Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/289 E. 2022/441 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2018
NUMARASI :….
DAVA TARİHİ : 14/04/2017
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalıların icra takibine itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuyla davacının takip tarihi itibarıyla talep edebileceği alacak miktarının tespit edildiği, davalılar… ve şirketin yargılama aşamasında icra takibine itirazlarından vazgeçtikleri, anılan davalılar hakkındaki davanın konusuz kaldığı, yargılama aşamasında ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan tahsilatların öncelikle faiz borcundan mahsup edilerek hesaplama yapıldığı gerekçesiyle davalılar …. ve… aleyhine açılan dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 841.577,88 TL faiz, asıl alacak ve BSMV, 440,00 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 842.017,88 TL yönünden, diğer borçlular… ve … … şirketi aleyhine devam eden icra takiplerinde yapılacak tahsilatlar, tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde, devamına takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek %36 temerrüt faiziyle ve BSMV’si ile birlikte tahsili ve 1.290,00 TL gayri nakdi krediden kaynaklanan borcunun faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi için icra takibine itirazın iptaliyle takibin devamına, hükmedilen alacak üzerinden %20 nispetinde hesap edilen 168.491,57 TL icra inkar tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hazırlanan bilirkişi raporunda itirazın iptali davası açıldıktan sonra yapılan tahsilatlar düşülerek alacak tutarının hesaplandığını, kararın da buna göre verildiğini, takip tarihi itibarıyla alacaklı olunan miktar üzerinden karar verilmesi gerektiğini, sonra yapılan tahsilatların kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce re’sen dikkate alınacağını, ipotekli taşınmazın satışından yapılan tahsilatlar düşülerek kalan alacak tutarı üzerinden takibin devamına karar verildiğini, icra müdürlüğü tarafından yapılacak alacak tutarının hesaplanmasında, yapılmış olan tahsilatın re’sen dikkate alınarak tekrar alacak tutarından düşülmesi durumunda mükerrer tahsilat hesaplanmasının söz konusu olacağını, davadan sonra yapılan tahsilatlar hüküm kurulurken dikkate alındığı için müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2017/4256 sayılı takip dosyası, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 26/02/2018 tarihli bilirkişi raporu, genel kredi sözleşmesi sureti, hesap kat ihtarı, davalı asıl borçlu şirket banka hesap hareketleri, davalı şirket ve… vekilinin icra dosyasına sunduğu itirazdan vazgeçme dilekçesi, yapılandırma belgeleri, Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2016/3226 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosya sureti, ipotek belgesi, davalı şirket ortaklığını gösterir ticaret sicil gazetesi sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2017/4256 sayılı icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin davacı banka ile davalı şirket arasında akdedildiği, 27/02/2014 tarihli 750.000,00 TL limitli sözleşmede diğer davalıların aynı limit ile müteselsil kefil olduğu, limit artışıyla sözleşme limitinin 1.750.000,00 TL’ye çıkarıldığı, davalılar… ve …’in limit artışında da aynı limit ile müteselsil kefil olduğu, sözleşme tarihinde davalılar… ve … davalı asıl borçlu şirket ortağı olduğundan TBK’nun 584/3. maddesi uyarınca eş rızasının aranmadığı, kefaletlerin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nun 583 vd. maddelerindeki şekil koşullarına uygun olduğu görülmüştür.
Dava tarihinden sonra davalı şirket ve… vekili dava konusu Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2017/4256 sayılı icra takip dosyasına verdikleri dilekçeyle takibe itirazlarından vazgeçmişlerdir.
Davalı şirketin taşınmazı üzerinde, davalı şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere davacı banka lehine 27/02/2014 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli ipotek tesis edilmiştir.
Anılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2016/3226 sayılı icra takip dosyasında ipotekli taşınmazın satışı nedeniyle, işbu dava tarihinden sonra, 29/11/2017 tarihinde davacı banka davalı şirket kredi hesabına 432.000,00 TL tahsilat kaydı yapmıştır.
Yargılama aşamasında alınan ve banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle hazırlanan bilirkişi raporu ile, takip tarihi itibarıyla davacının 983.841,27 TL asıl alacak, 97.100,33 TL işlemiş faiz, 4.855,01 TL BSMV 440,00 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere 1.106.179,19 TL nakit, 1.290,00 TL gayri nakit alacağı bulunduğu, 1.000.000,00 TL ipotek limiti düşünce 106.179,19 TL nakit, 1.290,00 TL gayri nakit alacak kaldığı, 29/11/2017 tarihindeki ipoteğin satışıyla yapılan tahsilat nedeniyle rapor tarihi itibarıyla davacının davalıdan 842.017,88 TL nakit, 1.290,00 TL gayri nakit alacaklı olduğu, %36 temerrüt faiz oranının uygulanacağı tespit edilmiştir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı şirket ve…’in takibe itirazlarından vazgeçmeleri nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesi yer olmadığına, diğer davalı yönünden ise bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda açıklandığı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların sözleşmede müteselsil kefil olarak imzasının yer aldığı, kredi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiği, dava tarihinden sonra davalı şirket ve…’in icra takibine itirazlarından vazgeçtikleri, dava tarihinden sonra davacı bankanın 432.000,00 TL tahsilat yaptığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan itiraza uğrayan alacak nedeniyle talep edebileceği herhangi bir alacak bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, davalıların icra takibine itirazlarının yerinde olup olmadığı, dava tarihinden sonra tahsil edilen miktarın itirazın iptali davasında alacaktan mahsup edilmesi gerekip gerekmediği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı şirket ve… dava tarihinden sonra icra takibine itirazlarından vazgeçmiştir. Mahkemece anılan davalılar yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Davalı … hakkında açılan davada ise, dava tarihinden sonra yapılan tahsilat gözetilerek yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı banka ipotek borçlusu ve asıl borçlu olan davalı şirket aleyhine başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasında, dava tarihi olan 14/04/2017 tarihinden sonra, 29/11/2017 tarihinde ipotekli taşınmazın satışı nedeniyle davalı şirket kredi hesabından 432.000,00 TL tahsilat yaptığı dosya içeriğiyle sabittir. İtirazın iptali davasına konu icra takip dosyasında takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce yapılan ödemeler yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından ödeme tarihi itibarıyla davacı bankanın alacaklı olduğu miktarın tespit edilmesi gerekmekte ise de, dava tarihinden sonra yapılan ödemeler için aynı durum söz konusu olmayacaktır. Bir başka anlatımla dava tarihinden sonra yapılan ödemeler gözetilmeden takip tarihi itibarıyla bankanın alacaklı olduğu miktarın tespitiyle yetinilip dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında icra müdürlüğünce gözetilmesi yönünde hüküm kurulması gerekir.
Bu durumda mahkemece dava tarihinden sonra yapılan tahsilat dikkate alınmadan takip tarihi itibarıyla davacı banka alacağının hesaplanarak buna göre hüküm kurularak ve kurulacak hükümde davacının dava tarihinden sonra yaptığı 432.000,00 TL tahsilatın infaz aşamasında icra müdürlüğünce gözetilmesi gerektiğinin belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yapılan tahsilatın davacının hesaplanan alacağından mahsup edilmek suretiyle alacağı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan ve banka kayıtları üzerinde yerinde yapılan incelemeyi içeren bilirkişi raporundaki takip tarihi itibarıyla hesaplanan alacak miktarına yönelik herhangi bir istinaf itirazı bulunmamaktadır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 983.841,27 TL asıl alacak, 97.100,33 TL işlemiş faiz, 4.855,01 TL BSMV, 440,00 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere 1.106.179,19 TL nakit alacak, 1.290,00 TL gayri nakit alacağı bulunduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda yer alan alacak kalemleri ile takip talebindeki alacak kalemleri karşılaştırılıp, HMK’nun 26. madde hükmü gereğince davacı talebinin aşılamayacağı gözetildiğinde, davacının davalı …’den takip tarihi itibarıyla 983.841,27 TL asıl alacak, 15.812,92 TL işlemiş faiz, 440,00 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 1.000.094,19 TL nakit alacak, 1.290,00 TL gayri nakit alacağı bulunduğu tespit edilmiş, Dairemizce yeniden kurulan hüküm sırasında yapılan bu hesaplama gözetilmiştir.
Öte yandan, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde çekten kaynaklanan gayri nakdi alacağın depo edilmesinden kefilin sorumlu olacağına yönelik açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda davalı … davacının takip tarihi itibarıyla alacaklı olduğu çekten kaynaklanan 1.290,00 TL gayri nakit alacağın deposundan sorumluluğu bulunmamakta ise de, anılan kalem yönünden davanın kabulüne yönelik karara karşı anılan davalının herhangi bir istinaf itirazı bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında isabet görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık da gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı… ve şirket aleyhine açılan dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı hakkında açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık da gözetilerek KABULÜNE;
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2018 tarih ve 2017/292 Esas 2018/410 Karar sayılı kararının kamu düzenine aykırılık da gözetilerek KALDIRILMASINA,
B)1-Davalı… ve …… aleyhine açılan davalar konusuz kaldığından anılan davalılar hakkındaki davalarda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı … hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2017/4256 sayılı takibe anılan davalının itirazının 983.841,27 TL asıl alacak, 15.812,92 TL işlemiş faiz, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.000.094,19 TL nakit, 1.290,00 TL gayri nakit üzerinden iptali ile takibin anılan miktarlar üzerinden, 983.841,27 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %36,00 oranında temerrüt faizi ile bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak ve 1.290,00 TL gayri nakit alacağın davalı … tarafından davacı bankanın faiz getirmeyen bir hesabına depo edilmesi suretiyle takibin devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan 1.000.094,19 TL nakit alacağın %20’si oranında hesaplanan 200.018,83 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
5-Nakit alacak yönünden alınması gereken 70.887,34 TL harçtan peşin alınan 12.539,64 TL harç ile 5.182,20 TL icra harcının mahsubu ile bakiye 53.165,50 TL harcın (davalı …’in sorumluluğunun 50.594,59 TL ile, davalı şirketin sorumluluğunun 2.489,22 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Gayri nakit alacak yönünden alınması gereken 80,70 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 12.539,64 TL peşin harç ile 5.182,20 TL icra harcı toplamı 17.721,81 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Nakit alacak yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 68.872,01 TL vekalet ücretinin (davalı …’in sorumluluğunun 67.054,71 TL ile, davalı şirketin sorumluluğunun 5.466,02 TL ile sınırlı, davalı…’in tümünden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Gayri nakit alacak yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen nakit alacak üzerinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre takdir edilen 5.451,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan, 150,00 TL tebligat masrafı, 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 800,00 TL yargılama giderinin (davalı …’in sorumluluğunun 771,95 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

C)1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 45,90 TL posta giderinin (davalı …’in sorumluluğunun 44,29 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/04/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.