Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/258 E. 2022/528 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/258 Esas 2022/528 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/258
KARAR NO : 2022/528

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
NUMARASI : 2017/132 Esas 2019/496Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLLERİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNANLAR :
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2017
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :20/04/2022

Taraflar arasındaki bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Konut Yapı Kooperatifi ile davalı T. … Bankası A.Ş. Ümitköy Şubesi arasında kurulan sözleşmeye istinaden, … numaralı hesap açıldığını, söz konusu hesaptan 26.09.2012- 21.03.2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen tediye işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla … Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığınca yapılan soruşturma neticesinde birtakım usulsüzlükler tespit edildiğini, bankanın, Kooperatif hesabında bulunan parayı, hesap üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kişiler dışında ve Kooperatifi temsil yetkisi verilmeyen şahıslara ödeyerek özen borcuna aykırı bir davranışla sözleşmeyi ihlal ettiğini, … Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca tanzim edilen 17.06.2015 tarih ve … görev kodlu soruşturma raporunda da tespit edilen şekilde Banka’nın sorumluluğunu doğuracak (21) adet nakit çekim işlemi mevcut olduğunu, davacı Kooperatifin hesabından nakit çekim işlemlerinin; 08.06.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi uyarınca Yönetim Kurulu Üyeleri …, …, … ve …’ın herhangi ikisinin müşterek imzalarına istinaden, …’in istifası sonrasında da 08.10.2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi uyarınca ise Yönetim Kurulu Üyeleri …, …, … ve …’ın herhangi ikisinin müşterek imzalarına istinaden gerçekleştirilmesi gerektiğini, davaya konu nakit çekim şeklinde gerçekleştirilen işlemlerin, (19) adedinin o dönemki Yönetim Kurulu Üyesi ve müşterek imzayla işlem yapma yetkisi bulunan … ile hesap üzerinde hiçbir işlem yapma yetkisi bulunmayan …’ın imzalarına istinaden, 1 adedinin sadece o dönemki Yönetim Kurulu Üyesi ve müşterek imzayla işlem yapma yetkisi bulunan …’ın tek imzasına istinaden, 1 adedinin ise hesap üzerinde hiçbir işlem yapma yetkisi bulunmayan …’ın tek imzasına istinaden gerçekleştiğinin tespit edildiğini, söz konusu nakit çekim işlemleri nedeniyle, davacı Kooperatifin zarara uğramış bulunduğunu, usulsüz olarak nakit çekilen meblağların davacı Kooperatifin iş ve işleyişi ile alakalı kullanılmadığını, Kooperatif ortaklarınca da Kooperatif hesabından nakit çekilen paraların Kooperatif için kullanılmadığının fark edilmesi nedeniyle 09.03.2014 tarihli olağanüstü genel kurul ile yönetim değişikliğine gidildiğini, davalı bankanın yetkisiz kişiye ödeme yapmasından kaynaklı davacı Kooperatifin zararı oluştuğunu, Bankanın yetkisiz kişiye ödeme yapmakla neden olduğu tüm zararları tazmin etmekle yükümlü olduğunu, davacı Kooperatifin … Bankasına Ankara 30.Noterliği vasıtasıyla gönderdiği 02.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını iddia ederek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin, paraların çekim tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı … Bankasının cevap dilekçesinde özetle; davanın 26.09.2012 – 21.03.2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen tediye işlemlerinin usulsüz yapıldığı iddiası ile açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca HMK’nun 6. maddesi gereği tüzel kişiler aleyhine açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, merkezin bulunduğu yer mahkemesi olup, Bankanın Genel Müdürlüğü ise İstanbul’da olduğunu, davanın İstanbul mahkemeleri nezdinde açılması gerekirken yetkisiz Ankara mahkemelerinde açıldığını, dava konusu tutarların müşterilerin işlemlerinde kullanıldığını, davacı kooperatifin Banka aracılığıyla gerçekleştirdiği gerek EFT şeklinde yapılan gerekse HAVALE şeklinde yapılan para transferi işlemlerinin, davacının iddialarının aksine, Banka tarafından, Bankacılık kuralları dahilinde usulüne uygun şekilde ve kooperatifin olağan işleyişi, amaç ve yararına tesis edilmiş işlemler olduğu ortada olduğunu, bu nedenle söz konusu tediye işlemlerinin usulsüz gerçekleştirildiği ve davacı Kooperatifin zarara uğradığı yönündeki iddialarının kabulü mümkün bulunmadığını, sırf şekil eksikliği nedeni ile işlemlerin geçersiz sayılmasının kooperatif adına sebepsiz zenginleşme durumunu ortaya çıkartacağını ve bu durumun kooperatif yönetimini etkileyebileceği gibi tüm üyelerini de etkileyecek sonuca ulaşacağını, işlemlerin gerçekleştirildiği dönemde görev alan yönetim kurulu üyeleri tarafından Bankanın ilgili şubesi nezdinde yapılan işlemlerden kooperatifin nasıl bir zarar gördüğünün henüz ispat edilemediğini, bankanın işlemlerden sorumlu tutulabilmesi için ağır kusurlu olduğunun, bu kusurlu davranış nedeniyle bir zararın doğduğunun, zararla kusurlu işlem arasında bir illiyet bağının bulunduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacı kooperatifin 07.07.2013 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında davaya konu edilen 26.09.2012 – 21.03.2013 tarihleri arasındaki işlemlerin de ibra edildiğini, davacı Kooperatif tarafından, 08.06.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi uyarınca Yönetim Kurulu Üyeleri olan …, …, … ve … ile 08.10.2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi uyarınca Yönetim Kurulu Üyeleri olan … hakkında Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/377 esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmış olup, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan YP İnşaat vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete davanın ihbar edilmesinde herhangi bir hukuki yararın mevcut olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı kooperatifin davalı bankanın Ümitköy Şubesinde bulunan … numaralı hesabından 26/09/2012-21/03/2013 tarihleri arasındaki dönemde kooperatifin bu yönde almış olduğu ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanan kararına aykırı bir şekilde yetkili olmayan kişiler tarafından toplam 21 adet işlem ile çekilen 2.921.000,00 TL’nin davacı kooperatifin muhasebe kayıtlarına kaydedildiği, bu hali ile söz konusu paralar bakımından sorumluluğun davacı tarafta olduğu, kaldı ki bu hususta davacı kooperatif ile davalı sıfatıyla kooperatifin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri arasında Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/377 esas sayılı dosyası ile açılmış bir davanın da bulunduğu, sonuç itibariyle söz konusu paralar bakımından davalı bankanın sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz olarak nakit çekilen meblağların, davacı kooperatifin iş ve işlemleri ile alakalı kullanılmamış olmasına, bu sebeple davacı Kooperatif zarara uğramasına ve hususların dosyada mevcut bilirkişi raporlarıyla tespit edilmesine karşın ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporları ile davalı bankanın mevzuata aykırı biçimde usulsüz şekilde gerçekleştirilen işlemlerin tespit edildiğini ve banka personelinin mali yönden sorumlu olduğunu, davacı kooperatifin hesaplarından yetkisiz olarak para çeken …’ın sorumluluğunun bulunmasının, yetkisiz olarak para çekilmesine izin veren bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı kooperatifin davalı banka nezdinde bulunan hesabından yetkisiz üçüncü kişilere 26/09/2012-21/03/2013 tarihleri arasında para ödenmesi nedeniyle kooperatifin uğradığı iddia olunan zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret sicil kayıtları, hesap ekstreleri, davalı bankanın 17/06/2015 tarihli teftiş kurulu raporu, dava konusu EFT işlemlerine dair belgeler, taraflar arasındaki ihtarnameler vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/377 Esas sayılı dosyasında davacı kooperatif tarafından dava dışı … hakkında işbu davanın konusunu oluşturan 26/09/2012- 21/03/2013 tarihleri arasındaki banka işlemlerini de kapsar şekildeki eylemleri nedeniyle kooperatifin uğradığı zararın tahsili amacıyla başlatılan itirazın iptali davasının derdest olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 165.maddesinde; “(1)Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine veyahut dava konusu ile ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
(2)Bir davanın incelenmesi veya sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvrulmadığı taktirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Eldeki davada, davacı kooperatifin davalı banka nezdindeki hesabından 26/09/2012- 21/03/2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen tediye işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla uğranılan zararın tazmini talep edilmiş olup, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/377 Esas sayılı dosyasında işbu davanın konusunu oluşturan işlemleri kapsar şekilde tazminat davası açılmış olmakla, söz konusu davada verilece karar işbu davanın sonucu etkileyecek nitelikte olduğundan ilk derece mahkemesince Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/377 Esas sayılı dosyasının işbu davaya etkisi yönünden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf itirazının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarih ve 2017/132 Esas 2019/496 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde dahili davalılara iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/04/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.