Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/408 E. 2021/948 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :21/10/2019
NUMARASI :…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında Ankara …. Ltd. Şti nin hisse devrine ilişkin 28/12/2017 tarihli devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği ödenmesi gereken miktarın ödenmemesi sebebiyle Ankara 24. İcra Müdürlüğü …. esas sayıl dosyası ile takip başlatıldığını, davalının süresinde itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı …’ın dava dışı …. Şti’ni birlikte kurduklarını, davacının okula gerekli ilgiliyi göstermemesi nedeniyle şirketin zarar etmeye başladığını bu nedenle yine öğretmen olan … ve …’nin belirli hisseler ile şirkete ortak olarak alındıklarını, şirketin iyi yönetilmediği ve iflas etme ihtimali bulunduğunun taraflarca kabul edilmesi üzerine 28/12/2017 tarihli hisse devrine ilişkin sözleşme akdedildiğini, sözleşmede şirketin değerinin 165.000,00 TL olduğu, şirketin borçları düşüldüğünde kalan miktarın 117.500,00 TL olduğunun toplantıya katılan ortaklarca kabul edildiği ve bu bedel üzerinden hisseleri oranında pay dağılımı yapıldığını ve hisselerin davalıya devrinin kararlaştırıldığını, davacı …’a 38.750,00 TL nin 20/01/2018 tarihinde ödeneceği bu bedel ödenmeden şirketin devredilmeyeceği 01/05/2018 ve kurumun 100 öğrenciye ulaşması halinde davacıya 76.250,00 TL daha ödeneceğini, diğer ortaklara ödenecek 20.000,00 TL nin ise pay devri karşılığı ödendiğini, davacı …’ın ise kötüniyetli olarak 38.750,00 TL nin tahsili amacıyla Ankara 24. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takip başlattığını, söz konusu bedelin müvekkilinin maaşından haciz yoluyla ödendiğini, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasından ise kalan 76.250,00 TL nin ödenmesi için takip yapıldığını, müvekkilinin itirazı ile takibin durduğunu, bu tutarın ödenmesi koşullarının oluşmadığını, 76.250,00 TL nin ödenebilmesi için okulun 100 öğrenciye ulaşması gerektiğini ayrıca kurumun iflası veya devredilmesi halinde 76.250,00 TL nin ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığı, 19/04/2018 tarihinde müvekkili hisselerinin dava dışı … ve …’e devredildiğini, bu devir nedeniylede sözleşmedeki kararlaştırma nedeniyle 76.250,00 TL nin ödenmesinin gerekmediğini bildirerek davanın reddine %20 den az olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; sözleşmenin 1. maddesinin son cümlesinde “kurumun iflası veya devredilmesi halinde 76.250,00 TL ödenmeyecektir.” ibaresi mevcut olduğu, ancak yine 1. maddede 38.750,00 TL ödenmeden kurumun 2. bir şahsa devredilemeyeceğinin de kararlaştırıldığı, 38.750,00 TL ödenmediğinden söz konusu tutarın tahsili için davacı Ankara 24. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından takip başlatmış olup söz konusu tutar devir tarihine kadar tamamen ödenmediği için sözleşmeye aykırı devir gerçekleştiren davalının, devre dayalı olarak borcundan kurtulduğunun iddia etmesinin yerinde görülmediği, ayrıca davalı tarafın ilk olarak kurumu …’e devrettiği, bu kişiler tarafından da 2. bir devirle dava dışı … ve …. devredildiği, dosyaya kazandırılan nüfüs kayıtlarından … ve …’un davalı kardeşleri olduğu, davalı tarafça kurumun devrinin sözleşmenin “devir halinde 76.250,00 TL’ nin ödenmeyeceği” maddesinden istifade ederek borçtan kurtulmak amacı ile muavazalı olarak gerçekleştiği belirlendiğinden ve Türk Medeni Kanunu 2. maddesine aykırılık nedeniyle davalının söz konusu devre dayalı olarak borçtan kurtulduğu savunmasının kabul edilmediği, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyasında yürüyen takibe davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin; 76.250,00 TL üzerinden devamına, alacağa takipten tahsil tarihine kadar değişen oranlı avans faizi yürütülmesine, 76.250,00 TL nin %20 si olan 15.250,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanıklarının dinlenmediğini, delillerinin toplanmadığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince şirket hisseleri devredildiğinden davalının sözleşmesel yükümlülüklerinin sona erdiğini, sözleşmede belirtilen şartlar gerçekleşmediğinden davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereğince … ve …’a ödemelerini yaptığını, davacıya da yapmaya devam ettiğini, bu hususun mahkemece gözetilmediğini, müvekkili tarafından hisse devri yapılan … ve … ile müvekkili arasında herhangi bir akrabalık bağı olmadığından devrin muvazaalı olduğuna ilişkin iddianın asılsız olduğunu, mahkemece bu hususta açılan Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin…. Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kaldı ki devirlerin muvazaalı olmadığını, hisseleri satın alan … tarafından hisselerin müvekkilinin kardeşine satıldığını, ancak parasının ödenmemesi nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının… Muh. no’lu dosyası ile yürütülen soruşturma dosyasının incelenmediğini, alacağın muaccel olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; taraflar arasında imzalanan 28/12/2017 tarihli hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin taraflar arasında olduğu, davacının davalı aleyhine 76.250,00 TL üzerinden takip başlattığı, takibin süresinde itiraz üzerine durduğu görülmüştür.
Ankara 24. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 12/12/2017 tanzim, 20/01/2018 vade tarihli 38.750,00 TL bedelli bono bedelinin tahsili amacıyla toplam 38.993,12 TL’nin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip tarihinin 05/02/2018 olup, derdest olduğu ve takip dosyasına davalının maaşından yapılan hacizler ile bir takım tahsilatların sağlandığı görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 28/12/2017 tarihli sözleşmenin 1. maddesinde, davacı tarafın dava dışı … …. … hissesinin tamamını davalıya devrettiği, hisse karşılığı ödenecek tutarın 38.750,00 TL sinin 20/01/2018 tarihinde ödeneceğinin, kalan 76.250,00 TL nin ise en geç 01/05/2018 tarihinde veya kurumun 100 öğrenciye ulaşması halinde ödeneceğinin, kurumun iflası veya devredilmesi halinde 76.250,00 TL’nin ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, 76.250,00 TL’nin 20/01/2018 tarihinde ödenmediğinden muaccel olduğunu, davalı ise 76.250,00 TL’nin ödenebilmesi için 01/05/2018 tarihinin gelmesi ve ayrıca kurumun 100 öğrenciye ulaşmış olmasının birlikte gerçekleşmesi gerektiği savunmaktadır.
Hal böyle olunca öncelikle, dava konusu takibin dayanağını teşkil eden 28/12/2017 tarihli sözleşmenin 1.maddesi kapsamında 76.200,00 TL’lik alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gereklidir. Sözleşmenin 1.maddesinde açıkça “01/05/2018” veya “Kurumun 100 öğrenciye ulaşması halinde davalı tarafından davacıya 76.250,00 TL daha ödenmesine” karar verildiği yazılı olup, bu durumda sözleşme metnindeki açık ibare nedeniyle 01/05/2018 tarihinin geçmesi ve kurumun 100 öğrenciye ulaşması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekli olmayıp, bu koşullardan herhangi birinin gerçekleşmesi halinde takip konusu 76.250,00 TL miktarlı alacağın talep edilebilir hale geleceği anlaşıldığından takip tarihi olan 28/09/2018 tarihi itibariyle davacının 76.250,00 TL’nin tahsili amacıyla eldeki davanın konusu olan icra takibini başlatmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Davalı yanca bildirdiği tanıkların dinlenmemesinin hukuka aykırı olduğu iddia edilerek istinaf itirazı ileri sürülmüş ise de, somut olayda dava konusu sözleşme metni açık olup, mahkemece de davacı tanıklarının tamamı dinlenmeyip yalnızca sözleşmede imzası bulunan … ve …’ın sözleşmede imzalarının bulunması nedeniyle dinlendikleri, taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları ile davanın konusu nazara alındığında davalı tanıklarının dinlenmesinin dosyaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar sözleşmenin 1.maddesinin son cümlesinde kurumun iflası veya devredilmesi halinde 76.250,00 TL’nin ödenmeyeceği kararlaştırılmış olup, takip tarihi olan 28/09/2018 tarihinde dava dışı şirketin hisseleri davalı tarafından yine dava dışı …’e devretmiş ve bu nedenle 76.250,00 TL ‘nin talep edilemeyeceğine ilişkin davalı yanca savunma ileri sürülmüş ise de, sözleşmenin 1.maddesinin 1.cümlesinde devredilen hisseye karşılık davalı tarafından davacıya 20/01/2018 tarihinde 38.750,00 TL ödenmesi ve 38.750,00 TL ödenmeden kurumun ikinci şahsa devredilemeyeceği kararlaştırılmış olup davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan vade tarihi olan 20/01/2018 tarihinde 38.750,00 TL’lik ödeme yapılmamış olduğundan ve sözleşmenin herhangi bir nedenle geçersizliği ileri sürülmediğinde ahde vefa ilkesi gereğince davalının şirket hisselerini sözleşmede belirtilen tarihte 38.750,00 TL’yi ödemeden …’e devrinin tarafların sözleşmedeki yükümlülüklerini sona erdirici nitelikte olmaması nedeniyle hisse devirlerinin geçerli olup olmaması veya muvazaalı yapılıp yapılmaması işbu uyuşmazlık yönünden sonuca etkili olmayacağından ilk derece mahkemesince hisse devirlerinin muvazaalı olduğundan geçersiz olduğuna ilişkin yazılan gerekçe dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken başka bir mahkemede görülmekte olan dava dosyasının içeriğini etkileyecek şekilde muvazaaya ilişkin gerekçe yazılması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2019 tarih … Karar sayılı kararının gerekçe yönünden KALDIRILMASINA, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
B)1-Davanın KABULÜ ile; Ankara 24. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında yürüyen takibe davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin,
-76.250,00 TL üzerinden devamına, alacağa takipten tahsil tarihine kadar değişen oranlı avans faizi yürütülmesine,
-76.250,00 TL nin %20 si olan 15.250,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 5.208,64 TL bakiye karar harcından peşin alınan 1.302,18 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 194,97 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.711,49 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama aşamasında yapılan 1.302,16 TL peşin harç, icra dosyasına yatırılan 194,97 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 80,40 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.613,43 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı lehine karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir edilen 8.737,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5-Yatırılan gider avans bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa hesap numarası bildirildiğinde bu hesaba yatırılması, bildirilmediğinde masrafı avanstan karşılanmak kaydı ile … aracılığı ile yatıran tarafa iadesine,
C)1-Davalı tarafından yatırılan 1.302,18 TL nispi istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalının istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek üzerinde bırakılmasına,
3-Kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 08/07/2021

Başkan- … Üye -… Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.