Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/290 E. 2022/460 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/290 Esas 2022/460 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/290
KARAR NO : 2022/460

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI : 2017/306 Esas, 2019/473 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Şirkete Yönetim Kayyımı Atanması, Şirketin Feshi, Genel Kurula Çağrı İçin Yetki Verilmesi, Şirkete Denetçi Atanması
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2022

Taraflar arasındaki şirkete yönetim kayyımı atanması şirketin feshi genel kurula çağrı için yetki verilmesi, şirkete denetçi atanması ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; eşi …’in dava dışı … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Ticaret Limited Şirketin deki 100 adet hissesini 16/12/2009 tarihinde davalı …’e devrettiğini, davalının ortaklar kurulu kararıyla şirket ortağı olarak kabul edildiğini ve 22/12/2009 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısında ayrıca şirket müdürü olarak seçildiğini, halen davalının şirket müdürü olarak görevine devam ettiğini, tarafların ortak olduğu yazılım haklarının sadece davalıya aitmiş gibi davranışları bulunduğunu, şirket hakkında kendisinin söz sahibi edilmediğini, yazılım ve verilerinin davalı tarafından kopyalandığını, şirket kazancının sürekli eksik gösterildiğini, müvekkilinin haklarını görmezden geldiğini, iyi niyetli çabalarının sonuç vermediğini, bu nedenle eldeki davanın açılmasının gerektiğini, Ankara 44. Noterliğince keşide edilen 08.03.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamede “müvekkilinin hak ve alacaklarının şirket için denetim, şirket mal varlığının korunması kontrol yetkilerinin yerindeliğinin denetimi adına tüm fatura, resmi defterler, geçmiş yıllar bilançoları, şirket muavin defterlerinin şirket merkezi adresinde söz konusu ihtarın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde denetime sunulması, TTK nın 667. ve diğerleri maddeleri ve kanunun ilgili maddeleri uyarınca 2017 yılı şirket olağan genel kurul toplantı gün ve zamınının müvekkil ortağa bildirilmesi”, talebinde bulunulduğunu, davalının talepleri karşılamak bir yana haksız beyan ve cevaplarla konuyu sürümcemede bıraktığını, davalının … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüm banka ve kredi kuruluşu benzeri kurumlardaki hesaplarını kendi hesabı gibi kullandığını, şirket adına gereksiz borçlandırıcı işlemler yaptığını, şirkete ait verileri kaçırdığını, davalının yeni bir şirket ve ofis üzerinden şirket verilerini kullanarak haksız kazanç sağlama çabasında olduğunu, … şirketine at iştigal konusu programların kullandırılmaması için şirket ile tüm müşterileri arasında aktedilen tüm yazılı sözleşmelerin mahkeme tarafından celbi gerektiğini, şirket tarafnıdan satışı yapılan tüm programların ve benzeri kayıtların listesinin çıkarılması bu itibarla kullanıcılara hizmeti veya satışı yaptığı halde faturası kesilmeyen alacaklarında var olduğu bilindiğinden bu alacaklarında listelenmesi amacıyla şirketin mali tefter ve hesaplarının incelenmesinin şart olduğu iddiasıyla, şirket yönetimine yönetim kayyumu atanmasını, mahkeme aksi kanaatte ise şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini, şirket genel kurulunun yapılması için taraflarına yetki verilmesini, şirketin mali durumunun tesbitini, şirket hesap ve defterlerinin şirket merkezine getirilerek şirket denetiminin yapılmasını, şirket kayıtlarını ve belgelerinin şirket için atanan kayyuma devrine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, şirket ana sözleşmesine göre mahkemeye gidilmesinin mümkün olmadığını, tasfiye dahil tüm sorunların hakem yoluyla çözülmesi gerektiğini, temelde davanın reddini talep etmekle beraber netice itibariyle kendilerinin de şirketin tasfiyesini istediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı, bilgi alma hakkının kullanılması, şirket genel kurulunun toplanmasına karar verilmesi, şirketin feshi ya da çıkmaya karar verilmesi, şirkete yönetim kayyumu atanması, özel denetçi tayini isteminde bulunmuş, neden olarak da, şirketin davalı tarafından kötü yönetilmesini, şirkete ait bilgisayar programlarının ve şirkete ait yazılımlar ve bu yazılımlara ilişkin hakların davalı tarafından şahsi mal edinilmesi ya da üçüncü kişilere devredilmesi şeklinde maddi vakıalara dayanmış ve buna göre istemde bulunmuşsa da; davaya konu ettiği olayları ispatlayacak nitelikte delil sunmadığı, gibi mahkemece atanan bilirkişiler vasıtasıyla şirket defter ve kayıtlarının incelenmesine dayalı raporlarında böyle bir delile rastlanılmadığı, davacının iddialarını somut deliller ile ispatlayamadığı, şirketi genel kurula çağırmak için yönetim kuruluna başvurulmadığı, bilgi alma hakkını kullanmak için gerekli başvuruyu yapmadığı bilirkişiler tarafından şirket kayıtları incelendiği sırada varlığı tesbit edilen noter ihtarının da genel kurul tarihinin kendisine bildirilmesi isteğini içerdiğinin bilirkişiler tarafından bildirildiği, esasen bu noter ihtarına ulaşılamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalının sunduğu şirket evraklarının usulsüz olup, bilirkişi incelemesinden sonraki tarihte tasdikinin yapıldığınıı,
Bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere, bilirkişilerin şirket merkezine ilk kez gittikleri 16.04.2018 tarihi itibariyle davalı …’in, bir kısım evrakların şirket merkezinde bulunmadığını kabul ve ikrar ettiğini, ancak 16.04.2018 tarihi itibariyle hiçbir evrakı bilirkişi incelemesine sunmadığını,
Devamında sunulan tüm evrakların noterden resmi tasdik tarihi 19.04.2018 olduğunun görüldüğünü, … resmi bilirkişi incelemesi esnasında sunamadığı evrakları; bilirkişi incelemesinden 3 gün sonraki tarihte ilk kez tasdik ederek dosyaya sunduğunu, bu hususun 16.04.2018 tarihli bilirkişi tutanağına ve rapora da yansıdığını, Tek başına bu usulsüzlüklerin dahi dava konusu iddialarının haklılığını ve davalının usulsüz işlemlerini açık bir şekilde ortaya koyduğunu,
Şirket defterlerinin müvekkilinin denetimine sunulması, olağan genel kurul toplantısı yapılması, toplantı tarihinin bildirilmesinin noter ihtarı ile istendiğini,
Ankara 44. Noterliği 08.03.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile; müvekkilin hak ve alacaklarının şirket içi denetimi, şirket malvarlığının korunması, kontrol yetkilerinin yerindeliğinin denetimi adına tüm; fatura, resmi defterler, geçmiş yıllar bilançoları, şirket muavin defterlerinin şirket merkezi adresinde, söz konusu ihtarın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde denetimine sunulması, TTK’nın 667 vd. Maddeleri ve Kanunun ilgili maddeleri uyarınca 2017 yılı şirket olağan genel toplantı gün ve zamanının müvekkil ortağa bildirilmesi talebinde bulunulduğunu,
Şirketi genel kurula çağırmak ve bilgi alma hakkını kullanmak için taraflarınca keşide edilen Ankara 44. Noterliği 08.03.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarın dava dilekçesi ekinde sunulduğu gibi bilirkişiler tarafından incelenen şirket kayıtları içerisinde de varlığının tespit edildiğini,
Müvekkili ile davalı …’in %50 – %50 ortağı olduğu “… Bilişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.” tarafından üretilen ve hakları bu şirkete ait olan bilişim/yazılım ürünleri, …’in oğlu tarafından kurulan “… Bilişim Yazılım ve Bilgisayar Hizmetleri” unvanıyla ticari işletme tarafından kullanılarak gelir sağlandığını,
Söz konusu iki şirketin sigortalı çalışanlarının da aynı kişiler olup, davalı …’in …’in yazılımları gibi çalışanlarını da yeni şirkete aktardığını,
Şirketin kar/zarar edip etmediği hususu ve bunun sonuçlarının usulüne uygun şekilde incelenmediğini,
Dava konusu şirketin zarar etmesi halinde davalarının haklılığı yani şirkete kayyum atanması gerektiğini, şirketin feshinin gerektiği hususlarının ispatlanmış olacağını,
Dava konusu şirketin kar etmesi halinde de müvekkili ortağa kar payı dağıtılması için gerekli koşulların oluştuğunu, buna göre kar payı dağıtımının usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesi gerekeceğini,
Dava dilekçelerindeki talepler hakkında da yeterli inceleme yapılmaksızın; denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınmaksızın karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davalı şirkete yönetim kayyımı atanması şirketin feshi, genel kurula çağrı için yetki verilmesi, şirkete denetçi atanması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı yanca sunulan Ankara 44. Noterliği’nin 08.03.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarname örneğinin incelenmesinde; keşidecisinin …, muhatabının … olup, konusunun ise … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Ticaret Limited Şirketi hakkında olup, keşideci … tarafından ortağı olduğu … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Ticaret Limited Şirketinin ticari defter ve kayıtlarının şirket merkezinde ihtarın tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde ortağın denetimine sunulmasının ihtar edildiği, ayrıca 2017 yılı şirket olağan toplantı günü ve zamanının tarafına bildirilmesinin istendiği, ihtarın 10/03/2017 tarihinde …’e tebliğ edildiği,
Dava dışı … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Ticaret Limited Şirketine ait Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 25/12/2009 tarihli incelenmesinde; …’e ait 100 hissenin 21/12/2009 tarihinde davalı … tarafından Ankara 11. Noterliğinden hisse devir satış sözleşmesi ile satın alındığı, 22/12/2009 tarihli ortaklar kurulu toplantısında hisse devrinin ortaklar tarafından kabul edildiği, davalı …’in şirket ortağı olduğu ve aynı tarihli ortaklar kurulu kararıyla da süresiz şirket müdürlüğüne seçildiği,
Şirketin en son ticaret sicil gazetesine göre 13/02/2014 tarihinde genel kurul yaptığı, genel kurulda sermaye artırımına gidildiği, toplantıya … ve …’in katıldığı, şirketin halen ortaklarının … ve … olduğu, dava dışı … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Ticaret Limited Şirketi adresinin “…/ Ankara” olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; şirket sözleşmesinin 20. Maddesinde şirket ortakları arasında anlaşmazlık çıkması halinde öncelikle Tahkim’e başvurulması yönünde düzenleme bulunsa da, söz konusu düzenlemenin dava konusu olaya uygulanmasının söz konusu olamayacağını,
… Bilişim Hizmetleri ve Araştırma Tic. Ltd. Şti.’nin 21.12.2009 tarihinden itibaren ve halen temsil ve ilzama yetkilisinin … olduğu, genel kurulun son olarak 11.02.2014 tarihinde toplandığı ve sermaye artırımı kararı aldığı 2017 yılı olağan genel kurulunun yapıldığına dair kayda rastlanmadığı, davacının dava dilekçesinde belirttiği konuların yönetim kayyımı atanması için gerekli saydığı koşulları karşılamadığı, dolayısıyla kayyım atanması için gerekli şartların oluşmadığı,
Limited Şirketin sona erme sebeplerinin TTK’nun 636. maddesinde düzenlendiğini, düzenleme ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal içtihatları dikkate alındığında, davacının iddiaları da gözetildiğinde şirketin feshi için somut bilgi belge bulunmadığını,
Davacının 08.03.2017 tarih … yevmeyi numaralı ihtarnamesinin dosyada bulunmadığını, bunun yanı sıra kayıtları üzerinde yapılan incelemede 2017 yılı genel kurulunun yapılmadığının anlaşıldığını, şirket ortağının bilgi alma ve inceleme hakkının TTK’nun 614 ve devamı maddelerde düzenlendiğini, bilgi alma istemi kabul edilmeyen ortağın mahkemeden bu konuda talepte bulunabileceğini, mahkemenin bu konu da vereceği kararın kesin olduğunu,
TTK 617. maddesinde genel kurul toplantısının düzenlendiğini, bu konuda Anonim Şirketlere ait 411. maddeye atıf yaptığı, 411. maddede %10 hisseye sahip ortakların genel kurulun toplantıya çağrılmasını Yönetim Kurulundan isteyebileceğini, 412. madde hükmüne göre istemin red edilmesi halinde ortağın mahkemeden genel kurulun toplanmasını isteyebileceğinin, mahkemenin bu konuda verdiği kararın da kesin olduğunu, somut olayda bilgi hakkının kullanılması için ve mahkeme vasıtasıyla genel kurulun toplantıya çağırması için gerekli şartların oluşmadığını,
Şirkete özel denetçi atanmasının Türk Ticaret Kanununda 635. madde hükmünün yaptığı atıf gereği, 397. madde düzenlendiği, bilgi alma hakkını kullanan pay sahibinin belirli olayların özel bir denetim ile açıklığa kavuşturulmasını genel kuruldan isteyebileceğini, istemin reddi halinde 439. madde hükmüne göre, şirketin %10 payına sahip ortakların özel denetçi tayini isteyebileceğini, somut olayda bu şartlarında yerine gelmediği belirtilmiştir.
Davacı yanca, davalı …’in müvekkili ile ortak oldukları … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Ticaret Limited Şirketi dışında … Bilişim Yazılım ve Bilgisayar Hizmetleri Şirketini kurduğunu iddia ettiği, Ticaret Sicil Gazetesinin 28/04/2017 tarihli sayısında … Bilişim Yazılım ve Bilgisayar Hizmetleri Şirketinin 24/04/2017 tarihinde dava açıldıktan 4 gün sonra sicile tescil edildiği, … Bilişim Yazılım ve Bilgisayar Hizmetleri Şirketinin sahibinin Oğuz Köymen olup, yerleşim yerinin “… / Ankara” adresidir.
Somut olaya gelince; davacı yanca, ortağı olduğu dava dışı … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Ticaret Limited Şirketi’nde bilgi alma hakkını kullanamaması, şirket genel kurulunun toplantıya çağrılması için yetki verilmesi, şirkete kayyım atanması ve şirkete özel denetçi atanması, olmadığı takdirde şirketin feshine yönelik olarak işbu dava açılmıştır. Davacı yan dava dilekçesinde dava dışı … Bilişim Hizmetleri Araştırma ve Ticaret Limited Şirketi’nin müdürünün davalı olduğunu ve şirketin kötü yönetildiğini, şirkete ait bilgisayar programları, yazılımlar ile bu yazılımlara ilişkin programların davalı tarafından şahsi mal edindiği, şirkete gereksiz borçlandırıcı işlemler yaptığı, şirkete ait verileri kaçırdığı, yeni bir şirket ve ofis üzerinden şirket verilerini kullanarak haksız kazanç sağlama çabası içerisinde bulunduğu iddia edilmiş ise de, dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyetinin raporunda da belirtildiği üzere davacının bu iddialarını somutlaştırmadığı, buna ilişkin somut bilgi belge ve delil sunmadığı, bilirkişi heyeti tarafından incelenen dava dışı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenmesinde de davacının iddiasını doğrulayıcı bilgi belge tespit edilemediği anlaşıldığından davacının şirketin kötü yönetildiği ve bu nedenle feshi gerektiğine yönelik açılan davasının reddi gerekmektedir.
Öte yandan, davacı yanca Ankara 44. Noterliği’nin 08.03.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarname çekilmiş ise de, ihtarname içeriğine göre davacı yanın şirket ortağı olarak ortağı olduğu şirketin ticari defter ve kayıtlarını inceleme talebinde bulunduğu, ayrıca, 2017 olağan genel kurul toplantısının tarafına bildirilmesinin istendiği anlaşılmakla söz konusu ihtarın davacının ortağı olduğu şirketten haklı nedenle ortaklıktan çıkma sebebi sayılaması mümkün değildir.
Ayrıca, davacı yan, her ne kadar dava dışı şirketin müdürü olan davalıya Ankara 44. Noterliği’nden çekmiş olduğu ihtar ile şirketin ticari defter ve kayıtlarını inceleme talep etmiş, inceleme ile birlikte 2017 yılı Olağan Genel Kurulunun tarafına bildirilmesi istenmiş ise de, bu talebinin şirket müdürü ve genel kurulunca uygun görülmemesi halinde 6102 Sayılı Yasa’nın 411.maddesi atfıyla aynı yasanın 412.maddesi gereğince mahkemeden genel kurulun toplanmasını isteyebileceği, bilgi ve inceleme hakkının kabul görmemesi halinde ise yine mahkemeden aynı yasanın 614.maddesi gereğince talepte bulunabileceği gibi aynı yasanın 635.maddesi atfı ile özel denetçi atanması için genel kurulunun bu talebinin reddi halinde aynı yasanın 439.maddesi gereğince mahkemeden özel denetçi atanmasını talep ve dava hakkı bulunduğu halde davacının bu yönde talepte bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi belgeyi dosyaya sunmadığı anlaşılmakla davacı yanın şirketin genel kurula götürülmesi için kendisine bilgi verilmesi ve bilgi alma hakkının kullanılmasına ve şirkete özel denetçi atanmasına yönelik talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı da usul ve yasaya uygundur.
Diğer yandan, limited şirketin haklı nedenle feshi davasının şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiği, iki ortaklı limited şirketlerde tarafların davada yer alması halinde davanın şirkete karşı açıldığının ve dava dilekçesinde diğer ortağın gösterilmesinin şirketi temsilen yapılmış olduğunun kabulünü gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/04/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.