Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/18 E. 2022/1290 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/18 Esas 2022/1290 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/18
KARAR NO : 2022/1290

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI : 2018/427 Esas 2019/559 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) ve Alacak
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Taraflar arasındaki davalı kefiller hakkındaki itirazın iptali, davalı asıl borçlu hakkındaki alacak istemlerine ilişkin davaların yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı itirazın iptali ve alacak davalarının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı itirazın iptali davasında davalılar …, … ve …vekili ile davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Tic. AŞ’nin asıl borçlu, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel kredi ve teminat sözleşmelerine istinaden davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredi borcunun, davalılara keşide olunan Ankara 18. Noterliği’nin 22.11.2016 tarihli kat ihtarnamesine rağmen ödenmemesi üzerine, söz konusu nakdi ve mer’i teminat mektubu ile çek garanti bedelinin depo edilmesine ilişkin gayri nakdi kredi alacağının tahsili için davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, hakkında iflas davası bulunduğundan icra takibi yapılamayan davalı asıl borçlu şirket hakkında açılan işbu alacak davasında ise tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla; 1.569.081,93-TL nakit alacağın; 1.549.188,23-TL’lik kısmına ödenmeyen ilk taksit tarihi olan 21/10/2016 tarihinden temerrüt tarihi olan 25/11/2016 tarihine kadar yıllık %15,24 oranında akdi faiz ve faizin %5 oranında gider vergisi, 33,20-TL’lik kısmına hesap kat tarihi olan 17/11/2016 tarihinden temerrüt tarihi olan 25/11/2016 tarihine kadar yıllık %24,24 oranında akdi faiz ve faizin %5 oranında gider vergisi, asıl alacağın 1.549.188,23-TL’lik kısmına temerrüt tarihi olan 25/11/2016 tarihinde itibaren ödeninceye kadar yıllık %36,36 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 oranında gider vergisi, 33,20-TL’lik kısmına temerrüt tarihi olan 25/11/2016 tarihinden itibaren ödeninceye kadar yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi, ihtarnamede gayrinakit olup daha sonra nakde dönen teminat mektubu bedeli olan 19.860,50-TL’lik kısmına tazmin tarihi olan 26/05/2017 tarihinden itibaren ödeninceye kadar yıllık %36,36 oranında temerrüt faizi, faizin %5 oranında gider vergisi ile birlikte ve ilaveten halen mer’i olan 1 adet teminat mektubundan kaynaklanan 3.000,00-TL ve halen iade edilmeyen 76 adet çekin garanti tutarı toplamı olan 64.400,00-TL (takipte deposu talep edilen çek garanti tutarından 24 adet çek garanti tutarı düşüldükten sonra kalan 76 adet çek garanti tutarı) olmak üzere toplam 67.400,00-TL’lik nakdi teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu genel kredi sözleşmelerinde imzası bulunan müvekkillerinin bu imzaların bir kısmını 6098 sayılı TBK’nun yürürlüğe girmesinden önce bir kısmının ise sonradan atılmış olduğunu, bu nedenle müteselsil kefalete ilişkin sıkı şekli unsurların gerçekleşmediğini, temerrüt faizi talebinin 6098 sayılı TBK’nun 88 ve 120 maddelerindeki hükümlerine aykırı olduğunu, her ne kadar taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ticari iş niteliğinde olsa dahi ticari işlerde temerrüt faizinin serbestçe kararlaştırılacağına ilişkin hükmün sınırlandırılmış olduğunu, bu nedenle temerrüt faizinin fazla talep edilmiş olduğunu, gayri nakdi kredilerin nakde tahvil edilmeyen bu yöne ilişkin bir talepte bulunulur ise bu takdirde bila faiz depo kararı verileceğini, bankanın buna ilişkin talebinin yerinde olmadığını, müvekkili davalı asıl borçlu şirket hakkında açılan alacak davası ile davalı diğer müvekkilleri hakkında açılan itirazın iptali davasının aynı dava dosyası üzerinden görülemeyeceğini, davaların tefrik edilmesi gerektiğini, davanın reddine ve davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; davalı müteselsil kefillere karşı itirazın iptali, davalı asıl borçluya karşı ise alacak istemiyle açılan davada; davalı müteselsil kefillerin temerrüdünün TBK’nın 586. Maddesi gereği takip tarihi itibarıyla oluştuğu, kredi sözleşmesinde açık hüküm bulunmadığından davalılardan tazmin edilen gayri nakdi kredi alacağı dışında kalan gayri nakdi kredi alacağının talep edilemeyeceği gerekçesiyle nakdi kredi asıl alacağına vaki itirazın kısmen iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacıya %20 icra inkar tazminatı ödenmesine, gayri nakit kredi alacağı isteminin reddine, davalı asıl borçlu şirkete açılan alacak davasında ise; ibraz edilen bilirkişi raporuna göre yapılan kısmi tahsilatlar mahsup edildiğinde davacı bankanın taksitli ticari kredi yönünden ödenmeyen ilk taksit itibariyle davacı bankanın ana para alacağı 1.526.450,00 TL olup, davacı bankanın aylık %1,27 oranında akdi faiz talep edebileceği, yine davacı bankanın temerrüt tarihinden sonra davalı-asıl borçludan yıllık %36,36 oranında temerrüt faizi isteyebileceği, yine davacı bankanın 5892 nolu business card alacağı yönünden 05.11.2016 tarihi itibariyle 29,54 TL alacaklı olup, anılı kredi kartı yönünden yıllık %24,24 oranında akdi, %30,24 oranında ise temerrüt faizi isteyebileceği, 4206 nolu business card alacağı yönünden 05.11.2016 tarihi itibariyle 0,20 TL alacaklı olup, anılı kredi kartı yönünden yıllık %24,24 oranında akdi, %30,24 oranında ise temerrüt faizi isteyebileceği, tazmin edilen 19.860,50 TL gayrinakdi alacağın 30.05.2017 tarihinde tazmin edildiği ve tazmin edilen teminat mektubu için yıllık %36,36 oranında temerrüt faizi isteyebileceği nazara alınarak;1.526.450,00 TL’ye 22.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15,24 oranında akdi ve işleyecek faizin %5 BSMV’si, yine aynı alacağa temerrüt tarihi olan 25.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek %36,36 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si, 29,74 TL’ye 05.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %24,24 oranında akdi ve işleyecek faizin %5 BSMV’si, yine aynı alacağa temerrüt tarihi olan 25.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile birlikte davalı…..A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 0,20 TL’ye 05.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %24,24 oranında akdi ve işleyecek faizin %5 BSMV’si, yine aynı alacağa temerrüt tarihi olan 25.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile birlikte davalı…..A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 19.860,50 TL’ye tazmin tarihi olan 30.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %36,36 temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile birlikte davalı…..A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL tutarlı teminat mektubu 07.03.2018 tarihinde davacı bankaya iade edildiğinden ve yine 17 adet toplam 27.200,00 TL bedelli banka sorumluluk miktarı için banka sorumluluğu dava tarihinden sonra 30.06.2018 tarihinde sona erdiğinden toplam 30.200,00 TL gayrinakdi alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 10.630,00 TL tutarındaki 8 adet çek için gayrinakdi alacak miktarının davalı…..A.Ş.’den alınarak faiz getirmeyen bir hesapta depo ettirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacağın eksik hesaplandığını, taksitli ödeme planının yer aldığı 15.04.2013 tarihli sözleşmenin 10/1. Maddesi “işbu sözleşme kredi sözleşmeleri, genel kredi sözleşmelerinin/kredi sözleşmelerinin eki ve ayrılmaz bir parçası olup, işbu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde genel kredi sözleşmelerinin/kredi sözleşmelerinin hükümleri geçerli olacaktır” hükmünü içerdiğini, 14.09.2010 tarihli Genel Kredi ve Teminat sözleşmesinin “Kredinin geri ödeme planına (takside) bağlanarak kullanılması başlıklı 23. Maddesi ile 02.12.2012 tarihli sözleşmenin aynı başlıklı 9.19. maddesi “…müşterinin sözleşmedeki yükümlülüklerden herhangi birini yerine getirmemesi halinde …başkaca hiçbir ihbar veya merasime gerek olmaksızın işbu kredi borcunun tamamının kendiliğinden muaccel olacağını ve bu nedenle bakiye borcun tamamının derhal ve nakten ödemekle yükümlü olduğunu kabul ve beyan eder…” denildiğini, müvekkil banka ile borçlular arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 11. Temerrüt başlıklı maddesinde de görüleceği üzere “taksitlerden herhangi birinin vadesinde ödenememesi veya vadesinde eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi halinde ayrıca herhangi bir ihbar ya da ihtara gerek olmaksızın bakiye alacağın tamamının muaccel olacağı” kabul edildiğini, işbu madde ile de görüleceği üzere taksit ödenmediğinde taksit tarihindeki bakiye ana para ve ödenmeyen taksit tutarından oluşan tüm alacağın muaccel hale geldiğini, muaccel alacağın tamamı için ödenmeyen taksit tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiğini, takibe konu edilen Taksitli Ticari kredi için TBK’nın 117/2. Maddesi hükmü gözetilerek müvekkil bankanın ödenmeyen ilk taksit tutarı ile kalan ana para toplamının, ödenmeyen ilk taksit tarihi itibarıyla asıl alacak olarak kabul edilmesi ve bu tutara ödenmeyen taksit tarihinden itibaren temerrüt tarihine kadar akdi, daha sonra ise temerrüt faizi hesaplanması gerektiğini, ancak bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazların dikkate alınmadığını, bilirkişi tarafından hesap kat tarihine kadar olan dönem faizleri dikkate almaksızın hesaplama yapıldığını, ayrıca, kabul edilmiş olmakla mer’i teminat mektubu ve çek garanti bedellerinin depo edilmesi taleplerinin davalı kefiller yönünden reddinin de doğru olmadığını, kredi sözleşmesinin 10.9. Maddesi gereği davalı kefillerden teminat mektubunun, 9.21 maddesi gereği de çek garanti bedellerinin deposunun talep edilebileceğini, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar …, … ve …vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, müşterek kefil sıfatıyla sorumlu olduğu iddia edilen müvekkil davalıların, müteselsil kefalete ilişkin koşulların gerçekleşmediğini, bilirkişi raporunda incelenen ve takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinin beş tanesi 6098 sayılı Kanun öncesinde, bir tanesi adı geçen kanun sonrasında akdedildiğini, bilirkişi ek raporunda, müvekkillerin müteselsil kefalete ilişkin sıkı şekil şartlarının gerçekleşmediği hususunun değerlendirilmediğini, istinafa konu kararda, temerrüt faizinin hesaplanmasına esas alınan faiz oranının hatalı belirlendiğini, temerrüt faizinin, 6098 sayılı TBKnın 88 ve 120.maddelerindeki hükümlere aykırı olarak hesaplandığını, aynı şekilde, 6102 sayılı TTKnın 9. maddesindeki sınırlamaya aykırı şekilde temerrüt faizi hesaplandığını, davacı Banka tarafından, davalı asıl borçlu ile davalı kefillere söz konusu genel Kredi sözleşmelerine istinaden kredi hesapları kapatılarak Ankara 18. Noterliğinin 22/11/2016 tarih,…yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi keşide etmiş, bu ihtarname davalılara 23.11.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, eldeki itirazın iptali davasına konu ödeme emrinin 09.12.2016 tarihli olduğunu, itirazın iptali davasına konu takip 2004 sayılı Kanunun 68/B. Maddesindeki bir aylık itiraz süresi dolmadan takibe başlandığını, eldeki itirazın iptali davasına konu takip, şartları gerçekleştirilmeden başlatıldığını, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davalı şirketin asıl borçlu davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel kredi sözleşmesine istinaden davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredi alacağının tahsili için davalı kefillere karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı asıl borçlu şirkete karşı alacak davası istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın iptali ve alacak davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı kefiller hakkında icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi hükmü uyarınca açılan itirazın iptali davasında, davalılar vekili Av. …, ilk derece mahkemesince karar verildikten sonra, istinaf incelemesi sırasında 30.09.2022 tarihli e-imzalı dilekçesi ile icra takibine itirazlarından vazgeçtiklerini, vekalet ücreti ve tazminat taleplerinin bulunmadığını bildirmiş, davacı banka vekili ise 19.10.2022 tarihli e-imzalı dilekçe ile müvekkili bankanın da vekalet ücreti ve başkaca talebinin bulunmadığını belirtmiştir. Borçlu icra takibine itirazından, kayıtsız şartsız olması kaydıyla, her zaman vazgeçebilir. Şu halde itirazın iptali davasının niteliği gereği icra takibine itiraz üzerine duran icra takibinin devam etmesi için açılan bir eda davası olup, borçlunun itirazı üzerine artık dava konusuz kalmıştır. İcra takibine itirazdan vazgeçen borçlular …, … ve …vekili Av. …’ın vekaletnamelerinde icra takibinden vazgeçmeye yetkili olduğu görülmüştür. Bu durumda dava konusu ilamsız icra takibine vaki itirazından vazgeçen davalı-borçlular …, … ve …hakkında konusuz kalan eldeki itirazın iptali davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir. Davalı-borçlular vekili ile davacı vekilinin istinaflarının bu sebeple kabulü ile anılan davalılar hakkında açılan itirazın iptali davası konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı banka vekilinin icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından davacı yararına icra inkar tazminatına ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davacı banka vekilinin davalı asıl borçlu hakkında açmış olduğu alacak davasında ilk derece mahkemesince verilen hükme karşı istinaf başvuru sebepleri ele alınacak olursa; Davacı banka nakdi kredi alacağının bilirkişi tarafından hatalı hesaplandığını, Genel Kredi Sözleşmesi’nin 11. Temerrüt başlıklı maddesinde de görüleceği üzere “taksitlerden herhangi birinin vadesinde ödenememesi veya vadesinde eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi halinde ayrıca herhangi bir ihbar ya da ihtara gerek olmaksızın bakiye alacağın tamamının muaccel olacağı” kabul edildiğini, işbu madde ile de görüleceği üzere taksit ödenmediğinde taksit tarihindeki bakiye ana para ve ödenmeyen taksit tutarından oluşan tüm alacağın muaccel hale geldiğini, muaccel alacağın tamamı için ödenmeyen taksit tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiğini, takibe konu edilen Taksitli Ticari kredi için TBK’nın 117/2. Maddesi hükmü gözetilerek müvekkil bankanın ödenmeyen ilk taksit tutarı ile kalan ana para toplamının, ödenmeyen ilk taksit tarihi itibarıyla asıl alacak olarak kabul edilmesi ve bu tutara ödenmeyen taksit tarihinden itibaren temerrüt tarihine kadar akdi, daha sonra ise temerrüt faizi hesaplanması gerektiğini, ancak bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazların dikkate alınmadığını, ileri sürmüştür.
Dosya kapsamından davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 23.07.2004 tarihli ve 1.200.000 ABD Doları bedelli, 08.01.2008 tarihli ve 2.500.000 TL, 08.01.2008 tarihli ve 2.500.000 Avro, 14.09.2010 tarihli ve 250.000 TL, 02.12.2011 tarihli ve 15.000.000 TL ve 15.04.2013 tarihli ve 10.000.000 TL kredi limitli 7 adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, dava ve takip konusu kredi alacağının taksitli ticari kredi ve iki adet business kart alacağından kaynaklandığı, davalı asıl borçluya 21.04.2016 tarihinde ilk 6 ay anapara ödemesiz 31 ay vadeli aylık %1,27 faiz oranı ile 1.526.450,00 TL kredi kullandırıldığı, anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan Dairemizce objektif, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan bankacılık işlemleri konusunda uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 20.02.2019 tarihli bilirkişi kök raporunda; davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan 1.526.450,00TL kredinin 21.04.2016 tarihinde davalı asıl borçlunun hesabına virman edildiği, ihtarname tarihi 22.11.2016 tarihi itibarı ile kredinin 21.10.2016 tarihli 35.000 tutarlı 1. Taksitinin faizine ve gider vergisine 25.10.2016 tarihinde 15.000 TL ve 157,06 TL olmak üzere toplam 15.157,06 TL; 11.11.2016 tarihinde 1. Taksitinin faizine ve gider vergisine 10.000 TL olmak üzere 1. Taksite toplam 25.157,06 TL tahsilat yapıldığı, ihtarname tarihi itibarıyla 1. Taksitin 35.000-25.157,06 TL=9.842,94 TL bakiyesinin ve 21.11.2016 tarihli 2. Taksitin ödenmediği, ihtarname tarihi itibarıyla kredinin bekleyen ana para borcunun 1.526.450,00 TL olduğu, davalı asıl borçluya keşide edilen Ankara 18. Noterliği’nin 22.11.2016 tarihli ihtarnamesi ile; bu kredi hesabından ötürü 16.11.2016 tarihi itibarı ile 1.554.497,80 TL alacağın bulunduğu, 5892 nolu business kartın iptal edildiği, 32,94 TL borcunun bulunduğu…nolu business kredi kartının iptal edildiği, 0,26 TL borcunun bulunduğu, nakit borçların 24 saat içinde ödenmesinin ihtar edildiği, davalı asıl borçluya ihtarnamenin 23.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı asıl borçlunun 25.11.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı şirketin kredi borcunun vadesinde ödemediği 21.10.2016 tarihinden kredi hesabının kat edilerek davalı asıl borçluya ihtarnamenin gönderildiği 23.11.2016 tarihine kadar kredi ödeme planında belirtilen 1,27 akdi faiz oranı üzerinden 33 gün için kullandırılan 1.526.450,00 TL üzerinden 23.11.2016 tarihinde yapılan 1,53 TL tahsilat düşülerek 1.526.448,77 TL ana para, 21.970,70 TL işlemiş faiz, 1.098,53 TL BSMV ve 9.842,94 Tl 1. Taksitin bakiyesi olmak üzere toplam 1.559.360,64 TL borcunun bulunduğu, iki adet business kredi kart sebebiyle 32,82 TL ve 0,26 TL de dahil edilmek suretiyle toplam nakdi borcunun 1.559.393,72 TL olduğu, taksitli ticari kredi, TTK’nın 8. Maddesinde bileşik faizin şartı olarak belirtilen cari hesap şeklinde kredi olmadığından akdi faize bileşik faiz işletilemeyeceği, 18.01.2017 tarihinde yapılan 740,00 TL tahsilatın muhasebe kayıtlarında anaparadan düşüldüğü, davalı asıl borçlunun temerrüde düştüğü 25.11.2016-03.06.2018 tarihleri arasında, 18.01.2017 tarihinde yapılan 740,00 TL tahsilat düşüldükten sonra kalan 1.525.708,47 TL anaparaya dava tarihine kadar %36,36 temerrüt faizi oranı üzerinden 857.090,76 TL işlemiş faiz ve 42.854,54 TL BSMV, dava tarihinde taksitli ticari kredi sebebiyle 1.559.360,64 TL asıl alacak-740,00 TL =1.558.620,64 TL asıl alacak, 857.090,76 TL işlemiş faiz, 42.854,54 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 2.458.565,94 TL toplam alacağın hesaplandığı, dava tarihinden itibaren asıl alacak miktarı 1.558.620,64 TL’ye dava tarihinden itibaren işleyecek %36,36 temerrüt faizi oranı ve temerrüt faizinin %5 BSMV’sinden sorumlu olduğu, belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesince taraf vekillerinin itirazları üzerine alınan ek raporda ise; 24.11.2016 tarihi itibarıyla 1.526.448,47 TL asıl alacak, 21.970,70 TL %1,27 aylık akdi faiz oranı üzerinden hesaplanan işlemiş faiz, 1.098,53 TL BSMV, 1. Taksitin bakiyesi 9.842,94 TL, 1. Taksitin temerrüt faizi %36,36 oranı üzerinden; 338,01 TL, 1. Taksitin temerrüt faizinin BSMV’si 16,90 olmak üzere toplam 1.559.715,55 TL kredi kartlarıyla birlikte nakdi kredilerden kaynaklanan toplam borcun 1.559.748,38 TL olduğu, 13.01.2017 tarihinde yapılan 2.090,89 TL ve 18.01.2017 tarihinde yapılan 740,00 TL mahsup edildikten sonra dava tarihi itibarıyla asıl alacak 1.556.884,66 TL, 874.231,54 TL işlemiş faiz ve faizin %5 gider vergisi 43.711,58 TL olmak üzere toplam 2.474.827,78 TL olduğu belirlenmiştir.
Uyuşmazlık, davacının dava tarihi itibarıyla davalı asıl borçlu şirketten kredi alacağının bulunup bulunmadığı, alacaklı ise miktarı, kredi alacağına uygulanacak akdi ve temerrüt faizi oranları noktalarında toplanmaktadır.
Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete keşide edilen 22/11/2016 tarihli kat ihtarında, hesabın kat edildiği 16.11.2016 tarihi itibarıyla taksitli ticari kredi alacağı sebebiyle davacı bankanın 1.554.497,80 TL alacağı olduğu bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince usul ve yöntemine uygun olarak alınan Dairemizce dosya kapsamına ve oluşa uygun, objektif, ayrıntılı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan bilirkişi kök raporunda davalı asıl borçlu şirkete kat ihtarının keşide edildiği 22/11/2016 tarihi itibarıyla davacı bankanın 1.526.450,00 TL ticari kredi alacağı bulunduğu gözetilerek, davacının talebi gibi, taksitli ticari kredinin ödenmeyen ilk taksit tarihi olan 22/10/2016 tarihinden davalı asıl borçlu şirketin temerrüde düştüğü 25/11/2016 tarihine kadar yıllık %15,24 oranında akdi faiz ve işleyecek faizin %5 BSMV’sine, yine aynı alacağa temerrüt tarihi olan 25.11.2016 tarihinden itibaren ise işleyecek %36,36 temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile birlikte davalı asıl borçlunun sorumlu tutulmasına ilişkin karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin buna dayalı istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak, HMK’nın 355. Maddesi gereği kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme sonunda; alacak davasında infazda tereddüt yaratacak 1.526.450,00 TL alacağın davalıdan tahsiline dair eda niteliğinde hüküm kurulmamış olması ve davalı asıl borçlu şirket aleyhine hüküm altına alınan nispi karar harcı hatası gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355. Maddesi gereğince bu hususlarda kabulüne ve ilk derece mahkeme kararının bu yönden kaldırılmasına sair istinaf sebeplerinin reddine karar verilmiştir. Bu kapsamada belirtilen hususlarda yeniden hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin, davalı asıl borçlu şirket hakkında açmış olduğu alacak davasında; HMK’nın 355. Maddesi gereği kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme sonunda; alacak davasında 1.526.450,00 TL alacak hakkında tahsil hükmü kurulmayarak eda içerir nitelikte karar verilmediği ve bu suretle infazda tereddüt yaratıldığı, hüküm altına alınan bakiye nispi karar harcının ise yargılama sırasında tazmin edilen teminat mektubu bedeli 19.860,50 TL dahil edilerek hüküm altına alınan nakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanan toplam 105.630,52 TL harçtan peşin alınan 19.472,82-TL harcın mahsubu ile bulunan 86.157,7 TL nispi karar harcına hükmedilmesi yerine eksik harca hükmedildiği gözetilerek bu hususlarda istinaf istemi kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararı bu hususlarda kaldırılarak 1.526.450,00 TL alacak hakkında tahsil hükmü kurulmuş ve 86.157,7 TL karar ve ilam harcına hükmedilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği öteki sebepler yerinde olmadığından sair istinaf sebeplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalı kefiller hakkında açılan itirazın iptali davasında; davalı kefiller vekili tarafından istinaf incelemesi sırasında sunulan icra takibine itirazlarından vazgeçtiklerini, vekalet ücreti ve tazminat taleplerinin bulunmadığını bildiren 30/09/2022 tarihli e-imzalı dilekçe ile davacı banka vekilinin müvekkili bankanın da vekalet ücreti ve başkaca talebinin bulunmadığını bildirir 19/10/2022 tarihli e-imzalı dilekçesi gözetilerek istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin davalı kefiller hakkındaki itirazın iptali davasında ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak davalı-borçlular …, … ve …hakkında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiş, davacı banka vekilinin icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından davacı yararına icra inkar tazminatına ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1- Davacı vekilinin davalı asıl borçlu … Ticaret AŞ hakkında açılan alacak davasına ilişkin istinaf başvurusunun infazda tereddüt ve hüküm altına alınan nispi karar harcı yönünden HMK’nın 355. Maddesi gereği KISMEN KABULÜNE, öteki istinaf sebeplerinin REDDİNE,
B)1-İtirazın iptali davasında davalılar …, … ve …vekili ile davacı banka vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.06.2019 tarihli ve 2018/427 Esas-2019/559 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3) A- Davalılar …, … ve …hakkında açılan itirazın iptali davasında; dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,

B-Davalı-asıl borçlu… … A.Ş. aleyhine açılan alacak davası yönünden;
1-1.526.450,00-TL’ye 22.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15,24 oranında akdi ve işleyecek faizin %5 BSMV’si, yine aynı alacağa temerrüt tarihi olan 25.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek %36,36 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si, ile birlikte davalı…..A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
-29,74 TL’ye 05.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %24,24 oranında akdi ve işleyecek faizin %5 BSMV’si, yine aynı alacağa temerrüt tarihi olan 25.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile birlikte davalı…..A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
-0,20 TL’ye 05.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %24,24 oranında akdi ve işleyecek faizin %5 BSMV’si, yine aynı alacağa temerrüt tarihi olan 25.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile birlikte davalı…..A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
-19.860,50 TL’ye tazmin tarihi olan 30.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %36,36 temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si ile birlikte davalı…..A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
-3.000,00 TL tutarlı teminat mektubu 07.03.2018 tarihinde davacı bankaya iade edildiğinden ve yine 17 adet toplam 27.200,00 TL bedelli banka sorumluluk miktarı için banka sorumluluğu dava tarihinden sonra 30.06.2018 tarihinde sona erdiğinden toplam 30.200,00 TL gayrinakdi alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
-10.630,00 TL tutarındaki 8 adet çek için gayrinakdi alacak miktarının davalı…..A.Ş.’den alınarak faiz getirmeyen bir hesapta depo ettirilmesine,
2-Yargılama sırasında tazmin edilen teminat mektubu bedeli 19.860,50 TL dahil edilerek hüküm altına alınan nakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanan toplam 105.630,52 TL harçtan peşin alınan 19.472,82-TL harcın mahsubu ile bulunan 86.157,7 TL nispi karar harcının tümünden alacak davasında davalı… AŞ’nin, konusuz kalan itirazın iptali davasında ise 80,70 TL maktu karar harcının davalı kefiller …, … ve …sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müteselsilen, ayrıca, gayri nakdi alacak üzerinden hesaplanan 80,70-TL maktu karar harcının, davalı… … A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yargılamada kabul edilen nakdi alacak yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul/red oranına göre hesaplanan 68.320,73-TL’nin davalı… AŞ’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davada reddolunan nakdi alacak yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul/red oranına göre hesaplanan 5.039,51-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı… AŞ’ye verilmesine,
5-Kabul edilen gayrinakdi alacak yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.669,41-TL vekalet ücretinin davalı… AŞ’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Reddedilen gayrinakdi alacak yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul/red oranına göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı… AŞ ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 2.167,40-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi, tebligat gideri ve posta gideri olmak üzere) kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.089,37-TL yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 19.472,82-TL harcın davalı… AŞ’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Fazlaya ilişkin istemin nakdi ve gayrinakdi alacak yönünden ayrı ayrı reddine,
C)1-Davacı tarafından peşin yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yatırılmış olan 44,40 TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinafa başvuran davalılar …ve … vekilinin adli yardım talebi Dairemiz 23.06.2022 tarihli ve 2020/18 Esas sayılı kararı ile kabul edilmiş olup davalılardan istinaf nispi karar harcı ve başvuru harcı alınmadığından iadesine dair hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İtirazın iptali davası yönünden istinafa başvuran taraf vekillerinin itirazın iptali davasında karşılıklı olarak yargılama gideri talebinde bulunmadıkları gözetilerek istinaf giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/10/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.