Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/221 E. 2022/151 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
NUMARASI :……
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … …’nun 29/05/2016 tarih saat 12:27’de … AVM ATM’sinden 8.000,00 TL para çekme işlemi gerçekleştirdiğini, ancak ATM bünyesinde oluşan sistemsel hata nedeniyle 8.000,00 TL’nin hesaba yatmış gibi göründüğünü, davalı ile yapılan görüşmelerin ve söz konusu tutarın iadesi için yapılan işlemlerin sonuçsuz kalması üzerine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2016/16027 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, ekte sunulan hesap hareketinin komut satırı incelendiğinde … sayılı provizyon ile 8.000,00 TL para çekme işleminin başarılı olarak kayda geçtiğini, paraların kasetten başarı ile alındığını, işlemin sonuçlandığını, ancak paraların sunulması işleminde (… …) donanım hatası oluştuğunu, paraların geri alınacağı kayda geçmiş olup işlemin 12:28:18’de başarısız olarak neticelendiğini, 29/05/2016 tarihinde saat 12:27;22’de 8.000,00 TL’nin kayıtlara çekim olarak işlendiğini ancak aynı işlemin 29/05/2016 tarihinde saat 12:28:39’da para çekme iptali açıklaması ile iptal olduğunu, ATM kamera görüntüsünde de davalının parayı çektiğinin açıkça görüldüğünü, … ATM Mutabakat kayıt görüntüsünde, aynı ATM’de sistemsel hata nedeniyle 117.785,00 TL somut para yatırılmasına rağmen 149.775,00 TL paranın hesaba yatmış olarak görüldüğünü, aradaki 31.990,00TL farkın kasa açığı olarak tespit edildiğini, davalının iade etmesi gereken 8.000,00 TL açığın haricindeki tutarların iade alındığını beyan ederek tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı/borçlunun itirazı davacı bankaya tebliğ ettirmemesi nedeniyle 18.04.2018 tarihinde yapılan inceleme sonucu itirazdan haberdar olunduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı yanın talebi üzerine davalının 03/06/2016 tarihinde hesabına 8.000,00 TL yatırdığı sabit olmakla birlikte, kasa açığına sebebiyet veren ATM işleminin düzeltilmesi ve sistemsel hata nedeniyle davacı bankanın uğradığı zararın giderilebilmesi için hesaba yatırılan 8.000,00 TL’nin aynı gün davalının (müşterinin) hesabına borç kaydı ile kasa açığı hesabına da alacak kaydedilerek muhasebeleştirilmesinin gerektiği, ancak bunun için de müşterinin talimatına ihtiyaç duyulduğu, davalının söz konusu talimatı vermemesi nedeniyle Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2016/16027 esas sayılı ilamsız icra takibinin başlatıldığının anlaşıldığı, hal böyle olunca davalının aleyhine başlatılan takibe yönelik itirazında haksız olduğu, dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2016/16027 esas sayılı dosyasında yapılan takibin 8.000,00 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik davalının itirazının iptaline, takibin 8.000,00 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 8.000,00 TL asıl alacağın %20’sı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı bankaca sistemsel hata ile yapılan ödemenin davalı yanca 03/06/2016 tarihinde hesaba yatırılarak iade edildiğini, dolayısıyla davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca müvekkili tarafından iade edilen 8.000,00 TL için davalıdan talimat istendiğine ilişkin yazılı bir bildirim de yapılmadığını, davalı yanın iyi niyetle iade ettiği ödemenin yazılı herhangi bir bildirim yapılmadan icra takibine konu edilmesi ve sonra da duran icra takibini devam ettirmek için itirazın iptali davası yoluna başvurulması tamamen kötü niyetli olmasına rağmen ilk derece mahkemesi tarafından itirazın iptali talebinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, o nedenle müvekkilinin iade ettiği ve o tarihten beri hiç çekmediği halen bankada bulunan paranın iade edilmiş olduğu bu konuda herhangi bir yazılı ihtar veya bildirim de sabit iken, hatalı ödemenin iade yükümlülüğünü yerine getirmiş olmakla zaten bu konuda icazet vermiş olan davalıdan ayrıca talimat istenmesi kendi hatalarını davalıya yükleme çabası olup, bunun haklı gösterilmesi kabul edilemeyeceğini, bu konuda davacının herhangi bir alacağı bulunmadığı açıkça belli olduğu için davanın konusu kalmadığına hükmedilerek reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2016/16027 E. sayılı icra dosyası, hesap hareketleri, ATM kayıtları, para çekme ve para yatırma dekontları, 01/02/2019 tarihli bilirkişi raporu vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Davacı yan, davalı tarafça 29/05/2016 tarihinde ATM’den 8.000,00 TL para çekme işlemi gerçekleştirildiği halde sistemsel hata nedeniyle hesaba para yatmış gibi göründüğünü ve bu durumun kasa açığına sebebiyet verdiğini, hatanın giderilmesi için davalıyla yaptıkları görüşmelerin ve girişimlerin sonuçsuz kalması üzerine, anılan tutarda meblağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini iddia etmekte; davalı yan ise icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde, banka yetkililerinin talebi üzerine 8.000,00 TL’yi hesabına tekrar yatırdığını, hatanın davacı bankanın kendi bilgi işlem sisteminden kaynaklandığını savunmaktadır.
Dosya kapsamından, 29/05/2016 tarihinde ATM’den 8.000,00 TL “vadesiz hesap para çekme” açıklaması ile davalının hesabına borç kaydedildiği, bahse konu işlemin hemen akabinde yine ATM’den 8.000,00 TL “iptal vadesiz hesap para çekme” açıklaması ile sehven hesaba alacak kaydı yapıldığı, hesaptaki alacak kayıtlarının sadece … makinesi ile yapılan satışlardan, borç kayıtlarının ise alacak kaydedilen satış tutarları üzerinden bankaca tahsil edilen komisyonlardan ve müşteri tarafından bankamatikten çekilen tutarlardan kaynaklandığı, davacı banka tarafından hesabındaki blokenin kaldırılabilmesi için hesabına 8.000,00 TL yatırılıp çekilmesi gerektiğinin ifade edilmesi üzerine davalının, 03/06/2016 tarihinde “vadesiz hesap para yatırma” açıklaması ile davaya konu ATM’den hesabına (… nolu ATM) 8.000,00 TL para yatırdığı, ancak davacı banka tarafından 8.000,00 TL’lik hatalı işlemin düzeltilmesine ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı, bu nedenle hesap bakiyesinin 8.000,00 TL’nin altına düşmediği ve 22/07/2016 tarihi itibarıyla davalıya ait hesap bakiyesinin 8.000,84 TL olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekilince, kasa açığına sebebiyet veren ATM işleminin düzeltilmesi ve sistemsel hata nedeniyle davacı bankanın uğradığı zararın giderilebilmesi için hesaba yatırılan 8.000.00 TL’nin aynı gün davalının (müşterinin) hesabına borç kaydı ile kasa açığı hesabına da alacak kaydedilerek muhasebeleştirilmesinin gerektiği, ancak bunun için de müşterinin talimatına ihtiyaç duyulduğu, davalının söz konusu talimatı vermemesi nedeniyle Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2016/16027 esas sayılı ilamsız icra takibinin başlatıldığı iddia edilmiş ise de, davalı yan davacı bankaca kendisine bu yönde talimat vermesi hususunda herhangi bir bildirim yapılmadığını savunmakta olup, davacı yanca da icra takibi başlatılmadan önce davalıya, muhasebeleştirme işi için talimat vermesi gerektiğinin bildirildiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı ve esasen icra takibinden önce davalının sehven çektiği 8.000,00 TL’yi davacı bankaya iade ettiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekmiş takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/05/2019 tarih 2018/338 Esas 2019/358 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
4-Alınması gerekli olan 80,70 TL karar ilam harcından başlangıçta peşin alınan 97,77 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 17,07 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Yargılamada vekil ile temsil olunan davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince varsa kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davalı tarafından yatırılan 139,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 42,40 TL posta ve tebligat gideri toplamı 191,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.16/02/2022
……
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.