Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2020/16 E. 2022/92 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR


İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI …
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2022

Taraflar arasındaki şirkete özel denetçi tayin edilmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in, 1987 yılında … sicil numarasıyla kurulan davalı …’nde %33 pay sahibi olduğunu, diğer pay sahiplerinin ise, şirkette %33 pay sahibi olan … ile %11 pay sahibi olan … ve her biri %11 pay sahibi olan … ve… olduğunu, 25.01.2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında oyçokluğuyla alınan karar ile müvekkili …’in şirket müdürü görevine son verildiğini, bu tarihten itibaren şirket ortaklarından … ve … müdürler kurulu başkan ve başkan yardımcısı olarak şirket yönetimini sürdürmekte olduklarını, müvekkilinin müdürlük görev süresinin son döneminde şirket adına alınan önemli kararlarda karar alma ve uygulama sürecine katılımının engellenmiş olup şirket müdürlüğü görevine son verilmesiyle birlikte müvekkilinin şirket yönetimde temsil edilme hakkı ve mali haklarının elinden alındığını, şirket yöneticilerinin, şirketi ve dolayısıyla pay sahiplerini zarara uğratacak şekilde kararlar almakta ve işlemler tesis etmekte olduklarını, iş bu davada özel denetçi atanması istenilen üç konuya ilişkin olarak 06.04.2019 tarihli genel kurul öncesinde gönderdiği ihtarnamelerle bilgi talep edildiği genel kurul toplantısında da bu konulara ilişkin olarak TTK’nın 614.maddesi kapsamda bilgi alma hakkını kullanıldığını, ancak şirket yöneticilerinin bilgi alma talebine verdikleri cevaplar tatmin edici olmadığından müvekkilinin temsilcileri aracılığıyla 06.04.2019 tarihinde yapılan genel kurulda özel denetim talebinde bulunulduğunu, ancak genel kurul toplantı tutanağının 6 no’lu kararında talebinin oyçokluğuyla reddedildiğini, Özel denetçi atanmasını istedikleri konuların; … adına Muğla İli Bodrum İlçesi … mevkiinde 2013 yılında satın alınan arsa üzerinde bulunan ve şirkete ait olan iki adet dubleks yazlık ve dubleks yapıların üzerinde bulunan iki adet flat dairenin 2016 yılından itibaren şirket müdürleri … ve … tarafından kullanıldığı ve bu kullanıma ilişkin olarak şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, şirket müdürlerinin şirkete ait taşınmazları bila bedel kullanmaları nedeniyle şirketin malvarlığında azalma meydana geldiğini, dolayısıyla şirketin ve pay sahiplerinin zarara uğradığını, Sincan 5. Noterliğinin 06.03.2019 tarih ve 04568 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile bu hususta sorulan sorulara, şirketin müdürler kurulu başkanı … tarafından gönderilen Ankara 6. Noterliği’nin 13.03.2019 tarih ve 02915 sayılı cevab-ı ihtarnamede, bahsi geçen taşınmazların içleri için yapılan harcamaların şirket tarafından karşılandığı, taşınmazların şirket ortakları tarafından yazın belirli sürelerde kullanılması için satın alındığı, müvekkilimizin de taşınmazlardan istediği zaman istifade edebileceği, bu nedenle taşınmazın bedelini talep etmesinin mümkün olmadığının ifade edildiğini, bu nedenle 06.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında da müvekkilimizin temsilcileri tarafından şirket müdürlerine yöneltilen soruların içerisinde 31 no’lu soru bu konuya ilişkin olarak sorulduğu, ancak yine müdürler tarafından tatmin edici bir cevap verilmemiş olduğunu, davalı şirket tarafından … adlı kişiden 2016 yılında satın alınan Ankara … Mevkiindeki dükkân niteliğindeki taşınmazın 6.500.000,00-TL bedelle satın alındığını, taşınmazın bedeli 2016 yılında peşin olarak ödenmiş olmasına rağmen, … devir işlemlerinin gerçekleştirilmediğini, şirket yararına kullanılamadığını, müvekkilimiz Sincan 5. Noterliği’nin 06.03.2019 tarih ve 04566 sayılı ihtarnamesinde, bu taşınmazın 2016 yılında şirket adına satın alınmış olmasına rağmen neden … devir işlemlerinin yapılmadığına ve alındığı tarihten itibaren neden boş olarak tutulduğuna ilişkin bilgi verilmesinin talep edildiğini, şirketin müdürler kurulu başkanı … tarafından gönderilen Ankara 6. Noterliği’nin 13.03.2019 tarih ve 02914 sayılı cevab-i ihtarnamesinde, bahsi geçen taşınmazın problemler çözüldükten sonra şirket mülkiyetine geçirildiğini, taşınmazın … ilçesinde en önemli … alanında bulunduğunu, o günkü koşullarda fiyatının cazip olması ve ileride mağaza olarak kullanılacağı düşüncesiyle satın alındığını, ancak dükkanın önünden alt geçit geçmesi ve ekonomik koşullar nedeniyle mağazanın açılmasının bir süre ertelendiğini ifade ettiğini, ancak verilen bu cevap soruyu karşılayacak nitelikte ve açıklıkta olmadığından, bu konuda 06.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında müdürlere soru olarak yöneltildiğini ancak açıklayıcı bir cevap alınamadığını, Özel denetim yapılmasını talep ettikleri son konunun ise; …’nin iştiraklerinden biri olan …… … Limited Şirketi’ne ilişkin yapılan iş ve işlemler olduğunu, zira bahsi geçen şirketin %50 ortağı … iken diğer ortakları …’m yeğenleri … ve … olduğunu, şirketin ortağı olan … sermaye koyma borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen şirketin diğer ortaklarının sermaye koyma borçlarını yerine getirmediğini buna rağmen …, diğer ortakların sermaye koyma borcunu yerine getirmemiş olmasına rağmen şirkete 13 Milyon Lira borç vermiş olduğunu, şirkete keşide edilen Ankara 62. Noterliği’nin 26.02.2019 tarih ve 08200 sayılı ihtarnamesinde, ……. Limited Şirketi’nin 2018 yılı faaliyetlerini içeren bilançolarının, gelir tablolarının, ayrıntılı mizanlarının, 4. Dönem kurum geçici vergi beyannamelerinin ve yıllık faaliyet raporlarının kendisine gönderilmesini ve bu şirkete ilişkin yapılan iş ve işlemlere ilişkin bilgilendirilmesini talep ettiklerini, genel kurul toplantısında da bu şirkete ilişkin bilgi alma ve inceleme talebi tekrarlandığını, ancak davalı şirket tarafından bu şirkete ilişkin herhangi bir bilgi verilmediği gibi şirket kayıtlarını inceleme imkânı da tanınmadığını bunun üzerine özel denetim yapılması talebinin de kabul edilmediğini ileri sürerek, davalı şirket adına kayıtlı olan …. adresindeki iki adet dubleks yazlık ve dubleks yapıların üzerinde bulunan iki adet flat daireye ilişkin olarak şirketin ve pay sahiplerinin uğradığı zararın tespiti için özel denetçi atanmasına, davalı şirket tarafından … adlı kişiden 2016 yılında satın alınan Ankara … Mevkiindeki dükkân niteliğindeki taşınmaza ilişkin olarak şirketin ve pay sahiplerinin uğradığı zararın tespiti için özel denetçi atanmasına, davalı şirketin iştiraklerinden biri olan … …… Limited Şirketi’ne verilen borç ve yapılan diğer işlemlerle ilgili olarak şirketin ve pay sahiplerinin uğradığı zararın tespiti için özel denetçi atanmasına, davalı şirketin defterlerinin, yazışmaları dâhil yazılarının, kasa, kıymetli evrak ve mallar başta olmak üzere, varlıklarının incelenmesine, TTK’nın 444.maddesi uyarınca özel denetçi için gereken avans ve giderlerin davalı şirkete yükletilmesine, … Sicili Müdürlüğü’ne ve … Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak dava konusu edilen şirketler ve taşınmazların kayıtlarının istenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini,
Müvekkili şirket yöneticilerin şirketi dolayısıyla pay sahiplerini zarara uğratacak kararlar aldıkları ve işlemler tesis ettikleri iddiası soyut olup, davacı yandan sadır müvekkiline yöneltilen tüm sorulara tatmin edici ve aydınlatıcı cevaplar verildiğini, davacının, müvekkili şirketin 14.04.2018 tarihinde yaptığı Olağan Genel Kurulun 5 ,7 ve 9.maddelerinin iptali için yaptığı başvurunun Ankara 1.Asliye … Mahkemesinin 2018/518 E.,2018/1061 K.sayılı kararı ile reddedildiğini, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde zikredilen işbu davada özel denetçi atanmasını istediği, üç konuya ilişkin olarak 06.04.2019 tarihli genel kurul öncesinde gönderdiği ihtarnamelerle bilgi talep ettiği gibi, genel kurul toplantısında da bu konulara ilişkin olarak TTK’nun 614. madde kapsamda bilgi alma hakkını kullandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının 06.04.2019 tarihinde yapılan genel kurulunda özel denetim talebinde bulunduğunu, ancak genel kurul toplantı tutanağının 6 no’lu kararında talebinin usulüne uygun bir şekilde yasa ve ana sözleşme hükümleri çerçevesinde reddedildiğini, azınlık pay sahibinin özel denetim talep edebilmesi için İki koşulun gerçekleşmesinin zorunlu olduğunu, Özel denetçi talep edilen konuya ilişkin olarak bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olması, ikinci olarak, özel denetimin pay sahipliği haklarının kullanılması bakımından gerekli olması ve denetimi istenen konulara ilişkin olarak şirket yöneticilerinin şirketi ve pay sahiplerini zarara uğrattıklarının ortaya konulması gerektiğini, davacı vekilinin anılan yasal koşullar gözetildiğinde özel denetçi atanması isteminin yasal koşullan taşımadığını, dava dilekçesinde zikredilen 06.04.2019 tarihli genel kurulda müvekkil şirket yetkililerinin davacı yanca ibra edilmemiş olup, esasen özel denetçi talep edilen konuların açılması muhtemel sorumluluk davasında irdelenip tartışılmasının tabi bulunması karşısında iş bu davaya konu isteminde hukuki yararının bulunmadığını,
Müvekkili şirket adına kayıtlı olan … adresindeki taşınmazlar bakımından, davacının 2016 yılında şirketi temsile yetkili olan bir şahıs olduğunu, müvekkili şirket müdürlerinin şirkete ait taşınmazları bila bedel kullandıkları iddiasının gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, bahsi geçen taşınmazların içleri için yapılan harcamaların şirket tarafından karşılandığı, taşınmazların şirket ortakları tarafından yazın belirli sürelerde kullanılması için satın alındığı, davacının da sözkonusu taşınmazlardan istediği zaman yararlanabileceği, bu nedenle taşınmazın bedelini talep etmesinin mümkün olmadığının kendisine ifade edildiğini, bu bağlamda, müvekkili şirket yetkililerinin şirketi zarara uğrattığı İddiasının soyut ve dayanaksız olduğunu, … Senetlerinden anlaşılacağı üzere,bu taşınmazların alım tarihi 23.06.2016 tarihi olup, bu tarihte ise davacının şirket müdürü olduğunu, bu nedenlerle bu istemle ilgili zararın tespiti için özel denetçi atanması isteminin koşulları oluşmadığını,
Müvekkili şirket tarafından … adlı kişiden 2016 yılında satın alınan Ankara … Mevkiindeki dükkân niteliğindeki taşınmazla ilgili inceleme yapmak üzere özel denetçi atanması istemine ilişkin olarak; bu taşınmazla ilgili olarak taşınmazın şirket tarafından satın alındığını tesadüfen öğrendiği iddiasının hukuki mesnedi olmadığını, iddia edilen tarihte davacının da şirket müdürü olduğunu, taşınmazın işletmeye açılması/ açılmamasının karlılık konusunda sektörel bazda bir çok parametrelerinin bulunduğunu, müvekkil şirket yöneticilerinin davacının bu kalem istemi ile ilgili olarak, özen yükümlüğünü İhlal ettikleri iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle … adlı kişiden 2016 yılında satın alınan Ankara … Mevkindeki dükkân niteliğindeki taşınmaza ilişkin olarak şirketin ve pay sahiplerinin uğradığı zararın tespiti için özel denetçi atanması isteminin yasal koşullarının oluşmadığını,
… … ve … Limited Şirketi ile ilgili özel denetim yapılması istemi ile ilgili olarak, anılan şirketin diğer ortaklarının sermaye koyma borcunu yerine getirmemeleri başka bir hukuki kurumu ve yaptırımını ilgilendirmekte olup, borç verme olgusu ise başka bir hukuki kurumu ilgilendirmekte olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere, 25.01.2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında oy çokluğuyla alınan karar ile şirket müdürü görevine son verildiği, eldeki davaya konu edilen Muğla İli Bodrum İlçesinde bulunan taşınmazlar ile … adlı kişiden 2016 yılında satın alınan Ankara … Mevkiindeki dükkân niteliğindeki taşınmazla ilgili tasarrufların ise bu tarihten evvel gerçekleştirildiğinin dosya kapsamında yer alan … kayıtlarına göre sabit olduğu, yine … İnşaat …. … Limited Şirketi bakımından ileri sürülen iddialarla ilgili olarak ise; ileri sürülen hususlarda ise şirket yöneticilerinin kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi ve pay sahiplerini zarara uğrattıklarının ikna edici şekilde ortaya koyacak nitelikle bulguların dosya kapsamına göre sabit olmadığı anlaşılmakla, davacının özel denetçi atanması yönündeki talebinin reddine,
Davacı vekilince dava dilekçesinin netice-i talep kısmında, davalı şirketin defterlerinin, yazışmaları dâhil yazılarının, kasa, kıymetli evrak ve mallar başta olmak üzere, varlıklarının incelenmesi yine … Sicili Müdürlüğü’ne ve … Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak dava konusu edilen şirketler ve taşınmazların kayıtlarının istenmesine dair karar verilmesi talep edilmiş ise de, belirtilen hususlara ilişkin olarak TTK 437 maddesi kapsamında ayrı bir dava ile yöneltilebilecek bu taleplerin eldeki davada ileri sürülmesinde hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Özel denetim talebinin reddine ilişkin kararın kesin olarak verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, 6102 Sayılı TTK’nın 438.maddesinde özel denetçi atanmasının düzenlendiğini, talebin reddi kararının kesin olarak verileceğine ilişkin bir hüküm yer almadığını,
Yargılamanın usule aykırı bir şekilde yapıldığını, ön inceleme duruşmasının usule uygun yapılmadığını, tarafların sulhe veya arabuluculuğa teşvik edilmediğini,
Taraflar dinlenmeden karar verildiğini,
Davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin olarak bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olduğunu, mahkemenin aksi yönde değerlendirmesinin gerçeğe aykırı ve hatalı olduğunu,
Özel denetçi atanması istenen hususlara ilişkin hiçbir delil araştırılması yapılmadan hatalı ve hukuka aykırı karar verildiğini,
İddiaları kanıtlamak üzere celbini ve incelenmesini talep ettikleri delillerin TTK’ın 437 hükmü kapsamında değerlendirilmesinin adil yargılama hakkının ihlali olduğu gibi HMK ve TTK’na da açıkça aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 Sayılı TTK’nın 438 ve devamı maddeleri kapsamında davalı şirkete özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6102 sayılı TTK’nun 438.maddesinde her pay sahibinin pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu taktirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasının gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebileceğini, aynı kanunun 439.maddesinde ise, genel kurulunun özel denetim istemini reddetmesi halinde sermayenin en az onda birine halka açık anonim şirketlerde ise yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya payların itibarı değeri toplamı en az 1.000.000,00 TL olan pay sahiplerinin şirket merkezinin bulunduğu yer asliye … mahkemesinde üç ay içinde özen denetçi atanmasını isteyebilecekleri aynı yasanın 440/2.maddesinde ise, mahkemece verilen kararın kesin olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06/11/2017 tarih 2016/3294 esas 2017/6052 karar sayılı içtihatında;” …dosyadaki bilgi ve belgelere, temyiz edilen kararın anonim şirkete özel denetçi atanması isteminin reddine ilişkin olmasına, 6102 sayılı TTK’nun 440/2.maddesi uyarınca anonim şirkete özel denetçi atanması yolundaki istemin kabulüne yahut reddine ilişkin mahkeme kararlarının kesin nitelik arz etmesi nedeniyle ….davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkemenin ….sayılı temyiz istemin reddine ilişkin ek kararının onanmasına ” karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal içtihatı ile mevcut düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça, davalı anonim şirketin 06.04.2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında özel denetçi atanmasına ilişkin istemin genel kurulca oy çokluğu ile reddedildiğinden bahisle süresi içerisinde özel denetçi atanmasına ilişkin işbu dava açılmış ve mahkemece davanın kesin olarak reddine karar verilmiştir.
Kesin karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, 6102 sayılı TTK’nun 440/2.maddesi uyarınca anonim şirkete özel denetçi atanması yönündeki istemin kabulüne yahut reddine ilişkin mahkeme kararlarının kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK’nun m.346/1 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır. (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 247).
Tüm bu nedenlerle HMK’nun m.352’deki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı temyiz yolu açık değildir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesi hükmü 6102 Sayılı TTK’nun 440/2.maddesi gereğince kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf dilekçesinin USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcı ve 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı toplamı olan 165,70 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı şirket yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362.maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.09/02/2022

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.