miktar üzerinden hesaplanan 29.084,86-TL harçtan peşin alınan 7.179,78-TL harcın mahsubu ile bulunan 21.905,08-TL karar harcının davalılardan, gayri nakdi alacak üzerinden hesaplanan 44,40-TL maktu karar harcının ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen nakdi alacak yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul/red oranına göre hesaplanan 30.981,10-TL vekalet ücretinin, kabul edilen gayrinakdi alacak yönünden 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Reddedilen nakdi alacak yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen orana göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.974,00-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi, tebligat gideri ve posta gideri olmak üzere) kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.413,83-TL yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 7.179,78-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
2-Davalı … yönünden; açılan davanın HMK. 114/1-ı maddesi gereğince reddine,
3-Davalılar ……Ltd. Şti., …A.Ş. ve ……A.Ş. ile ……Ltd. Şti. yönünden;
Davalıların Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/781 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 415.356,50 TL asıl alacak, 8.925,01 TL kar payı, 1.496,01 TL masraf ile takip talebindeki koşullar ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davalıların likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettikleri saptanmakla hükmolunan alacağın %20’si olan 85.155,50 TL icra inkar tazminatının İİK. 67.maddesi gereğince davalılardan tahsili ile davacı bankaya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davacının takibe kötüniyetli olarak giriştiği sabit olmadığından davacının İİK. 67.maddesi gereğince kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine yer olmadığına,

b)Gayrinakdi alacak yönünden;
162.000,00 TL’nin 09.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15.66 oranında kar payı ve bu payın %5 BSMV’si ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan nakdi alacak miktar üzerinden hesaplanan 29.084,86-TL harçtan peşin alınan 7.179,78-TL harcın mahsubu ile bulunan 21.905,08-TL karar harcının davalılardan, gayri nakdi alacak üzerinden hesaplanan 44,40-TL maktu karar harcının ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-(a) Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
(b) Kabul edilen nakdi alacak yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul/red oranına göre hesaplanan 30.981,10-TL vekalet ücretinin, kabul edilen gayrinakdi alacak yönünden 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ……Ltd. Şti., Büyük…A.Ş. ve ……A.Ş. ile ……Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
(c) Reddedilen nakdi alacak yönünden davalılar ……Ltd. Şti., Büyük…A.Ş. ve ……A.Ş. ile ……Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen orana göre hesaplanan 16.070,78-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 15,50-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi, tebligat gideri ve posta gideri olmak üzere) kabul ve red oranına göre hesaplanan 11,10-TL yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 7.179,78-TL harcın davalılar ……Ltd. Şti., ……A.Ş. ve ……A.Ş. ile ……Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

C)1-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl ve birleşen davada davacı tarafa iadesine,
2-Asıl ve birleşen davada davacı vekilince yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 39,80 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 188,40 TL yargılama giderinin asıl ve birleşen davada davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/03/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.