Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/179 E. 2022/303 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/179 Esas 2022/303 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/179
KARAR NO : 2022/303

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2019
NUMARASI : 2015/230 Esas 2019/835 Karar
DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/03/2015
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın çeşitli şubelerinden muhtelif tarihlerde kredi kullandığını, bankanın muhtelif masraflar adı altında kesinti yaptığını, fazladan yapılan bu kesintilerin hakkaniyete aykırı bulunduğunu belirterek şimdilik 1.000,00 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini toplam 12.279,56 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davacı niteliğinde açılamayacağını, taraflar arasındaki işin ticari nitelikte olduğunu, davacı tacir olmakla sözleşme ve sözleşme koşullarına uyması gerektiğini, sözleşme hükümleri uyarınca müvekkilinin kullandırdığı krediler nedeniyle ücret, masraf ve komisyon alabileceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuyla davacının davalıdan 12.279,56 TL talep edebileceğinin tespit edildiği, raporun ayrıntılı inceleme içerdiği ve hükme esas alınabilecek nitelikte görüldüğü, davacının davalı bankanın yapılandırma, dosya masrafı, komisyon ve benzeri adı altında tahsil ettiği anlaşılan miktarları tahsil tarihinden itibaren değil ise de, dava ve ıslah tarihinden itibaren ticari (avans) faiziyle talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 12.279,56 TL’nin 1.000,00 TL’sinin 10/03/2015 dava tarihinden, kalan 11.279,56 TL’sine ise 03/10/2019 ıslah tarihinden itibaren işletilecek avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2015 yılında tahsil edilen miktarın davacının 2015 yılında devam eden ve donuklaşan kredi riskini kredi tahsis ve fiyatlama vadesinin temdit edilmesi olduğunu, bu kesintinin kredi kullandırım komisyonu olmadığını, iade edilemeyeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediğini, müşterilerden alınan tüm komisyon oranlarının ilan edilerek tahsil edildiğini, değişikliklerin de şubelerden ilan edildiğini, davacıdan alınan komisyon bedellerinin buna göre tahsil edildiğini, bilirkişi incelemesinde bu hususlara değinilmediğini, … Bankasının müvekkilinin ve örnek teşkil edecek diğer bankaların komisyon vb. oranları dikkate alınarak bir hesaplama yapılmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan krediler nedeniyle yapılandırma, dosya masrafı vs. adı altında yapılan kesintilerin tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Genel kredi sözleşmesi suretleri, BCH ekstreleri, kredi ödeme planları, davacı hesap ekstresi, ticari nitelikli taşıt ile konut kredi sözleşmesi, …, …, …, …, … Bankası müzekkere cevapları, davacıdan 08/03/2005 – 07/02/2015 tarihleri arasında kullandığı krediler nedeniyle alınan masraf, eksper ücreti, komisyon miktarlarının yer aldığı liste, yargılama aşamasında bankacı ve hukukçu bilirkişi heyetinden alınan 30/09/2016 tarihli kök, 20/02/2017 tarihli birinci ek, bila tarihli ikinci ek bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı vekili 26/03/2015 tarihli beyanında davacının 2000 yılından itibaren davalının tüm şubelerinden kullandığı tüm kredilerin işbu dava konusu olduğunu belirtmiştir.
Davacı yan, genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullanılan krediler nedeniyle davalı bankanın haksız olarak yapılandırma, dosya masrafı vs. adı altında haksız masraf kesintisi yaptığını iddia etmiş, davalı yan tacir olan davacının banka tarafından tahsil edilen bedellerin haksız olduğunu ileri süremeyeceğini savunmuştur. Mahkemece ise emsal banka uygulamalarına ilişkin araştırma yapılıp, bilirkişi raporu alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmelerinin akdedildiği, bu sözleşmeler kapsamında davacının davalı bankadan krediler kullandığı, davalının davacıdan kullandırılan krediler nedeniyle kredi komisyonu, temdit komisyonu tahsil ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalı bankaca davacının genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı krediler nedeniyle yapılandırma, dosya masrafı vs. adı altında masraf kesintisi yapıp yapamayacağı, yapamayacak ise davacının alacaklı olduğu miktar hususlarından kaynaklanmaktadır.
Yargılama aşamasında emsal bankalara yazı yazılmış olup, …, …, … Bankası, … Bankası,… Bankası yazı cevaplarında müşterilerden tahsil edilecek olan komisyon oranları ve masraf miktarları bildirilmiştir.
Yargılama aşamasında bilirkişi heyetinden alınan ek raporlarda, emsal banka uygulamalarında farklı isimler ve kalemler altında masrafların tahsil edildiği, bu nedenle birebir emsal niteliğinin bulunmadığı, davacının 2005 yılında 251,25 TL, 2013 yılında 625,00 TL temdit komisyonu, 2015 yılında ise kredi kullandırılmamasına rağmen tahsil edilen 11.403,31 TL kredi komisyonu olmak üzere toplam 12.279,56 TL’yi davalıdan talep edebileceği tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davalı bankanın taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak kullandırılan krediler nedeniyle davacıdan kredi komisyonu, yapılandırma ücreti vs. adı altında masraf ve komisyon tahsilatı yapması mümkün ise de, sözleşmede herhangi bir oran ve miktar yazılı değildir. Bu durumda banka ancak, emsal bankalarca da uygulanan oranlar da gözetilerek makul ölçüde komisyon ve masraf tahsil edebilecektir. Bu kapsamda mahkemece emsal banka uygulamaları araştırılmıştır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu emsal banka uygulamalarıyla birlikte emsal nitelikteki Yargıtay İçtihatları esas alınmak suretiyle yapılan hesaplamayı içermektedir.
Öte yandan, davalı davacıdan 2015 yılında 11.403,31 TL kredi komisyonu tahsil etmiştir. Alınan bilirkişi raporuyla ise davacının 2015 yılında herhangi bir kredi kullanmadığı tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece emsal banka uygulamaları ve emsal nitelikteki Yargıtay İçtihatları gözetilerek hesaplama yapan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 838,81 TL istinaf karar harcından peşin alınan 209,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 629,10 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 10/03/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.