Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/462 E. 2022/666 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 201 Esas 2021/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/462
KARAR NO : 2022/666

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :02/12/2019
NUMARASI :2018/260 Esas 2019/1110Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi maksadıyla 4046 sayılı Kanun uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nev’inin değiştirilmesi suretiyle kurulduğunu, davalı ile 24.07.2006 tarihinde akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile elektrik dağıtım ve perakende satış İşinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, 28.06.2013 tarihinde ise davalının özelleştirilmesine ilişkin sürecin tamamlanarak müvekkili şirkete ait davalı hisselerinin özelleştirildiğini, faaliyetlerin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde, Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/187 E. sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmaya dayalı olarak açılan davada davanın kabul edilerek kararın kesinleştiğini, anılan karara dayalı olarak Kağızman İcra Müdürlüğünün 2016/629 E. sayılı dosyasıyla başlatılan icra takip dosyasına, müvekkili tarafından 16.01.2017 tarihinde 213.749,74-TL. ödeme yapıldığını, ödenen tutardan davalının sorumlu olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilince 23/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 231.749,74 TL’ye arttırılmış harcı tamamlanmıştır.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; rücu davalarında zamanaşımı süresinin 2 yıl olması nedeniyle, ödemenin yapıldığı yıl göz önünde bulundurulduğunda dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında 31.03.2006 tarihinde bilanço düzenlemeleri yapıldığını ve 31.12.2007 tarihinde ve Şirketin devrine ilişkin bilanço düzenlemelerinde de borç ve alacak devir işlemlerinin tekrarlandığını, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının özelleştirme ile ilgili mali konulardaki talimatları doğrultusunda 30.04.2013 tarihinde Boğaziçi … tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları esas alınarak devre esas bilanço düzenlemelerinin yapılarak geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında … ve bağlı şirketleri, … ve …’a olan borçlarının …’a aktarıldığını, ticari borçların …’a aktarılması sırasında hazır değerler tutarı ticari borçlardan mahsup edilerek aktif-pasif farkı sermaye artışı yapılması/ zarar hesabına kayıt yoluyla dengelenmesi çerçevesinde devir sürecinin mali yönüyle ilgili işlemlerin ikmal edilerek Boğaziçi …’ın özel sektöre devrinin gerçekleştirildiğini, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğinden, geçmiş yıllara ilişkin olarak …’tan herhangi bir talepte bulunulamayacağı, kabul anlamına gelmemekle birlikte, üçüncü kişilerle mülkiyet hakkına dayalı ihtilafların sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca …’a bildirilmesinin gerektiğini, davacı tarafından davanın hiçbir aşamasının bildirilmediğini, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının davaya ilişkin faiz ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkının olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı … tarafından açılan davada, faaliyetlerin davalı … tarafından yürütüldüğü dönemde, Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/187 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmaya dayalı olarak açılan davada davanın kabul edilerek kararın kesinleştiği, anılan karara dayalı olarak Kağızman İcra Müdürlüğünün 2016/629 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takip dosyasına, davacı tarafından 16.01.2017 tarihinde 213.749,74 TL ödeme yapıldığı, buna göre, davacı tarafça üçüncü kişiye ödenen kamulaştırmasız el atma tazminatının taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinninin 7.2.maddesine göre rücuen davalıdan tahsil hakkının bulunduğu gerekçesiyle 213.749,74 TL’nin ödeme tarihi olan 16/01/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, alacağın zamanaşımına uğradığını, İHDS ve hisse satış sözleşmesinin birlikte uygulanması gerektiğini, bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu karar verildiğini, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25/05/2006 tarih 5013 sayılı talimatı doğrultusunda Boğaziçi … ve … arasında kısmi bölünme işlemleri gerçekleştirilerek bilançoların yeniden yapılandırıldığını, yapılandırılma neticesinde dağıtım şirketinin aktifinde yer alan bazı alacaklar ile dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında kalan … ve … olan ticari borçları ve ticari borç alacakları dışındaki diğer borç ve alacakların … ile ilişkili olanları …’a devredilmiş, bu bilanço kalemleri dışındaki diğer kalemler dağıtım şirketi bilançosunda bırakıldığını, dava konusu ödemenin yapıldığı dönemde davacı şirketin hisselerinin özelleştirilmediğinden dava konusu ödeme davacı şirketin hisselerinin kamuya ait olduğu dönemde yapıldığını, bu ödemenin şirket kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı şirketin hisse devrinin belirlendiğini, hisse satım sözleşmesinin imzalanması ile birlikte hisse satış sözleşmesi hükümlerine göre alıcı tarafından davacı şirketin satış tarihindeki bilançosunun bilindiğinin kabulünün gerektiğini, bu nedenle davacı şirketin özelleştirilmesinden önce yapılan bu ödemenin davalıdan ve kamudan istenmesinin mümkün olmadığını, ödenmesi halinde mükerrer ödeme yapılmış olacağını, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının söz konusu davaya ilişkin faizi ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep etme hakkının bulunmadığını, devir esnasında işbu davaya konu Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/187 Esas sayılı dava dosyasının derdest olup …’a bildirilen dosyalar kapsamında yer almadığı gibi buna ilişkin bir şerhinde bulunmadığını, eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, lehlerine eksik vekalet ücreti hükmedildiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden (İHDS) kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31/10/2014 tarih 2012/187 Esas ve 2014/317 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; işletme hakkı devir sözleşmesi tarihinden önce yapıldığı dosya içeriğiyle sabit olan enerji nakil hattının geçirilmesi sırasında tesis edilen irtifak hakkı nedeniyle davacı … tarafından davalı … Dağıtım A.Ş. aleyhine, kamulaştırmasız el atma tazminatı, kamulaştırma yapılmaksızın üzerinde enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ve irtifak hakkı karşılığı tazminat istemine ilişkin açılan davada, … Genel Müdürlüğüne davanın ihbar edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek, dava konusu taşınmazda enerji nakil hattı geçen kısımlar üzerinde dosyamız davalısı … Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı tesisine, ilamda belirtilen pilon yerlerindeki davacıların tapu kaydının iptali ile iptal edilen payların … Genel Müdürlüğü adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 25/10/2016 tarih, 2016/1532 Esas ve 2016/14714 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek onanması sonucu kararın 12/12/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Kağızman İcra Müdürlüğü’nün 2016/629 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkeme ilamına dayalı olarak borçlu … Dağıtım A.Ş. aleyhine toplam 191.595,88 TL toplam alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacının icra müdürlüğü dosyasına 16/01/2017 tarihinde 213.749,74 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle davalı … Dağıtım A.Ş aleyhine açılan alacak davasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği ve davacının, yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edildiği, kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmaz üzerinde … Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı ve pilon yeri tesciline karar verilndiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dışı …’ın mahkeme ilamını … Dağıtım A.Ş. aleyhine icra takibine koyması sonucu davacının toplam 213.749,74 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Davacı şirketçe, Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/187 Esas 2014/317 karar sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ve tahsiline yönelik olarak açılan davada dava dışı 3.kişiye ödenen bedelin davalıdan tahsili için işbu dava açılmıştır. İlk derece mahkemesince somut olayın İHDS’nin 7.maddesi kapsamında kaldığı bilirkişi raporundaki tespitler gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere davanın hukuki dayanağının taraflar arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesidir. Somut olayda dava dışı …’a ait taşınmaza el atılmasından ötürü tazminat davası açılmış olup, … İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne göre üçüncü kişi konumundadır. Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/187 Esas ve 2014/317 Karar sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atmaya konu taşınmaz üzerinde tesis edilen irtifak hakkı ve pilon yerinin dosyamız davalısı lehine tapuya tesciline karar verildiği anlaşılmakla ve anılan davada davacı tarafından davalıya rücuya esas davaya ilişkin ihbarlar yapıldığı gözetilerek davacının ödediği tüm miktarı davalıdan isteyebileceğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ayrıca davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde Hisse Satış Sözleşmesinin öncelikle uygulanması gerektiği yönündeki itirazı; Hisse Devir Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla ; 22. maddenin “f” bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla hükümleri gözetildiğinde bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Öte yandan davalı tarafın zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine (Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi) göre 10 yıllık süreye tabi olduğundan ve davanın da yasal süre içerisinde açıldığından zaman aşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Rucuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Hal böyle olunca, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazları da yerinde değildir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 14.601,25- TL harçtan peşin alınan 3.650,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.950,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/05/2022

Başkan Üye Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.