Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/254 E. 2022/206 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/254 Esas 2022/206 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/254
KARAR NO : 2022/206

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2019
NUMARASI : 2018/505 Esas 2019/767 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/ 2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı ve davalı vekilince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait kasko sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, aracın yürüyemez hale geldiğini, kurtarıcı ve çekici yardımı alındığını, kazadan sonra müvekkilinin İstanbul’dan kaza yeri olan Kayseri Pınarbaşı İlçesine seyehat etmek zorunda kaldığını, aracın işlemleri tamamlanana kadar otelde konakladığını, davalının hasar bedelini ve diğer zararlarını ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL hasar bedeli, 100,00 TL kurtarıcı, 100,00 TL çekici bedeli, 100,00 TL seyehat gideri, 100,00 TL konaklama olmak üzere toplam 10.400,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini toplam 23.600,00 TL hasar bedeli, 1.500,00 TL kurtarıcı bedeli, 1.500,00 TL çekici bedeli, 450,00 TL konaklama bedeli, 1.000,00 TL seyahat gideri olmak üzere toplam 28.050,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmadığını, gerekli görülen tüm belge ve bilgilerin müvekkiline teslim edilmediğini, sürücü değişikliği ve sürücünün tespit edilememesi nedeniyle talebin teminat dışı kaldığını, davacının faiz taleplerini kabul etmediğini, ancak yasal faiz talep edilebileceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalının sürücü değişikliği iddasını somut delillerle ispatlayamadığı, talebin teminat kapsamında bulunduğu, davacının seyahat ve konaklama gideri yapmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, seyahat giderleri ve konaklama giderleri karşılığı tazminata ilişkin davacının ispata yönelik yeterli delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 23.600,00 TL hasar bedeli, 1.500,00 TL kurtarma bedeli, 1.200,00 TL çekici bedeli olmak üzere toplam 26.300,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 28/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazadan sonradan olay yerine gittiğini, aracını kurtardığını, sigorta şirketi nezdinde hasar dosyası açtığını, bilirkişi raporundaki konaklama ve seyahat gideri gerektirecek bir durum olmadığına ilişkin soyut tespit tespitlerin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kendisine çıkardığı vekaletnamenin Pınarbaşı Kayseri Noterliğinden çıkarıldığını, bu durumun müvekkilinin kazadan sonra olay yerine seyahat ettiğinin somut delili niteliğinde olduğunu, müvekkilinin en az 7 gün Pınarbaşı Kayseri’de konakladığını, gidiş dönüş seyahat masrafı yaptığını, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davada reddedilen kısmı aşamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sürücü değişikliği ve sürücünün tespit edilememesi neticesinde poliçede düzenlenen teminat dışı hallerden olması sebebiyle davacı talebinin reddedildiğini, kaza sırasında ve müvekkiline yapılan başvuruda farklı ehliyet belgesi sunulduğunu, sigortalı araç sürücüsünün E sınıfı sürücü belgesi ile bu vasıtayı kullanmaya yetkisinin olmaması sebebiyle dosyanın teminat dışı kaldığını, bilirkişi raporundaki rakamsal tespitlerin fahiş olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, çekici ücreti genel şartlara göre teminat kapsamı dışında olduğunu, müvekkilinin kendisine yapılacak usulüne uygun başvurudan sonraki 9. İş gününde temerrüte düşmüş kabul edilebileceğini, müvekkiline yapılan usulüne uygun bir başvuru bulunmadığını, faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluğun bulunmadığını, aksi durumda da avans faizine değil, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesi nedeniyle hasar bedeli, araç çekme ve kurtarma bedeli, seyahat ve konaklama bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kaza tespit tutanağı, kasko sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, yargılama aşamasında makine mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişiden alınan 10/06/2019 tarihli rapor, Pınarbaşı (Kayseri) Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/30 Esas 2018/159 Karar sayılı dosyası, Pınarbaşı (Kayseri) Sulh Ceza Mahkemesinin 2017/124 D. İş sayılı karar sureti, sigortalı araç hasar fotoğrafları, sigortalı araç ruhsatı, davacı tarafından davalıya yapılan başvuru sureti, sigorta hasar dosyası, … İl Emniyet Müdürlüğü ile … İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevapları dosya içerisinde yer almaktadır.
Pınarbaşı (Kayseri) Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/30 Esas 2018/159 Karar sayılı dosyasında …’ın müşteki, …’ın sanık olarak yer aldığı, sanığın taksirle yaralama, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçları nedeniyle yargılamasının yapıldığı, yargılama sonunda sanığın taksirle yaralama suçunda şikayet bulunmadığından kamu davasının düşürülmesine, sanık …’ın bir anlık dalgınlıkla kaza yaptığı, olay sırasında müştekinin ağır yaralandığı, müştekinin hareketsiz yattığını görünce onun öldüğünü sanarak kolluk görevlilerine kazayı müştekinin yaptığını beyan ettiğini savunduğu, müştekinin ise beyanında olay sırasında yolcu olarak araçta bulunduğunu beyan ettiği, sanığın kazanın müşteki tarafından geçirildiğinden bahisle kamu görevlilerini yanıltarak resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği gerekçesiyle yalan beyan suçu sabit görülerek 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Pınarbaşı (Kayseri) Sulh Ceza Mahkemesinin 2017/124 D. İş sayılı dosyasında … ve … tarafından dava konusu trafik kazasına ilişkin …’ın yalan beyanda bulunduğu, …’ın ifadesi alınmadan kaza tespit tutanağı düzenlendiği, … hakkında ehliyeti yetersiz olduğundan para cezasına ilişkin tutanak tutulduğu iddiasıyla kaza tespit tutanağının ve kesilen cezaların kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece yapılan inceleme sonunda itirazın kabulüyle 27/05/2017 tarihli kaza tespit tutanağının iptaline, idari para cezasının kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği dosya içeriğiyle sabittir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda; kasko sigortalı aracın tek taraflı karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığı, araçta 23.600,00 TL hasar meydana geldiği, davacının 1.500,00 TL kurtarma bedeli, 1.200,00 TL çekici bedeli zararı bulunduğu, yarı römorkun hasarından kaynaklı seyahat ve konaklama gideri yapılmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, ceza mahkemesi kararıyla kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün … olduğunun tespit edildiği, davalının sürücü değişikliği iddiasını somut delillerle ispatlayamadığı, gerçekleşen rizikonun teminat kapsamında bulunduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davacı yan kasko sigortalı aracın trafikte seyir halinde iken tek taraflı karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığı, hasarlı araç için çekici ve kurtarıcı giderleri yapıldığı, ayrıca kaza mahalline gidilmesi ve kalınması nedeniyle seyehat ve konaklama gideri yapıldığını, bu giderler ile hasarın kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunduğu, davalının ödeme yapmadığını iddia etmiş, davalı yan ise araçta sürücü değişikliği yapılması nedeniyle talebin teminat kapsamı dışında kaldığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının kasko sigortacısı olduğu aracın trafikte seyir halinde iken tek taraflı karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığı, hasar bedelinin davalı tarafından ödenmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, sigortalı araçta oluşan hasarın kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, sigortalı araçta sürücü değişikliği yapılıp yapılmadığı, hasara uğrayan sigortalı araç için kurtarma ve çekici gideri yapılıp yapılmadığı, sigortalının kaza nedeniyle konaklama ve seyahat gideri talep edip edemeyeceği, talep edilebilecek ise miktarları hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davalı yan aşamalarda kazadan sonra sürücü değişikliği yapılması nedeniyle hasarın kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığını savunmuştur. Anılan savunma karşısında ispat külfeti davalı üzerinde olup, davalı sigortacı sigortalı araçta sürücü değişikliği yapıldığını usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür.
Somut olayda, dava konusu trafik kazasına ilişkin tutulan 27/05/2017 tarihli kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün … olduğu, sürücünün yetersiz sürücü belgesi bulunduğu belirtilmiştir.
Pınarbaşı (Kayseri) Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/30 Esas 2018/159 Karar sayılı kararıyla sanık …’ın kazanın müşteki … tarafından yapıldığını beyan ederek kamu görevlilerini yanıltarak resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği maddi vakıa tespiti ile mahkumiyet kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Ceza mahkemesince yapılan maddi vakıa tespiti TBK’nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacaktır.
Pınarbaşı (Kayseri) Sulh Ceza Mahkemesinin 2017/124 D. İş sayılı kararıyla da kolluk görevlileri tarafından düzenlenen, sürücünün … olduğu belirtilen 27/05/2017 tarihli kaza tespit tutanağının iptaline karar verilmiştir.
Anılan ceza dosyaları ve ceza mahkemelerince yapılan maddi vakıa tespitleri karşısında, davalı kaza sonrasında araç sürücüsünün değiştiğine yönelik savunmasını ispatlayamamıştır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli niteliğe sahiptir.
Öte yandan kasko poliçesinde aracın çekilmesine ilişkin çekici ücreti araç teminatları kapsamında poliçe teminatında olduğu açıkça yazılıdır. Bu durumda davalı vekilinin çekici ücretinin poliçe teminatında bulunmadığına yönelik istinaf itirazı da yerinde değildir.
Davacı tarafından dava konusu trafik kaza tarihinden sonra 15/06/2017 tarihinde davalıya hasar bedelinin ödenmesi için başvuru yapılmıştır. Anılan başvuru tarihinden itibaren 8 iş gününün sonunda davalı 28/06/2017 tarihinde temerrüte düşmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle uygulanacak faiz türü avans faizidir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalının davacı talebinin kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığı iddiasını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı, davacı talebinin kasko poliçesi teminatında bulunduğu, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalının temerrüte düştüğü, avans faizi uygulanması gerektiği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; davacı yan dava dilekçesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle konaklama ve seyahat gideri masrafı bulunduğunu ileri sürmüştür. Taraflar arasında akdedilen kasko poliçesinde araç teminatları arasında daimi ikametgaha seyahat veya geri dönüş seyahati sınırsız, aracın kullanılamayışı nedeni ile konaklama 3 gün, 4* otel olarak hükme bağlanmıştır.
Davacı seyahat ve konaklama gideri masrafı bulunduğunu usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Davacı asil tarafından davalı vekiline kaza mahalli olan Pınarbaşı Kayseri Noterliğinden 30/05/2017 tarihinde vekaletname verilmiştir. Anılan vekaletname kazadan sonra davacının kaza mahalline gittiğini göstermektedir. Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden davacının ikametgahının Boyabat Sinop olduğu anlaşılmıştır. Davacı yan seyahat ve konaklamaya ilişkin herhangi bir fatura vs. ibraz etmemiş ise de, ikametgahı ile kaza mahallinin farklı yerler olması, davacının kazadan sonra kaza mahalline gittiğinin verilen vekaletnameden anlaşılması karşısında davacı makul konaklama ve seyahat giderlerini talep edebileceğinin kabulü gerekir.
Anılan kabul çerçevesinde davacının ikametgahı olan Boyabat ile kaza mahallinin Pınarbaşı Kayseri olduğu, iki ilçe arasındaki mesafenin 510 km, gidiş dönüş 1.020 km olacağı, kaza tarihinde 1 litre benzinin 5,00 TL, makul araç benzin harcaması ile ortalama gidiş dönüş masrafının 500,00 TL olacağı, davacının konaklama bedeli için 7 gün kaldığını bildirerek 450,00 TL talep ettiği, sigorta poliçesinde 3 günlük konaklama süresinin teminat kapsamında bulunduğu, bu durumda davacının 450,00 TL/ 7 gün x 3 gün = 192,86 TL talep edebileceği hesaplanmıştır.
Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf itirazı incelendiğinde, mahkemece davalı lehine, reddedilen dava değerini aşacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 1.796,55 TL istinaf karar harcından peşin alınan 404,75 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.391,80 TL harcın davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2019 tarih ve 2018/505 Esas 2019/767 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABÜLÜNE,
3-23.600,00 TL hasar bedeli 1.500,00 TL kurtarma bedeli, 1.200,00 TL çekici bedeli, 500,00 TL seyahat gideri, 192,86 TL konaklama bedeli olmak üzere toplam 26.992,86 TL’nin temerrüt tarihi olan 28/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gerekli olan 1.843,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 177,61 TL harç ile 301,42 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.364,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.057,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 91,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.291,50 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre hesap edilen 1.242,83 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 177,61 TL peşin harç, 301,42 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 514,93 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında posta ve tebligat gideri olarak yapılan 49,00 TL yargılama giderinin davadaki haklılık durumu gözetilerek 47,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022
Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.