Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/280 E. 2022/287 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI …
….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/02/2015
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın …… arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve kredi kullandırıldığını, davalılarında sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefili oldukları, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2014/3285 sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, davalı tarafın, faiz ve ferileri ile vergi borcuna itiraz ile takibi durdurduğundan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın bir yıllık süreden sonra açıldığı, itirazlarına rağmen davacı bankanın davalıların evlerinde hacze gittiklerini, davacı bankanın Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2014/3285 sayılı dosyasında takip edilen alacak için 2014/4035 sayılı dosyasında da….. ve … aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, dosya kapsamında taşınmazların satıldığı ve bankanın alacağını faiziyle tahsil edildiği, Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/340 esas ve 14.01.2014 tarihli kararı ile İİK’nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklar için yapılan takipler ile rehinli takipler dışında dava dışı şirket aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir icra takibi yapılamamasına evvelce yapılan takiplerin durdurulmasına karar verildiği, bu nedenle Medeni Kanunda öngörülen dürüstlük kuralına riayet edilmeden aleyhlerine takip başlatıldığı, takipte öngörülen faizin yasal olmadığı, avans faizi yerine reoskont faizi üzerinden hesap yapıldı, takibe konu alacaklara kendilerinin kefil olup olmadıklarını ayırt edemedikleri, kefil oldukları sözleşmenin dosyaya sunulması ve açıklama yapılması gerektiği, Yargıtay içtihatları ile asıl borçlunun borcunun bulunduğu ispat edilmeden kendilerinin sorumlu tutulamayacağı, asıl borcun artması halinde kendilerinin bu artan miktardan sorumlu olmadığı, kefilin sonsuz sorumluluğunun bulunmadığı, kefilin hangi süre ile sorumlu olduğunun lirlenmesi gerektiği, kefilin sorumluluğunun asıl borçludan fazla olamayacağı, kefilin kefaleti dışındaki vergilerden sorumlu olmadığı savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, takip dosya örneği, hükme esas alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, Ankara 14.icra müdürlüğünün 2014/3285 sayılı dosyasına yapılan itirazın 3.154.408,64 TL asıl alacağa işletilen faiz ve BSMV’ye ilişkin 26.963,71 TL temerrüt faizi, 1.348,19 TL BSMV yönünden, 24.008,68 TL asıl alacağa işletilen faiz ve BSMV’ye ilişkin 161,34 TL işlemiş faiz, 34,22 TL BSMV yönünden iptali ile takibin bu bedeller üzerinden kaldığı yerden devamına, 3.154.408,64 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %39 temerrüt faizi ve %5 BSMV, 24.008,68 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30,24 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, hükmedilen alacağın %20’si olan 5.701,49 TL inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, reddedilen kısım yönünden davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İlk derece mahkemesi kararında ihtarname tebliğ tarihinden icra takibi tarihine kadar temerrüt faizi işletildiğini, bu tarihten önce faiz işletilmediğini, ayrıca taksitli kredi için işletilen akdi faiz oranı da yanlış tespit edildiğini,
Asıl borçlu firma ve davalılar hakkında keşide edilen Ankara 53.Noterliğinin 31.01.2014 tarih, ….. numaralı ihtarnamesinde hesap kesim tarihi itibari ile 155.758,93-TL olarak belirtilen faiz kaleminin ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmadığını, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince müvekkili banka tarafından anaparaya ilave edilebilecek olan söz konusu faizin anapara olarak değil ancak faiz olarak takipte talep edildiğini, ihtarnameye konu olan 155.758,93-TL faiz yok sayıldığını,
Temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi işletildiğini ancak hesap kesim tarihinden temerrüt tarihine kadar geçen sürede ne akdi ne temerrüt herhangi bir faiz işletilmediğini, faizsiz geçen bir süre söz konusudur olup, bu durumun hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile dava dışı …. Arasında 10.000.000,00 TL limitle imzalandığı, davalıların aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili oldukları,
Ankara 53. Noterliği’nin 31/01/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde; keşidecisinin T. … … A.Ş., muhataplarının ……., … ve ……. Numaralı kredi kartıyla ilgili olarak, 24.008,58 TL asıl alacak,510,42 TL faiz ve 24,30 TL diğer (BSMV, KKDF ve masraf) olmak üzeri toplam 24.543,40 TL, … Numaralı hesaptan kullandırılan İşletme İhtiyaç Krediyle ilgili olarak, 3.154.408,64 TL asıl alacak,155.284,51 TL faiz ve 7.764,22 TL diğer (BSMV, KKDF ve masraf) olmak üzere toplam 3.342.077,00 TL’nin 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin 04/02/2014 tarihinde muhataplara tebliğ edildiği,
Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2014/…. sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … … A.Ş, borçlularının …, … ve … olup, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 3.154.408,64 TL ana para, 31/01/2014 – takip tarihi arası %39 temerrüt faizi olan 197.195,59 TL, 9.859,79 TL BSMV, 260,47 TL masraf olmak üzere toplam, 3.361.724,49 TL ile kredi kartından kaynaklı 24.008,68 TL ana para, 31/01/2014 – takip tarihi arası %39 temerrüt faizi olan 684,56 TL işlemiş faiz, 34,22 TL BSMV olmak üzere 24.727,46 TL’nin tahsiline yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda özetle, takip tarihi (14.02.2014) itibariyle dava dışı borçlu …. davacı bankaya taksitli ticari kredi ve kredi kartından dolayı taksitli ticari krediden kaynaklanan, asıl alacağın 3.154.408,64 TL, temerrüt faizinin 26.963,71 TL, BSMV’nin 1.348,19 TL, 28.311,90 TL faiz ve ferileri, toplamda 3.182.720,54 TL borçlu olduğu, kredi kartından kaynaklanan, asıl alacağın 24.008,68 TL, temerrüt faizinin 161,34 TL, BSMV’nin 34,22 TL, 195,56 TL faiz ve ferileri, toplamda 24.204,24 TL borçlu olduğu, davalı kefillerin kefalet limiti (10.000.000,00 TL) asıl borçlu şirketin toplam 3.206.924,78 TL borcundan fazla olduğundan borcun tamamından sorumlu bulunduğu, takip tarihinden (14.02.2014) itibaren taksitli ticari krediden kaynaklanan asıl alacağa (3.154.408,64 TL) % 39 temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmak ve bu tarihe kadar hesaplanan faiz ve ferileri (28.311,90 TL) borca ilave edilmek, kredi kartından kaynaklanan asd alacağa (24.008,68 TL) … Bankasının üç ayda bir tespit ettiği akdi ve gecikme (Temerrüt) faiz oranlarının geçmemek üzere bankanın tespit ettiği temerrüt (gecikme) faiz oram ve % 5 BSMV uygulanmak ayrıca bu tarihe kadar hesaplanmış yukarıda tabloda görülen faiz ve ferileri (195,56 TL) borca ilave edilmek, ayrıca İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla yapılan takipteki tahsilatlar infazda göz önünde tutulmak, suretiyle tahsilinin gerektiği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davalılar …, … ve … ‘ın 10.000.000,00 TL limitle sözleşmenin müteselsil kefili oldukları, dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazları üzerine takibin durduğu ve eldeki işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, temelini oluşturan icra takibine konu edilmeyen hususlarda inceleme yapılamaz. (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2014 tarih ve 2014/2281 esas 2014/5304 karar sayılı içtihatı). Davacı tarafça yapılan ilamsız icra takibinde genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve taksitli ticari kredi olarak kullandırılan 3.154.408,64 TL ana para, 31/01/2014 – takip tarihi arası %39 temerrüt faizi olan 197.195,59 TL, 9.859,79 TL BSMV, 260,47 TL masraf olmak üzere toplam, 3.361.724,49 TL’nin tahsili talep edilmiştir. Taleple bağlılık ilkesi gereğince bankacı bilirkişinin gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli raporunda da belirtildiği üzere davacı bankanın en son takip tutarı olan 3.154.408,64 TL’ye 08/11/2013 – 31/01/2014 kat tarihi arasında sözleşme gereğince kararlaştırılan %12,84 akdi faiz olan 93.211,48 TL ile 4.660,57 TL BSMV olmak üzere toplam 97.872,05 TL akdi faiz ile 31/01/2014 tarihinden davalıların temerrüte düştüğü 06/02/2014 tarihine kadar işlemiş olan toplam 4.993,47 TL sözleşme kapsamında kararlaştırılan %12,84 akdi faiz üzerinden akdi faiz ve BSMV alacağı (toplam 102.865,52‬ TL) bulunmakta olup, söz konusu alacağa davacı bankanın kapitalize etme hakkı bulunduğu halde bu hakkını kullanmadığı gibi takip talebinde de açıkça işlemiş %39 temerrüt faizinin talep edildiği, yine kredi kartından kaynaklı olarak da takip talebinde 24.008,68 TL ana para, 31/01/2014 – takip tarihi arası %39 temerrüt faizi olan 684,56 TL işlemiş faiz, 34,22 TL BSMV olmak üzere 24.727,46 TL’nin tahsilinin talep edildiği, kredi kartından kaynaklı olarak da 1.055,57 TL işlemiş akdi faizi kapitalize etme hakkı bulunduğu halde bu hakkını kullanmadığı gibi yine takip talebinde açıkça temerrüt faizi talep edilmiştir. İtirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olması nedeniyle takip talebinde de akdi faiz talebi bulunmadığından artık akdi faiz talep edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesince davacı yanın akdi faiz talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne yönelik vermiş olduğu karar bu haliyle usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kullandırılan taksitli ticari kredinin akdi faiz oranı, tarafların özgür iradesi ile %12,84 olarak kararlaştırılmış olup, bankacı bilirkişi tarafından da bu oran esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmış olmakla, davacı banka vekilinin bu kısma yönelik istinaf başvurusu da yerinde değildir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddine yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.