Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/215 E. 2022/79 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2021 (Ara Karar)
NUMARASI : ….
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2022

Taraflar arasındaki şirket müdürünün sorumluluğu ve ortaklıktan çıkarma istemleriyle açılan dava kapsamında kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkilinin %49 paya sahip olduğu …. Şti’nin ortağı aynı zamanda şirketi temsil ve ilzama yetkili müdürü olduğunu, şirketin faaliyetiyle ilgili talep edildiği halde bilgi verilmediği gibi genel kurulun toplanması yönünde de herhangi bir işlem yapılmadığını, bu hususta karşı tarafa Ankara 2. Noterliği’nin 01.03.2021 tarihli ihtarnamesi gönderilerek gündemde yer alan konuların genel kurulda görüşüleceğinin ihtar edildiğini, şirketin kötü yönetildiğini, mal varlığının eksildiğini ve borca batık hale geldiğini, davalı şirket müdürünün şirketi ne kadar zarara uğrattığını bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, müvekkilinin davalı ortak ile ortaklığa devam etme olanağının kalmadığını ileri sürerek davalının kötü yönetimi sonucu uğranılan zarardan şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili, dava sonunda davalının temsil ve yönetim yetkisinin kaldırılması ve şirketten bedelsiz olarak çıkarılması istemleriyle açılan dava kapsamında davalının kötü ve kanuna aykırı yönetimi nedeniyle kanuna aykırılık teşkil eden eylem ve işlemleri dolayısıyla davalının şirketteki müdürlük görevinden tedbiren alınmasına ve dava sonucunda yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, şirketin menkul ve gayrimenkul mallarının satılmasının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacının iddialarını yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde ispatlayacak delil sunmaması ve talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davalının tedbiren müdürlük görevinden alınması ve taşınır taşınmaz mallarının satılmasının önlenmesi amacıyla tedbir konulması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK’nın 390. Maddesinde ihtiyati tedbir taleplerinin değerlendirilmesinde tam ispat değil yaklaşık ispat ölçütünün arandığını ileri sürerek ve dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, limited şirket yetkili müdürünün sorumluluğu sebebiyle maddi tazminat, davalı şirket müdürünün azli ve şirket ortağı olan davalının ortaklıktan çıkarılması istemleriyle açılan dava kapsamında ihtiyati tedbir karar verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle ihtiyati tedbir isteminiHMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirket ortağı tarafından, davalının ortağı ve aynı zamanda yetkili müdürü olduğu …Ltd. Şti.nin faaliyetleri hakkında bilgi verilmediği, ekli ihtarnamelerle talep edildiği halde genel kurulu toplamadığı, şirketi kötü yönetmesi sebebiyle şirketin borca batık hale geldiği iddialarıyla davalının şirket müdürlüğünden azli, ortaklıktan çıkarılması ve davalının kötü yönetimi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemleriyle açılan davalar kapsamında davalının şirketteki müdürlük görevinden tedbiren alınmasına ve dava sonucunda yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, şirketin menkul ve gayrimenkul mallarının satılmasının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı dava dilekçesinde iddialarına dayanak olarak dava dışı şirkete ve davalıya keşide etmiş olduğu Ankara 32. Noterliği’nin 25.01.2021 tarihli ve 01.03.2021 tarihli iki adet ihtarname örneğini ibraz etmiş, bu ihtarnamelerden ikincisinin karşı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmış olup söz konusu ihtarnamede karşı tarafa keşide olunan 25.01.2021 tarihli ihtarname ile istenilen inceleme ve bilgilendirme talebine herhangi bir bilgi verilmediği, borçlar ve işlemlere ilişkin denetim hakkının kısıtlandığını belirterek işbu ihtarnamede belirtilen gündem konuları ile ilgili olarak genel kurulun toplanması talep edilmiş olup gündem konuları arasında ilk sırada 2014 ila 2020 yılına ait gelir ve giderlerin görüşülmesi ve değerlendirilmesine yer verildiği görülmüştür.
Somut olayda davalı şirket yetkili müdürünün şirketi kötü yöneterek zarara uğrattığını, şirketi borca batık hale getirdiğini ve şirketin faaliyetiyle ilgili bilgi vermediğini, genel kurulu toplamadığını ileri sürerek davalının şirket müdürlüğünden azli ve şirket ortaklığından çıkarılması ile birlikte kötü yönetimi sebebiyle vermiş olduğu maddi zararın tazmini istemleriyle açılan davada davalının şirketteki müdürlük görevinden tedbiren alınmasına ve dava sonucunda yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, şirketin menkul ve gayrimenkul mallarının satılmasının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş ise de ihtiyati tedbir talep eden davacı ortağın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarla ilgili olarak hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale geleceğine ilişkin dosya kapsamına sunulan belgelerle HMK’nın 390/3. Maddesinde yer alan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğine dair İDM kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davacı taraftan alınması 80,70 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,4 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında istinafa başvuran tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 02/02/2022

….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.