Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/286 E. 2022/559 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/286 Esas 2022/559 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/286
KARAR NO : 2022/559

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI : 2018/340 Esas 2019/866 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/04/2022

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama işi ile uğraştığını, işyerinde kiralamakta olduğu araçlardan biri olan … plakalı otomobilin 23/06/2017 tarihinde davalı … şirketi tarafından “aracın kiralama amaçlı kullanıldığı” belirtilerek 3.796,09 TL prim karşılığında sigortalandığını, söz konusu sigortalı aracın 05/10/2017 tarihinde araç kiralama sözleşmesi düzenlenerek dava dışı … adlı müşteriye teslim edildiğini, ancak kiralama süresinin dolması akabinde aracın müvekkiline iade edilmediğini, aracı teslim etmeyen şahsı aradıklarını, şahsın üçüncü bir şahsın kimlik bilgilerini kullanarak aracı kiraladığının anlaşıldığını, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/43404 numaralı dosyası ile soruşturmanın halen devam ettiğini, dolandırıcılık suçunun gerçekleşmiş olduğundan sigorta poliçesi kapsamında kalan zararın davalı … şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, ancak ihtarnameye rağmen emniyeti suistimalin kapsam dışı olması sebebiyle davalı şirket tarafından zararın karşılanmadığını iddia ederek şimdilik 100,00 TL’nin rizikonun gerçekleştiği 05/10/2017 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile tazmin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 31/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … plaka sayılı aracın kasko sigortası kapsamında sigortalandığını, davaya konu zararın emniyeti suistimalden kaynaklandığını ve bu hasarların teminat dışı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla aracın rayiç değerinin bilirkişi incelemesi neticesinde kasko sigortası genel şartları çerçevesinde belirlenmesini gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; rizikonun dolandırılıcılık suçu olduğu, bu suçun poliçe dahilinde olduğu, davalının riziko tarihinden itibaren aracın riziko tarihindeki değerine göre aracın bedelinin ödenmesinin gerektiği anlaşılmakla ve bilirkişi raporunda bu değerin 64.000,00 TL olduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile 64.000,00 TL’nin 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olayda poliçe ve genel şartlar muhdeviyatında yer alan çalınma olayının gerçekleştiğini, dava konusu talebin açıkça teminat dışı olduğu halde mahkemece eksik ve hatalı bir inceleme ile karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, kasko poliçesinde çalınma durumunun açıkça teminat kapsamı dışında olduğunu, aracı çalan … isimli şahsın sigortalıda güven oluşturduğunu ve aracı çaldığını, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda aracın akıbeti hakkında bilgi temin edilmeden fahiş tutarlarda hesaplama yapıldığını, aracın nerede olduğunu bilen … isimli şahıs ceza davası sonunda aracın yerini belirtme ihtimali varken tüm bunların beklenilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hesaplamada poliçe şartlarında yer alan muafiyetin uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle teminat kapsamı dışında bulunan hasara ilişkin işbu davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kasko sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, ihtarnameler, araç kiralama sözleşmesi, trafik tescil kayıtları, 24/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ve sair deliller dosya arasında mevcuttur.
Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/340 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının dava konusu olaylara ilişkin şikayeti üzerine dava dışı … hakkında dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı, davanın derdest olduğu görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince tespit edilecek maddi olgularla hukuk hakimi de bağlıdır. Dava konusu olaya ilişkin olarak davalı hakkında açılan ceza davasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24/11/2015 tarih ve 2015/5757 Esas 2015/12454 Karar sayılı ilamı).
Davalı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın davacı tarafından araç kiralama sözleşmesi kapsamında … adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesine itibar edilerek dava dışı … isimli şahsa kiralandığı, kira sözleşmesinin bitiminde aracın iade edilmemesi nedeniyle davacının şikayeti üzerine … hakkında Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/340 Esas sayılı dosyasında dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı, davanın derdest olduğu anlaşılmakta olup, 6098 Sayılı TBK’nun 74.maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, hem ilmi hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul e dildiğinden dava konusu olayın özelliği sebebiyle ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesi ve kesinleşecek suç vasfının gözetilerek dava konusu olayın sigorta teminatında olup olmadığının bundan sonra değerlendirilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18/11/2008 tarih ve 2007/9523 Esas 2008/13006 Karar sayılı; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 08/05/2019 tarih ve 2018/4506 Esas 2019/2698 Karar sayılı emsal ilamları) ilk derece mahkemesi kararının bu nedenle kaldırılması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih ve 2018/340 Esas 2019/866 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 1.049,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g. maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.