Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/457 E. 2022/627 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2019
NUMARASI …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022
Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava dışı şirkete ihale edilen işe ilişkin davalı bankadan alınarak sunulan kesin teminat mektubunun süreli olduğunu, işin kesin kabulü yapılmadığından davalı bankadan teminat mektubu süresinin uzatılmasının talep edildiğini, gönderilen yazının banka şubesinin adresten ayrılmış olması nedeniyle bila tebliğ olduğunu, teminat mektubu süresi içerisinde yapılan telefon görüşmeleriyle davalı banka şubesinin kapandığı, bu şubeye ait işlemlerin başka bir şube tarafından yürütüldüğünün öğrenildiğini, bunun üzerine teminat mektubu süre uzatımı talebinin ilgili banka şubesine iletildiğini, davalının talebe olumsuz cevap verdiğini, banka şubesinin kapatıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin davalı tarafından müvekkiline gönderilmediğini, müvekkilinin teminat mektubu süresi içerisinde süre uzatımı talebinde bulunduğunu belirterek teminat mektubunun süresinin 30/09/2018 tarihine kadar uzatılmasının tespitine, aksi kanaat halinde teminat mektubu bedeli olan 127.200,00 TL’nin 30/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; teminat mektubunun süreli olduğunu, süresi içerisinde bankaya ulaşacak şekilde yazılı tazmin talebinde bulunulmadığı takdirde hükümsüz olacağının teminat mektubunda kayıtlı bulunduğunu, davacının teminat mektubu süresi dolmadan müvekkiline müracaat etmediğini, teminat mektubunun hükümsüz hale geldiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı tarafından düzenlenen teminat mektubunun geçerlilik süresinin 30/09/2017 tarihinde dolduğu, teminat mektubunda yer alan “30/09/2017 tarihine kadar başvurulmadığı takdirde hükümsüz kalacaktır” şeklindeki süre kaydının taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, sürenin son bulması ile davalının rizikoyu üstlenmesinin sona ereceği, teminat mektubunda 30/09/2017 tarihine kadar süre uzatımı için başvurulabileceği şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı, teminat mektubunun süresinin sona erdiği tarihten önce davacının davalıya usulünce ulaşarak davalı banka tarafından teminat mektubunun süresinin uzatılması hususunda başvurusunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihale edilen işin kesin kabulünün yapılmadığını, süresi uzatılmayan teminat mektubunun miktarı kadar müvekkilinin zarara uğratıldığını, sözleşmenin ilgili maddelerinde teminat mektubunun süresini uzatabileceği kararlaştırılmışken davalının süre uzatımına dair tasarrufta bulunarak müvekkilinin uzatım talebinin icap olarak nitelendirmesinin mümkün olmadığını, Kamu İhale Kanununda kesin teminatın süresinin idare tarafından belirleneceğine ilişkin düzenleme mevcutken sözleşmede belirtilen hallerde teminat mektubunun süresinin uzatılabileceği kararlaştırılmışken müvekkilinin süre uzatım talebinin yeni bir icap niteliğinde olduğunun düşünülemeyeceğini, davalının mektubu düzenleyen banka şubesinin kapatıldığına ilişkin müvekkiline herhangi bir bilgi ve belge göndermediğini, davalının kusurlu hareket ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; süreli banka teminat mektubunun süresinin uzatıldığının tespiti, olmadığı takdirde banka teminat mektubu bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kesin teminat mektubu sureti, davacının davalıya gönderdiği talep yazısı, davalının verdiği cevap, yargılama aşamasında hesap uzmanı, bankacı ve mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan 21/11/2018 tarihli kök, 20/08/2019 tarihli ek rapor, geçici kabul tutanakları, faturalar, ihale evrakları dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu kesin teminat mektubunun davalı banka … şubesi tarafından 22/07/2014 tarihinde dava dışı yüklenici … … … Ltd. Şti. adına davacı lehine 127.200,00 TL bedel ile düzenlendiği, teminat mektubunun 30/09/2017 tarihine kadar geçerli olduğu dosya içeriğiyle sabittir.
Davacı tarafından davalı banka … şubesine 20/09/2017 tarihinde gönderilen yazıda ihale edilen işin kesin kabulünün henüz yapılmadığı, firmanın yükümlülüğünü henüz yerine getirmediği, teminat mektubunun süresinin 30/09/2018 tarihine kadar uzatılması gerektiği, en geç 27/09/2017 tarihine kadar vade uzatım yazısı teslim edilmezse ayrıca tazmin talebinde bulunulacağı belirtilmiştir. Anılan yazı davalı bankanın anılan şubesine adresten ayrılması nedeniyle bila tebliğ iade olunmuştur.
Davalı banka … şubesi tarafından davacıya gönderilen 11/10/2017 tarihli yazı ile süre uzatım yazısından 02/10/2017 tarihinde gönderilen e-mail ile haberdar olunduğu, yazıda 27/09/2017 tarihine kadar vade uzatım yazı aslı teslim edilmezse ayrıca tazmin talebinde bulunulacağının belirtilmesine rağmen, mektup vadesinin dolduğu tarihe kadar ellerine geçecek şekilde tazmin talebinde bulunulmadığı, teminat mektubunun vadesinin dolduğu, mektubun hükümsüz hale geldiği, vade uzatım talebinin yerine getirilemediği, mektup aslının iade edilmesi bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalı banka … şubesine gönderilen 20/10/2017 tarihli yazıda süre uzatım talebinin … şubesine gönderildiği, 25/09/2017 tarihinde şubeye giden ptt görevlisinin şubenin kapandığı bilgisi ile tebligatı 28/09/2017 tarihinde kuruma iade ettiği, şubenin kapatma işlemine ilişkin bilgilendirilmediklerini, taleplerinin süresinde olduğunu, tekrar değerlendirme yapılarak teminat mektubu süresinin 30/09/2018 tarihine kadar uzatılması, aksi halde bedelinin hesabına aktarılması talep edilmiştir.
Anılan yazı üzerine davalı banka … şubesince davacıya gönderilen 27/10/2017 tarihli yazıda, vade dolmadan önce yasal süre içerisinde ellerine ulaşacak şekilde yazılı tazmin talebinde bulunulmadığından mektubun hükümsüz hale geldiği, bu nedenle vade uzatımının yapılamayacağı bildirilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök raporunda; davacının süre uzatım talebinin yeni bir icap niteliğinde olduğu, icabın davalıya ulaşmadığının tarafların kabulünde olduğu, davalının sözleşme yapmaya zorlanamayacağı, davacı talebinin yerinde olmadığı, davacının teminat mektubu süresi içerisinde rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı tespit edilmiş, ek raporda da, yapım sözleşmesinin davacı ile dava dışı yüklenici şirket arasında imzalandığı, sözleşmenin davalı yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, teminat mektubundaki sürenin bitmesiyle davalının rizikoyu üstlenmesinin son bulacağı, davalının süre bittiğinde süreyi yenilemek zorunda olmadığı, sürenin uzatılmaması nedeniyle dava tarihi itibarıyla davacının zarara uğradığına ilişkin herhangi bir kayıtta sunulmadığı, davacı talebinin yerinde olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Taraflar arasında davalı banka tarafından davacı lehine düzenlenen teminat mektubunun davacıya teslim edildiği, teminat mektubunun 30/09/2017 tarihine kadar süreli olduğu, anılan süre dolmadan davacı tarafından davalıya teminat mektubunun süresinin uzatılması ve/veya tazminine ilişkin herhangi bir yazılı talep iletilmediği, davacının davalı bankaya talebini ilettiği tarihte teminat mektubunun süresinin dolduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, dava konusu teminat mektubunu düzenleyen banka şubesinin kapatılması nedeniyle davacının süresinde teminat mektubu süresinin uzatılması ve/veya tazmin edilmesi talebini davalı bankaya iletememesinde davalı bankanın herhangi bir kusuru bulunup bulunmadığı, davalı bankanın süreli teminat mektuplarında süresi içerisinde başvurması halinde teminat mektubu süresini uzatma yükümlülüğü bulunup bulunmadığı, davacının teminat mektubu süresinin uzatıldığının tespitini isteyip isteyemeyeceği, teminat mektup bedelinin tazminini talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; yukarıda açıklandığı üzere dava konusu teminat mektubu 30/09/2017 tarihine kadar sürelidir. Teminat mektubunun içeriğinde de “İşbu teminat mektubu 30/09/2017 tarihine kadar geçerli olup, bu tarihe kadar elimize geçecek şekilde tarafınızdan yazılı tazmin talebinde bulunulmadığı takdirde hükümsüz olacaktır.” ibarelerine yer verilmek suretiyle bu husus açıkça belirtilmiştir.
Davacı tarafından teminat mektubunun süresinin dolduğu 30/09/2017 tarihinden önce davalıya teminat mektubu süresinin uzatılması, mektup bedelinin tazmini taleplerine yönelik herhangi bir yazı iletilmediği taraflar arasında ihtilafsızdır. Teminat mektubunun içeriğinde açıkça belirtildiği üzere anılan tarihin dolması ile teminat mektubu hükümsüz hale gelmiştir. Bir başka anlatımla teminat mektubu süresi dolduktan sonra davalının üstlendiği riziko sona erdiğinden sürenin uzatılması, mektubun tazmin edilmesi talepleri davalı banka tarafından yerine getirilmeyecektir.
Burada tartışılması gereken husus, davalının teminat mektubunu düzenleyen banka şubesinin kapatılarak iş ve işlemlerin … şubesine aktarıldığına ilişkin bilgiyi davacıya daha önce bildirmemesi nedeniyle teminat mektubu süresi dolmadan kapatılan banka şubesine gönderilen yazının tebliğ edilmemesinde davalı bankaya yüklenebilecek bir kusur bulunup bulunmadığıdır.
Somut olayda davacı yan anılan, 20/09/2017 tarihinde teminat mektubunu düzenleyen davalı banka … şubesine teminat mektubu süresinin 30/09/2018 tarihine kadar uzatılması talebini içeren yazıyı göndermiştir. Yazıda ayrıca gönderilen yazı üzerine en geç 27/09/2017 tarihine kadar vade uzatım yazısı teslim edilmezse ayrıca tazmin talebinde bulunulacağı belirtilmiştir. Anılan yazı davalı banka şubesinin kapandığı gerekçesiyle 28/09/2017 tarihinde bila tebliğ davacıya iade edilmiştir. Bu durumda yazının iade edildiği tarihte henüz teminat mektubu süresi dolmuş değildir. Kaldı ki, davacı tarafından gönderilen yazıda 27/09/2017 tarihine kadar teminat mektubu süresinin uzatıldığına ilişkin yazının davacıya teslim edilmediği durumda ayrıca davacı tarafından tazmin talebinde bulunulacağı açıkça bildirilmiştir.
Kapatılan şubeye gönderilen süre uzatım talebinin bila tebliğ iade tarihinde henüz teminat mektubu süresi dolmadığından, teminat mektubu süresi içerisinde davacının halen davalı bankaya başvuru imkanı bulunmaktadır. Bu durumda banka şubesinin kapatıldığı bilgisinin davacıya bildirilmemiş olması davacının şubenin kapatıldığını öğrendiği tarihte henüz teminat mektubu süresi dolmadığından davalının kusurlu olduğu, bu kusur nedeniyle davacının zarara uğradığı ileri sürülemeyecektir.
Öte yandan, teminat mektubu süresi dolmadan önce davacının davalı bankaya usulünce başvurarak teminat mektubu süresinin uzatılmasını talep etmesi durumunda da davalı bankanın mektubun süresini uzatma yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Davacı ile dava dışı yüklenici arasında akdedilen yapım sözleşmesinde teminat mektubu süresinin uzatılması zorunluluğu yükleniciye yüklenen sorumluluktur. Davalı banka anılan sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşme hükümlerinin davalı bankaya karşı ileri sürülmesi mümkün değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece teminat mektubu süresi dolmadan davalı bankaya usulünce başvuru yapılmadığı, teminat mektubu süresinin dolması ile mektubun kendiliğinden hükümsüz hale geldiği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/05/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.