Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/422 E. 2022/782 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/422 Esas 2022/782 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/422
KARAR NO : 2022/782
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI : 2016/693 Esas 2019/952 Karar
DAVACI-KARŞI DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI -KARŞI DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkarma
KARŞI DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkma ve Ayrılma Akçesi
ASIL DAVA TARİHİ : 12/07/2016
KARŞI DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Taraflar arasındaki asıl davada şirket ortaklığından çıkarma, karşı davada şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesi istemine ilişkin dava ve karşı davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı-karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirket ortağı olduğunu, şirketin ekonomik sıkıntıya girmesi üzerine davalının şirketle fiilen ilişkisini keserek şirketten ayrıldığını, şirketten ayrıldıktan sonrada iki ortaklı bir şirket kurarak müvekkil ile aynı iş kolunda çalıştığını, davalının müvekkilinin iş almak için teklif verdiği yerlere iş teklifi verdiğini, şirketin ekonomik sıkıntı nedeniyle maaş ödemelerini yapmakta sıkıntı yaşadığı kişilerin şirketten istifalarını sağlayıp, şirket aleyhine dava açmalarını sağladığını, bu kişileri kendi şirketinde işe aldığını, davalı şirket ortağının kendisi menfaatine, şirketin zararına iş ve işlemler gerçekleştirdiğini belirterek haklı nedenle bedelsiz olarak davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalının hissesinin şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; karşı davacının yetkisi olmadığı halde şirket adına imzalar atarak şirketin alacaklarını tahsil edilemez hale getirdiğini, şirketin zarara uğramamasının sorumlusu olduğunu, şirket aleyhine haksız rekabette bulunan davalının ayrılma akçesi talep hakkı bulunmadığını, şirketin borçlarının aktifinden fazla olduğunu, şirketin diğer ortağı ve müdürünün bu borçları ödemeye çalıştığını, davacının pay istediği taşınmaz üzerinde birçok haciz bulunduğunu bildirerek karşı davanın reddini istemiştir.
CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer şirket ortağının ihmali davranış sergilediğini, müvekkilinin yeni şirket kurmasının ortaklıktan çıkarılması için haklı sebep teşkil etmediğini, aynı iş kolunda bulunmasının da bu durumu değiştirmeyeceğini, müvekkili ile davacı arasında rekabet yasağı sözleşmesi bulunmadığını, şirkette her türlü işi müvekkilinin yaptığını, diğer ortağın şirkete katkı sağlamadığını, müvekkilinin bağladığı işlerin eksik yapılmasını sağlayarak iş alınan firmalara karşı şirketin güvenini sarstığını, diğer ortağın müvekkilinin onayı olmadan kendi şirketi adına bor alıp, davacı şirket adına fatura ettiğini, diğer ortağın şirketin işlerinin kötüye gitmesine sebep olduğunu, kötü yönetimden dolayı müvekkilinin huzur hakkı dahi almadığını, müvekkilinin para kazanamadığı için şirketten ayrılma kararı verdiğini, başka bir şirkete geçtiğini, şirketten ayrılmasının resmiyette gerçekleşmediğini, müvekkilinin davacı şirketten hiçbir ödeme almadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin fabrikanın değerinden kendisine düşen bedel ödenmek suretiyle şirket ortaklığından ayrılma talebinin bulunduğunu belirterek müvekkilinin davalı şirket ortaklığından ayrılmasına, şirkete ait olan gayri menkuldeki hissesine ait bedel kendisine ödenmek suretiyle ortaklıktan ayrılmasına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalı şirkette pay sahibi olduğu, davalının 2008-2009 yıllarına kadar davacı şirkette fiilen çalıştığı, davacının ekonomik sıkıntıya girmesi nedeniyle şirketteki çalışmalarını bıraktığı ve başka bir şirket kurup ortak olduğu, bu şirketin davacı şirketle aynı faaliyet alanında çalıştığı, davalının bu davranışının TTK’da öngörülen ortağı olduğu şirkete bağlılık yükümlülüğüne aykırı olduğu, davacı şirketin 6102 sayılı yasanın yürürlüğünden sonra zorunlu genel kurullarını yapmayıp ortaklara kar payı dağıtmadığı, şirketin 2008 yılından itibaren zarar ettiği, bundan dolayı davacı şirketin yönetici ortağının kusurlu davranışlarının olduğu, bu şekilde her iki ortak kusurlu ise de davalı şirket ortağının kusurunun, yönetici diğer şirket ortağın kusurundan daha az olduğu, ortakların birbirlerine duydukları güvenin kaybolduğu, şirketin kuruluşuna yol açan nedenlerin, şirketin işletme konusunun elde edilmesini güçleştirecek şekilde ortadan kalktığı, davalı ortağın kusurunun daha az olması nedeniyle davalı ortağın şirket ortaklığından çıkma koşullarının oluştuğu, şirketin ve diğer yönetici ortağın davalıya göre daha fazla kusurlu bulunması nedeniyle davalının şirket ortaklığından çıkarılması koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, davalı-karşı davacının davacı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, çıkma payı alacağının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece şirketin 2008-2009 yıllarından itibaren ekonomik zorluğa girdiği kabul edildiği halde, kar payı dağıtılmamasının kusur sayılmasının çelişkili olduğunu, kar payı dağıtılabilmesi için şirketin kar etmiş olması gerektiğini, şirketin kar etmeyip, zarar ettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeyi içerdiğini, 2017 ve 2018 yılları dışında önceki yıllara ilişkin kayıtların dikkate alınmadığını, SGK ve vergi dairesi gibi kurumlardan borç bilgisinin araştırılmadığını, bankalara olan kredi borçlarının sorgulanmadığını, raporda davalının ortaklıktan çıkma payının fahiş miktarda belirlendiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
,Asıl dava; haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkarma, karşı dava ise haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma, ayrılma akçesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Eskişehir 1. İş Mahkemesinin 2014/884 Esas 2017/53 Karar sayılı ilamı, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü müzekkere cevabı, Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2012/8626 sayılı takip dosyası, Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün 2010/676 talimat dosyası, Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün 2010/19 talimat dosyası, Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün 2013/1390 talimat dosyası, Eskişehir 7. İcra Müdürlüğünün 2011/3190 dosyası, Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2010/923 dosyası, davacı şirket ticaret sicil dosyası, dava dışı … İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ticaret sicil dosyası, Eskişehir iş Mahkemesinin 2010/340 Esas 2010/1442 Karar sayılı ilamı, dava dışı … Yapı Ür. San. Ve Tic. A.Ş. müzekkere cevabı, … Yapı Gerekçeleri San. Ve Tic. A.Ş. müzekkere cevabı, … San. Ve Tic. A.Ş. müzekkere cevabı, … Yapı Kimyasalları San. Ve Tic. A.Ş. müzekkere cevabı, … A.Ş. müzekkere cevabı, …bank müzekkere cevabı, yargılama aşamasında mali müşavir bilirkişiden alınan 09/10/2017 tarihli kök, 11/12/2017 tarihli ek rapor, gayrimenkul değerleme uzmanı/inşaat mühendisi, makina mühendisi, gayrimenkul değerleme uzmanı/inşaat mühendisi bilirkişi heyetinden alınan 24/04/2018 tarihli kök, 17/01/2019 tarihli ek rapor, mali müşavir bilirkişiden alınan 05/11/2019 tarihli rapor ile istinaf aşamasında dosyaya kazandırılan Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1238 Esas 2021/1319 Karar sayılı ilamı, Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1301 Esas 2021/1378 Karar sayılı ilamı, Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1145 Esas 2021/1241 Karar sayılı ilamı, Kütahya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1261 Esas 2021/1219 Karar sayılı ilamı, davalının noterden alınan mirasçılık belgesi dosya içerisinde yer almaktadır.
Yargılama aşamasında davacı tanıkları 25/04/2017 tarihli, davalı tanıkları 21/02/2017 tarihli celsede dinlenmiştir.
Davacı yan davalının şirket ortağı olduğunu, şirket ortaklığından çıkarılması için haklı nedenlerin oluştuğunu, karşı davacı ise karşı davalı şirket ortağı olduğunu, şirket ortaklığından çıkması için haklı nedenlerin oluştuğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçeyle asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf itirazının kamu düzenine aykırılık yönünden incelenmesine gelindiğinde; davada taraf ehliyeti, bir davada davacı veya davalı olarak yer alabilme ehliyetidir. Kimlerin taraf ehliyetine sahip bulunduğu Türk Medeni Kanunu’na göre belirlenir. HMK’nun 50. maddesine göre medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir. Hak ehliyeti bulunan her gerçek (TMK md. 8) ve tüzel (TMK md. 48) kişi davada taraf ehliyetine de sahiptir. Dava ehliyeti ise, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci (vekil) aracılığı ile bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usul işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler, dava ehliyetine de sahiptir. Davayı takip yetkisi, kanunla belirtilen ayrık durumlar dışında, Medeni Hukuktaki tasarruf ehliyetinin Medeni Usul Hukuku’ndaki karşılığını oluşturur. Başka bir anlatımla dava takip yetkisi, bir davada talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir (HMK md. 53). Tasarruf yetkisi, bir kimsenin hukuk düzeninin kendisine tanıdığı bir hakka etki edebilme; o hak üzerinde tasarrufi işlemlerde bulunabilme hukuki iktidarıdır. Tasarruf yetkisi, ilke olarak hakkın içeriğine dahil bulunduğu için, hakkın sahibine aittir. Davada taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi dava şartlarından olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekecektir (HMK’nun 114/(1)-d, 115. maddeleri).
Bu açıklamalar karşısında somut olaya gelindiğinde; davalı-karşı davacı ilk derece mahkemesi karar tarihinden sonra, istinaf aşamasında, 29/03/2021 tarihinde vefat etmiştir. Mirasçılarının …, …, …, … olduğu dosyada yer alan mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır.
Anılan mirasçılardan … Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1238 Esas 2021/1319 Karar sayılı ilamıyla, … Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1301 Esas 2021/1378 Karar sayılı ilamıyla, … ve … tarafından açılan dava dosyasında Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1145 Esas 2021/1241 Karar sayılı ilamıyla Kütahya Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Kütahya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1261 Esas 2021/1219 Karar sayılı ilamıyla davalı-karşı davacı …’in mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verilmiş olup, anılan kararlar kesinleşmiştir.
Hal böyle olunca, istinaf aşamasında davalı-karşı davacının dava ehliyetinin sona erdiği, mirasçılarının mirası reddettikleri gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nun 114/1.d, 115 maddesi uyarınca dava ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle dava ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi, karşı davanın kabulü yönündeki kararında gelinen aşamada isabet görülmediğinden, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı-karşı davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının ise, kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacının dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle dava ve karşı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜNE,
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2019 tarih ve 2016/693 Esas 2019/952 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, davacı-karşı davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Asıl davanın davalının pasif dava ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, karşı davanın karşı davacının aktif dava ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1.d, 115. maddesi uyarınca AYRI AYRI USULDEN REDDİNE,
3-Davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Bakiye gider avansının talep halinde davacıya iadesine,
B)1-Davacı-karşı davalının yatırdığı 54,40 TL istinaf karar harcı ile 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
2-Davacı-karşı davalının istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.