Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/185 E. 2022/203 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :16/10/2019
NUMARASI ……
DAVA TARİHİ : 26/03/201822
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların, müvekkili bankadan çeşitli tarihlerde krediler çektiklerini, çekilen kredilerin zamanında ödenmemesi üzerine davalılara hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, bahsi geçen şirketlerin keşide ettikleri çeklerin karşılıksız çıkmaya başlaması ve aleyhlerine icra takipleri başlaması sebebi ile davalıların mal kaçırma olasılığı sebebiyle alacağın tahsili amacıyla 2018/247-248 D.iş sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı aldıklarını, daha sonra da genel haciz yolu ile Eskişehir 1.İcra Müdürlüğünün 2018/2814 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, imzalanan sözleşmeler gereğince davalıların bankaya borçlu olduklarını, yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca anapara miktarı,faiz oranı ve ödeme koşulları belirlendiğini, davalılarca sözleşme hükümlerine aykırı hareket edildiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekindeki hiçbir belgenin müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacıya verilmiş teminat olması dolayısı ile öncelikle rehin hakkına dayalı takip yapmak zorunda olunduğundan huzurdaki icra takibinin IIK45 maddesine aykırı olduğunu, müvekkili tarafından bankadan herhangi bir kredi kullanılmadığını, tebliğ edilen tüm hesap kat ihtarlarına itiraz edildiğini, dayanak kredi sözleşmelerinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına uygun olmadığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını belirterek müvekkili hakkında haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi ile davacı aleyhine %20 den az olmamak koşulu ile tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmalara gönderilen ihtarnamede belirtilen alacağın usulsüz olduğunu, müvekkillerine kullandırılan kredilerin ödemelerinin müvekkilleri tarafından düzenli ödendiğini, müvekkillerine gönderilen hesap kat ihtarına ilişkin tebligatların yapılması ve parçalarının dönüşü beklenmeksizin alınan ihtiyati haciz kararı ve müvekkilleri aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takibin usulsüz olduğunu, müvekkillerinin ödemesini geciktirdiği herhangi bir kredi bulunmadığını, yalnızca KGF’ye dayalı kullandırılan kredinin son taksit ödemesinde gecikme yaşandığını, KGF teminatlı kullandırılan kredi için muacceliyet şartının gerçekleşmediğini, müvekkillerinin kullandığı kredilerin gerek ipotekler ve gerekse müşteri çekleri ve KGF teminatı ile garanti altında olduğunu, bankanın vadesi gelmeyen ve teminat altında olan kredilerin tahsili gayesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle haksız açılan davanın reddi ile davacının İİK 67/2 maddesi gereğince reddedilen tutarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı … AŞ. ile davalılar … … AŞ,… … AŞ, … … AŞ ve … … … LTD.ŞTİ arasında 22/12/2014 tarihinde her biri 6.000.000,00 TL limitli olan 4 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bilahare 09/05/2017 tarihinde … ile … … AŞ arasında bu defa 10.000.000,00-TL limitli yeni bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketlerin birbirlerine kefil oldukları gibi davalı gerçek kişilerin de asıl borçlular için müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeleri imzaladıkları, ancak davalılardan … …’ın KGF garantili 2.700.000,00 TL olarak kullandırılan kredi sözleşmesine kefil olmadığı ve bundan dolayı sorumluluğunun bulunmadığı, söz konusu kredilerin ödemelerinin gecikmesi ve davalıların çeklerinin karşılıksız çıkması üzerine Genel Kredi Sözleşmesi (Madde III ve Madde 47-bankanın sözleşmeyi dilediği anda feshedip hesabı kat edebileceği) hükmünce 09/03/2018 tarihinde davalı borçlu ve müteselsil kefillere ihtarname düzenlenerek 09/03/2018 tarihi itibariyle hesapların kat edildiği, ihtarnamelerin 13.03.2018 tarihinde davalılara tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen süreye göre davalıların icra takip tarihi de olan 15.03.2018 tarihinde temerrüde düştükleri, davalı borçlu ve müteselsil kefiller ile … AŞ arasında imzalanan GKT 43.8 maddesi gereği “Müşteri temerrüt halinde muacceliyet tarihinden itibaren borcun bankaya bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için kullanmış olduğu kredinin türü ne olursa olsun temerrüt tarihinde bankaca ticari kredili mevduat hesapları için uygulanan kredi faiz oranına 20 puan ilavesi ile bulunacak faiz oranı üzerinden temerrüt faizi tatbik edileceğini kabul ve taahhüt eder“ hükmü gereğince davacının takip talebinde…. krediler talep ettiği % 42,08 faiz oranında hata bulunmadığı, ticari KMH hesapları için talep edilen %28,08 Temerrüt faiz oranında TCMB tarafından bildirilen faiz oranına uygun olduğu, bu kapsamda takipte talep edilen faiz oranlarının sözleşme ve yasal mevzuata uygun bulunduğu, bilirkişi kök ve ek raporunda ayrıntılı yaptığı hesaplamalara göre icra takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan 4.235.684,83 TL ana para (davalı … …’ın KGF garantili krediye kefil olmaması nedeniyle kök raporda belirtilen krediden kaynaklı 2.463.487,64 TL’lik bölümden sorumlu olmadığı sadece 1.772.197,20 TL’den sorumlu olduğu) ve tüm bu hususlar gözetildiğinde 4.235.684,83.-TL ana para (davalı … … 1.772.197,20.-TL’den sorumlu olmak kaydıyla) ve bunun 188.735,90.-TL faizi (yıllık %42,08 oranında ) 160.228,81.-TL ana para ve bunun 734,89.-TL faizi (yıllık %28,08 oranında), 9.473,52.-TL BSMV’de olmak üzere toplam 4.594.857,95.-TL’lik (davalı … …’ın 2.131.370,31.-TL’den sorumlu olmak kaydıyla) alacağa yapılan itirazların yersiz olduğu, bilirkişi kök ve ek raporunda rapor tarihleri itibarıyla borca mahsuben yapılan ödemeler belirlenmişse de, tüm bu ödemelerin takip tarihi olan 15.03.2018 tarihinden sonra yapılan ödemeler olması nedeniyle bilirkişinin kök raporunun 20 ve 21.sayfalarında ayrıntılı belirtilen ödemelerin icra müdürlüğünce infaz sırasında dikkate alınması yönünde rapor hazırladığı, yine alacağın likit bulunması ve davalıların takibe haksız itirazda bulunmaları nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, ancak bilirkişi kök raporunun 20 ve 21.sayfalarında da belirtildiği üzere takip tarihi ile dava tarihi arasında toplam 108.855,25.-TL borca mahsuben ödeme yapıldığından, bu ödemenin asıl alacaktan indirilmesi sonucu icra inkar tazminatına esas alacağın 4.287.058,39.-TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıların Eskişehir 1. İcra Dairesinin 2018/2814 e sayılı dosyasında 4.235.684,83.-TL ana para (davalı … … 1.772.197,20.-TL’den sorumlu olmak kaydıyla) ve bunun 188.735,90.-TL faizi (yıllık %42,08 oranında ) 160.228,81.-TL ana para ve bunun 734,89.-TL faizi (yıllık %28,08 oranında), 9.473,52.-TL BSMV’de olmak üzere toplam 4.594.857,95.-TL’lik (davalı … …’ın 2.131.370,31.-TL’den sorumlu olmak kaydıyla) alacağa yaptıkları itirazın iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına, bilirkişinin kök raporunda 20 ve 21.sayfalarında belirtildiği takipten sonraki borca mahsuben yapılan ödemeler olan ; 16.03.2018 tarihindeki 49.896,22.-TL, 16.03.2018 tarihindeki 9.226,09.-TL, 21.03.2018 tarihindeki 10.674,55.-TL, 21.03.2018 tarihindeki 39.058,39.-TL, 03.04.2018 tarihindeki 33.972,65.-TL, 13.04.2018 tarihindeki 17.400,91.-TL, 02.05.2018 tarihindeki 84.784,83.-TL, 02.05.2018 tarihindeki 100.215,17.-TL, 08.05.2018 tarihindeki 8.485,83.-TL, 05.05.2018 tarihindeki 11.496,27.-TL, 06.06.2018 tarihindeki 83.503,73.-TL , 02.07.2018 tarihindeki 8.169,96.-TL, 30.07.2018 tarihindeki 13.518,77.-TL, 14.08.2018 tarihindeki 178.311,27.-TL , 03.07.2018 tarihindeki 128.000,00.-TL , 03.07.2018 tarihindeki 34.797,41.-TL, 06.07.2018 tarihindeki 49.996,85.-TL , 31.07.2018 tarihindeki 16.787,19.-TL , 02.08.2018 tarihindeki 67.346,45.-TL, 14.08.2018 tarihindeki 65.663,03.-TL, 24.04.2018 tarihindeki 46.784,28.-TL, 14.05.2018 tarihindeki 3.215,75.-TL , 14.05.2018 tarihindeki 11.584,25.-TL, 20.06.2018 tarihindeki 23.415,75.-TL , 20.06.2018 tarihindeki 63.000,00.-TL, 28.08.2018 tarihindeki 51.861,71.-TL, 26.09.2018 tarihindeki 168.164,80.-TL, 26.10.2018 tarihindeki 129.973,49.-TL, 29.06.2018 tarihindeki 32.305,91.-TL, 31.07.2018 tarihindeki 23.694,09.-TL , 26.06.2018 tarihindeki 68.000,00.-TL, 20.06.2018 tarihindeki 50.000,00.-TL, 12.11.2018 tarihindeki 8.890,00.-TL, 10.12.2018 tarihindeki 8.890,00.-TL , 07.01.2019 tarihindeki 8.890,00.-TL, 05.02.2019 tarihindeki 8.890,00.-TL, 07.03.2019 tarihindeki 8.890,00.-TL, 12.03.2019 tarihindeki 80.550,32.-TL, 02.04.2019 tarihindeki 8.890,00.-TL, ödemelerin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına, asıl alacağın %20’si oranındaki 857.411,67.-TL (davalı … … 332.668,39.-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut bilirkişi raporu ile müvekkilinin davalı borçlulardan toplam 4.601.227,34 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttukları gözetildiğinde davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kısmen kabul kararının hesap hatası nedeniyle verildiğini düşündüklerini, davalı … … yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı …’in de tüm borçlardan sorumlu olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacak likit olmadığından müvekkili aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı banka kötüniyetli olduğundan müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece alınan raporlarda müvekkilinin sorumluluğuna ilişkin varılan sonuç ille gerekçeli kararda hükmedilen sonucun birbirleriyle çelişkili olduğunu, müvekkilinin karar tarihi itibariyle sadece gayrinakdi kredilerden kaynaklı toplamda 283.390,00 TL borçlu olup nakdi kredilerden kaynaklanan sorumluluğunun kalmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel nakdi ve gayri nakdi kredi ve kefalet sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe vati itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerin ödeneceği, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirileceği, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlemesi yer almaktadır.
Davalılar … …, …, …….. vekili ile davalı … … vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesinde adli yardım isteminde bulunularak istinaf başvurma harcı ile istinaf 1/4 nispi karar harcı yatırılmamıştır. Adli yardım talebi Dairemizin 27/02/2020 tarih ve 2020/185 Esas sayılı ara kararı ile HMK’nın 334. maddesi gereği reddedilmiştir. Davalılar vekilleri tarafından Dairemiz ret kararına yapılan itiraz Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 21/04/2020 tarih ve 2020/1 D.İş Esas 2020/2 Karar sayılı kararı ile reddedilmek suretiyle adli yardım talebinin reddi kararı kesinleşmiştir.
Bunun üzerine Dairemizce 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında davalılar … …, …, … … … ……İmalat ve San. Tic. A.Ş tarafından alınması gerekli olan 78.468,70 TL istinaf nispi karar harcı ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali ile davalı … … tarafından alınması gerekli olan 36.398,75 TL istinaf nispi karar harcı ve 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırasının davalılar … …, …, … … … …… vekiline 06/10/2020 tarihinde, davalı … … vekiline ise 06/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … … vekilince verilen kesin süre içerisinde harcın yatırıldığı ancak diğer davalılar … …, …, … … … … ve … … Sanayi ve Ticaret A.Ş., ……. tarafından verilen bir haftalık kesin sürede muhtıra ile bildirilen istinaf nispi karar harcı ile istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırılmadığı bildirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle adli yardım talebi reddedilen davalılar … …, …, … … ….., … …… vekili tarafından ilk derece mahkemesince bildirilen istinaf nispi karar harcı ile başvuru harcının yatırılması için HMK’nın 344. maddesi gereği çıkarılan muhtıra ile verilen 1 haftalık kesin süre içinde işbu muhtıra ile bildirilen 78.468,70 TL istinaf nispi karar harcı ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının tamamlanmamış olması nedeniyle, Dairemiz HMK 352.maddesi gereğince istinaf başvuru hakkında karar verme yetkisine sahip olduğu görüşünde ise de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin kararları çerçevesinde 6100 sayılı HMK’nun 346/1.maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi (Emsal mahiyette Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 26/01/2021 tarih ve 2021/85 Esas 2021/463 Karar sayılı ilamı) için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine, ilk derece mahkemesince HMK’nın 346/1. maddesi gereği karar verildikten sonra ilk derece mahkemesince verilen hüküm davacı ve davalı … … tarafından da istinaf edilmiş olmakla her halükarda istinaf incelemesinin yapılabilmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hükmü temyiz eden davalılar … …, …, … …… tarafından istinaf nispi karar harcı süresi içerisinde harç yatırılmadığından 6100 Sayılı HMK’nın 346/1.maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 23/02/2022

…..
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.