Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/242 E. 2022/216 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR


İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2019
NUMARASI :…..
DAVA : Yönetim Kurulu Kararının Batıl olduğunun tespiti
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2022

Taraflar arasındaki yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı limited şirketin müdürü ve diğer ortağı olan …’nın, şirkete ait olan yaklaşık 50 yıllık geçmişi olan köklü Eskişehir … … …’ni değerinin çok altında bir fiyata 17.500,00 TL bedelle 30.12.2016 tarihinde kendisinin ortağı ve oğlu … …’nın müdür olduğu … … … … ve Tic. Ltd. Şti’ne devrettiğini, şirketin öz kaynaklarını azaltmak suretiyle müdürün kurucu ortak olduğu bir başka şirkete yapılan bu satışın TTK’nın 644/1-c maddesinde yapılan atıfla aynı Yasa’nın 391. Maddesindeki eşit işlem ilkesine hem de dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek yönetim kurulu kararının TTK’nın 391/1. Maddesi gereği butlan olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluk davalarını açma yetkisinin genel kurula ait olduğunu, davacının bu davayı açamayacağını, dava dilekçesinde bahsedilen şirketlerin birbirinden bağımsız ayrı tüzel kişilikleri bulunduğunu, … … …’nin müvekkili şirketin iştigal konularından birini oluşturan bir emtia olduğunu, gazetenin satımının şirketin 15.12.2016 tarihli … kurulu toplantısında görüşülüp karara bağlandığını, davacıya usulüne uygun olarak çağrı yapıldığı halde davacının … kurulu toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığını, kaldı ki toplantı tutanaklarından da görüleceği üzere davacının bu toplantılara uzun süre katılmadığını, şirketin uzun süredir zarar ettiğini ve mali durumunun daha da öngörülemez duruma gelmemesi için müvekkili şirketin diğer ortağı olan … ile birlikte birtakım önlemler alma yoluna gidildiğini, şirketin 2016 yıl sonu itibarıyla 372.636,79 TL borcunun bulunduğunu, bu borcun büyük bir kısmının da şirket ortağı olan … tarafından karşılandığının tutanak altına alındığını, söz konusu … 31.12.2016 tarihinde satıldığı halde üzerinden bir buçuk yıl geçtikten sonra bu davanın açılmasının davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacının %30, …’nın %25 ve …’nın %45 hissesine sahip olduğu üç ortaklı olan müvekkili şirketin mali durumunun iyiye gitmesi için … kurulu toplantısında oy birliğiyle alınan kararla gazetenin satışının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin müdürü ve ortağı olan …’ya atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; davalı … … … Limited şirketi’nin 15/12/2016 tarihli ve 7 numaralı … kurulu kararı ile … … gazetesinin satılmasına dair kararın hükümsüzlüğü istemiyle açılan davada davacının ve davalının sunmuş olduğu belgelerde davaya konu … satışının 15/12/2016 tarihli … Kurulu kararı ile alındığı ve şirketi temsile yetkili müdür tarafından temsil ve ilzam yetkisine istinaden bu kararın uygulandığı ve davaya konu … satışının yapıldığı, davacının iddia ettiği gibi bir müdür kararının bulunmadığı, bu kapsamda TTK’nun 623/3 ve 625. maddeleri gereğince müdürlerin ancak … kurulu tarafından verilecek kararlar dışında kararlar alabilecekleri, davacının müdüre yönelik sorumluluk davası açması konusunda ise TTK’nun 618/3-c bendi gereğince … Kurulu kararının bulunmasının gerektiği ve bu kararın bulunmasının dava şartı olduğu, ancak buna yönelik bir kararın da bulunmadığı, davaya konu … satışının … Kurulu kararı ile de alındığı gerekçesiyle davacın davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bu davanın müdür işlemine yani … … …’nin 30.12.2016 tarihinde 17.500,00 TL bedelle müdürün ortağı olduğu kurucusu olduğu başka bir şirkete devrine yönelik açılan hükümsüzlük davası olduğunu, bu nedenle yerel mahkemece … kurulu kararına yönelik açılmış bir dava şeklinde davanın yorumlanarak karar verilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu olan işlem … Kurulu kararı olmayıp Eskişehir 4. Noterliği’nin 54519 yevmiye nolu … İmtiyaz Hakkı Devir Sözleşmesinde davalı şirket adına şirket müdürü …’nın temsilen 17.500,00 TL ye devir işlemi olduğunu, gazetenin bu bedelle devrine karar veren kişinin … olduğunu, … kurulunun gazetenin 17.500 TL bedelle …’nın kurucu ortağı olduğu şirkete devrine karar vermediğini, bu işlemin TTK’nın 627. Maddesindeki eşit işlem ilkesine, 391. Maddesindeki sermayenin korunması ilkesine, 626. Maddesindeki özen ve rekabet etmeme ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, …’nın ortağı olduğu … … … … San. Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkilinin ortağı olduğu … … ile aynı sektörde yer alan iki kuruluş olduğunu, şirket için önemli olan bir gazetenin devri ile şirketin öz kaynağının yarısına yakınını yitirmiş olacağından sermayenin korunması ilkesine de aykırı olduğunu, kararın batıl olduğunun zamanaşımına tabi olmayıp her zaman ileri sürülebileceğini, gazetenin satılması ile birlikte şirketin faaliyetlerinin durduğunu, yerel mahkemece … İlan Kurumu’ndan ve Noterlikten istenen belgeler geldikten, deliller toplandıktan sonra gazetenin değerinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye gönderilmesi gerekirken bu inceleme yapılmadan eksik incelemeye dayalı olarak uzun yargılama sonucunda yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davacının istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davalı şirketin müdürü tarafından şirkete ait gazetenin değerinin çok altında bir bedelle dava dışı şirket müdürünün ortağı olduğu başka bir şirkete satışının eşit işlem ilkesine aykırı olduğu iddiasıyla TTK’nın 644/1-c maddesinde yapılan atıfla aynı Yasa’nın 391. Maddesi gereği yönetim kurulu kararının butlanla malul olduğunun tespiti istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; …, … ve … olmak üzere üç ortaklı davalı limited şirketin 15.12.2016 tarihli 7 no’lu … kurulu kararı ile aksi karar alınıncaya kadar, münferiden temsil yetkisi tanınarak şirket müdürlüğüne aynı zamanda şirketin ortağı olan …’nın atandığı, aynı toplantıda alınan 2 no’lu karar ile; “şirket sözleşmesinde yer almamasına rağmen … … Gazetesinin satılması için bir alıcı aranmasına, alıcı bulunduğu takdirde satışın gerçekleştirilmesine, … arasından alıcı çıkması halinde öncelikle ortaklardan birine devredilmesi, bunun da mümkün olmaması halinde personel azaltılarak yürütülmesi yolunda çaba gösterilmesi” kararlaştırılmış olup söz konusu toplantıya davacı ortağın katılmadığı, diğer iki ortağın oy birliği ile kararın alındığı, kararın 1. Maddesinde ise “… … Gazetesinin gelir ve gider dengelerinin oldukça kötü durduğu, gazetenin 2012 yılından beri 2016 yılı da dahil olmak üzere zarar ettiği, 2016 yılı sonu itibarıyla toplam 372.636,79 TL borçlu olduğu, bu borcun en büyük hissesi olan … tarafından karşılandığı, sözlü olarak ortaklara bu zararın orantılı olarak tahsil edilmesi istenmesine rağmen tahsil edilemediği, üçüncü olarak …’nın çağrılı olmasına rağmen toplantılara katılmadığı gözlenmiştir. Bu durumlar göz önüne alınarak gazetenin her yıl 100.000,00 TL civarında zarar ettiği, alacaklı …’nın artık parasal destekte bulunamayacağını beyan etmek üzere aşağıdaki karar alındı” denilmiş olup 31.12.2016 tarihli fatura ile … … … isim hakkı bedelinin 17.500,00 TL karşılığında davalı şirketin müdürü olan …’nın aynı zamanda kurucu ortağı olduğu …, … ve … faaliyet alanlarında iştigal eden … … … Org. San. Tic. Ltd. Şti’ne satıldığı, 30.12.2016 tarihinde Eskişehir 4. Noterliğince düzenlenen … İmtiyaz hakkı devir sözleşmesi ile Eskişehir’de günlük olarak yayımlanan “… … …” adlı gazetedeki imtiyaz sahipliğinin tamamının … … … San ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından … … … San. Ltd. Şti. Ne 01.01.2017 tarihinden itibaren 17.500,00 TL ye devir ve temlik edildiği, belirtilen meblağın … ..Ltd. Şti. Ne nakden ve haricen ödendiği belirtilmiş olup iş bu sözleşmenin devreden sıfatıyla davalı şirketi temsilen …,devralan sıfatıyla …Ltd. Şti. Yi temsilen … … tarafından imzalanmış, davalı şirketin genel kurul ve karar defterinde 31.12.2016 tarihinde söz konusu gazetenin isim hakkının satışına ilişkin alınan bir yönetim kurulu kararın bulunmadığı, anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere TTK’nın 644/1-c maddesinde yapılan atıfla aynı Yasa’nın 391. Maddesindeki yönetim kurulu kararının butlanına ilişkin hüküm limited şirketlerde de kıyasen uygulanabilir. İlk derece mahkemesince, dava nitelendirilirken yanılgılı değerlendirme ile davalı … … … Limited şirketi’nin 15/12/2016 tarihli ve 7 numaralı … kurulu kararı ile … … gazetesinin satılmasına dair kararın hükümsüzlüğünün tespitinin talep edildiği kabul edilmiş ise de esasen davacı vekili dava dilekçesinde söz konusu … kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitini talep etmemiştir. Davacı, ortağı bulunduğu davalı şirketin sahibi olduğu … … …’nin dava dışı şirkete satışına ilişkin alınan yönetim kurulu kararını yoklukla batıl olduğunun tespitini istemiştir. Ne var ki somut olayda davacının ortağı bulunduğu davalı limited şirketin sahibi olduğu … … Gazetesinin satışına ilişkin alınmış bir yönetim kurulu kararının varlığına dosya kapsamı itibarıyla rastlanmamıştır. Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin içeriğinden ise söz konusu gazetenin dava dışı şirkete satış işleminin iptalinin talep edildiği anlaşılmış ise de davacı dava dilekçesinde anılan gazetenin satış işleminin iptalini talep etmeyip, satış için alınan yönetim kurulu kararının yoklukla batıl olduğunun tespitini talep ettiği, HMK’nın 26. Maddesindeki taleple bağlılık kuralı ve davanın açılış şekli gözetilerek, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığının kabulü gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davacı taraftan alınması 80,70 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında istinafa başvuran tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/02/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.