Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/295 E. 2023/1586 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/295 Esas 2023/1586 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/295
KARAR NO : 2023/1586

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019

NUMARASI : 2017/146 Esas 2019/495 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Şirket Ortağı ve Yöneticisinin Rekabet Yasağına Aykırı Davranışından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2017

KARAR TARİHİ : 10/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2023

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Tic. Ltd. Şti.’nin 30.12.2008 tarihinde … sicil numarası ile kurulduğunu, Bolu Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilan edildiğini, 11.05.2009 tarihinde ünvan ve amaç konu değişikliği yaparak …Tic. Ltd. Şti. olduğunu, şirketin son olarak Ankara ticaret sicilinde kayıtlı olup sicil numarasının … olduğunu, şirketin ortaklarınca, şirketin son dönemlerdeki satış oranlarının ve iş hacminin önceki yıllara göre oldukça azaldığının ve üretim maliyetlerinin düşmesine rağmen elektrik tüketiminin şirketin olağan ihtyacının oldukça üstünde olduğu ve şirket adına verilen avansların karşılığında bir mal ve hizmet alınmadığının fark edildiğini, şirket hesaplarındaki bu durumunun sebebinin öğrenilmesi için özel denetim kuruluşlarından 01.01.2012-31.12.2016 dönemine ilişkin hesaplarının incelenmesini ve rapor düzenlenmesinin talep edildiğini, bağımsız denetim firması tarafından 30.01.2017 tarihinde sunulan ve şirket ve yetkililerinin son 4 yıldaki faaliyetlerinin, gelir-giderlerinin incelendiği bağımsız denetim raporunda halen şirket hissedarı olan ve şirket yönetim yetkisi ile donatılan şüpheli …’ın müvekkili şirket ile iştigal konusu aynı olan iki adet şirket kurduğu ve müvekkili şirketin kuruluş ve işleyişine paralel olarak faaliyet konusunun revize ettiğinin tespit edildiğini, raporda 31.12.2008 tarihinde %95 hissesi kendi üzerine olmakla birlikte … ile birlikte bir şirketi devraldığı ve şirketi müdürü olduğu, 17.12.2015 tarihinde şirketin ünvanını … Tic. Ltd. Şti. Olarak değiştirildiğini ve hisselerinin tamamını müvekkili şirket çalışanı …’a devredildiğini, …’ın müdürlük yetkisinin iptal edilmediğini ve yine 10.03.2015 tarihinde yine iştigal konusu müvekkili şirket ile paralel olan başka bir şahıs şirketi daha kurduğunu, davalının iki şirkette de aynı anda temsile yetkili müdür olduğunun sabit olduğunu, müvekkili şirketin yetkililerinin rekabet yasağına aykırı olan bu duruma izinlerinin bulunmadığını ve şirket ortaklarının bu yönde aldıkları herhangi bir karar da bulunmadığını, T.T.K.’nun 626. Maddesinin ilk fıkrasında belirtilen şirket menfaatinin gözetilmesi, şirketin menfaatinin kişisel menfaatlere ve başkalarının menfaatlerine görevinin yapılışına ilişkin doğal bir gereklilik olduğunu, müvekkillerce çaba sarf edilerek hayata geçirilen şirketin, başarılı yönetim şeklini, satış politikalarını, hizmet prosedürünü, alım-satım yöntemlerinin bilgisini kendi adına bir şirket kurarak bu şirkete uyguladığını, bununla da kalmayarak müvekkili şirketin hali hazırda ki müşteri profilini ve hedef kitlesini de lee geçirdiğini, davalı tarafın gerek lokasyon gerekse iş konusu olarak faaliyete geçirdiği şirket, anılan fıkranın yöneticilere yüklediği sorumluluğun bariz şeklinde ihlali olduğunu, davalının, müvekkili şirketin hem hissedarı hemde müdürü iken, kasten, haksız rebaket yasağına aykırı davranarak ve müdürlük yetkisini kötüye kullanarak müvekkili şirket ile işletme ve işletme merkezi aynı olan başka şirketler kurması ve bu yolla müvekkili şirketin satışlarını oldukça azaltması, şirketin ekonomik gücüne ticari hayatının mahvına neden olarak kadar ağır zarar vermesi, şirketin satış hasılatındaki düşüş ile şüpheliye ait şirketlerin faaliyet tarihleri arasındaki örtüşmenin şirkete verilen maddi zararı gözler önüne serdiğini, davalının yaptığı yolsuzluğun Gümrük Bakanlığı’ndan alınan bir beyanname ve davalı tarafından hazırlanmış bir fatura ile de desteklenmekte olduğunu, faturanın da müvekkili şirketin portföyünde olan bir şirkete … adıyla, müvekkillerinin ortağı olduğu ve işbu dava konusu zarara uğrayan şirket olan …Tic. Ltd. Şti. İle aynı adresten, davalı tarafından kaşelenen bir satış belgelendiğini, bu belgelerin davalının, müvekkillere ait şirketin halihazırdaki yurtdışı alıcılarına hizmet sağlayarak şirketin enternasyonel alandaki satışlarını olumsuz yönde etkilediğinin kanıtı niteliğinde olduğunu, davalının, müvekkili şirketin müşterisine kendi adına ihraç yapmış olup müvekkili şirketin sorumlu müdürü olmasına rağmen zarara uğrattığını, davalının şirkette müdür olarak görev yaptığı sırada kendisi tarafından keşide edilen 4 adet çekin akıbetinin halen bilinmediğini, müvekkili şirketçe 01.03.2016 tarihinde yapılması planlanan genel kurul toplantısının sebep ve önemi başlıklı tutanakta, …’in göreve geldiği zamandan itibaren eski tek genel müdür …’ın şirketi borçlandıran çekler hakkında bilgi vermediği, …’in müdür olarak göreve başladığı 20.01.2016 tarihinden önce ne kadar senet ve çek kullanıldığının bilinmediğini, bu tarihten önce kullanılan hiç bir çekin tahsilat makbunuzunun bulunmadığını, şirketin SGK ve Vergi Dairesi yanında birçok yerli ve yabancı şirkete öz sermayesinin ve envanter değerinin çok üzerinde borçlu olduğu ve yine şirketi borçlandırıcı işlemlerin faturalarının eksik olduğu veya ortadan kaybolduğu ve hiçbir evrak ve muhasebe kaydı sunulamadığının kaydedildiğini, bilgi verme yükümlülüğü gereğince davalıya sorulduğunda ise yükümlülüğünün ihlal edildiği ve bilgi verilmeyerek zaman kazanmaya çalıştığının kayıt altına alındığını, toplantı tutanağında tespit edildiği üzere davalının şirket adına yaptığı ve borçlandırıcı işlemlerin karşı tarafı ve miktarının bilinmediğini, davalının şirkete zarar vererek kendine menfaat sağlayan bu işlemleri yapmakla kalmadığını, ayrıca malumatı dahilindeki bu bilgileri şirketle paylaşmadığını ve halen paylaşmaktan kaçındığını, yapılan bu tespitler doğrultusunda 01.03.2016 tarihinde yapılan olağan üstü genel kurul kararı ile …’ın yetkilerinden azline karar verildiğini, aradan geçen süreye rağmen iş ve işlemlerin anlaşılamadığını, … tarafından …Tic. Ltd. Şti. Aleyhine yapmış olduğu işlemlerin ancak bir kısmının bağımsız denetim raporu ile ortaya çıkartılabildiğini, davalı tarafından …Tic. Ltd. Şti.’ne vermiş olduğu maddi ve manevi zararın tazminini talep etme gereği hasıl olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1,000,00 TL maddi tazminata ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
28.12.2017 günlü ıslah dilekçesiyle de maddi tazminat istemini 200.000,00 TL ye çıkarmış, dava tarihinden itibaren avans faizi hükmedilmesini istemiş, yine manevi tazminat için dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, T.T.K.’nun 553. maddesinde belirtildiği üzere şirket müdürü olarak sorumluluğundan bahsedebilmek için zarar, kusur, hukuka aykırılık ve nedensellik bağı unsurlarının tamamının bir arada gerçekleşmiş olması gerektiğini, unsurlardan birisinin mevcut olmaması halinde müdürün sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, iddia edildiği gibi ortağı olduğu … şirketi aleyhine zarar verecek hiç bir tasarrufu olmadığını, …’in ve …’in husumet yöneltme haklarının olmadığını, … ve …’in diğer şirketi … ve San. Ltd. Şti.’nin müdürünün olduğunu, 2016 yılının Ocak ayında başlayıp azline kadar devam eden kısa sürede birlikte müdür olarak görev yaptıklarını, diğer davacı …’i hiç tanımadığını, edindiği bilgiye göre …’in gerekli karar çoğunluğunu sağlayabilmek için kendisine 2016 yılında %1 pay devri yaptığını, ortak ve müdürü olduğu …Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ünvanının 17.12.2015 tarihinde … Tic. Ltd. Şti. Olarak 08.12.2015 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı kararı ile değiştirildiğini, şirketin faaliyet alanlarının … kodlu … labaratuvar, hijyen veya eczacılık ile ilgili cam eşyalar ile cam ampullerin imalatı ve … kodu … gayrimenkul acentelerinin faaliyetleri olduğunu, söz konusu şirketin faaliyet alanları ve ürettiği ürünlerin …Tic. Ltd. Şti.’nin faaliyetleri ile hiçbir benzerliği olmadığını, şirketin emlak danışmanlığı yaptığını, ayrıca serum sarf malzemeleri ürettiğini, …Tic. Ltd. Şti. Firmasının faaliyet alanının … kodu …-Suni Uzuvlar, Protez ve Ortopedik ürünler ile bunların parça ve aksesuarlarının imalatı olduğunu, … Tic. Ltd. Şti.’nin ürettiği ürünlerle verdiği hizmetlerden dolayı tamamen bağımsız hizmet verdiğini, …’ın … Tic. Ltd. Şti.’deki hisselerinin tamamını 25.12.2015 tarihinde yayınlanan Resmi Gazetede yayımlandığı üzere …’a devrettiğini, ayrıca … Ltd. Şti.’ndeki müdürlük görevini 04.05.2011 gün 7808 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığı üzere …’a devrettiğini, … Ltd. Şti.’ndeki ortaklığının ve müdürlüğünü 2008 yılında başladığını ve …Tic. Ltd. Şti. Firmasına ortaklığı ile müdür olma sürecinin 2014 yılı içerisinde gerçekleştiğini, . … işletmesinin faaliyet alanının 222990-baska yerde sınıflandırılmamıs dıger plastık urunlerın ımalatı ve ahsap işleme yöntemi ile ahşap malzeme imalatı olduğunu, şirket ortağı …’in … Tıbbi … Tic. Ltd. Şti.’nin … San. Tic. Ltd. Şti. adında 04.12.2012 tarihinden itibaren faaliyet gösteren bir firmanın olduğu bilgisinin paylaşılmadığını, buna ek olarak …’in … San. Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi ve müdürü olduğunu, … firmasının ortağı …’in yine alerji alanında hizmet vermek üzere Inmunotek … Tic. Ltd. Şti. adında bir firma kurduğunu, kurmuş olduğu firmanın cari borçlarına istinaden ödemeleri kendi talebi üzerine … firması hesabından yapıldığını, bu ödemenin …’in faaliyetlerini yürüttüğü ve müdürü olduğu … … Tic. Ltd. Şti.’ne ve şahsına gelir sağladığını ve şirketi zarara uğrattığını, … Ltd. Şti.’nin …’ın müdürlüğü döneminde gerçekleştirdiği faaliyetler … ve … arasında gerek Hamburg’daki … ofisinde gerçekleştirilen toplantılar, gerekse telefon görüşmeleri, toplantı tutanakları, proje ilerleyiş durum paylaşımları ve maillerde de açıkca görülebileceği üzere ortaklaşa kararlaştırıldığını, büyük hissedar …’in yönlendirmeleri ve talepleri üzerine şekillendirildiğini, … … Ltd. Şti.’nin arge çalışmalarını yürüttüğü ürünlerin uluslararası kongrelerde ve toplantılarda …’in talebi ile … firması adıyla tanıtıldığını, bu durumun …’nin yurt dışı pazarda bağımsız bir firma olarak tanınmasının önüne geçtiğini, …’nin ürettiği ürünler ile …. firmasının piyasada yenilikçi firma görünümü ile kendine değer kattığını, … … tarafından rekabet yaratıldığı iddiası ile satıldığı söylenen ürünlerin üretimi ve satışı ile ilgili …’nin Sağlık Bakanlığı nezdinde üretime yetkili firma konumunda olmaması nedeniyle rekabet durumunun söz konusu olmadığını, …’in Almanya’daki firması …’ın yürüteceği klinik çalışmalar ile ilgili bir çok başvurunun …’in talebi ile … tarafından yürütüldüğünü, … tarafından maddi bir karşılık olmaksızın büyük hissedar …’in maddi karşılıklar elde edebileceği çalışmalara da destek olduğunu, Firmanın iş hacmi başlıklı tabloda belirtilen 2016 yılı toplam 8.863,96 TL gösterilmiş olan rakamın 2016 yılı Ocak ayında …’ın müdürlüğünü … ile paylaşması ve ardından müdürlük görevini … ve …’e tamamen devretmesi ile ortaya çıktığını, şirketi yönetememekle suçlanan …’ın müdürlüğü döneminde elde ettiği gelirlerin yurt içi ve yurt dışı satışlar toplamının …’in ortak olduğu dönemden itibaren en yüksek cirolu ikinci dönem olduğunu, … ve …’in ortaklık döneminde ortaya çıkan durumun …’ı şirket ortağı olarak zarara uğrattığını, …’e firmasına ait elektrik hattından çıkar sağladığı hususundaki iddiaları kabul etmediğini, akıbeti belli olmadığı iddia edilen çeklerin daha önce teklifi alınan ve …’e gönderilen kalıp tasarım ve üretim bedellerinin ön ödemesi olarak kesildiğini, 2016 yılı Ocak ayı itibariyle … firması müdürleri … ve …’den tarafına iletilen bir bilgi olmaması nedeniyle çeklerin akıbetinin bilinmediğini, davacıların ve özellikle …’in kötü niyetli olduğunu, … Ticaret adına gerçekleştirilen tüm faaliyetlerin ödemelerinin … tarafından yapıldığını … … Tic. Ltd. Şti. tarafından karşılanmasının söz konusu olmadığından bahisle husumet nedeniyle usulden ve gerekse yasal şartları oluşmayan kötü niyetli davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/82 ESAS SAYILI DOSYASINDA

DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; şirket ortaklarınca, şirketin son dönemlerdeki satış oranlarının ve iş hacminin önceki yıllara göre oldukça azaldığı ve üretim maliyetlerinin düşmesine rağmen elektrik tüketiminin şirket olağan ihtiyacının oldukça üstünde olduğu ve şirket adına verilen avansların karşılığında bir mal ve hizmet alınmadığının fark edilerek hesapların incelenmesi ve rapor düzenlenmesinin istenildiğini, bağımsız denetim firması tarafından 30/01/2017 tarihinde rapor düzenlendiğini, davalının müvekkili şirketin iştigal konusu ile aynı olan iki adet şirket kurduğu ve müvekkili şirketin kuruluş ve işleyişine paralel olarak faaliyet konusu revize ettiğinin tespit edildiğini, davalının iki şirkette de aynı anda temsile yetkili müdür olduğunu, davacı şirketin bilgilerinin diğer şirketlerin yönetimi için de kullanıldığını, bunun dürüstlük kuralına da aykırılık olduğunu, şirketin satış hasılatındaki düşüş ile davalıya ait şirketlerin faaliyet tarihleri arasındaki örtüşmenin şirkete verilen maddi zararı gözler önüne serdiğini, elde ettiği haksız kazançları belgelediğini, şirketin maddi kaybının davalının şirketinin maddi menfaatini arttırdığını, davalının, müvekkili şirketin müşterisine kendi adına ihraç yaptığını, haksız maddi menfaat elde ettiğini, dürüstlük kuralına ve rekabet yasağına aykırılık teşkil ederek zarara sebebiyet verdiğini iddia ederek davalının haksız rekabet nedeniyle davalının elde ettiği menfaatin davacı şirket lehine hükmedilmesi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL tazminatın 30/01/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin ortakları adına Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/146 esas sayılı dosya ile şirket ortaklarının zarara uğratıldığı gerekçesiyle dava açıldığını, müvekkilinin 25/12/2015 tarihinde müdürlük yetkilerinden azledildiğini, müdürlüğünü yürüttüğü süre içerisinde davacının solunum fonksiyon test filtresi üretimi olmadığını, davacı şirketin kurucusu …’in davacı şirketteki hisselerini, payının hukuki ve mali yükümlülüklerini …’a devrettiğini, tarafları ile aynı olmayan bir davada sunulan sözleşme ile müvekkilinin rekabet yasağına aykırı davrandığının iddia edildiğini, bu iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 613. maddesinde ortakların bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağının düzenlendiği, keza 626. maddede de şirket müdürlerinin özen ve bağlılık yükümü ve rekabet yasağının düzenlendiği, limited şirket ortakları ile müdürlerinin rekabet yasağı açısından en temel farkın ortakların rekabet yasağına tabi tutulabilmeleri için şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması, müdürlerin ise şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması veya diğer ortakların yazılı olarak izin vermeleri veya ana sözleşmede bu konuda genel kurul kararının bulunması gerektiği, davalı …’ın … Ltd. Şti ile ortak sıfatı ile rekabet yasağı (613/2. Madde) karşısındaki durumu incelendiğinde, adı geçenin 30/12/2008 tarihinde … Ltd. Şti’ye ortak olduğu ve halen ortaklığının devam ettiği, … şirketinin ana sözleşmesinde şirket ortaklarının rekabet yasağına tabi olduklarına ilişkin hüküm bulunmadığı, dolayısıyla …’ın ortak sıfatı ile rekabet yasağına tabi olmayacağı, adı geçenin 6102 sayılı kanunun 626/2 maddesi karşısında müdür sıfatı ile rekabet yasağı incelendiğinde, dava dışı …, … Ticaret ve …ticaret sicil kayıtları ve bu şirket ve işletmelerin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, …-… ticari işletmesi ile ilgili, … Cihazlar ve … Ticaret kayıtları ve rekabet yasağı açısından şirketlerin kuruluşu ve yetkili olduğu dönemler dikkate alınarak incelendiğinde, davalı …’ın … Ticaret işletmesinde gerçekleşen rekabet yasağı kapsamındaki 120.842,68 TL’lik satışı ile ilgili olarak bu satışın … Tıbbi Cihazlar şirketinde gerçekleştirilmesi halinde dönem kar ve zararına göre … şirketinin herhangi bir kaybının olmadığının ortaya çıktığı, … Tic. Ltd. Şti ile yapılan incelemede, …’ın şirkete 17/11/2008 tarihinde ortak olduğu ve bu tarihte yapılan ortaklar kurulu kararı ile müdür olarak seçildiği ve 26/04/2011 tarihinde şirket müdürlüğünün iptal edildiği, …’ın … Tıbbi Cihazlar şirketinde 13/08/2012 tarihinden itibaren ortak olduğu, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ana sözleşmede şirket ortaklarının rekabet yasağına tabi olduklarına ilişkin hüküm bulunmadığı gibi …San. Tic. Ltd. Şti’deki ortaklığı bakımından rekabet yasağı kapsamında olmadığı, … Tıbbi Cihazlardaki müdürlüğü ile … San. Tic. Ltd. Şti’deki müdürlük tarihlerinin farklı zamanları içermesi nedeni ile TTK 626/2 madde hükmüne göre rekabet yasağı kapsamında olmadığı, … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile ilgili yapılan incelemede, bu şirketin 04/12/2012 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, 12/12/2012 tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiği, şirket hisselerinin tamamının …’e ait olduğu ve adı geçenin 10 yıllığına şirket müdürü olduğu, şirket adresinin “…” olduğu, şirket ana sözleşmesine göre faaliyet konularının özetle her türlü yurtiçinde ve yurtdışında imal edilen ilaçlar ve sarf malzemelerinin toptan ticaretini yapmak, pazarlamak, imalat, ithalat ve ihracatı ile ilaç ruhsatı almak, kiralamak şeklinde olduğu, bu şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan incelemelerde, genel yönetim giderleri dışında herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, bu nedenle bu şirketle ilgili rekabet yasağının şirket müdürü yada şirket ortağı olarak ihlal edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuki değerlendirme yapılmaksızın elde edilen menfaat ve elde edilmekten imtina edilen menfaatin hesaplanmasını, şirketin ne kadarlık bir maddi zarara uğradığının hesaplanması yapılmaksızın eksik bilirkişi raporuna istinaden verilen kararın eksik inceleme nedeni ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl dava, haksız rekabet ve limited şirket bildiriminin rekabet yasağının ihlale dayalı maddi manevi tazminat istemine; birleşen dava ise, haksız rekabet yasağı ve dürüstlük kuralına aykırı olarak elde edilen menfaatlerin davacı şirket lehine hükmedilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret sicil kayıtları, faturalar, bilirkişi raporu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/7007 soruşturma nolu dosyası, İngilizce birkısım yazışma ve kayıtlar, birkısım teklif ve sertifikalar vs deliller dosya arasında mevcuttur.
09/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 613. maddesinde ortakların bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağının düzenlendiği, keza 626. Maddede de şirket müdürlerinin özen ve bağlılık yükümü ve rekabet yasağının düzenlendiği, Limited şirket ortakları ile müdürlerinin rekabet yasağı açısından en temel farkın ortakların rekabet yasağına tabi tutulabilmeleri için şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması, müdürlerin ise şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması veya diğer ortakların yazılı olarak izin vermeleri veya ana sözleşmede bu konuda genel kurul kararının bulunması gerektiği, davalı …’ın … Ltd. Şti ile ortak sıfatı ile rekabet yasağı (613/2. Madde) karşısındaki durumu incelendiğinde; adı geçenin 30/12/2008 tarihinde … Ltd. Şti’ye ortak olduğu ve halen ortaklığının devam ettiği, … şirketinin ana sözleşmesinde şirket ortaklarının rekabet yasağına tabi olduklarına ilişkin hüküm bulunmadığı dolayısıyla …’ın ortak sıfatı ile rekabet yasağına tabi olmayacağı, adı geçenin 6102 sayılı kanunun 626/2 maddesi karşısında müdür sıfatı ile rekabet yasağı incelendiğinde; dava dışı …, … Ticaret ve … ticaret sicil kayıtları ve bu şirket ve işletmelerin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde; … ın, …Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti unvanı ile 30/12/2008 tarihinde kurularak ticaret siciline tescil edildiği, 07/01/2009 tarihinde ilan edilerek tüzel kişilik kazandığı, kuruluş adresinin … olduğu, 11/05/2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile unvanın … … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti olarak değiştirildiği, 11/05/2009 tarihinde tescil edilerek 21/05/2009 tarihinde ilan edildiği, bu şirketin 13/08/2012 tarihli 4 sayılı ortaklar kurulu kararı gereğince …’ın şirket ortağı …’na ait 500 palı devralarak şirkete ortak olduğu, 18/06/2014 tarihinde de şirket müdürü olduğu, şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, 01/03/2016 tarihinde müdürlük görevinden azledildiği, temsil ve ilzam yetkisinin iptal edildiği, bu şirkette müdür olarak görev yaptığı sürede faaliyet konularının plastik enjeksiyon ve plastikle ilgili her türlü mamül ve malzemenin tasarımı, alım, satımı, ithal ve ihracını yapmak, tıbbi alet ve malzemelerin imalatı, alım-satımı, ithal ve ihracının yapmak, her türlü plastik kalıp imalatı yapmak, mobilya ve ahşa eşya imalatı, alım-satımı, ithal ve ihracını yapmak şeklinde dört ana başlıkta toplandığı, şirket merkezinin 21/06/2016 tarihli genel kurul kararı ile “…” adresine naklettiği, bu değişikliğinde 22/06/2016 tarihinde ticaret siciline tescil edilerek 27/06/2016 tarihinde ilan edildiği, …-… ticari işletmesi ile ilgili yapılan incelemede; bu işletmenin 10/03/2015 tarihinde ticaret siciline kaydedildiği, kuruluş adresinin “…” adresi olduğu, işletmenin tek yetkilisinin … olduğu, faaliyet konularının plastik enjeksiyon yöntemi ile plastik parça imalatı ve ahşap işletme yöntemi ile ahşap malzeme imalatı olduğu, … … ile … Ticaret işletmesinin faaliyet konularının, plastik enjeksiyon ve her türlü plastik mamul imalatı ile ahşap mamul üretiminin aynı olduğu, … … ve … Ticaret kayıtları ve rekabet yasağı açısından şirketlerin kuruluşu ve yetkili olduğu dönemler dikkate alınarak incelendiğinde; … ın 2015 yılı yurtiçi satışlarının toplam 67.598,23 TL, yurtdışı satışlarının toplam 658.167,76 TL, 2016 yılı yurtdışı satışlarının toplam 8.863,96 TL olduğu, 6102 sayılı TTK’nin 626. maddesinin 2. fıkrasında limited şirket müdürlerinin rekabet yasağının düzenlendiği, ancak yasak kapsamının detaylandırılmadığı, doktrinde rekabet yasağına uygunluk belirlenirken ilk hareket noktasının şirket sözleşmesindeki faaliyet konuları olduğu, bunun yanında fiilen yürütülen faaliyetlerin de esas alınması gerektiğinin yaygın olarak benimsendiği, bu itibarla … Tıbbi Cihazların sözleşmedeki faaliyet konuları ve fiili satışları dikkate alındığında; …-… Ticaret işletmesinin rekabet yasağına aykırı olduğu belirlenen satışlarının 2015 yılı için yurtiçi satışların toplam 108.842,68 TL, yurtdışı satışların toplam 11.285,70 TL 2016 yılı 01/03/2016 tarihine kadar yurtiçi satışların toplam 28.162,00 TL olduğu, bu tablo verilerinden … Ticaret’in toplam 148.290,38 TL rekabet yasağı kapsamında satış yaptığı, satış yapılan firmaların çoğunluğunun davacı …Tic. Ltd. Şti’nin müşterileri olduğu, diğer taraftan bilirkişi kurulu tarafından yapılan incelemede; …-… Ticaret işletmesinde rekabet yasağı kapsamındaki dönemde davacı … …’a müdür olan …’ın davacı şirket ana sözleşmesinde rekabet yasağı hükümlerine tabi olmayacağına dair hüküm bulunmadığı gibi bu konuda diğer ortaklar tarafından verilmiş herhangi bir karara rastlanmadığı, Yargıtay 11 HD’nin 2016/12303 Esas 2018/6733 Karar sayılı kararında şirket müdürünün, şirket ortaklarının muvafakati olmadan rekabet yasağına aykırı davrandığı belirlendiğinden elde ettiği gelirin şirkete verilmesi istemli davada; rekabet yasağına aykırı hareket eden müdürün davacı şirketin karı oranında bu bedeli ödemesi gerektiğinin kabul edildiği, bu itibarla …’ın … … şirketinde müdür olarak görev yapması, rekabet yasağına konu satışların gerçekleştirildiği …-… Ticaret işletmesinin de 10/03/2015 tarihinde kurulmuş olması dikkate alındığında incelenen Yargıtay kararı doğrultusunda … … şirketinin 2015-2016 yılı kar zarar durumunun şirket kurumlar vergi beyannamesinden tespit edilerek toplam satışların dönem kar zararına oranının hesaplandığı buna göre adı geçen şirketin zarar ettiğinin belirlendiği, şirket zararının sebepleri araştırıldığında; şirketin faaliyet giderlerinin yüksek olmadığından kaynaklandığının belirlendiği, sonuç olarak; davalı …’ın … Ticaret işletmesinde gerçekleşen rekabet yasağı kapsamındaki 120.842,68 TL’lik satışı ile ilgili olarak bu satışın … … şirketinde gerçekleştirilmesi halinde dönem kar ve zararına göre … şirketinin herhangi bir kaybının olmadığının ortaya çıktığı, … Tic. Ltd. Şti ile yapılan incelemede; adı geçen şirketin … San. Ve Tic. Ltd. Şti unvanı ile 03/02/2006 tarihinde kurulduğu, 09/02/2006 tarihinde ilan edildiği, faaliyet konularının inşaat ve emlak sektörüne yönelik işler olduğu, kuruluş adresinin “…” olarak ticaret sicilinde kayıt edildiği ve 17/12/2015 tarihinde sicile tescil edilen değişiklikle adresinin ” …” olarak değiştirildiği, …’ın şirkete 17/11/2008 tarihinde ortak olduğu ve bu tarihte yapılan ortaklar kurulu kararı ile müdür olarak seçildiği ve 26/04/2011 tarihinde şirket müdürlüğünün iptal edildiği, keyfiyetin 04/11/2011 tarihinde TSG’de yayınlandığı, şirketin unvanının 08/12/2015 tarihinde … Tic. Ltd. Şti olarak değiştirildiği, durumun 17/12/2015 tarihli sicil gazetesinde yayınlandığı, …’ın … … şirketinde 13/08/2012 tarihinden itibaren ortak olduğu, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ana sözleşmede şirket ortaklarının rekabet yasağına tabi olduklarına ilişkin hüküm bulunmadığı gibi … San. Tic. Ltd. Şti’deki ortaklığı bakımından rekabet yasağı kapsamında olmadığı, … Tıbbi Cihazlardaki müdürlüğü ile … San. Tic. Ltd. Şti’deki müdürlük tarihlerinin farklı zamanları içermesi nedeni ile TTK 626/2 madde hükmüne göre rekabet yasağı kapsamında olmadığı, … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile ilgili yapılan incelemede; bu şirketin 04/12/2012 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, 12/12/2012 tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiği, şirket hisselerinin tamamının …’e ait olduğu ve adı geçenin 10 yıllığına şirket müdürü olduğu, şirket adresinin “…” olduğu, şirket ana sözleşmesine göre faaliyet konularının özetle her türlü yurtiçinde ve yurtdışında imal edilen ilaçlar ve sarf malzemelerinin toptan ticaretini yapmak, pazarlamak, imalat, ithalat ve ihracatı ile ilaç ruhsatı almak, kiralamak şeklinde olduğu, bu şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan incelemelerde, genel yönetim giderleri dışında herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Asıl dava haksız rekabet ve limited şirket müdürünün rekabet yasağının ihlaline dayalı maddi ve manevi tazminat ilişkindir. Davacı gerçek kişiler ile davalı gerçek kişinin davacı limited şirketin ortakları ve temsilcileri oldukları, şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği, davalı gerçek kişinin davacı şirketle aynı alanda faaliyette bulunmak üzere sonradan kurulan davalı şirketin tek başına temsil ve ilzama yetkili müdürü olarak atandığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Dava dilekçesinde davacı taraf davalının haksız rekabette bulunduğunu, davalı gerçek kişinin 6102 sayılı TTK’nın 626/2. maddesinde düzenlenen müdürün rekabet yasağını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Davacı gerçek kişilerin gerek haksız rekabet gerekse müdürün rekabet yasağı ile ilgili iddialarla doğrudan bir ilgisi bulunmamaktadır. İleri sürülen iddialar, asıl davada dava dışı … … San ve Tci. Ltd. Şti.’ni ilgilendiren vakıalardır. Davacı gerçek kişilerin, şirkette salt ortaklık ve müdür sıfatının olması, böyle bir davayı kendi adına açması için yeterli değildir. O halde, davacılar bakımından aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16/02/2014 tarih 2014/1233 Esas 2014/19833 Karar sayılı emsal ilamı) asıl davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi yerinde olmadığından asıl davaya ilişkin kararın kamu düzeni gözetilerek kaldırılması ve asıl davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının, davacıların da ortak olduğu … … San ve Tci. Ltd. Şti. ortağı ve müdürü olduğu halde, aynı alanda faaliyet gösteren iki adet şirket yada işletme kurup kurmadığı, aynı alanda faaliyet gösterip göstermediği, Medisafenin imkanlarını ve müşterif portföyünden dava dışı bu şirketleri yararlandırıp yararlandırmadığı, bu şekilde rekabet yasağına aykırı davranıp davranmadığı, haksız rekabet yapıp yapmadığı, davacı … … San ve Tic. Ltd. Şti. nin bu şekilde maddi ve manevi zararlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, bu zarardan davalının sorumlu olup olmayacağına ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Bağlılık Yükümlülüğü Ve Rekabet Yasağı” 613. maddesinde şirket sözleşmesiyle, ortakların şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak zorunda olduklarının öngörülebileceği, şirket ortaklarının, esas sözleşmeye bu yönde konulacak bir hükümle, ortak oldukları süre boyunca şirketle rekabet etmekten yasaklayabilecekleri düzenlenmiştir.
Aynı yasanın “Özen Ve Bağlılık Yükümü, Rekabet Yasağı” başlıklı 626. maddesinde de şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemişse, müdürlerin şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamayacakları, şirket sözleşmesinde ortakların onayı yerine ortaklar genel kurulunun onay kararının öngörülebileceği düzenlenmiştir.
Buna göre limited şirket ortakları ile müdürlerinin rekabet yasağı açısından en temel fark, ortakların rekabet yasağına tabi tutulabilmeleri için şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması gerekirken müdürlerin ise şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması veya diğer ortakların yazılı olarak izin vermeleri veya ana sözleşmede bu konuda genel kurul kararının bulunması gereklidir.
Davalı …’ 30/12/2008 tarihinde … … Ltd. Şti’ye ortak olduğu ve halen ortaklığının devam ettiği, … … şirketinin ana sözleşmesinde şirket ortaklarının rekabet yasağına tabi olduklarına ilişkin hüküm bulunmadığı, dolayısıyla …’ın ortak sıfatı ile rekabet yasağına tabi olmayacağı anlaşılmıştır. Davalının 6102 sayılı kanunun 626/2 maddesi karşısında müdür sıfatı ile rekabet yasağı yönünden yapılan değerlendirmede ise; bilirkişi raporunda …-… ticari işletmesi ile ilgili, … … ve … Ticaret kayıtları ve rekabet yasağı açısından şirketlerin kuruluşu ve yetkili olduğu dönemler dikkate alınarak yapılan incelemede, davalı …’ın … Ticaret işletmesinde gerçekleşen rekabet yasağı kapsamındaki 120.842,68 TL’lik satışı ile ilgili olarak bu satışın … … şirketinde gerçekleştirilmesi halinde dönem kar ve zararına göre … şirketinin herhangi bir kaybının olmadığının ortaya çıktığı; … Tic. Ltd. Şti ile yapılan incelemede, …’ın şirkete 17/11/2008 tarihinde ortak olduğu ve bu tarihte yapılan ortaklar kurulu kararı ile müdür olarak seçildiği ve 26/04/2011 tarihinde şirket müdürlüğünün iptal edildiği, …’ın … … şirketinde 13/08/2012 tarihinden itibaren ortak olduğu, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ana sözleşmede şirket ortaklarının rekabet yasağına tabi olduklarına ilişkin hüküm bulunmadığı gibi … San. Tic. Ltd. Şti’deki ortaklığı bakımından rekabet yasağı kapsamında olmadığı, … Tıbbi Cihazlardaki müdürlüğü ile … San. Tic. Ltd. Şti’deki müdürlük tarihlerinin farklı zamanları içermesi nedeni ile TTK 626/2 madde hükmüne göre rekabet yasağı kapsamında olmadığı; … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile ilgili yapılan incelemede, bu şirketin 04/12/2012 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, 12/12/2012 tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiği, şirket hisselerinin tamamının …’e ait olduğu ve adı geçenin 10 yıllığına şirket müdürü olduğu, şirket adresinin “…” olduğu, şirket ana sözleşmesine göre faaliyet konularının özetle her türlü yurtiçinde ve yurtdışında imal edilen ilaçlar ve sarf malzemelerinin toptan ticaretini yapmak, pazarlamak, imalat, ithalat ve ihracatı ile ilaç ruhsatı almak, kiralamak şeklinde olduğu, bu şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan incelemelerde, genel yönetim giderleri dışında herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, bu nedenle bu şirketle ilgili rekabet yasağının şirket müdürü yada şirket ortağı olarak ihlal edilmesinin mümkün olmadığı, aynı gerekçelerle haksız rekabet koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince birleşen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin birleşen davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacılar vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, asıl davada verilen hükmün gerekçe yönünden kaldırılmasına ve asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Birleşen dava yönünden davacılar vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin yatıran üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
B)A)1-Asıl dava yönünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden KABULÜ ile,
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/06/2019 tarih ve 2017/146 Esas 2019/495 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca gerekçe yönünden KALDIRILMASINA,
2-Asıl davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Bu karar nedeniyle alınması gereken 269,85 TL harçtan harçtan peşin alınan 870,96 TL’nin mahsubu ile 601,11 TL karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 1.000 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine
7-Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı … tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı … tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/11/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.