Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/43 E. 2022/147 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2019
NUMARASI ……
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket nezdinde … poliçe numaralı kasko sigortası ile kayıtlı buluna…… plakalı aracın….. sevk ve idaresinde iken 06.10.2018 tarihinde, park halinde bulunan….. plaka sayılı araca çarptığını, söz konusu kaza sonucunda ……. plakalı araçta hasar meydana geldiğini, işbu hasarın kasko poliçesi ile teminat altına alınmış olup; bu hasarın tespiti ve hasardan doğan zararın giderilmesi amacıyla … Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapıldığını, ancak başvuruya 15 günlük yasal süresi içinde olumlu veya olumsuz bir dönüş yapılmadığı gibi ödeme de yapılmadığından dolayı dava açma zaruretinin doğduğunu, zararın belirsiz oluşu nedeniyle yapılacak bilirkişi incelemesi ile gerçek zararın boyutunun ortaya çıkacağını, bu sebeple, … plakalı araçta meydana gelen hasarın tespitini, şayet araç pert ise sigorta değerinin tarafına verilmesini, eğer pert değilse konu araçta oluşan zarar ile değer kaybının giderilmesi amaçlı fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL’nın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile 50,00 TL olarak açtıkları davalarını 57.450,00 TL artırarak müvekkili şirkete ait aracın pert olmasına karşılık araç rayiç değeri olan 57.500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, dava konusu … plakalı vasıtanın, müvekkili şirkete 01.09.2018-01.09.2019 tarihleri arasında …../0 numaralı “Kara Araçlan Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi” ile poliçede verilen limitler, muafiyetler, poliçe özel ve genel şartları dahilinde sigortalı olduğunu, hasarın müvekkili şirkete ihbarının ardından davacının talebinin yasal süresi içerisinde müvekkili şirket tarafından reddedilmiş olup, huzurdaki dava haksız ve yersiz olduğundan huzurdaki davanın müvekkili şirket bakımından reddine karar verilmesi gerektiğini, hasarın müvekkili şirkete tebliğinin ardından hasar dosyası açılarak ekspertiz incelemesi başlatılmış olup, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde kazanın tek taraflı olması, sürücü hızının oldukça yüksek olması ve kazanın meydana geliş şekliyle ilgili anlatımlarda tereddütler olması sebebiyle dosyadan araştırma raporu alındığını, 17.10.2018 tarihli Araştırma Raporu uyarınca; kaza yerine gidildiğinde, kaza yerinde yapılan inceleme ve görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda, olay gecesi … Sokak istikametinden gelen … plakalı sigortalı aracın 85 no’lu bina önünde park halinde bulunan … plakalı aracın arka kısmına çarptığı, çarpışmadan sonra yola devam etmeye (olay yerinden uzaklaşmaya) çalışan sigortalı aracın 79 ve 81 nolu binaların arasında kalan bölgeye kadar (yaklaşık 50-60 metre) gittiği, çarpmanın etkisiyle ön sağ tekerleği (rot, aks, salıncak vb) kırılmış olan sigortalı aracın daha fazla ilerleme imkanı kalmaması üzerine sürücüsünün mecburen duruşa geçtiğinin anlaşıldığı, …caddesi kazanın olduğu kesimde % 5 çıkış eğimli olduğu, yani normal şartlarda sigortalı aracın park halindeki araca çarptıktan bir kaç metre sonra duruşa geçmiş olması gerekirken, araç sürücünün ancak 50-60 metre ilerledikten sonra duruşa (mecburen) geçmiş olduğu, bu hususun ancak aracın kazadan sonra motor gücüyle götürülmeye çalışılmış olması ile izah edilebilir olduğu, bu durumun da “sürücünün olay yerinden kaçmaya çalıştığının” bir göstergesi niteliğinde olduğunu, kaza esnasında araç sürücüsü olduğunu belirten … isimli kişiye park halindeki araca çarptıktan sonra neden ilerlemeye (olay yerinden uzaklaşmaya) devam ettiğinin araştırmacı tarafından sorulması üzerine, bu hususu kendisinin de bilmediğinin belirtilmiş olduğu, bu ifadenin bile aslında kaza anında sürücünün belirtildiğinin aksine …olmadığının bir göstergesi olduğu, dava konusu edilen hasara ilişkin olarak açıkça sürücü değişikliğine gidildiğini, aracı kaza esnasında 28-30 yaşlarında sakallı bir erkek şahsın kullanmakta olduğunu, sağ ön koltuktan ise 25 yaşlarında bir bayanın indiği, sürücü olan erkek şahsın hal ve hareketlerinden aşırı derecede alkollü olduğunun tanık ifadeleriyle sabit olduğunu ve açıkça sürücü değişikliğine gidilmeye çalışıldığını, sigortalının kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, TTK’nun 1409/1. maddesi uyarınca davacının iş bu dava ile talep ettiği miktarın fahiş olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılmış bulunan davanın usul ve esastan reddini istemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; KTK ve kasko genel şartlarına göre sovtajın kimde kalacağı konusunda davacının açık beyanı alınmış olup, davacı tarafın sovtajın davalı tarafta kalmasını talep ettiklerini beyan etmeleri nedeniyle, trafikten çekme (veya hurda) belgesi de istenerek şimdiki gibi hasarlı aracın üzerindeki takyidatlardan ari (temiz) olarak davacı tarafından davalı sigortacıya teslimi kaydı ile davanın kabulüne 57.500,00 TL’nin davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 16/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacıya ait … plakalı araç hurdasının davalı sigortacıya bırakılmasına, araca ait trafikten çekme belgeli hurda tescil belgesinin davacı tarafından davalı sigortacıya teslimine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davacının taleplerini somutlaştırması gerektiği halde somutlaştırmadığını,
Mahkeme tarafından ispat külfetinin yer değiştirdiği hususu dikkate alınmadan ve savunmaları gözetilmeden usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, 17/10/2018 tarihli araştırma raporuna göre kaza esnasında …’nin araç sürücüsü olmadığını, araçta bulunan 28-30 yaşlarında sakallı erkek şahsın araç sürücüsü olduğu halde bu tespitlerin dikkate alınmadan karar verildiğini,
Sigortalının kasko poliçesi özel ve genel şartlarına aykırı şekilde sigortalının yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, sürücü değişikliği yapıldığını, ispat külfeti yer değiştirdiğinden davacının davasını ispat etmesi gerektiğini,
Bilirkişi tarafından alınan raporun eksik ve hatalı olduğunu, hasar bedelinin fahiş belirlendiğini, aracın halen davacının uhdesinde olduğunu sovtaj bedeli düşülmesi gerektiğini, mahkemece deliller toplanmadan hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kusur Uzmanı ve Makine Mühendisi bilirkişiden alınan raporda özetle; kusur yönünden yapılan incelemede; 06/10/2018 tarihinde saat 23:30 sıralarında meydana gelen kazada kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamına göre kazanın … plakalı aracın hızlı olması ve yolun sağına hatalı manevra yapması sonucu meydana geldiğini, araç sürücüsünün hızını yol ve trafik şartlarına uyacak şekilde azaltmadığı, dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde araç kullanımı sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ kesimlerine doğru hatalı manevra yaparak sağ ön köşe kesimleri ile, gidiş istikametine göre yolun sağ kenarında park halinde bulunan … plakalı aracı sol arka çamurluk kesimlerine çarptığını, meydana gelen kazada davacı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, davaya konu aracın 2012 model … … marka araç olduğunu, aracın kaza öncesi 29/09/2014 tarihli, 02/07/2017 tarihli, 10/06/2013 tarihli, 08/05/2013 tarihli 4 adet kaza kaydının bulunduğunu, aracın kaza tarihi itibariyle 2.el değerinin internet araştırma verileri dikkate alındığında davaya konu aracın ortalama fiyatının 64.179,17 TL olacağını, ancak aracın pazarlı payı, aracın kaza tarihindeki kilometresi, modeli, teknik özellikleri ve aracın daha önceki yapmış olduğu 4 adet kaza dikkate alındığında 2.el piyasa fiyatının 57.500,00 TL olacağını, aracın dosya kapsamında yer alan resimler, tramer kayıtlarında yapılan inceleme, dosyaya sunulan kasko ekspertiz raporu dikkate alındığında araçta toplam yedek parça, işçilik ve KDV dahil toplam hasarın 51.462,36 TL olacağını, %10 hurda tenzili düşüldüğünde araçtaki hasarın 46.650,06 TL olması nedeniyle pert total olarak değerlendirilmesi gerektiğini, aracın hurda sovtaj bedelinin ise 32.000,00 TL olacağı belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1421. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409. maddesinde sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükünün sigortacıya ait olduğu düzenlenmiştir.
Somut olaya gelince davacıya ait … Plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kasko sigorta poliçesinin bulunduğu, davacıya ait aracın 06/10/2018 tarihinde maddi hasarlı kaza yaptığı meydana gelen kazada dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyetinin raporuna göre, davalı sigorta şirketinin kasko sigorta poliçesi kapsamında, davacıya ait araçta oluşan hasarı tazminle yükümlü olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından, rizikonun teminat dışında kaldığının ispatlanamadığı, aracın onarımının ekonomik olmadığı, aracın pertinin uygun bulunduğu, aracın olay tarihindeki piyasa rayiç değerinin 57.500,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yan ise, sürücü değişikliğini iddia ederek meydana gelen hasarın poliçe teminat dışında kaldığını iddia etmiştir. TTK’nın 6102 sayılı 1409. maddesi gereğince sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükü sigortacıya aittir. Davalı sigorta şirketi bu iddiasını somut bilgi belge ile ispatlamak zorundadır. Bu kapsamda somut bilgi belge bulunmadığından davalı yanın sürücü değişikliğini ispatlayamadığı, bu hale göre; davacıya ait araçtaki hasarın poliçe teminatı kapsamında kaldığı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 3.927,82 TL harçtan peşin alınan 982,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.945,82‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi .16/02/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.