Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/33 E. 2022/136 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR


İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI :…
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022

Taraflar arasındaki asıl davada itirazın iptali, birleşen davada alacak istemine ilişkin davaların yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı asıl ve birleşen davada davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 08/10/2014 tarihinde … sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden … vekaletnamesi düzenlendiğini, ancak davalı şirketin … sözleşmesindeki yükümlülük ve taahhütlerine aykırı işlem ve eylemlerde bulunduğunu, bu nedenle davalı şirketin müvekkili şirket tarafından 15/06/2017 tarihinde haklı sebeple tek taraflı olarak azledildiğini, buna ilişkin ihbarda da bulunulduğunu, davalı şirketin Eylül 2017 hesap dönemi itibariyle 24.662,43 TL’lik borcu nedeniyle davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, davalının buna rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/19653 Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 24.662,43 TL asıl alacak ve ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyen 184,46 TL ticari avans faizinin takip tarihinden itibaren de asıl alacağa işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşme ve protokollerle müvekkili şirketin davacı şirket adına bireysel emeklilik ve … sözleşmeleri satmakta olduğunu, 01.01.2013 ve 03.01.2017 tarihli kesin komisyon listesinde görüleceği üzere …. isimli müşterilerine 05.05.2015 tarihlerinde yüksek rakamlarda… satıldığını, tahsilatların yapılmış olduğunu ve komisyona hak kazanıldığını, kesin komisyon listesi ektresinden de görüleceği üzere 15.05.2015 tarihinde taraflar arasındaki protokol ve … sözleşmesine istinaden komisyon oranı %20 olacak şekilde komisyonların müvekkili şirkete ödendiğini, yalnız aynı ekstrede davacı şirket tarafından 10.06.2015 tarihinde bilgi verilmeden sözleşme ve protokollere aykırı olarak, haksız şekilde müvekkili şirkete %10 oranında 28.086,00 TL komisyon tahahkkuk ettirildiğini, yani müvekkilince hak edilen ve davacı yanca ödenen komisyonun yarısının haksız sebeplerle geri alındığını, müvekkili tarafından yapılan itirazlara bir sonuç alınamadığını, davacı şirketin haksız ve açıklanmayan bir nedenle “… sözleşmesindeki bir yükümlülük ve taahhütlerinize aykırı işlem ve eylemler nedeniyle” gibi bir madde neden göstererek müvekkili şirketin acenteliğini tek taraflı feshetmiş ve gerekli yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 08/10/2014 tarihli … sözleşmesinin feshi neticesinde 01/01/2017-27/11/2017 tarihli cari hesaptan kaynaklanan 52.812,18-TL bakiye alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; taraflar arasında 08/10/2014 tarihli … sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça davalı şirketin … sözleşmesindeki yükümlülük ve taahhütlerine aykırı işlem ve eylemde bulunduğu gerekçesiyle 15/06/2017 tarihinde tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiği, talimatla alınan bilirkişi raporuna göre davalı acentenin kararlaştırılan sigorta branşlar istiksalinde belirlenen kriterlere, hedeflere ulaştığı, nitekim taraflar arasında düzenlenen… akdinde 1.5 maddesinde belirlenen hükme göre….Branşlar bazında hedef oranlarında davalı acente tarafından yerine getirildiği, dolayısıyla tediye edilen ödül avansı iade sebebi oluşmadığı, yine bir kısım sigortalıların poliçelerinin iştira edildiği ve iştirada sigortalılara birikimlerinin ödenmesinde acenteye ödenen komisyon tutarlarının da tenzil edildiği, bu kapsamda davacının davalıdan komisyon istirdat hakkı ve peşin ödül hakkı bulunmadığından asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İlk derece mahkemesinin eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporlarına karşı itirazları dikkate alınmadan acele ve eksik inceleme ile karar verildiğini,
Davanın, … Sözleşmesi ve Peşin Ödül Prosedüründen kaynaklanan alacağa ilişkin olup, bu davanın konusu olmamasından dolayı bilirkişilerin … sözleşmesinin feshine ilişkin yapmış oldukları değerlendirmelerin yerinde olmadığını, ve dava konusunu karıştırdıklarını,
Mali Müşavir ve Aktüerya Hesap bilirkişileri tarafından yapılan incelemede ise, ortada müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının kesin delil olduğuna dair taraflar arasında imzalı sözleşme bulunmasına karşılık, bilirkişilerin davalının defter ve kayıtlarının da incelenmesini talep etmelerinin usule aykırı olup, ilk derece mahkemesinin talebine rağmen davalı tarafın defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığının da tespit edildiğini, bu husus bile tek başına davalının haksız olduğunu ve davanın kabulüne karar verilmesini gerektirir bir durum iken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, asıl ve birleşen davada davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl davada dava; … sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen davada dava ise; … sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasıda imzalanan 08.10.2014 tarihli 11. maddeden müteşekkil … Sigortası Branşı İçin … Sözleşmesinin;
2.2 maddesinde;… Acenteye … Sigorta Branşı için; sadece ilk prime mahsuben pey akçesini tahsil etmek yetkisi verdiği,
4.1.maddesinde;Acentenin, …/in bordro ve hesap özetleri hakkında, bunların kendisine bildirilmesinden itibaren en geç (15) on beş gün içinde, varsa itirazını yazılı olarak bildirmeye mecbur olduğu, Acente’nin bu süre içinde itirazını bildirmemesi halinde, bordro ve hesap özetleri içeriğinin, Acente tarafından aynen kabul edilmiş sayılacağı, buna ilişkin belgelerin birer örneğinin usulüne uygun olarak taraflarca saklanacağı,
4.2.Maddesinde;…, Acente’nin yetkili olduğu branşlarda temin ettiği işlerin net primleri üzerinden, …’ın kendisine muntazam aralıklar ile e-mail faks/iadeli taahhütlü mektup/duyuru yolu ile bildirimini yaymış olduğu oranlara söre belirleyeceği komisyonu, Acente’ye ödeyeceği, Acentenin yetkili olduğu Branşlara ilişkin komisyon oranları, ödeme şekil ve sürelerinin, … tarafından serbestçe belirleneceği veya değiştirilebileceği ve uygulamanın …’ın bu konudaki duyuru ve talimatlarına göre yapılacaığı, Komisyon oran, şekil ve sürelerine dair değişikliğin acenteye bildirimin yapılmasını müteakip başlayacağı, … özellik arzeden işlerde, o işle sınırlı kalmak ve benzerleri için bağlayıcı olmamak üzere o işin, niteliklerine göre listede belirlenen farklı bir komisyon tesbit edebileceği,
4.3.Maddesinde;…, Acente için tahakkuk eden komisyonlar için Komisyon Gider Belsesi düzenleyerek Acenteye göndereceği,
4.5.Maddesinde; …, tamamen kendi takdirinde olmak ve her türlü usul ve esası uygulamakta serbest olmak kayıt ve şartıyla, Acente’ye teşvik komisyonu ödemesi yapabileceği,….
5.3.Maddesinde;Acentenin borcunu süresinde ödemediği takdirde … nakdi veya gayri nakdi her türlü teminata el koyarak gayri nakdi teminatları nakde çevirmeye yetkili olacağı,
9.1.Maddesinde;Sözleşmenin süresiz olarak akdeleceği, Sözleşmenin, taraflardan her birince üç ay öncesinden bildirmek şartı ile dilediğinde feshedilebileceği, tarafların, bu fesih dolayısıyla birbirlerinden tazminat ve/veya portföy kaybı ve sair herhangi bir nam altında talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt ettiği,
9.2.Maddesinde; Acentenin Mevzuata, ilgili Kamu kurum ve Kuruluşlarının Tamim ve Talimatlarına, …’ın duyuru ve talimatlarına veya Sözleşme hükümlerine uymaması ve/veya, verimsiz nitelikte çalışması ve/veya … ve/veya kendi ticari itibarına zarar verecek tutum ve davranışlar sergilemesi halinde, …, Sözleşmeyi yazılı bildirim yapmak suretiyle derhal fesh edebileceği,
11.4 Maddesi Delil Sözleşmesi; Acente Sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda …’ın kanuni defter ve kayıtları ile bilgisayar kayıtlarının geçerli olacağını, bunlara karşı her türlü itiraz hakkından peşinen feragat ettiğini, …’ın kanuni defter ve bilgisayara kayıtlarının kafi ve münhasır delil teşkil edeceğini, defterlerin usulüne uygun tutulduğu hususunda Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca yemin teklifi hakkından feragat ettiğini ve bu maddenin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 287. Maddesi anlamında yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul edeceği, düzenlenmiştir.
Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2017/19653 Esas Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlunun …. Ltd. Şti. olup, 24.662,43 TL asıl alacak, ve 184,46 TL işlemiş ticari avans faizi alacağı olmak üzere toplam 28.846,89 TL üzerinden 13/10/2017 tarihinde takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin 14/11/2017 tarihinde durduğu görülmüştür.
Bilirkişiler Öğretim Görevlisi …. oluşan heyetten alınan rapor ve ek raporda özetle; dosyada mevcut davalı delili hedef tablolarından da görüleceği üzere; acente, kararlaştırılan sigorta branşlar istihsalinde belirlenen kriterlere/oransal hedeflere ulaştığı tespit edilmekte ve nitekim taraflar arasında düzenlenen (Özel Acente Peşin Ödülü ) akitte 1.5 maddesi hükmünde belirlenen…branşlar bazında hedef oranların da davalı acente tarafından yerine getirildiği görülmekte ve dolayısıyla tediye edilen ödül avansı iade sebebi de oluşmadığı, bu nedenlerden; davacının davalıdan “Peşin Ödül” ödemesi istirdat hakkı bulunmadığı ve davalı acentenin istihsal ettiği işbu bende (ödül istirdat talebine) ilişkin poliçelerin portföyü davacının diğer bir acentesine kaydırıldığı, bir kısım sigortalıların poliçeleri iştira edilmiş ve iştirada sigortalılara birikimlerinin ödenmesinde acenteye ödenen komisyon tutarları da tenzil edilmiş olmasına göre; davacının davalıdan komisyon istirdat hakkı bulunmadığı, davacının davalıdan peşin ödül istirdat hakkı bulunmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişiler Aktüerya uzmanı … ile Mali Müşair Bülent Irkkan’dan oluşan heyetten alınan raporda özetle; davacı şirketin sunduğu kesin hesap ekstreleri incelendiğinde toplam 77.474,61 TL alacaklı olduğu, acentenin hedeflerini tutturmak amaçlı poliçe düzenlediği, ancak poliçelerin bazıların daha sonra iptal olduğunun görüldüğü, dosya kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi halinde dava konusu alacak ile ilgili kanaate varılabileceği bildirilmiştir.

Somut olaya gelince; asıl davada davalının davacı … şirketinin acentesi iken, … sözleşmesindeki ve acente ödül sistemi prosedüründe belirtilen yükümlülük ve taahhütlerine aykırı işlem ve eylemlerde bulunduğu iddiasıyla davalı şirketin … sözleşmesinin davacı şirket tarafından feshi ve davalı şirketin Eylül 2017 hesap dönemi itibariyle bakiye 24.662,43 TL’lik peşin ödenen komisyonların iadesinden kaynaklanan borcunun tahsili için Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/19653 sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazlarının iptali, birleşen davada ise, acentenin satış hedefini gerçekleştirmesi koşuluyla verilen destek priminin, hedefin gerçekleştirilmemesi sebebiyle 40.000,00 TL ödenen peşin ödül avansı ve 12.000,00 TL acentenin protokolünün 3. yılında olması sebebiyle %30 işlemiş faiz ve 812,18 TL de tahakkuk eden komisyon iadesi olmak üzere toplam 52.812,18 TL alacağın davalıdan tahsili için alacak davası açılmıştır.
İlk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere taraflar arasında 08/10/2014 tarihli … sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça davalı şirketin … sözleşmesindeki yükümlülük ve taahhütlerine aykırı işlem ve eylemde bulunduğu gerekçesiyle 15/06/2017 tarihinde tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiği, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişiler Öğretim Görevlisi … Eskişehirli ile Mali Müşair Yâsin Doğan’dan oluşan heyetten alınan rapor ve ek raporda açıklandığı üzere davalı acentenin kararlaştırılan sigorta branşlar istiksalinde belirlenen kriterlere, hedeflere ulaştığı, taraflar arasında düzenlenen …. …. Peşin Ödülü akdinde 1.5 maddesinde belirlenen hükme göre ….. Branşlar bazında hedef oranlarında davalı acente tarafından yerine getirildiği, dolayısıyla tediye edilen ödül avansı iade sebebi oluşmadığı, yine bir kısım sigortalıların poliçelerinin iştira edildiği ve iştirada sigortalılara birikimlerinin ödenmesinde acenteye ödenen komisyon tutarlarının da tenzil edildiği, bu kapsamda davacının davalıdan komisyon istirdat hakkı ve peşin ödül hakkı bulunmadığı anlaşıldığından asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davada davacıdan alınması gerekli olan 118,60 TL harçtan peşin alınan 88,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,80 TL harcın asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 16/02/2022

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.