Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/375 E. 2022/323 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
……
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
NUMARASI ……
DAVA TARİHİ : 02/11/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı banka arasında 23/08/2012 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca hiç kredi kullandırılmadığı halde davalı bankanın kredi tahsis ve değerlendirme ücreti altında hesaplarından haksız olarak para tahsil ettiğini, bu nedenle şimdilik 2.500,00 TL’nin 12/10/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/03/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki 2.500,00 TL’lik talepleri ıslah yoluyla 4.220,00 TL artırarak müvekkilinden haksız tahsil edilen 6.720,00 TL’nin 12.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca bankanın kredi tahsis komisyonu ve istihbarat ücreti adı altında tahsil ettiği miktarların sözleşme hükümlerine uygun olduğu gibi, tacir olan bankanın davacı için yaptığı bankacılık işlemleri nedeni ile ayrıca ücret talep etme hakkı bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bankalar tacir olup yaptığı işlemler nedeni ile ücret talep etme hakkı bulunmakta ve davalı tarafından yapılan kesintiler diğer banka uygulamalarının daha aşağısında olmakla birlikte, davacı kredi kullanmadığı gibi davalının Kredi Tahsis ve değerlendirme ücretinin dayanağı olan işlemleri yaptığına ilişkin herhangi bir belge sunmaması nedeni ile davalı tarafından yapılan 6.720,00 TL kesintinin davacıya iade edilmesi gerektiği, dava açılmadan önce davacı tarafından bankaya yapılan başvuruya 12/10/2015 tarihinde verilen ve ödeme yapılmayacağı belirtilen cevap ile temerrütün oluştuğu, davadan önce davalı temerrüte düşürüldüğü için tüm alacağı 12/10/2015 tarihinden itibaren tarafların tacir olmaları dikkate alınarak avans faizi uygulanması gerektiği, bu nedenle davanın kabulüne, 6.720,00 TL’nin 12/10/2015 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca bankanın kredi tahsis komisyonu ve istihbarat ücreti adı altında tahsil ettiği miktarların sözleşme hükümlerine uygun olduğu gibi, tacir olan bankanın davacı için yaptığı bankacılık işlemleri nedeni ile ayrıca ücret talep etme hakkı bulunduğunu, davacının genel kredi ve teminat sözleşmesinde ve ön bilgi formunda yazılan hususları da değerlendirdiğini ve kabul ederek imzaladığını, firmanın da tacir olduğu için bu ön bilgi formunda kendisi için aleyhe olan hususları gördükten sonra kredi sözleşmesini imzalamama hakkına sahip olup, bu hususta açıkça uyarıldığı halde b u sözleşmeyi de bilerek ve isteyerek imzaladığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırılmadığı halde tahsil edilen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalı bankanın …… arasında; 23.08.2012 tarihli 2.000.000,00 TL limitli, 03.04.2012 tarihli 3.000.000,00 TL limitli ve 21.05.2008 tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …….’dan alınan raporda özetle; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında ve özellikle 23/08/2012 tarihli sözleşmenin 6.maddesinde, taraflarca mutabakat sonucu belirlendiği bahsedilen listenin dosya kapsamında tespit edilemediği, bu nedenle bankanın davaya konu ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu adı altında tahsil etmiş olduğu 6.720,00 TL’yi iade etmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bankacı bilirkişi …….. alınan raporda özetle; taraflar arasında 23/08/2013 tarihi, 03/04/2012 tarihli ve 21/05/2008 tarihli 3 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin, komisyon, ücret, fon ve masrafların 6.maddesinde düzenlediğini, sözleşmenin 6.1.maddesinde; …tarafların mutabakatı ile belirlenmiş olan ve kredi kullanım talimatında ve işbu sözleşmenin ekinde yer alan kredi komisyon listesinde belirtilen oranlarda komisyon uygulanacağının düzenlenmiş olmasına rağmen sözleşme ekinde böyle bir listenin bulunmadığını, davalı bankanın davacının vadesiz ticari mevduat hesabından 2012, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında toplam kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu ücreti adı altında 6.720,00 TL tahsilat yaptığını, davacı şirketin herhangi bir kredi kullanmadığı gibi sözleşmenin eki olan listede bulunmadığından davacının 6.720,00 TL’yi talep hakkı bulunduğu belirtilmiştir.
Bankacı bilirkişi …’dan alınan raporda özetle; davalı bankanın davacının hesaplarından “Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti” adı altında tahsil ettiği tutarların, yasal mevzuat, sözleşme hükümleri ve diğer bankaların uyguladıkları oran ve tutarlar ile Yargıtay uygulamaları çerçevesinde değerlendirilmesi sonucunda, davalı bankanın davacıdan tahsil ettiği BSMV dahil 6.720,00 TL’nin makul sınırlar içerisinde olduğu ancak; davalı bankaca dosya kapsamına genel kredi sözleşmesi sunulmakla birlikte, davalı bankanın davacı şirkete hangi kredileri, hangi sözleşme kapsamında tahsis ettiğini, kredi tahsisi için hangi araştırmaları yaptığını ve bu araştırma ve maliyetlere her yıl katlanmış olduğunu ortaya koyamamış olması karşısında; tahsil edilen komisyonların dayanaksız ve sebepsiz olduğu sonucuna varıldığı ve 6.720,00 TL’nin davacı tarafa iadesinin gerektiğini belirtmiştir.
Somut olaya gelince, taraflar arasında taraflar arasında 23/08/2013 tarihi, 03/04/2012 tarihli ve 21/05/2008 tarihli 3 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının vadesiz ticari mevduat hesabından 2012, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında toplam kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu ücreti adı altında 6.720,00 TL haksız tahsilat yapıldığından bahisle alacağın tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmıştır.
Dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli bankacı bilirkişilerin raporlarında da belirtildiği üzere taraflar arasında 3 ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, genel kredi sözleşmesinin 6.maddesinde, komisyon ücret, fon, masraf başlığı adı altında düzenleme yapıldığı, sözleşmenin 6.1.maddesinde; …tarafların mutabakatı ile belirlenmiş olan ve kredi kullanım talimatında ve işbu sözleşmenin ekinde yer alan kredi komisyon listesinde belirtilen oranlarda komisyon uygulanacağının düzenlenmiştir. Davalı bankaca genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi tahsis ücreti ile komisyon alacağına ilişkin ekli listenin dosyaya kazandırılmadığı gibi davacıya da herhangi bir kredi kullandırılmadığından davacının vadesiz ticari mevduat hesabından 2012, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında toplam kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu ücreti adı altında kesilen 6.720,00 TL’nin davalı bankadan tahsili ile davacıya verilmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 459,04 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.16/03/2022
……

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.