Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/370 E. 2023/1719 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/370 Esas 2023/1719 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/370
KARAR NO : 2023/1719

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2019
NUMARASI : 2017/427 Esas -2019/417 Karar
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi müşterisi dava dışı … …. Tic. Ltd. Şti’nin bankada bulunan hesabından 10/01/2017 tarihinde davalı … tarafından Bankanın … Şubesinden yetkisiz olmasına rağmen geçersiz yetki belgesi ibraz edilmesi sureti ile 49.981,79 TL para çekildiğini, dava dışı şirket hesabından yetkisiz şahsa ödenen tutarın müvekkili banka tarafından karşılanarak dava dışı firma hesabına alacak kaydedilerek firma yetkilisi …’ndan ibraname alındığını, davalı tarafından paranın tahsili sırasında bankaya ibraz edilen düzenleme şeklindeki imza sirkülerinin geçersiz olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle yapılan haksız ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeni ile durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … …. Tic. Ltd. Şti’nin tek yetkilisi olduğunu, müvekkilinin şirketteki hisselerinin idaresine aykırı ve suç oluşturacak şekilde hileli yöntemlerle dava dışı üçüncü kişilere geçirilmesi ve şirket yönetiminin gasp edilmesinin müvekkilinin şirket ve şirkete ait banka hesapları üzerindeki haklarını ortadan kaldırmayacağı için söz konusu parayı bankadan çektiğini savunarak davanın reddini karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi heyet raporuna, ceza dosyasına ve toplanan tüm delillere göre; davalının davacı bankada hesabı bulunan dava dışı … …. Tic. Ltd. Şti’ne ait hesaptan, şirket yetkilisi sıfatı ile çekmiş olduğu paranın davacı tarafından istirdadının icraen tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılan davada, davalının dava dışı … …. Tic. Ltd. Şti’nde bulunan hisselerini yasal prosedüre uygun olarak ilgili noterlerde devir ettiği, devir tarihinden sonra şirket yetkilisinin … olarak belirlendiği, davalının şirketi temsil ve şirket adına bankadan para tahsil etme yetkisinin kalmadığı dönemde bankadan 49.981,79 TL haksız para tahsili yaptığı, bankanın kusuru ile sebebiyet verdiği şirket zararını karşıladığı ve bu nedenle davalıdan söz konusu paranın istirdadını icraen tahsil etme hakkına sahip olduğu, alacağın likit olma özelliği de dikkate alınarak davacı yararına icra inkar tazminatına da hüküm olunmak sureti ile davanın kabulü ile davacı yararına %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2004-2012 yılları arasında dava konusu banka hesabının sahibi … Şirketinin %98 sahibi ve tek sorumlu müdürü olduğunu, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/272 Esas sayılı dosyasından tutuklanan müvekkilinin şirket işlerinin yürütülebilmesi için vekalet verdiği şirketin mali müşaviri … tarafından vekaleti kötüye kullanarak anılan şirketin hisselerini …’ne ve …’na devrettiğini, müvekkilinin adı geçenlere şirket hisselerinin devri işleminin iptali ile tazminat davası açtığını, ayrıca … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin %98 ortağı ve tek yetkilisi olduğu şirketteki parasını çektiğini, davacı bankanın şirketin hesabından bu parayı düşmesi halinde hiçbir zararının doğmayacağını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin hile yapmadan kimlik kartını ve bankadaki yetki belgesi ile para çektiğini, davacının kendi hatasıyla ödeme yaptığını, ödeme emrinde borcun sebebinin belirtilmediğini, davacı bankaca düzenlenen para çekme dekontuna dayalı olarak takip yapılamayacağını, ortada geçerli bir icra takibinin bulunmadığını, müvekkilinin … şirketindeki hisseleri hileli ve hukuka aykırı bir şekilde devredildiğinden müvekkilinin şirket üzerindeki mülkiyet hakkı ve temsil yetkisinin devam ettiğini, bankanın yolsuz tescile dayalı olarak işlem yaptığını, müvekkiline ait şirket hisselerinin %70 inin devri esnasında sahte evrak düzenlendiğini ve hile kullanıldığını, müvekkilinin cezaevinde olduğu sırada katılamadığı halde sahte imza atılarak 24.04.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı alındığını, şirket ortağı … ortaklar kurulu toplantısına katılmadığı halde yerine sahte imza atılarak toplantıya katılmış gibi karar alındığını ve toplantı tutanağının düzenlendiğini, hisseleri devralan … toplantıya katılmadığı halde ortaklar kurulu toplantısına katılmış gibi yaparak sahte imza atılarak toplantı tutanağının düzenlendiğini, müvekkiline ait şirket hisselerinin %28’inin …’na devri sırasında müvekkilinin haberdar olmadığı ve katılamadığı 23-30 Temmuz 2013 tarihinde yapılan sözde ortaklar kurulu toplantısına müvekkili katılmış gibi sahte imza atılarak hisse devrine onay verildiğini, … ve … katılmadıkları halde katılmış gibi yerlerine imza atıldığını, şirket hisse devirlerinin TTK’nın emredici hükümlerine aykırı gerçekleştirildiğini, zira noter hisse devir sözleşmesi 25.04.2012 tarihli olduğu halde ortaklar kurulu kararının bir gün öncesine ait olduğunu, devir işleminin TTK’nın 595. Ve 620. Maddelerine aykırı olduğunu, müvekkiline ait hisselerin bedelsiz olarak devrinin devir işleminin geçersiz olduğunu ve müvekkilinin şirket üzerindeki mülkiyet ve temsil haklarının devam ettiğini ispatladığını, şirket noter hisse devir sözleşmelerinde şirket hisselerinin 350.000,00 TL ve 140.000 Tl bedel karşılığında devralındığı belirtildiği halde müvekkili tarafından … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2015/290 Esas ve Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/408 Esas sayılı dava dosyasında hisseleri devralan … ile …’nun şirket hisselerini bedelsiz devraldıklarını beyan ettiklerini, müvekkiline ait şirket hisselerinin hukuka aykırı ve hileli yöntemlerle, sahtecilik yapılmak ve suç işlemek suretiyle bedelsiz olarak devredildiğinden devir işleminin aykırı ve yok hükmünde olduğunu, bu nedenle müvekkilinin … şirketi üzerindeki mülkiyet ve temsil yetkisinin eskiden olduğu şekilde devam ettiğini, BK’nın 27. Maddesi gereği şirket hisse devir sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, müvekkiline ait hisselerin suç işlemek suretiyle devredildiğinden hisse devir işleminin ahlaka ve kamu düzenine aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olan karar verme yetkisini gasp ettiğini, müvekkiline ait şirket hisselerinin hileli yollarla hukuka aykırı devredilip devredilmediğine … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/290 Esas sayılı dava dosyasında karar verileceğini, buna rağmen ilk derece mahkemesi kararında davalının dava dışı … Şirketinde bulunan hisselerini yasal prosedüre uygun olarak ilgili noterlerde devrettiğinin kabulünün hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen karar ve bu karara esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi eksik inceleme ile düzenlendiğini, bilirkişi raporunda davacı bankanın güvenlik kamerası görüntülerinin ve ses kayıtları ile para çekme işlemine esas alınan yetki belgesi dikkate alınarak davacı bankanın görevlilerinin aldatılıp aldatılmadığını veya davacı bankaya sahte bir belge sunup sunmadığının incelenmediğini, müvekkilinin para çekmesine ilişkin kamera görüntüleri ve ses kayıtlarının davacı bankada bulunduğunu, ayrıca bilirkişi raporunda müvekkilinin para çekmesi esnasında bankaya herhangi bir yetki belgesi ibraz edip etmediğinin, müvekkili bankaya yetki belgesi ibraz etmiş ise de bu belgenin banka görevlilerinin yanılgısına neden olup olmadığının, davalı banka kayıtlarına göre ve kendi kusuru ile ödeme yapmış ise hangi sonuçlarının ortaya çıkacağı hususlarında herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, müvekkilinin yetkilisi olmaya devam ettiği … şirketi hesabından çekilen para miktarının düşürülmesi gerekirken … şirketinin hesabına iadesine karar verildiğini, hisselerin devrinin iptali istemiyle … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/162 Esas ve … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2018/129 Esas sayılı dava dosyaları ile … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı bankaca dava dışı şirketin hesabından yetkilisi sanılarak davalıya yapılan ödemenin istirdadı için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3344 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu) aleyhine yetkisi bulunmadan bankadan 10.01.2017 tarihinde haksız tahsilat yaptığı iddiasına dayalı olarak 49.981,79 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile tahsili amacıyla 09/02/2017 tarihinde başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin 10/02/2017 tarihinde borçluya tebliğ olunduğu, 16/02/2017 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince yargılama sırasında banka hukukçusu bilirkişi … ile bankacılık işlemlerinde uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 01.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı … her ne kadar … …. Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi(hissedarı) olarak kendisine ait parayı çekmesi nedeniyle borçlu olmadığını savunmuş ise de: incelenen Ticaret Sicili kayıtları, …. Tic. Ltd. Şti.’nin karar defterleri, hisse devir sözleşmeleri kapsamında Bankadan para çekildiği tarihte davalının şirket hesapları üzerinde tasarrufa yetkili olmadığı, davalının, Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/407 E. 2018/408 Karar nolu ilamına göre şirket hesabından suç oluşturacak yöntemle hukuka aykırı olarak para çektiği, davalı …’nun davacı bankanın … şubesine geçersiz yetki belgesi ve imza sirküsü ibraz ederek … Tem. Mad. İnş. Oto. Ulş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin … Şubesindeki 471328 nolu hesabından 49.981,79.-TL sını usulsüz olarak para çekmesi ve bankanın bu parayı adı geçen şirketin hesabına iade etmesi nedeniyle zarara uğradığı, davalının iade borcu doğduğu, bankanın icra takibi ile davalıdan talep ettiği 49.981,79.-TL alacak tutarının kayıtlara uygun olduğu, belirtilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/1705 Esas sayılı soruşturma dosyasında; cezaevinde bulunduğu dönemde sahibi ve tek yetkilisi olduğu … Ltd. Şti’nin işlerinin yürütülmesi için vekalet verdiği … tarafından vekaletin kötü ye kullanılarak sahte belgeler tanzim etme suretiyle şirketin %98 hissesinin …’na ve …’na bedelsiz olarak devredildiğini ileri sürerek 12.06.2017 tarihli dilekçesi ile şikayetçi olmuştur.
Dosya kapsamında birer örneği yer alan … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/290 Esas sayılı dava dosyasında davacı …, davalılar …, Ve … olup davalı … tarafından davalı …’na devredilen 2800 adet hissesinin karşılığı ortaklık hisse devir bedelinin tahsilinin talep edildiği, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/299 Esas sayılı dava dosyasında davacının … ve davalılar … ve … olduğu, davalı …’na devredilen 7000 hissesinin devir tarihi itibarıyla değerinin tespiti ile ortaklık payı devir alacağının davalılardan tahsili istemiyle açıldığı, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/300 Esas sayılı dava dosyasında davacı …, davalı …Ltd. Şti. Olup davacının 2004-2013 yılları arasında ortağı olduğu davalı şirketten olan kar payı alacağının ve ayrılma akçesinin ödenmesi ve şirket müdürü olması ve fiilen çalışması sebebiyle ücret alacağının davalı şirketten tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; davalı …’nun 10.01.2017 tarihinde davacı bankanın … Şubesine giderek 24.04.2012 tarihinde iptal edilmiş yetki belgesi ve imza sirküleri ile …ltd. Şti’nin … Şubesi’ndeki hesabından 650.380,00 TL çekmek istediği, şuba sisteminde eski yetki belgesinin kayıtlardan silinmemiş olmasından da yararlanarak görevli memurun işlemi gerçekleştirdiği, 380,00 TL nin masraf olarak alındığı, davalının eş zamanlı vermiş olduğu talimatla bu paranın 600.000,00 TL sinin de … Bankasındaki hesabına gönderilmesini istediği, EFT işleminin onaya düştüğü operasyon yönetmeninin rakamın büyük oluşu nedeniyle … Şubesinden teyit istemesi üzerine …’nun yetkisinin kaldırıldığının anlaşıldığı ve EFT işleminin iptal edilerek EFT için alınan 398,21 TL masrafla birlikte 600.398,21 TL olarak şirketin hesabına geri yatırıldığı, bu kısa zaman aralığında davalının aldığı nakit para ile Şubeyi terk ettiği, olay üzerine hemen kendisi ile irtibat kurulmaya çalışıldığı ama ulaşılamadığı, bankanın bu işlemden dolayı şirketin 49.981,79 TL kaybını 278,99 muhtelif alacaklar banka hesabından karşılayarak 18.01.2017 tarihinde şirketin hesabına yatırdığı, dava dışı şirket yetkilisi …’ndan 18.01.2017 tarihli ibraname alındığı, davalının %98 hissedarı ve yetkili müdürü olduğu davacı bankadaki hesabın sahibi …Ltd. Şti’deki 7000 hissesini 24.04.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ve 25.04.2012 tarihli … 1. Noterliği’nin limited şirket hisse devir sözleşmesi ile davalı adına vekaleten … tarafından …’na devredildiği, hisse devrinin ticaret siciline 25.04.2012 tarihinde tescil edilerek 04.05.2012 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davalının aynı tarihte alınan kararla imza yetkisinin kaldırıldığı, şirketi 10 yıl süreyle …’nun tek imza ile temsile yetkili olduğu, davalının 2.800 hissesini 23.07.2013 tarihli ortaklar kurulu kararı ve 23.07.2013 tarihli … 1. Noterliği’nin noter hisse devir sözleşmesi ile davalı adına vekaleten … tarafından …’na devrettiği, hisse devrinin 30.07.2013 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, 13.08.2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde hisse devrinin ilan edildiği, davalının anılan şirketin hesabından para çektiği tarihte şirketin yetkilisi olmayıp …’nun tek yetkilisi olduğu, anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı banka tarafından istirdadı istenilen dava konusu paranın elden ödendiği tarihte davalının dava dışı anonim şirketin yetkilisi olup olmadığı, davacı bankanın istirdat talebinin haklı olup olmadığı ve davacı bankaya iadesi gereken bir para varsa bu paranın miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu olay ile ilgili olarak davacı bankanın ve dava dışı …AŞ’nin katılan sıfatıyla yer aldıkları, davalı …’nun sanık sıfatıyla yargılandığı Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09.07.2018 tarihli ve 2017/407 Esas ve 2018/408 Karar sayılı kararıyla sanık …’nun işlem tarihinde yetkilisi olmadığını bildiği katılan anonim şirketin hesabından para çekmek suretiyle üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin kabulü ile cezalandırılmasına dair verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. CD’nin 25.11.2020 tarihli ve 2018/2052 E. Ve 2020/1740 Karar sayılı kararıyla esastan reddine dair kesin karar verilmiştir. TBK’nın 74. Maddesi gereği ceza mahkemesince tespit edilen maddi vakıa hukuk hakimini bağlayacaktır. Bu durumda anılan ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen mahkumiyet hükmü ile davalı tarafından yetkilisi olmadığı dava dışı … anonim şirketinin hesabından 10.12.2017 tarihinde dava ve takip konusu 49.981,79 TL’yi haksız tahsil ettiğinin kabulü ile ilk derece mahkemesince davacı bankaca işbu haksız tahsilatın iadesi için başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ayrıca, davalı vekili … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/162 Esas ve … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2018/129 Esas sayılı dava dosyaları ile … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Ne var ki, dava dışı anonim şirketin hesabından haksız para tahsil ettiği 10.12.2017 tarihinde davalı, Ticaret Sicil Gazetesi içeriği ile de sabit olduğu üzere dava dışı … ..AŞ’nin yetkilisini olmadığını bildiğine ve açılan hukuk davaları neticelense dahi geçmişe etkili olarak sonuç doğurması mümkün olmayacağına göre, söz konusu hukuk davalarının sonucunun bekletici mesele sayılmasının eldeki davada sonuca etkisi bulunmamaktadır. O halde davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davalı taraftan alınması gereken 3.414,26 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta peşin alınan 854,00 TL’nin mahsubu ile 2560,26 TL bakiye karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 06/12/2023

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.