Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/241 E. 2022/853 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…..

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI ….
DAVA : Rücuen Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2022

Taraflar arasındaki rücuen maddi tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı … A.Ş. vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonucunda dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karayolu üzerinde bulunan davalı …’a ait rögar kapağının kırık olması sonucunda gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazasında dava dışı kasko sigortalıya ödenen tazminatın kazaya kusuru ile sebebiyet veren davalıya yapı malikinin kusursuz sorumluluğu ilkelerine göre rücu edilmesine ilişkin eldeki davanın açıldığını, … plakalı aracın davacı … … A.Ş.tarafından 17/03/2017-17/03/2018 tarihleri arasında kasko … poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağında da belirtilen şekilde …’a ait rögar kapağının kırık olması sonucunda sürücünün maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili için davalı tarafa gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kural ihlali bulunmadığını, … eksperince düzenlenen ekspertiz raporuna göre 23.510,00 TL hasar bedelinin 23/06/2017 tarihinde dava dışı sigortalının 488,00 TL prim borcu takas edilerek 23.023,00 TL olarak ödendiğini, davalının ödeme tazminattan sorumlu olduğunu, bu nedenle TTK’nun 1472. maddesi gereğince davacının rücu hakkı bulunduğunu iddia ederek 23.511,00 TL ‘nin temerrüt tarihi olan 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili dosyaya vekaletname sunmuş, ancak yazılı olarak davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı … şirketine kasko sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ün meydana gelen kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davalı … A.Ş.’nin meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK’nun 13/b,c, maddeleri bentleri kural ihlallerini işlemekle %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçtaki hasar tutarının toplam 23.511,00 TL olduğu ve kazanın meydana gelmesinde davalı kurum %100 kusurlu olmakla davacının sigortalısının halefi olarak davalıdan 23.511,00 TL’yi talep edebileceği, olayın haksız fiill niteliği itibariyle zararın doğumundan itibaren temerrüd gerçekleşeceğinden ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulabileceği, (sigortalıya ödeme yapılırken prim borcunun düşülerek ödeme yapılmasının sonucu etkilemeyeceği) gerekçesiyle davanın kabulü ile, 23.511,00 TL’nin 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle düzenlendiğini, kazaya neden olan tesisin belediyeye ait rögar mı yoksa müvekkili şirkete ait menhol mü olduğunun belirlenmediğini, olay günü öncesinde ve sonrasında aynı mahalde başka bir kaza meydana geldiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığını, bu hususun sürücünün tedbirsizlik ve dikkatsizlikle kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu gösterdiğini, ayrıca şirket kayıtlarında; kazaya neden olduğu ileri sürülen menhol kapağının olduğu bölgede bir çalışma yapılmış olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmadığını, Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca; tek taraflı tutulan trafik kazası tespit tutanağına itibar edilerek hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, TTK’nun 1472. maddesi gereğince … şirketi tarafından sigortalısına ödenen paranın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Trafik kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, , ekspertiz raporu, ödeme dekontu, ihtarname vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
19/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … şirketine kasko sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ün meydana gelen kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davalı taraf olan … A.Ş’nin meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK’nun 13/b-c maddeleri bentleri kural ihlallerini işlemekle olayın oluşumunda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç hasar tutarının toplam 23.511,000 TL olduğu ve kazanın meydana gelmesinde davalı kurumun % 100 kusurlu olmakla, davacının sigortalısının halefi olarak davalıdan 23.511,00 TL’yi talep etmekte haklı olacağı, ancak davacı … şirketi tarafından … üzerinden dava konusu … plakalı araç hasarından dolayı 23/06/2017 tarihinde 23.023,00 TL ödemenin yapılmış olunduğun anlaşıldığı, ancak ödeme kadar meblağın talep olunabileceği ve haksız fiillerde zararın doğumundan itibaren temerrüdün gerçekleşmesi nedeniyle bu tarihin aynı zamanda faiz başlangıç tarihi olarak kabul edileceği bildirilmiştir.
28/04/2022 tarihli ek raporda özetle; kusur hususunda 19/03/2019 tarihli kök raporunda belirtildiği gibi, davacı … şirketine kasko sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ün meydana gelen kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davalı taraf olan … A.Ş.’nin, meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 Sayılı KTK’nun 13/b-c. maddeleri bentleri kural ihlallerini işlemiş olmakla olayın oluşumunda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç hasar tutarının toplam 23.511,00 TL olduğu ve kazanın meydana gelmesinde davalı kurum %100 oranında kusurlu olmakla, davacının sigortalısının halefi olarak davalıdan 23.511,00 TL’yi talep etmekte haklı
olacağı bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinde halefiyet usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre sigortacının … tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tanzim edilen bedel kadar sigortacıya intikal edeceği belirtilmiş olup, düzenleme ile birlikte somut olayda değerlendirildiğinde, davacı … şirketince kasko … poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası sonucu hasar bedelinin sigortalıya ödendiğinden bahisle rücuen alacak istemine ilişkin işbu dava açılmıştır. Bilirkişiden alınan gerekçeli ve denetim ve hüküm kurmaya elverişli raporda belirtildiği üzere olay tarihinde aracın sağ arka teker kesiminin rögar boşluğuna düşerek çarpması sonucu davacı sigortalı nezdinde kasko poliçesi bulunan araçta maddi hasar meydana geldiği, kaza yerine ilişkin fotoğraflardan da anlaşıldığı gibi kazaya sebebiyet veren rögar kapağının davalı yana ait olduğu, rögar kapağının tamiratının davalı yanca yaptırıldığı, davalı yanın taşıt yolu üzerindeki rögar kapağının yapım, bakım ve onarımından sorumlu olup, meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, aracın modeli, yaşı ve amortisman tenzili dikkate alınarak toplam 23.511,00 TL hasar meydana geldiği tespit edildiğinden açılan davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 356/2 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 1.606,04 TL harçtan peşin alınan 291,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.314,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-DavaLı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında birden fazla duruşma açıldığından yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/06/2022

……
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.