Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/330 E. 2022/240 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/330 Esas 2022/240 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/330
KARAR NO : 2022/240

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI : 2018/832 Esas 2019/978 Karar
DAVACI : .
:
DAVALILAR :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Mamak şubesi müşterilerinden … Day. Tük. Mal. Nak. İnş. Gıda Konf. San ve Tic. Ltd. Şti’ne 28/03/2018 tarihli, 3.000.000,-TL limitli ve 20/06/2018 tarihli, 2.000.000,-TL limitli Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden krediler kullandırıldığını, davalılardan … Din. Ltd. Şti., … ve …’ın bu sözleşmeler müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını ve kefalet meblağı tutarındaki borçtan hukuken borçlu olduklarını, borçların ödenmemesi üzerine müvekkil banka tarafından akit firma ve davalı kefillere noter aracılığı ile ihtarname keşide edilerek hesapların kat edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerine gönderilen ihtarnamenin mevcut ve biriken borcun ödenmesine dair bir temerrüt ihtarı olmadığını, davacı tarafın tek taraflı bir karar ile kredi ilişkisini kestiğini bildirerek henüz vadesi gelmeyen tüm borçların toptan iadesini talep ettiğini, davacı banka tarafından gönderilen ihtarnamenin ticaret sicilinde ve merniste kayıtlı adreslerinden başka adreslere gönderildiğini ve davalıların kredi ilişkisinin kesilmesinden haberdar olmadan icra takibine ve ihtiyati hacize muhatap olduklarını, ayrıca kredi sözleşmesinin teminatı niteliğindeki taşınmazın satışı için icra takibi başlatıldığını, davacı bankanın kredi ilişkisini sonlandırmak istemesi halinde makul bir süre vermek zorunda olduğunu, davacı bankanın davalılara tanıdığı sürenin sadece 7 gün olduğunu, bu kısa sürede davalıların gerekli tedbirleri almasının mümkün bulunmadığını, davacı bankanın hakkını kötüye kullandığını, usule ve ticari teamüle uygun davranmadığını, temerrüt şartları gerçekleşmediğinden ve halen müeccel olan borçtan dolayı kefil sıfatındaki davalılar hakkında takip başlatmasının hukuken mümkün olmadığını bildirerek davanın reddine, asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; İİK’nın 68/b maddesi gereğince asıl borçlu yönünden sözleşmede belirtilen adrese yönelik tebliğ işleminin muhatap adresten taşınmış olsa bile geçerli kabul edileceğinden asıl borçlu Nasip ….. Ltd. Şti yönünden tebliğin 11/10/2018 tarihinde yapılmış sayılacağı ve asıl borçlu yönünden temerrüdün 7 günlük ödeme süresi ilavesiyle 19/10/2018 tarihinde gerçekleştiği, İİK’nın 68/b maddesi kefiller hakkında uygulanamayacağından kefillerin 06/11/2018 icra takibi tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, bankaca takipte talep edilen temerrüt faiz oranını sözleşme gereğince talep edilebilecek olan faiz oranından düşük olması nedeniyle talebe bağlı kalınarak hesaplama yapılması gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 10 İcra Müdürlüğünün 2018/12993 sayılı takip dosyasında davalıların itirazlarının davalı Asıl Borçlu … Ltd Şti yönünden; 1.364.111,48 TL asıl alacak, 28.466,18 TL işlemiş faiz, 1.423,26 TL BSMV olmak üzere toplam 1.394.000,91 TL’den ipotek bedeli olan 850.000,00 TL’ düşüldükten sonra 544.000,91 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren alacağın 885.955,88 TL’sine %29,50, 391.764,16 TL’sine %75,60, 81.789,84 TL’sine takip tarihinden itibaren %33, 01/04/2019 tarihinden itibaren %31,8 oranında, 4.800,00 TL’sine %72 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına; davalı kefiller … Ltd. Şti, Haci Bektaş Soyal ve …yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 1.352.285,09 TL asıl alacak, 36.773,80 TL işlemiş faiz, 1.838,66 TL BSMV olmak üzere toplam 1.390.897,55 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağın 877.269,60 TL’sine %29,50, 389.000,00 TL’sine %75,60, 81.215,49 TL’sine takip tarihiden itibaren %33, 01/04/2019 tarihinden itibaren %31,80, 4.800,00 TL’sine %72 temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına; itirazın iptaline karar verilen 1.390.897,55 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline (asıl borçlu … LTD Şti sorumluluğuun 544.000,91 TL’nin %20’si ile sınırlandırılmasına), açıkta bulunan 56 adet çek yaprağından kaynaklı banka sorumluluk tutarı olan 89.600,00 TL’nin banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen hesapta deposunu teminen davalı … LTD ŞTi yönünden takibin devamına, diğer davalılara yönelik depo talebinin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, davalı kefiller yönünden temerrüt tarihi takip tarihi olan 06/11/2018 tarihi olarak kabul edilmiş ise de, asıl borçlunun temerrüt tarihi olan 19/10/2018 tarihinin müteselsil kefiller hakkında da uygulanması gerektiğini, zira davalı kefillerin adres değişikliğine ilişkin müvekkili bankaya herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, çek bedeli depo talebinden genel kredi sözleşmesinin 5, 4.4, 6, 16 ve 17.maddeleri ile genel kredi sözleşmesinin son sayfasındaki düzenlemeler karşısında davalı kefillerinde sorumlu olduğunu, asıl borçlu şirket yönünden ipotek bedeli düşüldükten sonra kalan bedel için itirazın iptaline karar verilmesi ve toplam rakam üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken 544.000,91 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, reddedilen kısım üzerinden davalılar lehine 11.081,04 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de reddedilen rakam için de depo talebinde bulunulan ve kefiller yönünden reddedilen gayrinakde alacağa ilişkin kısımda bulunduğundan bu rakam için maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, gayrinakdi alacaklar yönünden depo talebinin kabul edilmiş olmasına rağmen bu kısım alacak için müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı … Türk A.Ş ile davalı … Day. Tük. Mal. Nak. İnş. Gıda Konf. San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında 13/04/2017 tarihli 3.000.000,00 TL bedelli; 28/03/2018 tarihli, 3.000.000,00 TL limitli ve 20/06/2018 tarihli 2.000.000,00TL limitli genel kredi sözleşmeleri, 01/10/2018 tarihli hesap kat ihtarnamesi, Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2018/12993 Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporları, faiz cetvelleri, hesap ekstreleri, ödeme planları vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
01.10.2018 tarihli hesap kat ihtarnamesi ile davacı bankaca davalılara bu tarih itibariyle hesabın kat edildiği bildirilerek, kat tarihi itibariyle toplam 1.354.964,37 TL’nin 7 gün içerisinde ödenmesi, ayrıca bankaca verilmiş olan çek yapraklarından kaynaklanan 94.400,00 TL’nin aynı süre içinde bankaya depo edilmesinin istendiği, hesap kat ihtarının asıl borçlu ve kefillerin sözleşmede belirtilen adreslerine 11.10.2018 tarihinde ulaştığı ancak muhatapların adresten taşındıklarından tebliğ yapılamadan iade olduğu görülmüştür.
Ankara 10. İcra Müd. 2018/12993 sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine …0001 nolu taksitli ticari kredi hesabı için (885.955,88 TL asıl alacak + 17.435,61 TL %29,50 işlemiş faiz + 871,78 TL BSMV + 339,44 TL ihtarname masrafı) = 904.602,71 TL, …0002 nolu ticari kredi için (230.685,31 TL asıl alacak + 11.626,54 TL %75,60 işlemiş faiz+ 581,33 TL BSMV)=242.893,18 TL, …0003 nolu ticari kredi için ( 85.574,30 TL asıl alacak + 4.312,94 TL %75,60 işlemiş faiz + 215,65 TL BSMV) = 90.102,89 TL, …0004 nolu kredi için (75.504,55 TL asıl alacak + 3.805,43 TL %75,60 işlemiş faiz + 190,27 TL BSMV) = 79.500,25 TL, …085 nolu ticari artı para kredisi için (40.736,08 TL asıl alacak + 896,19 TL %33 işlemiş faiz + 44,81 TL BSMV)= 41.677,08 TL, …637 nolu Biz. card kredisi için (40.855,36 TL asıl alacak + 898,82 TL %33 işlemiş faiz + 44,94 TL BSMV) = 41.799,12 TL, …875-22-2 nolu çek kredisi için (4.800,00 TL asıl alacak + 57,60 TL %72 işlemiş faiz + 2,88 TL BSMV) =4.860,48 TL olmak üzere toplam 1.405.435,71 TL nakdi kredi alacağının (asıl borçlu … için 850.000,00 TL ipotek bedeli düşüldükten sonra kalan 555.435,71 TL’nin) davalı borçlulardan tahsili, ayrıca iade edilmemiş çek yaprakları nedeniyle 89.600,00 TL gayri nakit alacağı davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen hesapta depo edilmesi talebiyle 06/11/2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, davalı borçlular tarafından borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durması üzerine İİK’nın 67.maddesi gereğince itirazın iptali istemiyle açılan işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, davacı … Türk A.Ş ile davalı … Day. Tük. Mal. Nak. İnş. Gıda Konf. San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında 13/04/2017 tarihli 3.000.000,- TL bedelli; 28/03/2018 tarihli, 3.000.000,-TL limitli ve 20/06/2018 tarihli 2.000.000,-TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, 13/04/2017 tarihli sözleşmede davalılar … Ltd. Şti ile …’ın; diğer sözleşmelerde ise … Ltd. Şti ile … ve …’ın aynı limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından asıl borçlu ve kefillere keşide edilen 08.10.2018 tarihli hesapkat ihtarında kredi hesaplarının 01.10.2018 tarihi itibariyle kat edildiği belirtilerek kat tarihi itibariyle toplam 1.354.964,37 TL’nin 7 gün içerisinde ödenmesi, ayrıca bankaca verilmiş olan çek yapraklarından kaynaklanan 94.400,00 TL’nin aynı süre içinde bankaya depo edilmesi istendiği, hesap kat ihtarının asıl borçlu ve kefillerin sözleşmede belirtilen adreslerine 11.10.2018 tarihinde ulaştığı ancak, muhatapların adresten taşındıklarından tebliğ yapılamadan iade olduğu, borcun yine ödenmemesi üzerine bankaca işbu davanın konusunu oluşturan icra takibinin başlatıldığı ve mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava ve takip konusu kredi alacağının kaynaklandığı genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı 13/04/2017, 28/03/2018 ve 20/06/2018 tarihlerinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 589/1.md. gereği kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Kefil asıl borçlunun, asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti kadar sorumludur. Ancak kendi temerrüdü oluştu ise bu aşamadan sonra limit ile sınırlı olmaksızın kendi sorumluluğu başlar. Kefil, takipten önce temerrüde düşürülmemişse hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olur.Temerrüt için hesap kat ihtarının kefile tebliği şarttır. Asıl borçlu yönünden sözleşmede, belirlenen adrese tebligat çıkartılması ve tebliğ edilememesi halinde de temerrüdün gerçekleşeceğine ilişkin hüküm konulmuş olması halinde İİK. 68/b maddesi uyarınca asıl borçlu yönünden temerrüt oluşur ise de bu hükmün kefil yönünden uygulanması mümkün değildir. Somut olayda davalı kefillerin anılan kredi sözleşmelerinde bildirdikleri adreslerine çıkarılan kat ihtarları tebliğ edilemeyip iade edilmiş olduğuna, İİK’nın 68/b maddesinde belirtilen sözleşmede bildirilen adrese kat ihtarının tebliğ edilmiş sayılacağına ilişkin hükmün davalı kefil yönünden uygulanma yeri bulunmadığına ve TTK’nın 7/1. maddesine göre davalı kefillere kat ihtarı tebliğ edilmeden temerrüdünün söz konusu olamayacağına göre davalı kefillerin dava konusu icra takibinin başlatıldığı 06/11/2018 tarihi itibarıyla temerrüde düştüklerinin ilk derece mahkemesince kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 19. HD’nin emsal nitelikteki 07.12.2015 tarih ve 2015/3357 Esas-2015/16301 Karar sayılı kararı ile 08.03.2016 tarihli ve 2015/12924 Esas-2016/4207 Karar sayılı emsal nitelikteki kararları da bu yöndedir. Hal böyle olunca davacı vekilinin davalı kefillerin temerrüt tarihlerinin hatalı tespit edildiğine ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Öte yandan, Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2018 tarih, 2018/19-689 Esas, 2018/1624 Karar sayılı emsal içtihatında “…….5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır….” denilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun içtihatı ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı bankaca takip ve dava tarihi itibariyle 89.600,00 TL çek sorumluluk riski bulunduğundan bahisle depo isteminde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davalı kefiller hakkındaki gayrinakdi alacağın depo edilmesine yönelik talebin reddi kararının hatalı olduğundan kaldırılması talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmelerinin 4.4, 5, 6, 16 ve 17.maddeleri gereğince, davacı bankanın davalı asıl borçlu şirket lehine vermiş olduğu gayrinakit kredilerin iadesini veya bedelinin bankaya depo edilmesini asıl borçlu olan davalı … Ltd. Şti’nden isteme hakkı bulunmaktadır. Ancak, sözleşmenin müteselsil kefili olan diğer davalıların ise imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefillerin gayri nakdi kredilere yönelik (teminat mektubu/ çek bedelinin) depo sorumluluğuna ilişkin herhangi bir özel bir düzenleme bulunmadığı gibi henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceğinden davalı olan müteselsil kefiller yönünden depo isteminin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2016/16494 esas sayılı ile 2018/1375 karar sayılı emsal içtihatları).
Yine, İcra İflas Kanunu’nun 45.maddesinde; “rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği” düzenlenmiş olup, İİK.nun 45.maddesi hükmüne göre rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir. ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. Buna göre, alacak ipotek ile teminat altına alınmış ise alacaklı öncelikle ipoteğe müracaat etmeli, buradan alacağını tahsil edemez veya ipoteğin teminat altına aldığı miktarı aşan bir kısım olursa bu miktar için ilamsız icra takibi yapmalıdır.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere davacı bankanın rehinle temin edilmiş olan alacağını sadece rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaparak tahsilini talep edebilecektir. Bir başka anlatımla alacak rehinle temin edilmiş ise, davacı banka davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapamaz.
Somut olayda, davacı vekilinin dava konusu ilamsız icra takip tarihi itibarıyla kat ihtarının davalı-asıl borçluya tebliğ edilerek davalı asıl borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar hesaplanan akdi faiz alacağı asıl alacak miktarı ile kapitalize edilmek suretiyle temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar hesaplanan işlemiş temerrüt faizi alacağı ve bu alacağın BSMV’si toplamı üzerinden ilk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan Dairemizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile TBK’nın 100. maddesi gereği belirlenen toplam alacak miktarı 1.094.000,91 TL’den davalı asıl borçlu tarafından dava ve takip konusu kredi alacağının teminatı olmak üzere verilen ipotek bedeli olan 850.000,00 TL’nin İİK’nın 45. maddesi hükmü gereği mahsubu ile bulunan 544.000,91 TL asıl alacağa hükmedilmesinde ve davalı asıl borçlu şirket hakkındaki takibin 544.000,91 TL üzerinden devamına karar verilmiş olmakla asıl borçlu şirket yönünden herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin davalı kefiller yararına hükmedilen vekalet ücretinin fazla olduğuna ve asıl borçlu yönünden gayrinakdi alacaklara ilişkin depo talebinin kabulüne karar verilmiş olmasına karşın kabul edilen bu kısım alacak için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince;
Davalı kefiller yönünden reddedilen nakdi alacak miktarı 14.538,16 TL, gayri nakdi alacak miktarı ise 89.600,00 TL’dir. Reddolunan nakit alacak üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davalı kefiller lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti 2.725,00 TL’dir. Öte yandan, takip talebinde çek yapraklarının asgari sorumluluk tutarlarının depo edilmesi istenmiş olup, bu nevi talepler henüz gerçek borç doğmamış bulunduğundan depoya ilişkin olarak kurulan karar maktu karar ilam harcına ve maktu vekalet ücretine tabi olduğundan davalı kefiller yönünden reddedilen 89.600,00 TL gayrinakit alacağa ilişkin hükmedilmesi gereken vekalet ücreti de 5.100,00 TL’dir. Ayrıca davalı asıl borçlu şirket hakkındaki 89.600,00 TL tutarında çek bedellerinin depo edilmesine ilişkin istem kabul edilmiş olmasına rağmen, bu talep yönünden davacı banka lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi isabetsiz olup, bu talep yönünden davacı lehine asıl borçlu şirket aleyhine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış olmakla davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf sebebinin kabulü ile açıklanan bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Ankara 7. Asliye Ticaıret Mahkemesi’nin 11/12/2019 tarih 2018/832 Esas 2019/978 Karar sayılı kararının vekalet ücreti yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2018/12993 sayılı takip dosyasında davalıların itirazlarının;
2-Davalı Asıl Borçlu … Ltd. Şti. Yönünden;
1.364.111,48 TL asıl alacak, 28.466,18 TL işlemiş faiz, 1.423,26 TL BSMV olmak üzer etoplam 1.394.000,91 TL’den ipotek bedeli olan 850.000,00 TL’nin düşüldükten sonra 544.000,91 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren alacağın 885.955,88 TL’sine %29,50, 391.764,16 TL’sine %75,60, 81.789,84 TL’sine takip tarihinden itibaren %33, 01/04/2019 tarihinden itibaren %31,80 oranında, 4.800,00 TL’sine %72 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına,
3-Davalı Kefiller … Ltd. Şti, Haci Bektaş Soyal ve …yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 1.352.285,09 TL asıl alacak, 36.773,80 TL işlemiş faiz, 1.838,66 TL BSMV olmak üzere toplam 1.390.897,55 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa 877.269,60 TL’sine %29,50, 389.000,00 TL’sine %75,60, 81.215,49 TL’sine takip tarihiden itibaren %33, 01/04/2019 tarihinden itibaren %31,80, 4.800,00 TL’sine %72 temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına,
İtirazın iptaline karar verilen 1.390.897,55 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline (asıl borçlu … Ltd. Şti sorumluluğuun 544.000,91 TL’nin %20’si ile sınırlandırılmasına),
Açıkta bulunan 56 adet çek yaprağından kaynaklı banka sorumluluk tutarı olan 89.600,00 TL’nin banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen hesapta deposunu teminen, davalı … Ltd. Şti. yönünden takibin devamına, diğer davalılara yönelik depo talebinin reddine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Alınması gerekli 95.012,21 TL harçtan peşin alınan 18.056,30 TL ile 19.11.2018 tarihli derkenar ile mahsup edilen 7.475,18 TL harcın düşümü ile arta kalan 69.480,73 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı … Ltd. Şti’nin sorumluluğunun 9.659,22 TL ile sınırlandırılmasına)
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti 98,00 TL posta ve tebligat giderleri olmak üzere 1.098,00 TL yargılama giderinin %93 kabul oranı üzerinden 1.021,14 TL’sinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
7-Davacının dava açarken ödediği 18.097,40 TL dava açılış harcı ile 19.11.2018 tarihli derkenar ile mahsup edilen 7.475,18 TL icra harcının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
9-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 3, 13 maddeleri gereğince nakdi alacak üzerinden hesaplanan takdiren 65.676,91 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine (davalı … Ltd. Şti’nin sorumluluğunun 35.710,00 TL ile sınırlandırılmasına),
10-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 3, 13 maddeleri gereğince gayrinakdi alacak üzerinden hesaplanan takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti’den alınarak davacı tarafa ödenmesine,
11-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen nakit alacak üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine;
12-Reddedilen gayrinakit alacak üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … ve … Dinlenme Tesisleri Akaryakıt Gıda İnşaat Taşımacılık Turizm Dayanıklı Tüketim Malzemeleri Limited Şirketi’ne ödenmesine,
B)1-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 203,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/03/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.